-
Faust
Faust, yaşadığı çağın bütün bilimlerini öğrenmeye çalışan, bilgi ihtirası içinde kıvranan karamsar bir kişidir. Nefsiyle onca uğraşmasına rağmen mutluluğu bulamamış olmanın ıstırabıyla kavrulmaktadır. Şeytanı temsil eden Mephisto, bu durumdaki Faust'u kolayca baştan çıkarabileceğini, sapıklığa sürükleyebileceğini düşünür. Tanrı ise insanın yaradılış itibarı ile iyi olduğunu ve kendi ruhunun iyiliği sayesinde doğru yolu bulabileceğini bildiği için MephistoÙyFaust üzede istediğini yapmakta serbest bırakır.
11.25 ₺ -
Eylül
Güneşin kavurucu ateşinin yürekleri yaktığı, o ilk sıcaklığın, zamanla karşı konulamaz bir tutkuya dönüştüğü yaz... Ayrılık rüzgarlarının etrafta sinsice kol gezdiği sonbahar.. Kah güneşli sevdaları, kah fırtınalı pişmanlıkları tarif edilemez bir acıyla içinde saklayaonbaharın o en yalnız Eylül’ü... Türk Edebiyatının bu ilk psikolojik romanında, Suad, Süreyya ve Necib arasındaki fırtınalı ilişkiler ve kahramanların iç dünyalarına doğru uzun ve keyifli bir yolculuk sizleri bekliyor.
15.75 ₺ -
Abdülhamid Han
(5 perde) Piyes, Büyük Osmanlı Padişahı Abdülhamid Han'a ait tepetaklak edilmiş tarihî hakikatlerin, "Ulu Hakan" eseriyle taş taş yerine oturtularak bir tez, bir manifest halinde bina edilmesinden sonra, bir ölçüde sahneye yansıtılmasıdır.
52.50 ₺ -
Ev Sahibesi
Ev Sahibesi, Dostoyevski’nin dünyaca ünlü romanlarında yaptığı ruh tahlillerinin ipuçlarını veriyor. Başyapıtlara özgü güzel bir üslupla okurlarının karşısına çıkan Dostoyevski, bu romanında toplum dışında kalmış bir aydının yaşadıklarını ve katlanmak zorunda kaldığı acıları, derin tahlilleri ve ustalıklı tespitleriyle kaleme alıyor. Umutsuz düşler içinde bir genç, bir aşk, hastalık ve ölüm korkusu, vicdan azabı ve yalnızlık gibi birbirinden çetrefilliular bu kısa de ustalıkla ele alınıyor.
7.50 ₺ -
Eugenie Grandet
Eşini ölüme terk edebilecek, evladının aylarca aç susuz yaşamasına göz yumacak kadar para tutkusuyla dolu bir babanın dünyadan bihaber yaşayan iyilik timsali kızı Eugénie Grandet’nin etkileyici öyküsü… Balzac bu eserde dönemin taşra hayatını, Paris’teki aristokrasiyi, sosyalkarlar ve para için insanların kendi değerlerini nasıl hiçe saydıklarını, nelere göz yumduklarını, kısacası insanın paraya köle olma hikâyesini anlatır. Ve bu öğütücü çark içinde bozulmadan kalabilen Eugénie’yi…
6.95 ₺ -
Dönüşüm
Kafka’nın ölümsüz başyapıtı Gregor Samsa bir sabah kötü bir rüyadan uyandığında, kendini yatağında korkunç bir böceğe dönüşmüş olarak buldu.” Daha ilk cümlesiyle bile kitabın sonunu merak ettiren bir konu… Sayfalar ilerledikçe Gregor’un hayatına bir böcek olarak devam etmeye çalışmasına ve ailesinin, yakın çevresinin bu durum karşısındaki bocalamalarına tanık oluruz. Hayatın normal akışı içerisinde ortaya çıkan bu değişiklik, aslında Franz Kafka’nın toplumda varolan kalıplaşmış düzene bir başkaldırısıdır. Toplumdan farklı olan insanların dışlanışını da bu yolla oldukça başarılı bir yöntemle eleştirir. Kafka’nın bu başyapıtı, çok geçmeden klasikler arasında yerini almış ve Kafka’nın ününü de günümüze kadar taşımıştır. Yaşadığı çağın zihniyetine o kadar büyük bir tepki duyar ki Kafka, ölümünden sonra yazdığı bütün eserlerini yakılması için en yakın dostu Max Brody’ye emanet eder. Bugün Kafka gibi büyük bir edebi dehayı okuyabiliyorsak eğer, bunu Max Brody’nin ihanetine(!) borçluyuz.
7.50 ₺ -
Dorian Gray'ın Portresi
“Gerçek miydi? Portre gerçekten değişmiş miydi? Yahut sadece kendi muhayyilesi mi neşeli bir bakışı şeytanca bir bakış olarak görmesine neden olmuştu? Boyanmış bir tablo gerçekten değişebilir miydi? Böyle bir şey saçmaydı. Bu, bir gün Basil’e anlatılacak bir hikâyeydi.” Çok yakışlıklı bir genç olan Dorian Gray, ressam Basil Hallward tarafından çizilen portresinden o kadarnir ki geçen günler taze bedenini yaşlandıracakken tablonun daima genç ve güzel kalacak olmasına esef eder. Acaba gerçekten öyle mi olacaktır?
56.25 ₺ -
Don Kişot
Yeni Çağ’ın gerçek anlamda ilk “best-seller”ı, ince, parıltılı bir espri anlayışının en büyük jonglörü Don Kişot’un okurlarla buluşmasının üzerinden tam dört yüz yıl geçti. Don Kişot, tüm zamanların en çok dile çevrilen, en çok okunan, en çok gönderme yapılan, en çok yankı uyandıran romanı olmasının yanı sıra devrinin en renkli tablosunu çıkaran eser olma konusunda da rakipsizdir. Üstelik Cervantes, İspanya’nın sosyal, ekonomik, dinî, siyasî ve edebî portresismederken oku eğlendirmeyi bir an olsun unutmaz.
18.75 ₺ -
Doğunun Hükümdarı
Doğunun Hükümdarı, ‘siyaset teorisinin kayıp halkası’dır. Ülkemizde pek bilinmeyen bu eser, Arap edebiyatında siyasetname geleneğinin ilk özgün klasiğidir. Aslında sadece Arap edebiyatının değil, tüm Doğu dünyasının öncü siyasetnamesi sayılabilir. Eser sahibi Abdülhamîd el-Kâtib’i edebiyattaki ustalığı, bürokrat ve diplomat kişiliği ve yazdığı eseri tecrübelerinden yararlanarak oluşturması bakımından Doğunun Machiavelli’i olarak anabiliriz. Fakat şunu da kaydetmek gerekir ki bu eser, Machiavelli’in Hükümdar’ından tam sekiz asır önce, 746’da yazılmıştır. Eserin ayırıcı özelliklerinden biri de; siyaset kavramını sadece devleti idare etmek değil, nefsi kontrol altına tutmakla da bağlantılı gören bir anlayışa sahiptir.
56.25 ₺ -
Doğu Yakası
Amerikan Edebiyatının güçlü kalemi Jack London 1900’lerin başında İngiltere’ye giderek Londra’nın doğu yakasındaki işçi sınıfının zorluklarla dolu hayatını gözlemler. İlk elden tanıklığını romanlaştırdığı zaman dünya kamuoyunu şaşkınlığa uğratan yazar, bu eseriyle büyük saygı kazanmıştır. Jack London, bir yazardan öte bir sosyolog gibi davranarak, işsiz ve beş parasıir sefil kılığına girer ve kendi deyimiyle “bir kâşifinkine benzetebileceğimiz” bir ruh hali ile Londra’nın fakir mahallelerine, Doğu Yakası’na gider. Burada diğer insanlar gibi aç, uykusuz ve pisliğin içinde yaşar. Jack London bu kitapta yoksulluğu ve acıyı bizzat yerinde gözlemleyip, edindiği tecrübeleri okurla paylaşıyor. Yazar Doğu Yakası’nda şahit olduğu sefaleti, çürümüşlüğü, tüm yalınlığı ve çarpıcılığıyla, ancak bir o kadar da estetik bir tarzda anlatıyor. “Üzerinde güneşin batmadığı” 20. yüzyıl İngilteresi’nde, toplumdaki çatlakları son derece eleştirel bir dille aktarıyor. Jack London bu kitapla sadece kendi döneminin değil, günümüzün toplumsal sorunlarına da ışık tutuyor.
9.03 ₺ -
Define
“Ben Abdülhamid’in paşalarından, istibdat sonlarında paşalık etmiş ve evvelce birçok valiliklerde bulunmuş meşhur Abdüssamed Paşa’nın konağında kâhya kadın idim. Paşa’nın hanımı ölmüş, bir kızı kalmıştı…” Abdüssamed Paşa, II. Meşrutiyet ilan edilince, Jön Türklerin el koymasından endişe ettiği mal varlığını altına çevirip son derece esrarengiz usullerle bir yere gömer ve definenin adresini remizlerle bir Fuzuli Divanı’nın satır aralarına yerleştirir. Paşa’nın yurt dışında yaşayan kızı Hadiye Hanıma ulaştırılmak üzere evin kâhya kadınına teslim edilen Fuzuli Divanı, yıllar sonra Erzurum Hastanesi Başhekimi Şakir Feyzi’nin eline geçer… Mehmet Rauf’tan sürükleyici bir macera romanı.
41.25 ₺ -
Dede Korkut Kitabı
Dede Korkut hikâyeleri Türklerin Orta Asya’daki yaşam tarzlarını, inançlarını, aralarındaki ilişkileri, savaşlarını, kahramanlıklarını, hayat görüşlerini ve kullandıkları dilin özelliklerini yansıtan en önemli metinlerden biridir. Dede Korkut isimli bilge tarafından anlatılan, olağanüstü varlıklar ve olaylarla süslü bu hikâyeler, içeriğinin yanı sıra renkli ve eğlenceli anlatımıyla da Prof. Fuat Köprülü’nün “Terazinikefesine Türk edebiyatının tümünü, diğer kefesine de Dede Korkut’u koysanız yine de Dede Korkut ağır basar” sözünü haklı çıkarır mahiyettedir.
15.00 ₺ -
Bostan
Bostan, Doğu edebiyatının elden ele, dilden dile dolaşan en büyük eserlerindendir. Tasavvuf anlayışını yansıtan bu yapıtta insanı insan yapan sevgi, açık yüreklilik, alçakgönüllülük gibi erdemler övülür; bunların her şeyden üstün olduğunu gösteren öyküler anlatılır. İrfani öğretin şiirsel taşıyıcıları, Mevlana, Şeyh Galib ve diğerlerinde göürldüğü üzere, mecaz bir dille konuşur. Şirazlı Sadi'de ise böyle sembolik ve şiirsel bir sesten ziyade; dolaysız, yalın ve 'gerçekçi' bir eda buluruz.
8.68 ₺ -
Bize Göre
"Ahmet Haşim'in ince, zarif, nükteli, sanatlı, işlenmiş, kadife gibi yumuşak ve açılmış çiçekler gibi olgun nesrini methetmek için ne söylense az gelir. Ekseriyetle pek zeki ve bazen de için için alaycı olan bu nesir hakikaten ne güzeldir! Ahmet Haşim bunlarla "Bize Göre" hisler ve fikirler yazmıştır... Hatırlıyorum, Ahmet Haşim, İkdam'da bir "Bize Göre" parçasını fikrinden ve kalbinden sızdıra sızdıra bün yarım gününü geçirerek, akşam doğru itirir ve imzalardı. En evvel, yazdıklarını birer birer herkese, İkdam'ın her yazarına ve her gelen misafirine okurdu. Hepsinden bir tavsiye, bir fikir, bir his almaya, her yeni okuyuşu üzerine bir tashih daha yapmaya çalışırdı."
7.50 ₺ -
Binbir Gece Masalları
Binbir Gece Masalları, Hint ve Çin ülkelerinde egemen olan Şehriyar’ın, eşi tarafından aldatılmasıyla başlar. Hükümdar Şehriyar, bu duruma öylesine öfkelenir ki her gün bir genç kızla evlenip ertesi gün onu katletmeye başlar. Ta ki Şehrazat ile evleninceye kadar. Şehrazat, her gece öyle heyecanlı masallar anlatır ki ertesi geceyi merakla beklemekten başka bir şey gelmez Şehriyar’ın elinden. Ve Şehrazat’ın bu güzel masalları o günden bu yana yazılır, söylenir, anlatılır...
16.88 ₺ -
Billur Köşk Hikayeleri
"Bir varmış, bir yokmuş, Allah’ın kulu çokmuş..." tekerlemesiyle başlayıp, arada çekilen onca ızdıraba, ayrılığa, haksızlığa rağmen sonu hep "Onlar ermiş muradlarına, darısı bizlerin başına." cümlesiyle noktalanan sözlü edebiyatımız, masallarımız" Sözlü olarak üretilmiş ve geçmişten bugüne kulaktan kulağa yayılarak ulaşmış tek mirasımız... Tahir Alangu ve Server Bedi’nin ardından Elif Konar’ın düzenlediği bu kitapla iyice ölümsüzlüklerini kazanan masallarımızla şehzadelerin, Hanım Sultanların, padişahların ve kötü kalpli insanların büyülü dünyasında biz de yerimizi alıyoruz. Onlarla ağlayıp, onlarla gülüyor, hayattan ders çıkarıyoruz. Bu büyülü dünyanın kırk gün kırk gece süren kutlamalarında yerimizi almanın tam zamanı.
6.25 ₺ -
Beyaz Zambaklar Ülkesinde
“Köylüler daha iyi, daha sıcak elbiseler giymeye başladı. İmalathanelerde binlerce elbise, palto, kundura ve iç çamaşırı üretimine başlandı. Her şey için en sağlam ve en güzel malzemeler seçildi. Bu elbiseleri giyen köylüler, bir bayram manzarası gösterir oldu. Yüzlerce yamadan meydana gelmiş paçavra elbiseler ortadan kalktı. Öksürükler, nezleler, bronşitler ve soğuk algınlıkları kesildi. Verem kurbanları yarı yarıya azaldı, çocuk ölümleri durdu. Trahomun kökü kazındı. Birçok yhalk, böyle bir hastalığın varlığını bile unuttu. Artık herkes daha sağlıklı ve sağlamdı...” Beyaz Zambaklar Ülkesinde, bir modernleşme projesinin başarıya ulaşma öyküsüdür. Bu kitap, ülkesini ilerletme arzusunu taşıyan milletlere bu uğurda nasıl çalışılacağını ve neler yapılması gerektiğini gösterir.
10.13 ₺ -
Banu Cihan
Halep emirinin şehzadesi Dürr-i Geylani bir gün şehirde dolaşırken bir kabrin başında gözü yaşlı Talha’yı görür. Aşk acısıyla yanıp tutuşan bu köle, canını alması için Allah’a yalvarmaktadır. Onu bu hâle getiren aşkın hikâyesini öğrenen şehzade, kölenin sözleriyle Çin hakanının kızına âşık olur ve şifahi yolla tutulduğu sevgiliye kavuşabilmek için yollara düşer… Şark edebiyatının mistik aşk anlayışının bir tezahürü olan hikâyelerden oluşan bu kitap, hikmet dolu sözlerle sesleniyor okuyucuya.
14.25 ₺ -
Aşk-ı Vatan
Aşk-ı Vatan, İspanya’da yetişmiş ve daha sonra talihinin kötü bir cilvesiyle cariye olarak İstanbul’a, Laz Ahmet Paşa’nın yanına gelmiş Gülbeyaz’ın hikâyesini romansı bir dille anlatan bir klasiktir. Eser zamanında hem konusu hem de edebî üslubunun ustalığı nedeniyle döneminde kadınlar tarafından beklenenden daha fazla ilgi görmüş bir kitaptır. Arka kapakta Sibel Eraslan kitabı ve Zafer Hanım’ı şu şekilde tanımlamaktadır. “Gerçi Zafer Hanım’ın bugün “roman”dır dediğimiz eserine Mehmet Zihni Efendi bir yerde “güzel bir hikâyenin tasviri”, bir diğer yerde “tercüme-i nakl”, yine başa bir yerde ise “güzel bir risale” ifadesini kullanmaktadır. Bugün dahi eserin bir tercüme olup olmadığı tartışılıyor. Bir kısmı İspanya’da diğer kısmı İstanbul’da geçen öykünün aslen bir diplomat eşi olan Zafer Hanım’ın dış ülkelerdeki izlenimleri olabileceği gibi eski cariyelerden Refia Hanım’dan dinledikleri üzerine naklen kurguladığı bir hikâye de olabileceği kesinlik kazanmış değil… Ama Zihni Efendi’nin yazdığına göre; o zamanki kadın okuyucular, “beklenenden çok daha fazla alaka” göstermişlerdir bu “edebi letafeti ve zarif halaveti” yüksek esere… Zihni Efendi’nin iltifatkar gibi duran bu vurgusunda; aslen eseri, taife-i nisa’nın bir kitabı olarak görme yatkınlığını da hemen hissedebilirsiniz…” Sibel Eraslan
4.86 ₺ -
Diriliş
Tolstoy’un en önemli üç romanından biri olan Diriliş, bir insanın geçirdiği sarsıcı değişimin romanıdır. Zengin Prens Nehlüdov, hizmetçi Maslova’yı baştan çıkarıp terk ederek hırs ve arzularının peşinden gider. Yıllar sonra bir mahkeme salonunda Maslova ile karşılaşan Nehlüdov, onu bu batağa kendisinin ittiğinin farkına varacak ve “dirilen” vicdanı, onun baştan ayağa değişmesine sebep olacaktır. Diriliş, vicdan azabının ezici baskısını anlatırken, ceza hukukuna da ağır eleştiriler yöneltiyor. Eserlerinde ahlaki değerlere vurgu yapan Tolstoy, bu kitabında insan ruhunun, vicdanının ve inancının toplum tarafından öldürüldüğünü dile getirip, bunların yeniden dirilişinin mümkün olup olmadığını sorguluyor.
13.19 ₺ -
Devlet
Antik Yunan’ın ünlü düşünürü Platon’dan günümüze kadar ulaşan ölümsüz bir eserdir Devlet. Platon, bir diyalog silsilesi olan bu eserde adaletin, doğruluğun, erdemin, ahlaksızlığın ve “doğru yönetim”in doğasını inceler. İdeal devletin kuruluşunu Platon’un dilinden okumak gerçekten heyecan vericidir. Çünkü sadece değerler kuramını değil, bunun yanı sıra varlık ve bilgi kuramına ilişkin görüşlerini de sunar. Akıcı bir üslupla ilerleyen bu düşünce denizi içinde sansürden, öjenizm, ortak mülkiyetten anarşizme ya da seçkinlerin yönetimine kadar, bugün hâlâ karşısında ya da yanında tavır aldığımız birçok olgunun öncüllerini görürüz.
20.63 ₺ -
Denemeler
Edebiyat dünyasında bu türün ilk örneğini veren Montaigne, Denemeler’iyle insanlık tarihinin panoramasını tüm trajedisiyle gözler önüne seriyor. Evrensel öze dair felsefe yapan yazar, kişisel izler taşıyan yazılarında nesnel bakış açısından da asla taviz vermiyor. Bir görüşe göre; "Denemeleri okumak, kabaca, bir insanı tanıma yolunda adım adım ilerlemektir. Bu insan hem Montaigne’dir hem de değildir. Montaigne’dir, çünkü yazar okuyucuya kendi özel hayatındaki deneyimlerle seslenir, değildir çünkü o insanı genel olarak ele alır. Tamamen kişisel bir yaklaşımla, insanlığın evrensel durumunu gözler önüne serer." Bu kitabı okurken Montaigne’in okuyucusuyla adeta koyu bir sohbete daldığını fark edecek ve yazarın son derece doğal, teklifsiz üslubuna hayranlıkla tanıklık edeceksiniz.
7.64 ₺ -
Değirmenimden Mektuplar
"İşte size oradan yazıyorum. Kapım ardına kadar açık, etraf günlük güneşlik" Işık içinde, pırıl pırıl, güzel bir çam korusu karşımda… Ufukta Küçük Alplerin tepeleri beliriyor. Çıt yok. Ancak uzaktan uzağa bir kaval sesi, lavantaların arasından bir çalı kuşunun ötüşü, çıngırak sesi" Artık nasıl olur da ben sizin o gürültülü ve karanlık Paris’inizin hasretini çekerim?" Naturalizmin başarılı temsilcisi Daudet canlı hayal gücü ve şairane bakışıyla hayatın güler yüzünü gösteriyor.
9.38 ₺ -
Sefiller
Victor Hugo İhtiyaçları fazlalaşan insanlar, kaynakların sınırlarını zorlamaya itilir ve yollarına çıkan savunmasız birinden bile irkilir. İş ve ücretler, yiyecek ve barınma, cesaret ve iyi niyet; hepsi sahip olmadıkları şeylerdir. Işık gölgeye dönüşür ve karanlık yüreklerini doldurur. Bu karanlık, insanın içindeki zayıflığı ele geçirir ve onu utanç verici işlere zorlar. Artık hiçbir dehşet veya korku dışlanmaz. Ümitsizlik ve çaresizlikle hepsi kötülük ve suça yönelir. Hepsi sefilleşmiş, bozulmuş birer pislik gibi gözükür. Fakat o denli alçalmış kişilerin de daha fazla alçalamayacağı bir çizgi vardır ve bu dönüm noktasında, dış dünya adeta yutar bu zavallı, talihsiz, kimliksiz insanları… Onlar Sefiller‘dir; toplumdan dışlananlar… “Bana Sefiller kitabının tüm halkar için yazılmış olduğunu söylerken haklısınız. Sosyal sorunlar sınırları aşıyor. İnsan soyunun yaraları, yeryüzünü kaplayan o geniş yaralar, haritalardaki o mavi ya da kırmızı çizgilerde durmuyor hiç. İnsanoğlunun bilgisizlik ve umutsuzluk içinde bulunduğu, çocuğun kendisini eğitecek bir kitap ve ısıtacak bir ocak bulamadığı için acı çektiği her yerde Sefiller kapıyı çalar ve şöyle der: ‘Sizin için geliyorum! Açın kapıyı bana!’ Uygarlığın, içinde yaşadığımız şu alabildiğine karanlık saatinde, sefilin adı ‘insan’dır. O insan, bütün iklimlerde can çekişiyor ve bütün dillerde inliyor.”
206.25 ₺ -
Coriolanus
Romalı komutan Caius Martius bitmek bilmez bir cesarete ve aynı zamanda neredeyse "kahramanlığına denk" bir kibre sahiptir. İhtirasları sebebiyle memleketi Roma´dan sürülür ve bunun intikamını almak üzere kenti kuşatır. Kent halkı gazabından korktuğu Caius Martius´u durdurmak için çare aramaktadır. Son umut olarak komutanın annesini ve eşini aracı kılmayı düşünürler. Caius Martius için asıl zorlu mücadele şimdi başlamıştır: Ne pahasına olursa olsun "hak edilmiş" bir cezayı mı uygulayacaktır, yoksa zavallı ailesini kurtarmak için intikam duygusunu mu bastıracaktır? Shakespeare muhteşem bir içe bakışla bireyin ve toplumun ruhunu en ince noktalarına, en kuytu köşelerine dek gözler önüne seriyor; insanoğlunu kendi iç çatışmaları ile yüzleştiriyor.
6.25 ₺ -
Cimri
Cimri, temanın, karakterlerle ve yan öğelerle ustalıkla desteklendiği, oyuncuların sahnede yer değiştirmelerinden vücutlarının hareketine kadar her şeyin incelikle düşünüldüğü bir başyapıttır. Molière, Cimri’de trajik bir durumu komediyle anlatır. Aslında korkunç bir kişiliği olan Harpagon, gülünç bir adamdır, çünkü kendini çok ciddiye alır. Cimrinin para tutkusu, oyunun bazı sahnelerinde gaddarlık, hatta açıkça çılgınlık noktasına varır. Nitekim Goethe, Cimri'nin bir komedi değil, bir trajedi olduğunu öne sürmüştür.
165.00 ₺ -
Büyük Umutlar
Fakir bir çocuk olan Pip küçük yaşta anne ve babasını kaybetmiş, ablasıyla birlikte yaşamaktadır. Bir gün mezarlıkta kaçak bir mahkûmla karşılaşır ve ablasının mutfağından aşırdığı yiyeceklerle bu adama yardım eder. Kaçak mahkûm, Pip'in yardımlarını asla unutmayacaktır. Bir gün Pip kimliği gizli bir hayırseverin gönderdiği para ile zengin olur. Artık onun da büyük umutları vardır. Belki de başka insanların büyük umutlarının aracı olacaktır. Çoğu eleştirmen tarafından modern romana uzanan önemli bir adım olarak görülen bu şiirsel eseri Ayşe Esra İyidoğan'ın usta çevirisiyle sunuyoruz okuyucularımıza...
19.10 ₺ -
Budala
Prens Mişkin'in, hastalığı dolayısıyla gittiği İsviçre'den ülkesi Rusya'ya dönüşüyle başlar bu romanın hikâyesi. Dostoyevski bu kitapta dürüst bir insan olarak yaşamanın zorluklarına değinmekte ve toplumsal bozulmuşlugu gözler önüne sermektedir. Dünyanın gelmiş geçmiş en güzel aşk romanlarından olan Budala, Dostoyevski'nin de dört büyük eserinden biri olarak vazgeçilmez klasikler arasında yerini çoktan almıştır. Yalın konusu ve insanın iç dünyasına yaptığı sarsıcı yolculuklarla okuru kendine hapseden öykü, Dostoyevski'ye has usta romancılığın en mükemmel örneklerindendir.
22.13 ₺