-
4 x 4 Dört Dörtlük Hikayeler
Hayatı gülümseyerek yaşamak isteyenlere Dört Dörtlük bir Merhaba... İsmail Tongar, Moral FM'de altı senedir "4 x 4 Dört Dörtlük" isimli program hazırlıyor ve yaptığı program özellikle gençler tarafından çok beğeniliyor. Çünkü ilginç olaylar, hikayeler, mizah, hüzün, insana dair herşey var. İnteraktif bir program olduğu için dinleyicilerin katılımları hayli yüksek. İsmail Tongar, dinleyicilerinden gelen mesajları , hikayeleri, ilginç olayları programında okuyor. Ancak söz uçar yazı kalır. İstiyoruz ki, konuşulanlar kalıcı hale gelsin. Bunların içinden düşündüren, güldüren, şaşırtan anekdotları seçerek bu kitap ortaya çıktı. Gülümsemek, dünyanın en güzel duygularından biri... Bedava sadaka... Kişisel ilişkilerinizde altından bir anahtar... Hayatı zevkle geçirebilmeniz için bir can simidi... Bu kitap hayatınızda güler yüzlü olma konusunda bir başlangıç olur inşallah. Şimdi sizin yapacağınız, hemen sayfaları çevirerek bir solukta bu kitabı okumak. Göreceksiniz etrafınızda olan şeylerden gülümsemeye ve mutluluğa ulaşmak daha kolay olacak.
3.82 ₺ -
İpek Hayaller
Fatma Pekşen yeni bir hikayeci. Farklı, nezih, detayları seven, hayatı sadeliğiyle sunan, çevre-insan ilişkisini gergef gergef işleyen bir üslubu var. Kimi hikayeleri, "Ne var ki bunda?.."dedirtecek kadar sade ama dikkat edildiğinde bir o kadar renkli ve anlamlı. Hasret, yanlış anlaşılma, ciddiyet, komiklikler, acılar, sevinçler, çelişkiler, hayaller ve gerçekler doğal biçimleriyle ele alınıyor ve okuyucu kendisine bir ayna tutulmuş hissine kapılıyor. Süreyya`nın Gözyaşları, Gül Perilerinin Ninnisi, Arzuhalim Irmak Aldı Götürdü, Kelepir Mal, Islak Bir Akşam Üstü, Güve, Yürekteki Ben, Tokuşma, Kadın Yok mu?, Hazan Sıkıntısı, Süvari, Gülfidan-Harmantozu, İpek Hayaller, Gül Hanımın Yemenisi, "S", Möhür, Alıç Zamanı, Ders, Sarı Hüzün, Parkta Bir Bayram Sabahı...
4.50 ₺ -
Annem Yıldızları Sayamaz
Geri dönüyordu Sefa... Artık annesizliğin sefasını sürecekti evde. İhtiyar kadın huzurevinin cefasını çekerken... Şöyle ya da böyle görevini tamamlamıştı... Karataş Tepesine geldiğinde karanlık basmak üzereydi. Sonbaharın serin havası iyice çökmüştü. Arabanın farlarını açma zamanı gelmişti. Farı açar açmaz iki parlak noktayla karşılaştı. Kedi gözleri... Evdeki kedisini hatırladı. Bu zavallı kedi ne yapacaktı bu dağ başında... Arabasını durdurdu... Titreyen ve artık kendisine doğru yaklaşan tehlikeden kaçmaya bile kalkışmayan kedinin yanına doğru gitti. Kedi Sefa'nın yanına sokuldu. Sıcak bir insan bedeni bulmanın sevincini yaşıyor gibiydi. Sefa ellerine aldı kediyi ve çenesinin altını okşamaya başladı. Her kedinin çenesinin altının okşanmasından, kaşınmasından memnun olacağını biliyordu. Arabasına aldı... _ Yıldızları sayamadın mı yaramaz... Evine niye gitmedin... Ev ve yıldızları saymak lafı annesini hatırlattı. Bu sefer hançer gibi battı içine annesizlik. Mırıldandı: _ Annem yıldızları da sayamaz!.. İhtiyar kadın ağzıyla söylemişti yıldızları sayamayacağını.
5.25 ₺ -
Yürekten Hikayeler
Hikâyeler vardır, okurken sizi ürperten... Hikâyeler vardır, sizi duygu atmosferinde gezdiren... Hikâyeler vardır, kendi hayatınızdan kesitler bulduğunuz... Hikâyeler vardır, okurken gözleriniz dolar, yaşlar boşanır... Ve okuyup bitirdiğinizde, zihninizde derin izler bırakan hikâyelerdir bunlar.. Kim bilir, defalarca okur, aynı duygu çağlayanında yıkanırsınız. Derin düşüncelere dalar, etrafınıza anlatır, herkesle paylaşmak istersiniz. Hayal mahsulü değildir bunlar. Dilden değil, gönülden çağlamışlardır, bir şelâle gibi... Belki bir ömre bedel tecrübelerdir, belki bir kitap kadar ders yüklüdür, belki dolu dolu yaşanan bir hayatın özüdür. "Yürekten Hikâyeler", böylesi yaşanmış olaylardan derlenmiş ve bir çırpıda okuyacağınız birbirinden güzel öykülerden oluşuyor. Defalarca okumaktan bıkmayacak ve çevrenize anlata anlata bitiremeyeceksiniz.
5.25 ₺ -
Öğretmenlerden Hizmet Öyküleri
Yirmibeş yıla yaklaşan öğretmenlik hayatımda, ilkokuldan üniversiteye kadar eğitimin her kademesinde görev yapmak nasip oldu. Bu süre zarfında bir çok öğretmen ve eğitimci tanıdım. Bunların içinde oldukça etkilendiğim, bana rehber olan, yol gösteren fedakar öğretmenlerle karşılaştım. Kendilerini toplum hizmetine adamış ve ömürlerini öğrencilerini yetiştirmek uğruna feda etmiş bu kahraman öğretmenler, arkalarında unutulmaz hizmet öyküleri de bırakmışlardır ve bırakmaya devam etmektedirler. Davranışlarıyla, yaşantılarıyla, fikir ve görüşleriyle, inanç ve azmiyle gerçek bir vatan kahramanı olan bu insanların hayatlarına dair, yaşadığım, gördüğüm, duyduğum hizmet öykülerini derleyip bir araya getirdim. İstedim ki bu unutulmaz gayretler ve fedakarlık örnekleri, arkadan gelenlere de bir yol gösterici olsun.
4.50 ₺ -
Elma Kokulu Ev
Odalar dolusu elma ve evin her köşesine sinmiş kokusu. Başımın dönmesi, elma sirkesi... Kirpiklerim inince, önümde yürüyen doymuş inekler görüyorum. Hayra yormuyorum, şerre hiç. Aşka yoruyorum bilinç kaymalarımı. Aşka yorulacak rüyalar görmüyorum lakin, rüyasız hakikatleri de anlamlandırmakta zorlanıyorum. Elma dolu evlerin kokusunu hatırlayınca esrik, domates çimlerinin baygın rayihalarını anınca, derviş hissediyorum kendimi. Gözlerimi kapıyor, başımı kavak ağaçlarının sonbahar ritimlerine uyduruyorum. Sağa, sola; sola, sağa...Kekikli patikalardan geçerek, kavak ritimleriyle, çam uğultulu zikrimi eda ediyorum. Bu rüyasız esriklik, bu hakikatsiz hayallerle ben, ancak bir dervişim. İskandinav tipi koltuğunda, televizyonu, radyosu, "cd player"i, cep telefonu, buzdolabı, dijital bir işi ve benzinli arabasıyla ben, asrın dervişiyim. Bütün bu imkanları atlayıp, yaptığım en güzel iş, elma kokulu evleri, buharı üstünde toprakları zikretmek.
4.13 ₺ -
Son Sabah
Son Sabah, her biri hafızanızda uzun zaman yer edecek hikayelerden oluşan bir kitap. Soluk soluğa kalacağınız, alabildiğine heyecan duyacağınız ritimli hikayeleri okurken duygulanacak, belki de gözyaşlarınızı tutamayacaksınız. Gerek konuları, gerek duygusallığı ve ibretli dersleri ile bu hikayelerin okunması için gayret göstereceksiniz. Hayırsız Evlatlar, Sahte Arkadaş, Bir Garip Adam, Kara Tren, Böyle Gelmiş Bu Dünya, Göçmen Kuşlar, Huzur Dilencisi, Son Sabah... Kitapta yer alan bu hikayeler, sizleri çok farklı bir dünya ile tanıştıracak. Unutamayacağınız ve dilden dile aktaracağınız bu kitabı seveceksiniz.
4.50 ₺ -
Yapma Çiçekler
"Bu dünyada tatlı başlangıç sandığımız her şey zehir acı oluveriyor bir anda. İçimde sonsuz sonrasız bir sıkıntı var. Belki diyorum ölüm sıkıntısı, belki bir sevinç, bir müjde sıkıntısı. Mümkün değil atamıyorum onu kalbimden. Bana çektirdiği acılar, beni terkedişi, canevimden vuruşu, bana gözyaşı döktürdüğünden sonra bile yüreğimden silkip atamıyorum onu. Geçmiş günleri unutmamaya mahkum olmanın sancısıyla kıvranıyorum. Bu dünyada onunla tozlu topraklı yollara, allık baharlara karışmak isterdim. Sabahın şafağı sökerken, yerdeki yaprakları ezerek, gün batarken kızıl bir kor gibi düşler kurmak.. Kah mutlu, kah mutsuz... Yağmurlar altında ıslanmak onunla, rüzgarın soğukluğunu damarlarımda hissetmek, özlemek gür bir sabahı onunla doğan. Sevmek nasıl acı bir şey, nasıl?..Bilmesen öğrenmesen ne olur?.. Bir ateş düşün yanan, sonra ardında kalanları düşün: Kül!.. Yaşamak, sevmek böyle canım..."
5.63 ₺ -
Hayata Dair Öyküler
Yavuz Bahadıroğlu, tarihi romanlarıyla tanınmış bir yazar olmasına rağmen, edebiyatın her alanında ürün veren bir isim. Romanları kadar hikayelerininde sayısı çok. Hayata Dair Öyküler, Yavuz Bahadıroğlu'nun en çok okunan, bilinen öykülerinden bir demet oluşturuyor. Zamanın Kıskacında, Ölüme Çeyrek Kala, Üçüncü Basamak, İstasyonda Gölgeler, O Bebek ve O Direk, Orada Bir Köy Daha Var, Sarı Zarf, İş Arıyorum, Ve... O Gün, Kanlı Gömlek, Acemi Hırsız, Öğretmen, Baskın, Zirvedeki Ses, Son Hikaye, İskelet... Her biri bir roman tadında olan bu hikayeleri okurken zaman zaman duygulanacak, zaman zaman tebessüm edeceksiniz. Çünkü okuyacağımız hikayeler, gerçekten de Hayata Dair Öyküler...
9.00 ₺ -
Günümüzden Hizmet Öyküleri
"Günümüzden Hizmet Öyküleri" kitabı; güncel, yaşanmış, iman hizmetindeki etkileyici olayları konu ediyor. Bir anlamda, insanlığın imanını kurtarmayı dava edinmiş kahramanların fedakar hizmetlerini konu alıyor. Aslında yaşayan toplumun yaralarını, açmazlarını ve problemlerini konu edinip etkili çareler sunuyor. Bununla da kalmıyor, İman ve Kur'an hizmetindeki erişilmez ruh güzelliğini gözler önüne serip, insanlığı bu hakikatlere davet ediyor. İbretli, büyüleyici ve duygu dolu bir serüven arıyorsanız ve bu serüvende kendinizi okumak istiyorsanız, buyrun...
5.63 ₺ -
Rahibe Kety
Rahibe Kety, ağabeyi Alex`le birlikte Türkiye`ye gelince, yeni bir hayatın kendisini beklediğini hisseder. Nur Banu ve Halil İbrahim dede, onları Şanlıurfa`ya davet etmiştir. Alex`in ve Kety`nin arkadaşı olan Nur Banu, Amerika`dan gelen arkadaşlarını yeni bir medeniyetle tanıştırır. Kety`nin bilmediği bir şey vardır: Ağabeyi Müslüman olmuştur ve bunu kendisinden gizlemektedir. Kety, başıboş ve gayesiz bir kız iken bunalıma girmiş, sonunda rahibelikte karar kılarak kendince bir yol çizmiştir. Ama Nur Banu`nun anlattıkları da ilginçtir. Ona Nemrut`u sormuş, Nur Banu da Nemrut`tan başlayarak Hz. İbrahim`i, ardından Hz. Muhammed`i ve İslam`ı anlatmıştır. Kety`nin kafası allak bullaktır. Türkiye`de, Şanlıurfa`da başlayan olaylar, Amerika`da devam eder. Son derece ilginç, dramatik ve sürpriz dolu gelişmeler yaşanır. Bir yandan kutsal bildiği hristiyanlık, bir yandan Nur Banu vasıtasıyla tanıdığı İslam. Kety`nin iç dünyası allak bullaktır. Sevgi ile nefret, merak ile düşmanlık iç içedir. Yaşanmış bir hayat öyküsü olan Rahibe Kety, sizleri de şaşırtacak bir roman.
4.50 ₺ -
Rojin (Ben ve Öteki)
“Rojin” bir göç hikâyesi. Etnik kimliklerin, kökenlerin üzerine çıkıp, hepimizin bu göçün kurbanları olduğunu ve birlikte aynı menzile doğru yol aldığımızı gösteriyor. Akıcı bir roman tadında, yer yer filozofça kendi hikayemizi dinliyoruz. Bu yolculukta “nasıl olup ta bu önemli ayrıntıları kaçırmışız” şaşkınlığıyla… Prof. Dr. Mümtaz`er Türköne Sanat, ideolojik körlüğe kurban edileni açığa çıkarır, eğer bir işlev beklenecekse, onun ödevi budur. Levent Bilgi`nin “ROJİN / Ben ve Öteki”nde yaptığı gibi. Yazar, acının kutsal bir vahşiye dönüştüğü bu topraklarda, elimizden ancak basiret sahibi ve kalbindeki akılla düşünebilen Füsun`ların, Noyan`ların tutabileceğini söylüyor. Bunu ise, etnik milliyetçiliğin örselediği kişiler üzerinden yapıyor. Sadık Yalsızuçanlar / Yazar Yeni bir dile ihtiyacımız var: İktidar diline, muhalefet diline, baskı, zorbalık, hâkimiyet diline değil. Yeni bir dile ihtiyacımız var: Sevgi, muhabbet, merhamet, kardeşlik, istişare diline. Dostluk diline; birbirimizi anlama, birbirimizi sevme lisanına. Aşkın ve şefkatin diline ihtiyacımız var. Bu roman bize, aşkın dilinin tüm sorunlarımızı nasıl da bir güneş gibi aydınlatıp yok ettiğini gösteriyor. Dr. Senai Demirci / Yazar Levent Bilgi, bu deneme-romanında, milliyetçiliğin toplumumuzdaki izdüşümlerini son derece uyarıcı ve analitik bir kurguyla tahlil ediyor. Milli kimliğin tabiîliğini sorgularken, bu kimliğin diğer kimlik unsurlarını, mesela Rojin örneğinde cinsel kimliği, bastırma biçimini çarpıcı bir şekilde nazara sunuyor. Roman, bir başka zor işi daha başarmaya aday görünüyor: Milliyetçi hamaset ve tahassüsleri öteleyerek “ötekileri” görebilmek. Doç. Dr. Ahmet Yıldız / Siyaset Bilimci
7.50 ₺ -
Kızılmeydan'dan Kıbleye
Rusya`nın kuzey batısında yer alan bir şehir: Novgorod. Şehir mezarlığında bir Müslüman mezarı. Yönü kıbleye doğru. Başucundaki mermer taşın ortasında küçük harflerle Sofia Valentinovna yazılı. Hemen üzerinde ise büyük harflerle MERYEM ismi. Başarılı bir meslek hayatı ve kariyeri olan Sofia`yı Meryem`e götüren kısa, ama ibretlerle dolu gelişmeler. *** Nikolay İvanoviç. Batı Rusya`nın tanınmış mafya liderlerindendi. Yıllarca yakayı ele vermeden akla gelebilecek her türlü suçu işledi. Ama en yakın ve en güvendiği adamının ihanetine uğradı. Yakalandı ve hapse atıldı. Ancak bu olay Nikolay`ın hayatını kökten değiştirdi. Tıpkı toprağa düşen bir tohum gibi. Dinsizliğin sembolü Kızıl Meydan`dan Kıbleye yöneliş hikayesi. Bu roman, sizin de hayatınızı değiştirecek
6.00 ₺ -
İpsiz Recep
İpsiz Recep, Kuvâ-yı Milliye hareketinde yer alan bir halk kahramanı... Adamlarıyla birlikte din, vatan, namus ve bağımsızlık uğruna savaştı… İpsiz Recep`in yedi arkadaşı ile başlattığı amansız mücadele, her geçen gün büyüyüp genişledi. Düşmanın yüreğine öylesine korku saldılar ki, İstanbul`u saran Rum çeteleri dehşete düştüler… Kahramanlar, her seferinde değişik yöntemler uyguladı. Bazen meyhane basıp çete imha etti; bazen İngiliz gambotu basıp amiral öldürdü; bazen takalarla Fransız gemilerine saldırdı; bazen de cephane yüklü Yunan gemileri ele geçirip malzemelerini Anadolu`ya sevk etti. Recep Reis bu mücadelede milis yüzbaşılığına kadar yükseldi; savaş sonunda İstiklâl madalyası ile taltif edilip, maaşa bağlandı. Fakat “Biz bu mücadeleyi madalya için yapmadık!” diyerek, onu kabul etmedi, maaşı da Tayyare Cemiyeti`ne bağışladı! Savaş sonrası Mustafa Kemal Paşa tarafından Ankara`ya davet edilen İpsiz Recep, gelen heyete şöyle cevap verdi: “Savaşta dik duran başımızı siyasette eğmeyiz... Tilkinin pazarda işi yoktur!” Anadolu`daki mücadeleyi kim plânladı? Sultan Vahdeddin, Kuvayı Milliye`ye nasıl bakıyordu? İlk önce Anadolu`ya hangi paşalar gitti?... Ve daha pek çok soru ve cevap İpsiz Recep romanında… Bu romanda, İpsiz Recep`in akılları durduran mücadelesinin yanısıra, Milli Mücadele`nin arka plânına dair bilgiler bulacaksınız.
7.50 ₺ -
Sarıkamış'ta Ne Var Paşam?
Sait Pehlivan, Bozkırlı Mehmet, Seyis Ömer ve adı-sanı bilinmeyen Osmanlı askerleri. Başlarında Çilek Yüzbaşı var. Deneyimli bir asker. Aldığı emri gözünü kırpmadan yapacak kahraman, gözü pek ve eşsiz bir sadakat timsali. Aldığı emir doğrultusunda, taburunun başında Sarıkamış’a doğru yola çıkar. Soğuk, açlık, yorgunluk, bit salgını ve tifüs. Daha da ağırı gözleri önünde en yakın arkadaşlarının birer birer şehid düşmeleri. Bir Said Pehlivan vardı. Ağzını bıçak dahi açamazdı. Konuşmazdı, itiraz etmezdi. Pehlivandı. Dev cüssesiyle kara, kışa, soğuğa meydan okuyan bir yapısı vardı. Sarıkamış’a yakın sırtlara gece yarısı gelebildiler. Ertesi gün büyük gün, kavuşma günüydü. Said Pehlivan açıkta ve gecenin ayazında arkadaşlarının başında nöbet tutuyordu. Yanına gelen Çilek Yüzbaşı’ya yönelttiği soru belki de onun dilinden dökülecek son cümlelerdi: “Sarıkamış’ta ne var Paşam?” Bu soruya Çilek Yüzbaşı cevap bulamadı. Ve Sarıkamış’a kavuşmaya, görevi yerine getirmeye sadece bir gün kala son 18 askeriyle birlikte donarak şehit oldu Çilek Yüzbaşı. Ya Said Pehlivanın cevap bekleyen sorusu? Bu kitabı okuduğunuzda aranan soruya cevap bulamayacaksınız. Ama Sarıkamış Harekatı’nı iliklerinize kadar yaşayacak, hissedeceksiniz
7.50 ₺ -
Işıkkoru
Güzide Erdem, yazdıklarıyla sevginin evren içindeki kıymetini gözler önüne sermeye çalışan bir yazar. En büyük ve asıl olan sevginin Hakk sevgisi olduğunu farklı bir uslupla anlatıyor. Evrende Allah tarafından yaratılmış herşeyin özünde sevginin olduğu gerçeği başka boyutlardan ele alınıyor. Ve sevginin kardeşleri, saygı, hoşgörü, tevazu, iyi niyet, dürüstlük gibi kavramlar elle tutulur, gözle görülür halde okuyucuya sunuluyor. Işıkkoru adlı manzum romanda Bilgekoru'nun iki önemli kahramanı Ağaç Adam ve Kağıt Kadın, sadece sevgiyle ulvi aşka ulaşılamayacağını anlamış ve bilgelik yolunda kağıt ve kalemle keşfetmeye gönül vermişlerdir. Onların sevgi ve bilgiyi arayış yolunda yaptıkları keşif, büyük bir düğün sonucunda doğan Işıkkoru'yla Yaratan'a ulaşır. Işıkkoru'nun kahramanları Selvican, Kuğucan, Şiir Adam ve Şiir Kadın, servilerin gövdesinde, yüreklerinde önceleri sebebini bilmedikleri sevginin gerçek nedenini bulurlar. Ab-ı Hayat çeşmesine ulaşırlar. Yani Hakk'a..
6.19 ₺ -
Zümrüdü Anka Empatileri
Kaf Dağı’nın ardında, her kanadında ayrı bir renk, ayrı bir güzellik olan, her kanadından farklı bir melodinin çalındığı, yanarak kül olmadan önce “son şarkı”yı söyleyen ve küllerinden yeniden doğan efsanevi kuş: zümrüdü anka… Bu bir efsane, ama hepimizin yeniden doğmak, taze bir başlangıç yapmak için bir “son şarkı”ya ihtiyacımız yok mu? Bencil, anlayışsız ve kapalı hayatlara karşı bir diğerinin penceresinden bakabilmek, başkasını anlayabilmek, belki de herkesin ihtiyaç duyduğu “son şarkı”dır. Hayata farklı pencerelerden bakabilmek, evet çok zor, ama bir o kadar da hayat doludur. Gardiyanın ve mahkûmun, kölenin ve efendinin, zalimin ve mazlumun, katilin ve maktulün pencerelerinden hayatı algılayabilmek… Okyanusun sızısını, bulutun gözyaşlarını fark edebilmek… 13 yaşında otistik olmakla, yani gerçeklerden kopuk, hayali bir dünyada yaşamakla itham edilen gencin, okulda ve ailesinde yaşadıklarını büyük bir duygu coşkunluğuyla okuyacaksınız. Efsanevi kuşun kanatlarında Kaf Dağı’na, küllerinizden yeniden doğmanızı sağlayacak harikulade bir yolculuk…
6.38 ₺ -
2037 İsa Mesih Döndü mü?
Hz. İsa (a.s.) kıyamete yakın tekrar yeryüzüne dönecek mi? Hangi görevle dönecek ve neler yapacak? Onu nasıl tanıyacağız? Hangi topluluk içerisinde çıkacak ve kimlerle neler yapacak? Kendisine karşı tutumumuz ne olacak? Bu sorular asırlardır Müslümanlar ve Hıristiyanlar tarafından sorulmakta. Hıristiyanlar böyle bir beklenti içerisindeler. Zira dinlerinde bu durumu bildiren mesajlar var. Müslümanların da büyük bir bölümü böyle bir beklenti taşıyor; zira çok sayıda hadis-i şerif Hz. İsa’nın (a.s.) kıyamete yakın dünyaya dönüşüne işaret ediyor. Elinizdeki kitap bir gelecek kurgusu. Elbette mutlak gerçeği ifade edemez; ama ayet ve hadislerden yola çıkarak ciddi öngörülerde bulunuyor ve kitaptaki birçok sahnenin gerçekleşme ihtimali oldukça yüksek. İşte bu yüzden Zafer Yılmaz’ın bu konuyu işleyen kitabı konuyla ilgili nakillere de yer veren ilginç bir öngörü ve bence oldukça iyi hazırlanmış bir eser. Bu kitap ayrıca, biz Müslümanlara da, Hıristiyanlara da büyük bir ışık tutuyor. Tahmin ediyorum kitaba önemli eleştiriler gelecek. Ancak kitap yazarın yorumuyla ve hayal gücüyle başarılı biçimde yoğrulmuş. Ama ciddî gerçeklikleri de içinde barındırıyor.
9.00 ₺ -
Has Bahçenin Gonca Gülü Mihrimah Sultan
Babası; dünyayı titreten bir kumandan, Orta Avrupa`nın fatihi, Akdeniz`in hükümdarı, mührünü Kuzey Afrika`dan Hicaz`a kadar geniş bir bölgeye vuran, şahlar şahı, Batılıların “Muhteşem Süleyman” dediği Kanuni Sultan Süleyman`dır. Annesi; ilk ismi Roxelanne olan, Polonya asıllı, Osmanlı siyasetine doğrudan müdahale edebilen ilk hanım sultan, bazı şehzadelerin ve veziriazamların katlinde payı olmakla itham edilen Hürrem Sultan`dır. Ama o, babasının kudretine de annesinin hırsına da sahip değildir. Taht mücadelelerinde kardeşlerinin yitip gittiğini gören, sarayın protokol kuralları altında ruhu bir kuş gibi mengene arasına sıkışan, ihtiyaç duyduğu sevgi yerine bürokrasinin soğuk yüzüyle karşılaşan, ürkek, kırılgan bir sultandır o. Dünyanın en gözde sarayında doğar, ama saray kendisi için altın bir kafesten farksızdır. Hafakanlar basan yüreğinin dalgalarını dindirmek için uğraşlar bulur kendine. Su üzerinde dans eden resimlere, ebruya merak salar, hayır hasenat işlerine vakfeder kendini, ama nafile… Sadece bir sultanın değil, bir insanın, bir yüreğin, kırılgan bir ruhun, Mihrimah`ın romanı…
6.38 ₺ -
Canlı Bomba
Eşinden yeni ayrılmış olan Murat, hayalleri yıkılmış bir halde kendini Boğaz’ın kıyısında bulur. Boğaz’ın engin ve karanlık derinliklerine kulaç açıp, sonsuzluğun kasvetli girdabında sızılarını dindirmek istemektedir. Sahilin müdavimlerinden zengin bir iş adamı olan Ahmet, Murat’ın elinden tutar ve onu hayata döndürür. Ama bu hayat çok farklı olacaktır. Vatan hainlerine ve casuslara karşı sorumlu bir vatandaş olarak gizli görevlere talip olur. İlk görevi basittir: İstanbul Maslak’ta bir süredir izini sürdüğü kadınla buluşacaktır. Sıradan bir insanın canlı bombaya dönüşme serüveni, en ince ayrıntısına kadar maharetle planlanan bir kumpas, zamanla yarışırcasına sürdürülen takip, yabancı gizli servislerle oynanan köşe kapmaca, çapraz ateş altında karşılık arayan duygular… Canlı Bomba’yı okuduğunuzda bombalama olaylarına artık eskisi gibi bakamayacaksınız…
4.50 ₺ -
Kurtuluş Savaşında Gökçen Efe Destanı
1891 yılında, Ödemiş`te kısa, ama destanlaşan bir hayata gözlerini açar Gökçen Efe Hüseyin. Gençliğinin henüz baharındayken yerel yöneticilerin olumsuz icraatlarına karşı koyar. Ege`nin en meşhur efelerinden Çakırcalı Mehmet Efe`nin çetesine katılır. Çakırcalı Efe`nin bir suikast sonucu ölümünün ardından Tire`nin Gümce Dağı`nda kendi çetesini kurar. O sıralarda “eşkıyalık” yapar. Ancak tipik eşkıyadan farklı bir efeliktir yaptığı. Çalmaz, zulmetmez, öldürmez. Yapabildiğince bazı haksızlıkları önlemeye, engellemeye çabalar. Ancak kanunlara aykırıdır bu yaptıkları. Gökçen Efe 1914`te bağışlanır. Ancak beş yıl sonra tekrar dağa çıkar. Bu kez çıkış sebebi işgalci Yunan Ordusuna karşı vatan topraklarını savunma gayretidir. 57. Tümen Komutanı Miralay Şefik (Aker) Bey`in gözetiminde kurulan Kuva-yı Milliye içinde yer alır. Yörük Ali Efe, Poslu Mestan, Mürselli İsmail Efe gibi milli direniş liderleriyle birlikte hareket eder. “Gökçen Efe” adı ve şanı Yunan askerlerine kadar ulaşır. Ama ulaşan bir başka haber vardır: Yunan işgalindeki Ödemiş`e baskın düzenleyeceği sırada hastalanır Gökçen Efe. Bu haber üzerine Yunan güçleri, Gökçen Efe`nin bulunduğu siperi yoğun top atışına tutarak saldırıya geçer. Üç gün süren çarpışmanın sonunda, 16 Kasım 1919`da sipere girmeyi başaran bir Yunan askeri tarafından süngülenerek şehit düşer. Geride 28 yıllık bir ömre sığıştırılan bir kahramanlık destanı miras kalır. “Kurtuluş Savaşı`nda Gökçen Efe Destanı” işte bu destanlaşan hayatı, sanki dün yaşanmışçasına gözler önüne seriyor... Aktarılan her olay delilleriyle, vesikalarıyla, resimleriyle, en önemlisi onu tanıyan, onunla birlikte mücadele verenlerin hatıralarıyla destekleniyor.
11.25 ₺ -
Ne Menem Menemen Olayı Kubilay olayı
Yıl 1930, yer Menemen. Millet üzerinde adeta bir terör havası estirilmesine sebep olan, demokratik gelişmelerin önünü tıkayarak istibdat düzeninin devamına hizmet eden, birçok masum insanın idamına yol açan karanlık bir olay yaşanır Menemen`de. Serbest Cumhuriyet Fırkası örneğindeki demokrasi denemesinin yiyici takımına yem edilmesi, Ali Fethi Okyar`ın şahsında tecelli bulan milletin hazin feryadı, Atatürk ile İnönü arasındaki gizli rekabet ve iktidar kavgası, Erbilli Esad Hocaefendi`nin ölüm karşısında bile sarsılmayan mutmain bilgeliği, mehdi olduğu iddiasındaki Derviş Mehmet maskesinin ardındaki derin ilişkiler, Asteğmen Kubilay`ın ölümüne kayıtsız kalan resmi görevliler… Hepsi akıcı bir üslup ve sağlam bir kurguyla ele alınarak tarihi bir olay üzerindeki şalı kaldırıyor ve karanlık dehlizleri gün yüzüne çıkarıyor. Işıktan ürken yarasaların kaçışma vakti…
6.38 ₺ -
Kış Bebeği
Yavuz, işinden ayrılmasıyla, çatırdayan evliliğiyle, kafasında çocukluğundan kalma çözümlenmemiş problemler ve anlam arayışlarıyla derin bir girdabın içerisindedir. İşyerinde uluslararası bağlantıları olan pis tezgâhların ortasında çaresiz bulur kendini. Tespit edemediği bir kıskacın ortasında nefes alanı her geçen gün daralmakta, anlayamadığı bir oyunun dışarı atılan piyonu olduğunu fark etmektedir. Dertleşmek için onu çağırır, o kadını… Hem hayat arkadaşı hem yabancı, hem en yakını hem Kaf Dağı’nın ardındaki, hem peşinde koşulan bir sevgili hem vuslatla başlayan ayrılığın aktörü… Birbirine geçmiş ilişkilerin, birbiriyle çatışan rollerin girift aralığında yüreğinin sızısıyla yakınındaki en uzak kişiyle barışmaya çalışır. Alabora olmak ile hayata tutunmak arasında süre giden bir sarkaçta kendini, hayatı, aşkı, vefayı, ahlakı sorgulayan, sürprizlere gebe bir fırtına…
4.13 ₺ -
İntikam
Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Org. Eşref Bitlis, Bnb. Cem Ersever gibi ünlülerin de içinde bulunduğu yüzlerce insanı ortadan kaldıran bir çetenin peşine düşen Müfettiş Safa Beye suikast düzenlenir. Arkadaşına yapılan bu haksızlığı hazmedemeyen Yüzbaşı Hüseyin, suikastçıları takibe başlar. Fakat şahitler esrarengiz bir şekilde ortandan kaldırılır. Hüseyin, cinayetleri aydınlatmak için uğraşırken ordu içinde "Kanarya Sevenler Ekibi"nin çete ile paslaştığını ve ihtilal için örgütlendiğini fark eder. Hüseyin, bu ekibi deşifre ederek ihtilali önlemek içinzorlu ve tehlikeli bir mücadeleye girişir. Kanarya Sevenler Ekibi, onu yok etmek için uğraşır. Uyuşturucu imparatoru Behçet Cantürk, Savaş Buldan, Fevzi Aslan, kumarhaneler kralı Ömer Lütfü Topal gibi bir çok ünlü, suikast sonucu öldürülür. MİT ajanı Tarık Ümit kaçırılır, sorgulanır ve kaybedilir. Gazi Mahallesi, esrarengiz bir şekilde karışır. Cinayetlerin biri aydınlatılmadan, bir yenisi işlenir. Cinayetler serisine; Susurluk'ta bir kaza süsü verilerek öldürülen Abdullah Çatlı, polis şefi Hüseyin Kocadağ ve Gonca Us'un öldürülmesi, milletvkili Sedat Edip Bucak'ın yaralanması eklenir. Türkiye, bu suikast gibi kaza ile sarsılır. Elde ettiği ipuçları ile çete ve ihtilalcileri takibe koyulan Hüseyin, devamlı tehdit alır ve işinden kovulma tehlikesi ile yüz yüze gelir. Çete ona da suikast hazırlar, arabası havaya uçurulur. Cinayetler, suikastlar, komplolar, ihbarlar, jurnaller, tehditler birbirini takip eder. İntikam, heyecanlı ve sürükleyici bir roman Bir solukta okunabilecek belgesel bir eser. Geniş bir araştırma ve yoğun bir emeğin ürünü. Usta bir romancının eseri. Okuyucuyu düşündürüyor ve onu ülke problemlerine çözüm aramaya çağırıyor.
11.25 ₺ -
Moğolların Gölgesinde Sultan ve Emirleri
2000`ler Türkiye`sinde, araştırmaya meraklı bir genç... Bir gün tarih kitabına gömülmüşken hülyalara dalar ve Moğolları düşünürken film kopar... Başındaki müthiş ağrıyla gözlerini açmaya çalışırken hiç tanımadığı bir sesle irkilir: " Sen nerden geldin buralara!" Kahramanımız Selçuklular zamanında Konya`da bir yerde bulmuştur kendini... Etrafı biraz inceler ve yakındaki bir hana gider. Handaki herkesin dikkatini çekmiştir kahramanımız ve meraklı gözlerle süzülmektedir. Çünkü gözlere hiç tanıdık gelmeyen bir kıyafet vardır üzerinde: Pantolon ve belde biten gömlek... Kendisini "çok uzak bir ülkeden gelmiş birisi" olarak tanıtır kahramanımız... Kendisini parasız pulsuz gören hancı bir iş teklifinde bulunur, bu garip giyimli yabancıya... handa kalma ve yemek karşılığında şüphelendiği bir Frenk`i izlemesini, yani casusluk etmesi ister... Selçuklu emirleri, Moğollar, Frenk, Hancı ve kahramanımızın örgülediği olaylar dizisi sizi de bir çırpıda içine çekecek... Heyecanın zirvelerinde macera dolu bir serüvene hazır olun...
6.19 ₺ -
Gazi Osman Paşa Plevne`ye Saplanan Tuğ
Gazi Osman Paşa`nın Plevne Savunması, tarihimizin hem şanlı hem de ibretli bir sayfasıdır. Şanlıdır; çünkü milletimizin en zor şartlar altında bile neler yapabileceğini gözler önüne sermiştir. İbretlidir; çünkü Osmanlı Devleti`nin üst üste darbeler aldığı bir zaman diliminin aynasıdır. Plevne Savunması`nı, "Tuna Nehri akmam diyor" diye başlayan, nesillerin zihnine nakşolan bir marş bugünlere getirmişti. Yarınlarda da yaşamak isteyen bir milletin, Gazi Osman Paşa ve benzeri kahramanları sadece böyle marşlarla değil, sanatın bütün dallarında anması ve anlamaya çalışması zorunludur. Çünkü tarihin en büyük işlevi geleceğin inşasıdır. Bir büyük savunmayı, Plevne Savunması`nı yaptıran ruhu bu eserle daha iyi tanıyacak ve hissedeceksiniz.
5.63 ₺ -
Sessiz Adalet
"Kalbi özlem doluydu. Onun zarif endamını, narin yüz hatlarını, zekâ fışkıran menekşe gözlerini hayal etti. Bu Fransız kızında öylesine çekici bir şey vardı ki, fakülte koridorlarında tanıştığı kızların hiçbirine benzemiyordu, bambaşka biriydi. Hissettiği daha öncekilere benzemeyen çok yeni, çok tatlı bir şeydi. Baktığı her yerde Mari'yi görüyor, onu kendine bağlayan sırrın ne olduğunu çözmeye çalışıyordu." *** İç içe girmiş hayatlar, üst üste atılmış düğümler, kendisini insanlığın hizmetine adamış kahramanlar... Ve kaderin "sessiz adaleti"yle çözüme kavuşan bir yığın olay... Soluk soluğa, heyecanla ve sürprizlere doya doya okunacak bir roman...
6.75 ₺ -
Yusufhan
Kaderin başına ördüğü amansız imtihanlara, sıkıntılara sabır ve metanetle göğüs geren Yusufhan'ın yaşam mücadelesi. Acımasız suç tuzaklarının arasında sevgi ve aşk dolu bir yüreğin çaresiz çırpınışlarına şahit olacaksınız. Okuma hevesiyle yanıp tutuşan bir gencin köyden kente doğru uzanan hayat mücadelesini, bu kitapta bulacaksınız.
3.75 ₺