-
Doğru Yolun Sapık Kolları
Kendisinden sonra ümmetinin 73 fırka olacağını, bu fırkalardan da sadece birinin nura yöneleceğini haber veren Allah Resulü'nün vefatlarından sonra ilk alâmetleri Hazret-i Osman zamanında görülmeye başlayan sapık itikad ve davranışlar, dallardaki bütün ihtilâflı manzarasına rağmen aynı illetli kökte birleşirler: Kuru akıl ve şeytanî hayal… Ümmetin temel yapısı olan Sahabi diyor ki: "O'nu dinlerken öyle olurdu ki, âdetâ başımızın üstünde, kirpiğimizi kımıldatsak uçup gidecek ışıktan bir kuş varmış gibi mıhlanır kalırdık." Sahabînin temsil ettiği vecd ve teslimiyetin zamanla kabuk tutmaya başlamasiyle, meydan yerini, gönül ateşi yerine tüten akıl dumanının kaplaması kaçınılmazdı; öyle de oldu ve ardından, ilk olarak siyasi bir ihtilâf halinde başgösteren ve daima yahudinin güttüğü ayrılık ve aykırılıklar itikadî sapıklıklara yol verdi. Kitapta, "Sünnet ve Cemaat Ehli" anlayışı dışında kalan batıl ve sapık kollar, ilk örneklerinden itibaren tarihî bir geliş halinde teşrih edilir ve günümüze bağlanırken, gaye şöylece ifadesini bulur: Dâva, İslâmı olduğu gibi bulmak, dinin ulvî ve mücerred hakikatini meydana çıkarmaktır; uydurmak ve kendi hakikat vehmine feda etmek değil…
84.00 ₺ -
Rabıtai Şerif
"Önüne gelenin din eseri çıkardığı ve Kutsî eşyayı işportalaştırdığı bu perişanlık devrinde, hemen hiç kimsece riayet edilmeyen muazzam bir din ölçüsüne uyarak, içindeki âyet ve hadîsleri ve mübârek kelâmları asıllariyle vermediğim, böylece onları ticaret vesilesi olmaktan ve asla uyuşamayacağı ifade çerçevelerine sokulmuş bulunmaktan korumaya çalıştığım bu eser, vecd kaynağımızdan hayat iksiri değerinde bir damlacıktır ve Büyük Doğu ideâlinin tâcıdır." / N.F.K. Necip Fazıl'ın, "her kelimesi üzerinde beynini kanatıcı ve kalemini yakıcı bir saygı, kaygı ve titizlikle" üzerine eğildiği, Abdülhakîm Arvasî'ye ait Rabıta-i Şerife, isminden de anlaşılacağı üzere, çok özel bir bahsi, "Râbıta"nın nasıl yapılacağını, usûl ve âdâbını çerçeveliyor. Kitabın ikinci bölümünde ise, Efendi Hazretlerinin ders, takrir ve mektuplarından çeşitli mevzular, Vahdet-i Vücud bahsinin geniş bir mütalâası ve "Ruh Risalesi" var.
91.00 ₺ -
Konuşmalar
Eser, çok genç yaşında üne kavuşmuş Necip Fazıl'ın 1931-1983 yılları arasında, çeşitli dergilerde, gazetelerde yahut televizyonda kendisiyle yapılan ropörtaj, anket ve sohbetlerin kronolojik bir sıra dahilinde bir araya getirilmesiyle derlenmiştir. Konuşma'lar, şiirden spora, tiyatrodan siyasete kadar hemen her mevzuda görüşüne başvurulan Necip Fazıl'ın, diğer eserlerinin fikir yumağını çözmeye ve onun fikir mizâcını anlamaya yarayacak ipuçları vermesi bakımından çok önemlidir.
105.00 ₺ -
Çerçeve 2
Bu serinin ikinci kitabında, 1943 ile 1954 yılları arasında devre devre yayınlanan Büyük Doğu mecmualarında, "Çerçeve" ana başlığı altında yazılan fıkralar yer almaktadır. Yazıların en önemli özelliği, ele aldığı mevzuların aktüalitesini kaybetmeden günümüze kadar kendini koruyabilmiş, gayet dinamik kıymet hükümleri taşıyor olmasıdır.
115.50 ₺ -
Başbuğ Velilerden 33 Altun Silsile
Bir biyografi yazarı olarak da dikkati çekmesi gereken Necip Fazıl'ın, güttüğü toplum dâvasında Türk tarihi ve sahte inkılâplar bilmecesinin "anahtar şahsiyeti" gördüğü Abdülhamid Han'ın hayatı, bu eserde bir tez, bir manifest, bir dava çerçevesi halinde ortaya çıkartılmaktadır. Keşif mutlak ve orijinal olarak Necip Fazıl'ındır ve bir aralık sahibini hapse kadar sürüklemiştir. "Marifet, büyük kısmı kursaktan doğma uydurmalarla Abdülhamid'i konuşturmakta değil, Abdülhamid hakkında konuşabilmek ve bir sentez örebilmektedir" diyen Necip Fazıl'a göre: "36 Türk hükümdarı arasında belki en büyüğü ve tarihî hakkı muazzam bir zat mevzuunda yahudi, dönme, mason, kozmopolit ve emperyalizma ajanlariyle el ele, İttihat ve Terakki eşkiyasının imal ettiği ve Cumhuriyet rejimi boyunca devamına şahit olduğumuz yalancı tarihe paydos!.. Dünyada her şeyin sahtesi görülmüş, fakat ilim ve tarihin devamlı yalancısına rastlanmamıştır!"
126.00 ₺ -
Ulu Hakan İkinci Abdülhamid Han
Bir biyografi yazarı olarak da dikkati çekmesi gereken Necip Fazıl'ın, güttüğü toplum dâvasında Türk tarihi ve sahte inkılâplar bilmecesinin "anahtar şahsiyeti" gördüğü Abdülhamid Han'ın hayatı, bu eserde bir tez, bir manifest, bir dava çerçevesi halinde ortaya çıkartılmaktadır. Keşif mutlak ve orijinal olarak Necip Fazıl'ındır ve bir aralık sahibini hapse kadar sürüklemiştir. "Marifet, büyük kısmı kursaktan doğma uydurmalarla Abdülhamid'i konuşturmakta değil, Abdülhamid hakkında konuşabilmek ve bir sentez örebilmektedir" diyen Necip Fazıl'a göre: "36 Türk hükümdarı arasında belki en büyüğü ve tarihî hakkı muazzam bir zat mevzuunda yahudi, dönme, mason, kozmopolit ve emperyalizma ajanlariyle el ele, İttihat ve Terakki eşkiyasının imal ettiği ve Cumhuriyet rejimi boyunca devamına şahit olduğumuz yalancı tarihe paydos!.. Dünyada her şeyin sahtesi görülmüş, fakat ilim ve tarihin devamlı yalancısına rastlanmamıştır!"
245.00 ₺ -
Sabır Taşı
Sabır Taşı Ahşap Konak SABIR TAŞI: (3 Perde) Olayın "ezeldeki mazi ve ebeddeki istikbalde" geçtiği ifade edilen piyes, ana hatlarını eski bir Türk masalından alır. 1940'da yazılan eser, 1947 senesinde açılan bir yarışmada C. H. P sanat mükafatını kazanmıştır. Ancak Juri'nin birincilik kararı, Parti ileri gelenleri tarafından iptâl edilerek piyes yarışma dışı ilân edilmiş ve olaydaki komedi(!) günün gezetelerine aksetmiştir AHŞAP KONAK: (3 Perde) Necip Fazıl'ın 1960 İhtilalinden sonra girdiği hapishanede yazdığı ikinci piyes olan Ahşap Konak, giderek yozlaşan ve ahlakî değerlerinden uzaklaşan bir toplumu, çekirdeğinden gösteren bir temsildir. Ahşap Konak, her katında üç neslin ayrı ayrı fakat birarada ve aralarındaki korkunç anlayış ve yaşayış uçurumu içinde yaşadığı bir mekânı temsil ederken, zaman boyutunda, 1950 sonrası Türk cemiyetinin tezatlar içindeki içler acısı halini sembolize etmektedir. (Tamamlandığı tarih: Eylül 1960, Balmumcu Garnizonu) .
52.50 ₺ -
Öfke ve Hiciv
Eser, Necip Fazıl Kısakürek'in 1947 yılından başlayarak çeşitli gazete ve dergilerde "Ozan" veya "Ozanbaşı" imzasiyle yayınladığı, satirik mahiyetteki günlük şaka ve fantezileriyle, nazım formu içinde anlık tespit ve öfkelerini noktalayan manzumelerinden derlenmiştir. Öfke ve Hiciv'in ilk yayın tarihi, Temmuz 1988'dir
97.50 ₺ -
Son Devrin Din Mazlumları
"Bu eser, 'Tarih Boyunca Büyük Mazlumlar'dan sonra beklenmesi ve ona eklenmesi gereken bir bahsi çerçeveliyor. İmân ve ideal uğrunda umumi mazlumluk davasının çok yakından, öz hayatımızdan, yakın tarihimizden ele alınması ve hususi planda gösterilmesi… Bu yakın tarih ve hususi plân, İttihad ve Terakki ile başlayan, Cumhuriyetle yerleştiğini gördüğümüz İslâm nefretinin zeminini çizer ve o zemin üzerinde en kuduz zulüm kılıciyle düşürülen mazlum başların hikâyelerini anlatır." / N.F.K.
122.50 ₺ -
Çöle İnen Nur
"Eserimi... Her yıldızla her yıldız arası yollar ve yönler kadar çok ve dolaşık... Dünya yolları ve yönlerinden... Biricik ulaştırıcı yolu ve eriştirici yönü bana gösteren... Otuz yaşımdan sonraki hayatıma temel atan... "Altun Halka'nın asrındaki en büyük kutbu... Efendim, irşad edicim, can kurtarıcım... Esseyyid Abdülhakîm Arvâsî Hazretleri'nin yüce ruhaniyetine ithaf ediyorum..." 26 Mayıs 1972 / N.F.K. Allah Resulünün mübarek hayatları… Eserin yazılışı bir hayli maceralıdır. İlk olarak 1950 tarihinde kaleme alınmış, 1952 Büyük Doğu'larında "Allahın Sevgilisi" ismiyle pek kısa bir bölümü tefrika edilmiş, 1956'da bu kez "O" başlığıyla yayınlanmaya başlamış, fakat yarım kalmış ve arada birkaç eksik kalan teşebbüsten sonra, 1969'da nihai şekline ve ismine kavuşmuştur. Çöle İnen Nur, Siyer kitaplarının alışılmış anlatımlarından farklı bir üslubu yansıtıyor. Eserin takdiminde bu farklılık şöyle ifadelendirilmektedir: "Tefsir, Hadîs, siyer ve nakil olarak en emin kaynaklardan devşirili ve kaynaklarını tek tek göstermek tasasından uzak bu eser, "Başlangıç" yazısında da belirtildiği gibi, sadece iman sahiplerine hitap edici, hiçbir aklî teftiş, tespit ve ispat gayretine düşmeyici, mutlak "doğru" üzerine hissî ve teessürî bir çatı kurucu ve eğer bir kıymeti varsa onu bu noktada toplayıcı bir denemedir; ve akla verdiği pay, onu bazı noktalarda yine akılla iptal etmekten ibarettir. Bu bir ilim değil, sanat eseridir ve ilmin içini ve dışını tahkik selâhiyetinde olmadığı mukaddes kapıya, ancak, inanmış ve teslim olmuş sanat tavriyle sokulmaktan başka çare yoktur. " / N.F.K.
169.00 ₺ -
Mümin Kafir
Mümin-Kâfir Vecdimin Penceresinden Bir Pırıltı Binbir Işık MÜMİN - KÂFİR: Diyalog tarzında kaleme alınan eserde, iman ve küfür kutuplarını temsilen Mümin ve Kâfir isimli iki hayali kişi, çeşitli konularda tartışır ve birbirilerine fikrî üstünlük kurmaya çalışır. Gerçekte ise Mümin, karşısında sadece soru sormaya, itiraza ve inkara memur Kâfir vasıtasiyle her inanmış insanın sahip olması gereken sâf iman ve fikir diyalektiğini temsil eden ve ortaya koyan ideal tipten bir örnektir. İnsan, İspat, Akıl, Peygamberler, Felsefe, Kutsal Kitaplar, Namaz. Oruç, Hac, Zekat, Merhamet, Zina, Sirkat (Hırsızlık), Ceza, Laisizma, Muhabbet-Nefret, eserdeki diyalog konularıdır. VECDİMİN PENCERESİNDEN: Sorarak, ölçerek ve şüphe ederek arayan aklın değil, doğrudan doğruya kavratan, kalb yoluyle açıkça gösteren vecd ışığı altında keyfiyetler âlemine bakış… BİR PIRILTI BİNBİR IŞIK: Çoğu Hazret-i Ömer'in hayatına ait binbir ibret levhası… İbretli sözler, menkıbeler ve ölçülerden bir demet.. Eserin ilk yayın tarihi Kasım 1986'dır.
87.50 ₺ -
İdeolocya Örgüsü
"Bu eser, benim bütün varlığım, vücut hikmetim, her şeyim... Ben, arının peteğini hendeseleştirmeye memur bulunması gibi, bu eseri örgüleştirmek için yaratıldım. Şiirlerim de, piyeslerim de, hikâyelerim de, ilim ve fikir yazılarım da sadece bu eserin belirttiği bina etrafında bir takım "müştemilât"dan başka bir şey değil... Güzelim Türkçenin "katık" tâbiri ne kadar yerinde. Gerçek gıda "nân-ı aziz" dediğimiz ekmektedir ve gerisi, ona katılmaktan kinaye "katık"tan ibaret... İçinde yüzde elliden fazla (hidro-karbone) cevher bulunduran ekmek, pastaların üstündeki her türlü krema ve (fantezi) oyunlarına sırt çevirmiş, kuru ve yavan, fakat besleyici ve kurtarıcı fikre ne güzel remz!.. İşte, ezel kadar eski ve ebed kadar yeni, topyekûn insanlık çapındaki dâvanın bu eserini tamamlarken, onu, gıdasını Büyük Doğu ekmeğine borçlu bildiğim Anadolu gençliğine ithaf ederim." N.F.K. / 1968
161.00 ₺ -
Benim Gözümde Menderes
Demokrat Parti, daha kurulduğu andan itibaren Necip Fazıl için bir muvazaa partisi olmaktan öte bir anlama sahip değildir. Adnan Menderes ise hep bir ümit mevzuu olarak kalmış, fakat bir türlü kendisinden beklenen "hep"çi ve "gözükara" tavrı takınamamıştır. Necip Fazıl bu eserinde, Adnan Menderes vasıtasiyle bir nevi kendi siyasi hal tercümesini kaleme almıştır. Adnan Menderes ile Demokrat Partiyi de kendi ruh aynasında biçimlendiği şekliyle anlatmıştır. Gerçeğe tam bağlı subjektif bir metod kullandığı eseri hakkındaki şu uyarısı önemlidir: "Eserime alaka duyacak olanlar, orada önce beni, davamı, sonra Adnan beyi, partisini ve etrafını bulacak ve bütün bunların iç hakikatlerini bende tecelli etmiş şekilleriyle göreceklerdir."
150.50 ₺ -
Veliler Ordusundan 333 Halkadan Pırıltılar
Evliyâ menkıbeleri… Ebu Hâşim Sofi'den başlıyarak, herhangi bir silsile ve tarih endişesine kapılmadan, kol kol, karmakarışık ve umumî şekilde yüzbinlerce namsız ve nişansız velî arasından 333'ünün; "aklın patladığı ve hesabın kül olduğu sınırdan ilerideki âlemde meclis kuranlar"ın hikayesi… Kitabın son bölümünde, "Kadın Erenler"den bir kısmı şu ölçü altında levhalaştırılmakta: "Kadın, velîlik şartlarına büründüğü zaman, fazl bakımından erkeği geçer." 1945 Büyük Doğu dergilerinde tefrika edilen ve "Halkadan Pırıltılar" ismi altında defalarca basılan, fakat bir türlü layıkiyle bütünleştirilemeyen eser, nihayet 1976 yılında bizzat kendisi tarafından son şekline kavuşturulmuştur.
154.00 ₺ -
Müdafaalarım
Necip Fazıl Kısakürek'in mahkeme arşivlerinde çürüyüp yokolmuş pek çok savunmasının dışında, 1946'da Sümerbank dâvasından başlayarak, özellikle ünlü "Malatya suikasti dâvası"nın yer aldığı; onun mücadele tarihine ışık tutan, "zor günler"deki üslûbunu, üstün mantık ve diyalektiğini örneklendiren kitaptaki savunma konusu diğer dâvalar şunlardır: Türklüğe Hakaret Dâvası (1947); Rejimi Kötüleme Dâvası (1947); Şapka Dâvası (1950); Hükümetin Manevî Şahsiyetini Tahkir Dâvası (1965); b.d. Fikir Kulübü Dâvası (1967); 5816 sayılı kanuna muhalefet Dâvası (1968); Devletin temel nizamını din ölçüleriyle değiştirmeyi kast suçunu düzenleyen 163'üncü maddeyi ihlâl Davası (1969); İdeolocya Örgüsü Dâvası (1970)... Kitapta, Malatya Hadisesinden hemen sonra yayınladığı "Maskenizi Yırtıyorum" adlı broşürü, 1,5 yıl mahkûmiyetle neticelenen ve vefatı sebebiyle infaz edilemeyen Vahidüddin Dâvası'na dair bilgi ve belgeleri ve çeşitli dâvaların basına yansımalarını gösteren gazete küpürlerini de bulmak mümkün.
133.00 ₺ -
İman ve islam Atlası
Son dönemlere ait alışılmış din kitaplarının çok dışında bir anlayış ve anlatışla kaleme alınmış, şekille ruhu, amelle hikmeti birbirine emdirmek gayesi etrafında, en emin ilmihâlle en şaşmaz tefekkürü birleştirme iddiasında büyük eser. 1960-61 hapsinde yazmaya başlayıp "20 yıl müddetle şeklini bulamadan bir rüşeym (protoplazma) halinde" içinde yaşattığı bu eseri 1981 senesinde tekrar ele alır. Eseri ve eserle yapmak istediği şeyi şöyle anlatır: "Bütün sanat, fikir, vecd, hassasiyet ve imân melekelerimi birleştirerek yepyeni bir hâdise mahiyetinde ortaya atmak ateşiyle yandığım "İman ve İslâm Atlası"... O zamanlar bir yığın malzeme toplamış olmama rağmen, bunları tablolaştıramamış ve aşkımın gerektirdiği nizam ve ifâdeye kavuşturamamıştım Zira, göz açıp kapayıncaya kadar hapis müddetim bitmiş ve haberini başıboş köpeklerden aldığım dış hayatın, bana kapısı açılmıştı. Buyur bakalım, o kadar özlediğin köpeklerin dünyasına!.. Bir sayfiye yerindeki evime çekildim, Marsilya sokakları kadar yabancısı olduğum şehre mevsimler boyu hemen hiç inmedim, hattâ bahçeme bile çıkamaz oldum; ve bir güne on günlük çalışmalarla "İman ve İslâm Atlası"nı kalıba dökebildim. Bu defa evimde geçen bilmem kaçıncı hapsim... "İman ve İslâm Atlası", her biri aynı kaynaktan tas dolduran kitaplara nispet, doğrudan doğruya ve en az vasıta kullanarak o kaynağa diz üstü abanma ve suyuna avuç açma vâkıasıdır; ve bundan sonra Hak ne nasip eder, bilemem, bütün eserlerimi tamamlayıcı mahiyettedir. "Tarife" yazmak yerine gayeyi öziyle ruhlara sindirmek, reçete yerine mânâda ilacın kendisini tattırmak... Buna çalıştım. Ve bu aziz dâvayı papağan ağızlardan kurtarmak... İskeletsiz vücud olmaz ya; bir de iskelet üzerine vücudu ve uzuvları kul çapında yerleştirebilmek var... Peteği dosdoğru çizdikten sonra onu en halis balla doldurmak... Asırlardır hakkiyle yapılabildiğini sanmadığım bu cehd üzerinde başarı derecemi, tam 45 yıldır Büyük Doğu teknesinde hamurunu yuğurmaya çalıştığım yeni iman ve islâm nesli tayin edecektir. O olmasaydı oluşun olmayacak olduğu, Kâinatın Efendisine salât ve selâm olsun!.. Allah, Sevgilisinin ümmetine 15. İslâm Asrının birinci yılından ileriye, yeni bir anlayış, duyuş, görüş ve oluş nasip etsin... "
245.00 ₺ -
Nur Harmanı
Binlerce Hadîs içinden bir demet halinde, Peygamberler Peygamberinin topyekûn eşya ve hâdiseleri aydınlatan mübarek sözleri... "Hakikat" ve "Ahlâk" ana başlıkları altında 254'er Hadîs'in derlendiği kitabın son bölümünde "Manzum 101 Hadîs" yer almaktadır.
87.50 ₺ -
Çerçeve 1
Necip Fazıl Kısakürek'in fıkra yazarlığı 1939 senesinde Haber gezetesinde başlamış, "Son Telgraf" gazetesinde devam etmiş ve çeşitli gazetelerde son yıllarına kadar süregelmiştir. "Çerçeve" başlığı altında kaleme alınan yazıların 5 ayrı kitapta derlendiği bu serinin ilk eserinde, Necip Fazıl, özellikle 1. Dünya Harbi öncesi yazdıklariyle büyük şöhret bulmuş ve Bâbıâli'de "her söylediği çıkan adam" diye anılmaya başlanmıştır.
119.00 ₺ -
Türkiyenin Manzarası
İlk defa 1973'de, Cumhuriyetin 50. Yılı münasebetiyle yayınlanan kitap, müthiş bir bakış açısı genişliği ve vizyon derinliğiyle adetâ günümüz için yazılmıştır. 1839 Tanzimat hareketiyle başlayan Türkü ruh kökünden koparma hamleleri ve Batılılaşma gayretlerinin ekonomik, sosyal, siyasî, ilmî, ahlakî ve dinî yönlerden ülkeyi ne hale getirdiğinin kuşbakışı resmi ve acı tahlili…
77.00 ₺ -
Tarih Boyunca Büyük Mazlumlar
"Mazlum, her dinde, her inanış tarzında bulunabilir. Hatta hiçbir şeye inanmayan insanda, insan şöyle dursun, hayvanda bile… Mazlum, kendi haline göre değil, zulmediciye nisbetle sıfatlanandır" N.F.K. İşte, "Tarih Boyunca Büyük Mazlumlar", bu ölçüye uyan, her millet ve her cinsten mazlumun bir araya toplandığı, dünya edebiyat tarihinde örneği pek bulunmayan eser… Büyük Yunan Filozofu Sokrates'ten başlayarak, İsa dininin mazlumları, İslâmın ilk kurbanları, Peygamber torunu iki şehit Hazreti Hasan ve Hüseyin, Haccac'ın zulümleri, İmam-ı Azam ve diğer mezhep imamları, Mansur, Jan Dark, Cem Sultan, San Bartelomi Kurbanları, Genç Osman, Jan Kalas, Büyük Fransız İhtilali kurbanları, Dreyfus ve İttihat Terakki cinayetleri… Hak olan inanış sahibi mazlumların aynı zamanda Şehit ve öz nefsleriyle erişilmez bir makam sahibi olduğunun altını hassasiyetle çizen Necip Fazıl, "esere ait bütün kıymet hükümlerini, her türlü değer ölçüsünün, bekçisiz ve koruyucusuz, uçup gittiği manevî bir yangın yeri arsasında rüzgara salıveriyorum" dediği Takdim yazısında, bu hüzünlü satırların devamını şöyle getirir: "Tarihî zulüm ve mazlumluk dâvasına büyük bir giriş diye kabul edebileceğiniz bu eserin, aynı çapta bir de çıkış noktası olmalıydı. Belki bir gün o da olur. Ama bazı zaman ve mekanlarda öyle sokaklar görülmüştür ki, girseniz de, tam içine dalacağınız evin önüne gelince geriye dönmek zorunda kalırsınız. Ve mazlum, bahsettikleriniz midir, siz misiniz, ayırt edemezsiniz."
182.00 ₺ -
Hac
1973 yılında Hac mükellefiyetini yerine getirmek üzere Kutsal topraklara yüz süren Necip Fazıl'ın, o mübarek iklimin çizgi, renk ve sesleriyle örülü seyahat intibâları… Ayrıca, kitabın "Veliler Diyarı" bölümünde, Van'ın Arvas köyünde medfun Seyyid Fehim Hazretlerini; "Vatanımı Buldum" bölümünde ise, kabri, Hakkari'nin Şemdinli kazasında bulunan Seyyid Taha Hazretlerini ziyaret yolculuklarının hikayesi var. . (Yazıldığı tarih; 1967)
87.50 ₺ -
Dünya Bir İnkilap Bekliyor
Dünya Bir İnkılap Bekliyor Yolumuz Halimiz Çaremiz Ruh Muvazenesi Her Cephesiyle Komünizm "Evet, İslâm, 16. Asır sonlarına doğru temsil kadrosunda zaafa uğramıştır. Ama daha sözünü söylemiş değil. Son sözünü temsil kadrosunda ve yeni telakkiler önünde henüz söylememiştir. Bu son sözü söyletecek nesli yoğurmaya çalışıyoruz." N.F.K. Her konferans, bu çabanın eseri halinde, konu başlığının işaret ettiği meselelerde sosyal bir şuur zemini oluşturma teşebbüsüdür.
63.00 ₺ -
Esselam
"Bu eser, bir mevlid mi?.. Hayır! Sadece O'na olan eritici aşkımın ve gevşemez bağlılığımın vecd destanı. " N.F.K. "Kıyamete kadar gelecek mukaddesatçı Türk gençliğine ithaf" edilmiş olan ve sonuna "Vasiyet" bölümü de eklenmiş bulunan, Peygamberler Peygamberinin mukaddes hayatının 63 Levhada manzum olarak anlatıldığı eser, 1960-61 hapsinde yazılmaya başlanmış, son şekline ise 1972 Ramazanında kavuşmuştur. 1973 senesinde kurulan b.d. yayınlarının 1. Kitabı olarak ilk defa o yıl yayınlanmıştır.
70.00 ₺ -
Hesaplaşma
Hesaplaşma Tarihte Yobaz ve Yobazlık Türkiye ve Komünizm Necip Fazıl, mücâdele tarihinin bilançosunu kalabalıklar önünde "Hesaplaşma" konferansiyle çıkarırken, "Tarihte Yobaz ve Yobazlık" isimli konferansında, en ulvî hakikatleri kendi basit anlayışı içinde hapseden, donduran ve "ahmakça inanışla aptalca reddediş" arasında gezen Yobazın ruhi portresini çizer, vasıfları üzerinde durur ve tarihi örneklerini verir. "Türkiye ve Komünizm" ise, bir antitez olarak gördüğü Marksizmin fikri tahlili yanında, komünizmin Türkiye macerasına dikkatleri çeker.
66.50 ₺ -
İbrahim Ethem
İbrahim Ethem Abdülhamîd Han Siyah Pelerinli Adam İBRAHİM ETHEM: (5 Perde)Belh sultanıyken tacını tahtını terkedip dervişlik yoluna düşen, Veliler kervanının şanlı öncülerinden İbrahim Ethem Hazretlerinin hayatından sahneler… (Yazıldığı tarih: 1978) ABDÜLHAMİD HAN:(5 perde) Piyes, Büyük Osmanlı Padişahı Abdülhamid Han'a ait tepetaklak edilmiş tarihî hakikatlerin, "Ulu Hakan" eseriyle taş taş yerine oturtularak bir tez, bir manifest halinde bina edilmesinden sonra, bir ölçüde sahneye yansıtılmasıdır. (Tamamlandığı tarih: 5 Haziran, Çarşamba 1968) SİYAH PELERİNLİ ADAM: Necip Fazıl, oynanmasından ziyade okunması için kaleme aldığı bu eserini, "tek perdede bir hikaye" şeklinde takdim eder. Eser ilk defa 1943 Büyük Doğu'larında tefrika edilmiştir.
49.00 ₺ -
Peygamber Halkası
Sahabîyi, "Ümmetin temel yapısı; kalbini, duygu ve düşüncesini peşin olarak O'na bağlayan ve sonra bu bağlanış etrafındaki hakikat dairesi üstünde dilediği gibi akıl atını koşturan ve artık hiçbir akıl sıkıntısı çekmeyen büyük insan örneği" olarak tarif eden Necip Fazıl, bu eserinde, "Sahabi keyfiyetinden bir pırıltı verebilmek gayesini gütmüş" ve alınlarında Sahabîlik nurunu taşıyan ebediyyet kahramanlarından bir kısmını örnekleştirmiştir.
98.00 ₺ -
Hitabeler
Necip Fazıl Kısakürek'in, 1934 yılında D Grubu Resim sergisinde yaptığı "Beklenen Sanatkar" adlı konuşmasından, 21 Mayıs 1983 Cumartesi günü (vefatından 3 gün önce) Basında 50. yılını dolduranların Şilt Törenine gönderilmek üzere yazdırdığı satırlara kadar, her biri kesif ve keskin bir fikir ve aksiyon ruhu ifade eden, muhtelif yerlerde verdiği kısa konferans ve hitabeler..
115.50 ₺ -
Sosyalizm Komünizm ve İnsanlık
Eserde, evvelâ yarım ve eksik bir sistem halindeki sosyalizm, daha sonra da onun kıvamını tam bulmuş şekli olarak komünizm muhasebe edilir. Tabiat, insan ve toplum arasındaki münasebet ile iş ve kıymet denkleşmesini ana ölçülere kavuşturan metafizik planda bir "Giriş"ten sonra, eserin yazılış amacı yönünde insan ve kâinat iptalcisi sosyalizm ve komünizm mezheplerinin fikrî analizi ve eleştirisi yapılır.
56.00 ₺