-
Kibarlık Budalası Sevda Dokoru
Molière’in ünlü eseri Kibarlık Budalası, 17. yüzyıl Fransası’nda, o zamanın modası haline gelmiş yapmacıklıkları ele alır. Özellikle Paris’te dikkat çekecek şekilde yükselen “kibarlık ve gösteriş” dalgasını hicvetmek üzere kaleme alınan oyun çok başarılı olur. Birer Paris hanımefendisi olmaya çalışan iki taşralı kızın düştüğü gülünç durumun anlatımındaki canlılık ve neşe, hem halkın hem de aristokrat seyircinin beğenisini kazanır. Sevda Doktoru ise, şiirselliği, komik ve delidolu öğeleriyle Molière’in komedi-bale eserleri arasında en başarılı olanıdır. Molière, Sevda Doktoru’nda dönemin doktorlarını ve tıp dünyasını eleştirirken, gerçek doktorun sevgi olduğunu vurgular.
5.21 ₺ -
Kelile Ve Dimne
Debşelem Şah, hikmet tutkusuyla bir maceraya atılır. Düşünde gördüğü ışığı izler. Ay ışığının yıkadığı patikada uyurgezer gibi bir gerçeğin peşindedir. Gide gide gerçek bilginin ışığına ulaşır. Yaşlı bilge Beydeba beklemektedir orada. Ve günler, belki de haftalar boyu süren söyleşiler sonda yüzlerce öykü çıkar ortaya. O gün bugündür Kelile ve Dimne, yani fabl türünün en başarılı örneklerinden biri, bilgiye tutkun insanların elindedir.
18.75 ₺ -
Kazaklar
Tolstoy Kazaklar’ı 30’lu yaşlarının ortasında, mutluluğu aradığı bir dönemde kaleme almıştır. Romanın kahramanı Olenin de Tolstoy gibi, Moskova’nın kibar çevreleri etrafında dönüp durmaktan sıkılmış, farklı hayatların peşine düşerek Kazaklar’ın arasında yaşamaya başlamıştır. Hayatında yepyeni bir sayfa açan Olenin’in Kazak mıyla tanışması ve bir Kazak kızına âşık olması etrafında gelişen hikâye, aynı dönemde yaşayıp birbirinden alabildiğine farklılıklar gösteren iki toplumu mukayese ederek, hayatın faklı yorumlanış biçimlerini gözler önüne serer.
75.00 ₺ -
Karamazov Kardeşler
Adı daima dünya edebiyatının başyapıtları arasında anılan Karamazov Kardeşler’de Dostoyevski, bir romancı olmanın ötesinde bir psikiyatr, bir feylesof, bir teolog olmaya cüret eder. Kilise ve devlet, ideolojiler ve güzellik, özgürlük ve sorumluluk gibi her zamanın sorunlarıyla, taşradaki küçük bir Rus ailesinin para, aşk, baba korkusu, kardeş kıskançlığı, itibar gibi iç sorunları arasında büyük bir ahenk ve güçle gidip gelir. Tolstoy’un “enevdiğim kitap&Ycute; dediği "Karamazov Kardeşler" Dostoyevski’nin ölümünden bir yıl önce muhteşem bir final olarak yayımlanır. (1880). Dostoyevski’nin mali ve ruhsal bir sürgünde yaşadığı Avrupa defterini kapatmış, kumar ve büyük borçlarından kurtulmuş, huzurlu ve mutlu bir aile hayatına kavuşmuş, ruhsal olgunluğun zirvesine ulaşmış olması şüphesiz eserin başarısında önemli faktörlerdir.
17.36 ₺ -
Püf Noktası
(Beyoğlu'nda bir pansiyonun tavan arası odası... Tavan çatı şeklinde ve basık..Solda ancak iki büklüm şeklinde girilebilecek bir kapı... Sağda mazgalvari biçimde dar ve küçük bir pencere ... Bir divan ,alçak yer masası ve her tarafa serpiştirilmiş yer yastıkları...Duvarlarda modern resimler.)
49.00 ₺ -
Karagöz İle Hacivat
Yüzyıllarca canlı kalmayı başarmış Türk gölge oyunu, toplumsal dokumuzu yansıtan en önemli sanat dallarındandır. Osmanlı İmparatorluğu’nun geniş sınırları içinde hoşgörü denizinde yaşamış çeşitli din ve milletlere mensup insanların ilişkilerini yansıtır. Yüzyıllardır tüm kuşakları eğlendirmeyi başaran Karagöz ile Hacivat’ın sırrı, oyunun gerçekçi ve samimi ypısından gelir. Hacivat karakteri düzeni temsil eder. Nabza göre şerbet verir. Az çok tahsil görmüştür, yabancı sözcüklerle konuşmayı sever. Karagöz ise okumamış bir halk adamıdır. Hacivat’ın kullandığı yabancı kelimeleri anlamaz ya da anlamaz görünüp yanlış anlamlar yükleyerek Hacivat ile alay eder. Patavatsızlığı sebebiyle zaman zaman zor durumda kalsa da bir yolunu bulup işin içinden sıyrılır.
6.95 ₺ -
Kamelyalı Kadın
Gerçek bir aşkın dokunaklı ve yürek burkucu hikâyesi... Hukukçu Mösyö Armand Duval’in yolu bir gün kamelya çiçekleriyle ünlenmiş Matmazel Marguerite Gautier ile kesişir. Armand’ın kendi halinde bir hukukçu, Marguerite’in ise bir günlük çiçeklerine sıradan bir ailenin bir aylık geçim kaynağını sarf edebilecek derecede sefahat içinde bir kadın olması, bu iki gencin birbirlerine şiddetle ilgi duymalarını engellemez. Başından çen onca şeye rağmen masumiyetini kaybetmeyen Marguerite, Armand Duval sayesinde hayatında ilk defa şefkâtin izlerini görmüştür çünkü. Kamelyalı Kadın’ın naif öyküsü kuşaklardır o kadar beğenilmektedir ki birçok filme ve tiyatro oyununa konu olmuş, hatta Verdi’nin ölümsüz eseri La Traviata’ya kaynaklık etmiştir.
7.64 ₺ -
Jane Eyre
Charlotte Bronte’un kendi hayatından izler taşıyan eseri Jane Eyre, romantizm akımının en belirgin ve unutulmayan örneklerindendir. Zorlu bir çocukluk geçirdikten sonra öğretmen olan Jane Eyre, Bay Rochester’ın malikanesinde mürebbiye olarak göreve başlar. Zamanla Bay Rochester ile Jane Eyre yakınlaşırlar, ama evlenmelerinin önünde ciddi bir engel vardır: Rochester’ın herkesten gizlenen akıl hastası eşi. Charlotte Bronte'un şiirsel duyarlılığını keskin gözlemlerle harmanladığı ölümsüz bir başyapıt.
22.13 ₺ -
İvan İlyiç'in Ölümü
İvan İlyiç, önce sorgu yargıcı, sonra da hakim olarak yaptığı görevinde mutludur. İnsanların, onun ağzından çıkacak kelimelerle kaderlerinin değişmesi kendisini güçlü ve önemli hissetmesine vesile olmaktadır. Aldığı maaş yeterli olmasa da yüksek gelirli bir yaşantısı varmış görüntüsü vermeyi başardığı için de ayrıca memnundur. Her şey yolunda ve olması gerektiği gibi gitmektedir. Ta ki körbağırsağındaki ağrılar şiddetlenip bütün lezzetleri acılaştırıncaya kadar... Ölüme ilişkin yazılmış en başarılı roman olduğu tartışmasız kabul edilen İvan İlyiç’in Ölümü okuyucuya, “Ölüm hiç bu kadar yakın bir duruşla anlatılmamıştı.” dedirtecek denli dev bir Tolstoy klasiği.
5.21 ₺ -
İtiraflarım
“Ölmeye ve dirilmeye dair yüzlerce olay hatırladım. Gördüm ki ben yalnızca Tanrı’ya inandığımda yaşıyordum. Tanrı’yı düşünmem yetiyordu, o zaman hemen diriliyordum. O’nu unuttuğum, O’na inanmadığım zamanlarda ise, yaşam da yok oluyordu. Yaşamın bu diriliş ve ölümleri neydi? Tanrı’nın varlığına inancı kaybettiğimde, sanki yaşamla ilgili bağlarım da kopuyordu. Tanrı’yı bulmak konusunda az da olsa umudum olmasa, yaşamıma çoktan son verirdim. Fakat yayordum. O’nu hissettiğim ve O’nu aradığım zaman yaşıyordum. Öyleyse,O vardır. O, O’nsuz yaşanmayan şeydir.” Hıristiyanlığın; hayatın varlığı ve anlamına tatmin edici bir cevap verememesi karşısında, geleneksel Ortodoks Hıristiyanlığına olan inancını kaybeden Tolstoy, İtiraflarım'da hayatın ne olduğunu, neden ve nasıl yaşanabileceğini ve ölümü seçmenin en doğru yol olup olmadığını sorgular.
6.95 ₺ -
İnsancıklar
Klasik Rus edebiyatının ünlü isimlerinden Dostoyevski’nin 1846’da yazdığı ilk romanıdır “İnsancıklar”. Mekân Petersburg’dur; tema dostluk, sevgi, acıma ve fedakârlık üzerine kurulmuştur. Dostoyevski “İnsancıklar”da öksüz bir kıza âşık olan fakir ve yaşlı bir kâtibi anlatır. Romanda, kâtibin (Makar Aleksiyeviç) toplumda saygın bir insan olabilmek için verdiği mücadeleler, şefkat perdesi arkasında sevdiği kız için katlndığı zorluklar rşılıklı mektuplaşma yoluyla akıcı bir üslûpla anlatılır. Dostoyevski, ilk romanı “İnsancıklar”la daha 25 yaşındayken genç yazarlar arasına girmiş, gelecek vaat eden bir yazar olarak görülmüş ve benimsenmiştir.
12.38 ₺ -
İnsan Ne İle Yaşar
“Şimdi anlıyorum ki her ne kadar insanlara hayatta kalmalarının sebebi kendi çabalarıymış gibi gözükse de hakikatte onları yaşatan, sadece sevgidir. Kim yüreğinde sevgi taşırsa, o sevgi Tanrı’dandır ve Tanrı o kişinin yüreğindedir, çünkü varlığın sebebi sevgidir.” Tanrı, kendisine verdiği emri yerine getirmekte duraksayan melek Michael’ı emirlerinin arkasındaki hikmetleri anlayabilmesi için dünyaya gönderir. Melek Michael olayların arzünde neler ğunu gördüğünde “İnsanın içinde barınan nedir?”, “İnsana verilmeyen nedir?” ve “İnsan ne ile yaşar?” sorularının cevaplarını yaşayarak öğrenir.
56.25 ₺ -
İkna
Batı edebiyatının en çok okunan yazarlarından biri olan Jane Austen, yaşadığı yüzyılın gerçeklerine yazdığı kadın kahramanlarıyla adeta isyan eder. Bu sebeple Anne Elliot güçlüdür ancak yine de sosyal konumunun mecburiyetlerine ikna edilmekten kurtulamaz. Yüzbaşı Wenthworth yıllar sonra genç kızın hayatına tekrar girecek, bu kez aralarındaki aşk hayatlarına beklenmedik bir boyut kazandıracaktır. İkna Jane Austen’ın ölümünden önce yazdığı son romanıdır.
206.25 ₺ -
İki Şehrin Hikayesi
İki Şehrin Hikâyesi, Charles Dickens’ın Fransız ihtilali yıllarında kaleme aldığı, ilk satırlarından itibaren merak ve korku dolu sahnelerle okuyucuyu kitaba bağlayan en önemli eserlerinden biri. Dickens, bu eserinde Londra ve Paris’in yaşadığı açlık, sefalet, hüzün ve kederi tüm açıklığı ve acımasızlığı ile ortaya koyuyor. Eser, mutlaka okunması gereken bir Dickens romanı.
13.55 ₺ -
İdam Mahkumunun Son Günü
3 Şubat 1829 tarihinde Fransa’da imzasız incecik bir kitap yayınlandı. Bir idam mahkûmunun yaşadığı son günlerde kafasından geçenlerin anlatıldığı bu kitap seyirlik bir gösteri niteliğindeki idamları ilk defa idama mahkûm edilmiş birinin bakış açısıyla ele alıyordu. Hâkimlerden sonra bizler de onları düşüncelerimizle yargılarken, hiç düşünmüş müydük; acaba ne hissediyorlar, hücrelerinde yalnız kaldıkları zaman kafalarına hangi düşünceler üşüşüyordu? İnsanın kendi içiyle diyalogunun var olduğu bu ilk roman, suçlu dediğimiz insana uzaktan bakmak yerine, bu insanın hayatına girmemizi sağlıyor, onun da bir insan olduğunu fark ettiriyor.
5.56 ₺ -
Künye
(3 Perde 12 Tablo) Birinci Dünya savaşında cepheden cepheye koşmuş, Harbiye mektebinde hocalık yapmış, Balkan savaşına katılmış, divanı harpte yargılanmış; başarıyı ruh, disiplin ve bilginin eseri bilen, şahsî hayatı olmayan, her şeye toplum açısından bakan ve insanı, Künye'sini aşmaya memur sayan bir dava adamının, Plevne şehidi bir zabitin oğlu Gazanfer Bey'in trajik hikayesi… (Yazıldığı tarih; 1939)
66.50 ₺ -
Hüseyin Fellah
Düşmanları tarafından bıçaklanan Hüseyin Fellah karanlık bir köşeye atılır. O gece kendisine yardım eden Hüsna Hanım ve kızı Şehlevend'le Hüseyin Fellah'ın yolları daha sonra Cezayir'de, garip bir biçimde kesişir... İyiyle kötünün mücadelesini konu alan Hüseyin Fellah sade bir dille, halkın zevkine göre ve halk için yazan Ahmet Mithat Efendi'nin en başarılı roman denemelerindendir.
10.42 ₺ -
Haydutlar
Karl, özgürlük ateşiyle yanan, yiğitlik ve şeref peşinde koşan, güçlü bir kahramandır. Hem bozuk düzene hem de babası yaşlı Moor'u aldatarak kendisine ihanet eden ve nişanlısı Amalia'yı elinden almaya kalkışan kardeşi Franz'a karşı mücadele etmektedir. Fakat kötülüklere meydan okurken öfkesini yenemediği için bir intikamcıya, bir zalime dönüşür. Karl ve babasının başından geçen olr, kutsal kitaplardaki “kayıp oğul” kıssasını hatırlatır, Karl ve Franz arasındaki mücadele ise Yusuf peygamber ve kardeşlerini çağrıştırmaktadır.
6.25 ₺ -
Mukaddes Emanet
4 Perde, 8 Tablo) Piyes, I. Meşrutiyetin ilânından günümüze doğru gelen zamanın panoraması üzerinde, yüzyıllardır bir türlü şuurlandırılamayan Anadolu derdini gözler önüne serer ve dönem dönem ucuza harcanan Anadoluluyu kendi derdine sahip çıkmaya davet eder. (Yazıldığı tarih; 1971)
52.50 ₺ -
Hastalık Hastası
Molière’in, dönemin doktorlarını ve tıp ile ilgili fikirleri dolaysız bir yolla eleştirdiği Hastalık Hastası, sahnelendiği ilk günlerden bu yana hâlâ güncelliğini korumaktadır. Eserin hiciv gücü bir yana, bir diğer özelliği de aynı zamanda bir oyuncu olan Molière’in sahneye ve hayata veda ettiği oyun olmasıdır. Molière, Hastalık Hastası’nın sahneleneceği 17 Şubat 1673’te eşinin ve yakın arkadaşları kez sahne arkasında kalması için onca yalvarmalarına rağmen Argan rolüne çıkar ve son sahnede doktorluk yeminini ettiği sırada ağzından gelen kanı saklayarak oyununu bitirir. O gece Molière’in son gecesidir. Hastalığın şiirsel bir çılgınlığa dönüştüğü son bölümle hem sahneye hem de hayata veda eder.
41.25 ₺ -
Hamlet
Babası öldükten sonra annesiyle evlenen amcasının aslında babasının katili olduğunu öğrenen Danimarka Prensi Hamlet derin bir acıya kapılır. Acı çekmek ya da kendini öldürerek bu acıyı dindirmek arasında bocalayan Hlet'in ikilemini, Shakespeare ünlü “Olmak ya da olmamak! İşte bütün mesele bu!” sözleriyle dile getirir: “Acaba zalim feleğin okuna, taşına göğüs germek mi, yoksa bu mihnet deryasına karşı koyarak hepsine son vermek mi daha asil bir hareket olur? Ölmek: Uyumak... Hepsi bu kadar... Ve bir uykuyla bütün kalp ağrılarını, vücudun yakındığı binbir derdi dindirebilmek... İşte varlığımızın özlediği netice! Ahh, işte güçlük burada! Çünkü ruhumuz bu fani kalıptan sıyrılıp ölüm uykusuna daldığı an, nasıl bir rüya göreceğimizi kim bilir?”
6.95 ₺ -
Hacı Murat
Çarlık Rusyası’nın Kafkaslar üzerinde tam bir hakimiyet kurabilmek için verdiği yaklaşık 50 yıllık (1817 - 1864) mücadele karşısında “direniş”in efsaneleştirdiği, Şeyh Şamil’den sonraki en ünlü kahramandır Hacı Murat. Fakat Hacı Murat’ın adını tarih sayfalarına yazdırmasındaki asıl faktör, şüphesiz direnişinden çok Tolstoy’un olgunluk dönemi romanları arasında yer alan dev eseridir. 1896-1904 yılları arasında yazılıp 1912 lında basılan Hacı Murat, Şeyh Şamil’le ters düşüp yollarını ayırmış olan efsanevi Kafkas kahramanı Hacı Murat’ın gerçek ve ibret dolu yaşam öyküsüdür.
33.75 ₺ -
Gülistan
Gülistan, şiirle nesrin ve öğütle iç konuşmanın iç içe geçtiği, şiirsel bir anlam bahçesidir. Sadi’nin tüm elerinde olduğu gibi Gülistan’da da toplumcu ve ahlakçı tutumun izlerini görürüz. İnsanın kendine ve ötekine acı vermeden nasıl yaşayabileceği sorusunu sürekli yedeğinde taşır. Doğulu kıssa geleneğinin özelliklerini yansıtan Sadi öykücüdür, fakat şiirle masal arasında akar onun öyküleri. Ve belki de buradan gelen gücüyle yediden yetmişe herkese seslenir.
6.95 ₺ -
Goriot Baba
Hukuk öğrenimi için Paris’e giden Rastignac, Madam Vauquer’in kırk yıllık pansiyonuna yerleşir. Çeşitli hayatların bir arada aktığı bu pansiyonda, kendisine Goriot Baba diye hitap edilmesine izin veren yaşlı bir adamla karşılaşır. Ömrünü iki kızına adayan ihtiyar, yaşlılığında, evlatları tarafından yapayalnız bırakılmıştır. Gerçekçilik akımının kurucularından Balzac, bu eserde bir babanın kendinden vazgeçmeye varan fedakârlık öyküsünü ü bir duyarlılık ve gerçekçilikle anlatır. “Goriot Baba” aynı zamanda Balzac'ın “İnsanlık Komedyası” adı altında topladığı diğer eserlerinde de görülen başlıca kahramanlarının doğduğu romandır.
10.50 ₺ -
Amak-ı Hayal
"Tuhaf! Varla yok hiç bir olur mu? Örneğin ben şimdi varım, yarın yok olacağım. Bu ikisi arasında fark yok mu?" dedim. Deli, başını çevirdi. Kahkahayı bastı: "Vay! Sen varsın ha?! Acaba var mısın?" Ruh ve madde âlemi arasında varlığın hakiki manasını arayan Raci'nin yolu nihayet bir gün, mezarlıktaki küçük kulübesinde yaşamını sürdüren Aynalı Baba ile kesişir. Benliğini şüphe ejderhasına teslim etmek üzere olan Raci'nin kafasındaki sis perdesi, bundan sonra yavaş yavaş dağılır ve bizleri tadına doyamayacağımız heyecanlı bir yolculuğa çıkarır. Raci'nin, hayalin derinliklerinde hiçlik zirvesinden Zerdüşt'ün diyarına, Kaf ve Anka'ya, oradan da ilahi aşkın nuruna doğru yaptığı bu manevi yolculukta tasavvuf deryasının sırlarına doğru kanat çırpacaksınız.
9.03 ₺ -
İman ve Aksiyon
Necip Fazıl Kısakürek´in iki ayrı konferansı... Her konferans, farklı tarih ve şehirlerde çeşitli defalar binlerce dinleyiciye hitaben verilmiş olup büyük ilgi doğurmuştur. 1949´da Büyük Doğu Cemiyetinin kuruluşundan itibaren Anadolu´yu bir uçtan öbür uca sarsan Necip Fazıl için, mevzuu ne olursa olsun verdiği her konferans, "Tanzimattan beri gelen sahte inkılapların çürüttüğü ruh kökümüzü kurtarma, kainat çapında hesaba vurma, Türkün ruh ve madde dünyasını Batının da hayran olacağı ve içinde her derde deva bulacağı bir ideolocya planında kurma ideali"ne bağlıdır.
66.50 ₺ -
Altın Işık
Manzum ve mensur hikâyelerin bir araya geldiği Altın Işık’ta, Ziya Gökalp’in babaannesinden dinlediği masallar vardır. Doğruluk, dürüstlük gibi değerlerin kuşaktan kuşağa aktarılması, aile bağlarının korunması, kötülere boyun eğilmemesi gibi erdemlere yapılan vurgu, kitabın hemen her sayfasında derinden hissedilir. Altın Işık, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu ideolojisini oluşturan fikir adamladan biri olan Ziya Gökalp'in halk edebiyatına yöneliş biçimini göstermesi açısından da dikkatle incelenmesi gereken bir çalışmadır.
6.95 ₺ -
Felatun Bey Ve Rakım Efendi
Şekilsel Batılılaşmayı temsil eden ve kimlik bunalımı yaşayan Felâtun Bey, günlerini gezip eğlenmekle geçirir. Râkım Efendi ise tam tersine ağırbaşlı, çalışkan, vaktini boşa harcamayan, bilge bir Doğuludur. Ne var ki Felâtun Bey’in zevk ü sefa içinde geçirdiği tatlı hayat fazla uzun sürmez.. Ahmet Mithat Efendi, Tanzimat devrinin karakteristik tiplerini resmettiği romanında Felâtun Bey ile Râkım Efendi üzerinden bir mukayese imkanı sunar.
15.00 ₺