-
Tenbihül Gafilin Sohbetler Ciltli 2.Hm
Müfessir, muhaddis, fakîh, zâhid, âlim, müttekî, ilmîyle âmil, üstad Ebu’l-Leys - SEMERKANDÎ Hazretlerinin İslâm ümmetinin hemen hemen tamamınca tanınan, sevilen ve zevkle okunan TENBÎHÜ’L-GÂFÎLÎN adlı eseri; hem bir ahlâk, hem bir tasavvuf, hem de bir şeriat kitabıdır. Fıkıh, ahlâk ve tasavvufla ilgili konuları birlikte okuyacak, “Tevhîd” birlik dini olan İslâm’ın “Ana Caddesi” ni daha yakından görerek, ne olduğu belli olmayan, karanlık çıkmaz sokaklara sapmaktan kurtulacaksınız. Eserde de görüleceği gibi; İhlâs, ölüm, ölümün şiddeti, kabir azabı, kıyamet ve alâmetleri, cehennem ve cehennemliklerin hali, cennet ve cennetliklerin halleri, iyiliği emir ve kötülüğü men, tevbe, ana - baba hakkı, sıla-i rahim, komşu hakkı, içki ve kötülükleri, yalan, gıybet, haset, koğuculuk, kibir, kin, sabır ve çeşitleri, temizlik, ezan, namaz, Cuma, mescid, sadaka, Ramazan, oruç, aşure, zina, faiz, zulüm, ihsan, Allah korkusu, duâ, zikir, tesbîh, tevhîd, Kur’ân, ilim, amel, ilim meclisleri, şükür, helâl ve haram kazanç , tevekkül, ha ya, niyyet, hacc, cihâd, mücâdele, ölçü, karı - koca hakkı, hastalık, hasta ziyareti, rızk, tekfir, içtihat, şeytan gibi konuları aydınlığa kavuştururken çeşitli mev’ize ve hikâyeler de anlatmaktadır.
42.00 ₺ -
Peygamberler Tarihi 2 Hm MNB
İnsanlık tarihinde çeşitli sapmalar karşısında insanları uyaran iyiye, doğruya, güzele çağıran fazilet timsali kişiler de hep ola gelmiştir. Zaman zaman adil devlet adamları, sanatkârlar ve filozoflar öne geçmiş fakat, düşünceleri ya da sistemleri bir türlü evrensel ve kalıcı olmamıştır. Peygamberlik ilk insan ve ilk peygamberden insanlığın efendisi sevgili peygamberimize bir meş'ale gibi devredilerek gelmiştir. Peygamberler ilahi mesajı insanlara ulaştırmak için Allah'ın bizzat seçtiği örnek insanlardır. Onların hayatında ve mücdelelerinde insanlar için sabır, tahammül, ramet ve müjde vardır. Bunun için peygamberlerin bilinmesinde Müslümanlar için zaruret vardır. Peygamberlerin hayatlarını bu kitapta tanıyacağız...
270.00 ₺ -
Peygamberimizin Hayatı
Kâinât'ın Sevgilisi, Peygamberlerin Sultanı, Allah'ın Habîbi Muhammed Müstafi Salla'llahu aleyhi ve Sellem'e âşık olmayan var mı? Rehberimiz, Önderimiz Sevgili Peygamberimizi tanımak O'nu sevmek sevginin en üst noktasıdır. O tanındıkça daha çok sevilmiş ve sevildikçe de sevenlerin kurtulmasına vesile olmuştur. O'nun sevgisi dünya hayatına güzel bir nizam verdiği gibi âhire mutluluğuna da ayrı bir lezzet bahşedecektir. Peygamberimizi sevmek insan kurtaracaktır. Bu sevgi insanı ayrı bir insan haline getirecek âdete melekleştirecektir. O'nu sevenler, herkes tarafından sevilmiş, O'na bağlananla herkes tarafından hürmetler görmüştür. Sevgili Peygamberimizin adını ananlarır dilleri ve gönülleri nûrlandığı gibi, şemailini hayaline alanların da dünyalar aydınlanmıştır. O'nu hatırlatan herşey berekete vesile olmuş, insanlık O'nı düşündükçe teselli bulmuştur. Kâinat'ta O'nun kadar anılan O'nun kadaı sevilen kimse olmamış. Hayatının her ânı ayan beyan açıklanan, anlatılan bilinen bir başka şahıs bulunmamıştır. Kâinât'ın her yerinde, yeryüzünde ve semâda her an O'nun adı okunmuştur. Ezanda-kamette, namazda ve duâ da hep Hazret-i Muhammed adı duyulmuştur. İsmi anılmayan bir an yoktur. O'ndan bahsedilmeyen bir mekân yoktur.
17.50 ₺ -
Ömür Boyu Mutluluk
Niçin ömür boyu mutluluk? Bir kitap fuarında "Evliliği Canlı Tutmanın Sırları" adlı kitabımı bana imzalamam için getiren yeni evli bir gelin hanım için imzadan önce bir duamı yazıyordum. "Hanım kardeşime ömür boyu mutluluklar dilerim" yazarak imzalamıştım. Yanımda dikilen bu hanımcık, kitabı kendisine takdim ederken, merhamet duygularımı altüst eden bir söz söyledi. -Bu yazdığınıza çok ihtiyacım var. Yeni evli olduğu belliydi. Daha yaşı bile belki yirmiye gelmemişti. Her insanın mutluluğa ihtiyacı vardır. Her kadın ve erkek yuvasında mutlu olmak ister. Bu gayet tabidir. On gün süren fuar müddetince bilhassa hanımların en fazla ilgi gösterdikleri kitapların başında aile konusu geliyordu. Standa gelen hanımların büyük bir çoğunluğu "Aileyi Canlı Tutmanın Sırları" veya "Aile Huzuru" yahut da "Mutluluk Yolları" adlı eserlerime ilgi göstermekteydiler. Dua ve Zikir kitaplarına rağbet edenlerin birçokları da hep huzur ve saadet duaları istemekteydiler. Yurt dışında ta Amerika'ya kadar birçok ülkelerden telefonlar aldığım gibi, Türkiye'mizde de arayanlar hatta ziyaretime gelip aile problemleri hakkında fikir danışanlar beni bu konuda daha geniş ve kapsamlı bir eser yazmaya şevketti.Evlilik öncesinde bilhassa genç kızlarımızın evliliğe hazırlıklarında fikir danışmaları ve iyi bir yuva için bilgi edinmeleri iftihar verici bir davranıştır. Kızlarımıza, genç delikanlılarımıza ve aile hayatında mutlu olmak isteyen çiftlerimize faydalı olmak niyetiyle bu eseri meydana getirmenin mutluluğunu yaşıyorum. Bütün okurlarımıza ömür boyu mutluluk, sağlık ve afiyet dileklerim^unar, kazançlarına bereketler, yuvalarına da saadetler niyaz ederim
150.00 ₺ -
Ölüm ve Ölüm Ötesi Hayat Gözle Görülen Kıyamet
"Gözle Görülen Kıyamet" adlı bu eserin, sapık maddeciliğin gözlerleri körleştirdiği, ölümü, ölümden sonra yeniden dirilişi ve hesaba çekilişi unutturduğu çağımızda, büyük bir boşluğu dolduracağı inancındayım. Ölüm haktır. Ölümden kaçış ve kurtuluş yoktur. Dünyada her canlı, mutlaka bu kapıdan geçecektir. Çocuk çocukluğundan, yaşlı da yaşlılığından dolayı bu kapıdan geçmek yönünden kurtulamaz. Eceli gelen her varlık ve canlı ölümün acı şerbetinden içecek ve çok hızlı olarak âhirete göç edecektir. Dostlarından ve sevdiklerinden ayrılacaktır. Ağlamak, sızlamak ve feryâd etmek de hiçbir yarar sağlamayacaktır. Ameli iyi olan ve defterini sağından alanlara müjdeler olsun! Ameli kötü olan, âhireti unutan, ona hazırlık yapmayan ve defterini solundan alanlara da yazıklar olsun!
35.00 ₺ -
Ölüm Korkusu ve Şiddeti
Hasan el-Basrî'nin (r.a.) bildirdiğine göre Peygamberimiz (s.a.v.) ölümü, onun sıkıntı ve acısını anlatırken: "Onun yol açtığı acı üçyüz kılıç darbesininkine bedeldir" buyurdu. Peygamberimiz (s.a.v.)'e bir gün ölüm acısı hakkında sormuşlar. O da buyurmuş ki: "En kolay ölüm, yünlü kumaşa batmış dikene benzer. Yünlü kumaşa batmış diken, yanında yün liflerini söküp almadan çıkarmı?" Yine Peygamberimiz (s.a.v.) bir gün ağır bir hastayı ziyaret ederken buyurur ki: "Ben bunun ne çektiğini biliyorum. Tek tek bütün damarları aynı anda ölüm sancısı içindedir." Şeddat İbni Evs (r.a.) der ki: "Mümin için dünya ve âhiretin en korkunç olayı ölümdür. Onun acısı, testere ile biçilmekten, makas ile doğranmaktan ve kazanda kaynamaktan daha şiddetlidir. Eğer ölü dirilterek yaşayanlara başından geçenleri anlatsa, dünyalılar ne yiyip içip eğlenebilir ve ne de uykudan tad alabilirdi." Zeyd İbni Eslem'den, o da babasından naklen rivayet eder ki: "Mü'min dünyadaki ameli ile ulaşabileceği derecelerden birisine ulaşamamışsa kendisine şiddetli ölüm acısı çektirilir de ölümün sarsıntı ve acısı sayesinde cennetteki derecesini elde eder. Kâfirin de karşılığı verilmemiş bir iyiliği varsa canı kolay alınır da iyiliğin sevabını tüketerek cehenneme gönderilir." Rivayet edildiğine göre Hz. İbrahim (a.s.) bir gün Azrail'e: "Günahkar insanın canını alırken büründüğün kılığı bana göstere bilir misin?" diye sorar. Azrail (a.s.) ona: "Bunu görmeye dayanamazsın" diye cevap verir. Hz. İbrahim: "Dayanırım, sen göster diye ısrar edince Azrail ona: "Başını çevir" der. Bir müddet arkasını döndükten sonra tekrar yüzünü dönünce Hz. İbrahim, kapkara yüzlü, saçları diken diken, kötü kokulu, siyahlara bürünmüş, ağzından ve burun deliklerinden ateş ve duman çıkan bir adam ile karşılaşarak yere baygın düşer. Ayılınca Azrail ilk kılığına dönmüştür. Hz. İbrahim ona der ki: "Ey ölüm meleği, günahkâr insan ölüm anında senin bu kılığınla yüzyüze gelmekten başka bir felaket ile karşılaşmasaydı, bu ona yeterdi" der.
35.00 ₺ -
Nur Suresi Işığında İslami Hayat
Rahman ve Rahîm olan Allah'ın adıyla... Hamd âlemlerin Rabbi Allah'a; Salât-ü selâm, tahiyyat-ü ikram ve her türlü ihtiram Kâinatın Efendisi Rasûlullah'a; O'nun aile efradına, ashab ve etbaına Ya Rabb! Söze, elinizdeki bu kitabın nasıl meydana geldiği sorusunun cevabıyla başlamak istiyorum: "Nûr" sûresinin ilk âyetinde Yüce Allah, "Bu, indirdiğimiz ve (hükümlerini) farz kıldığımız bir sûredir." buyuruyor. " "Nûr" sûresinin dışında Allah'ın (c.c), hükümlerini farz kıldığı başka sûreler de vardır. İslâm'ın temel ibâdetlerinden namaz, oruç, zekât ve hac gibi ibâdetler, başka sûrelerde yer alan âyetlerle farz kılınmıştır. Keza, pek çok ilâhî yasak bu sûrenin dışındaki sûrelerde beyân edilmiş ve onlardan uzak durulmasının farziyyeti bildirilmiştir. Ama, o sûrelerin hiçbirinde, bu sûrenin ilk âyetindeki ifadeye benzer bir ifade yer almamıştır. Bu husus, her zaman dikkatimi çekmiş ve merakıma mucip olmuştur. Bunun için de Nûr sûresinin tamamını ele alıp, bütün muhteviyatını inceledim. Tuttuğum bilgi notlarını ve vardığım sonuçları bir araya getirdim. Böylelikle elinizdeki şu naçiz çalışma ortaya çıktı. Eksiklerimden ve noksanlarımdan dolayı Allah'tan bağış diliyor ve kitabını okuyuculara faydalı olmasını temenni ediyorum. Haklı ve samimi eleştirelere açık olduğumu beyânla Allah'tan muvaffakiyetler diliyorum.
150.00 ₺ -
Nazar ve Büyüden Korunmanın Yolları
Maddi dertlerimiz, görülen problemlerimiz olduğu kadar manevi olan ve görülmeyen dertlerimiz de vardır. Yüce Allah verdiği her derdin devasını da lütfetmiştir. Manevi hastalıkların devası da manevi olmaktadır. Manevi dertlerin ızdırabını yaşayanlar, denize düşenin yılana sarıldığı gibi maddi hırs peşindekilerin ağlarına yakalanmaktadırlar. Kimi falcıdan, kimi de cinciden medet ummakta, derman verecek olan Yüce Allah âdeta unutulmaktadır. Her işte olduğu gibi manevi şifa yollarında da sahtekârlar mevcuttur. Menfaat uğruna yapılmayan kalmamaktadır. Bu istismar, din düşmanlarına da malzeme olunca en fazla zarar gören de samimi müslümanlar olmaktadır. Allah rızasına dayanmayan hiç bir işten hayır beklenmez... Bunları gördükçe çektiğim vicdan azabı beni bu eseri hazırlamaya şevketti. Bütün ömrümü okumaya, öğrenmeye vererek sunduğum din hizmetlerimde edindiğim bilgiler ve edindiğim tecrübeler neticesinde duanın tesirini, okumanın-nefes etmenin bir tedavi şekli olduğunu bizzat müşahede ettim ve şifa bulanların sevinçlerine ortak oldum. Bunun bir tek şartı vardır o da Allah rızasıdır. Bu eserde bunu görecek ve bununla manevi dertlerinizden kurtulacaksınız. Allah ile aranıza kimse girmeyecek. Dilekleriniz doğrudan Allah'a yönlenecektir. Şifa ve takdir Allah'tandır.
10.50 ₺ -
Mutluluk Yolları ve Aile Hayatı (2.Hm)
Kadın ve erkek, sahip oldukları becerileri evlilik sayesinde geliştirirler... Karşılaştıkları güçlükleri el birliği ile ortadan kaldırmaya çalışırlar... Eşler, kişisel ilgilerini ve akradaşlıklarını içtenlikle paylaşırlarsa, evlilik denilen görkemli serüven dünyanın en güzel gerçeği olur. Kadın da, erkek de, eskiden daha zor, daha kötü bir yaşam sürmek için değil, daha güzel, daha düzenli, daha insanca bir hayat için evlenirler. Kadına da, erkeğe de en çok yakışan ödül evliliktir. Eşler, bu ödülü elde etmek için biribirlerine sadakatle, fedakarlıkla, karşılıksız bir sevgiyle yaklaşırlarsa, isteklerine kavuşurlar. Mutlu ederler ve mutlu olurlar.. Nezaket, bütün gönül gümrüklerinde geçerli tek pasaporttur. Hiçbir kalbe kapıları kırılarak girilemez!
270.00 ₺ -
Mutluluk Yolları ve Aile Hayatı (1.Hm)
Kadın ve erkek, sahip oldukları becerileri evlilik sayesinde geliştirirler... Karşılaştıkları güçlükleri el birliği ile ortadan kaldırmaya çalışırlar... Eşler, kişisel ilgilerini ve akradaşlıklarını içtenlikle paylaşırlarsa, evlilik denilen görkemli serüven dünyanın e güzel gerçeği olur. Kadın da, erkek de, eskiden daha zor, daha kötü bir yaşam sürmek için değil, daha güzel, daha düzenli, daha insanca bir hayat için evlenirler. Kadına da, erkeğe de en çok yakışan ödül evliliktir. Eşler, bu ödülü elde etmek için biribirlerine sadakatle, fedakarlıkla, karşılıksız bir sevgiyle yaklaşırlarsa, isteklerine kavuşurlar. Mutlu ederler ve mutlu olurlar...
330.00 ₺ -
Muhammediye 2 Hm
Muhammediye kitabı, bir manzume, yazarının ifadesiyle nâ’t olarak yazılmıştır. Yani, Allah’ın ve Resûlünün güzel sıfatlarını anlatan bu eserde İslâm dininin temas ettiği bütün konular verilmekle beraber, Âdem’den hâteme kadar ne varsa açıklanmıştır. Muhammediye’nin yazarı Yazıcıoğlu Muhammed, Osmanlı’nın kuruluş yıllarından sonra, Fatih Sultan Mehmed Han’ın babası Sultan Murad Han ve kısmen de Fatih zamanında, ulemanın çok olduğu bir devirde yaşamıştır. Bu dönemin önde gelen ulemaları arasında Molla Fenâri, Akşemseddin ve Molla Yegân gibi ulu âlimler vardır. Mevlâna’nın Mesnevî’si gibi hem halk hem de ulemâ tarafından her dönem rağbet gören Muhammediye, her kitaplıkta bulunması gereken önemli kaynak eserlerden biridir.
360.00 ₺ -
Mevlanadan Öğütler Hikayeler
Cömertliğiyle tanınan bir şeyh vardı. Cömertliği yüzünden bir türlü borçtan kurtulamazdı. Şeyh yıllar boyunca eline geçeni dağıttı, bundan dolayı da borcu arttıkça arttı, nihayet dört yüz dinara yükseldi. Bir gün şeyh hastalandı. Öleceğini anlayan alacaklıları başına toplandılar. Şeyhe kötü kötü bakıyor, onun hakkında fena şeyler düşünüyorlardı. O sırada helva satan bir çocuk sokaktan geçiyordu. Şeyh, hizmetçisine: -Git şu çocuktan helvanın tamamını satın al da bu alacaklılar yesin, hiç olmazsa bir süre gönülleri hoş olsun, dedi. Hizmetçi çıkıp helvacı çocuğu çağırdı, helvayı satın aldı, getirip şeyhin borçlularına ikram etti. Borçlular helvayı yiyip bitirdiler. Helvacı çocuk boş tepsiyi eline aldı ve ücretini istedi. Ölmek üzere olan Şeyh: -Ben zavallı ve ölmek üzere olan bir adamım, bende para ne arar, dedi. Bunu duyan helvacı çocuk ağlayıp inlemeye, feryat etmeye başladı. Alacaklıların bu duruma iyice canları sıkıldı, ileri geri söylenmeye başladılar. Çocuk sürekli ağlayıp durdu. Şeyh bu sırada gözlerini yummuş çocuğa hiç bakmıyordu. İkindi vaktinde bir hizmetçi elinde bir tabakla içeriye girdi, tabağı şeyhin önüne bıraktı. Şeyh hizmetçiye tabağı alacaklılarına vermesini söyledi. Hizmetçi tabağı alacaklıların önüne koydu. Tabağın örtüsünü açtıklarında herkes hayretler içinde kaldı. Zira tabakta dört yüz dinar vardı. Bu, oraya toplanmış alacaklılara olan borcunun tamamıydı. Tabağın bir kenarında da kağıda sarılı yarım dinar vardı. O yarım dinar da helvacı çocuğun parasıydı. Bu duruma şaşıran alacaklılar, hallerinden utandılar. Şeyh hakkındaki kötü sözlerine ve yanlış zanlarından dolayı pişman olarak, şeyhin ellerine sarıldılar. Hep bir ağızdan "Ey ulu kişi! Bu işin sırrı, hikmeti nedir, anlat bize." dediler. Bunun üzerine Şeyh şöyle dedi: -Ey insanlar, bunun sırrı şudur: Ben bunu Allah'tan diledim. Cenab-ı Hak bana doğru yolu gösterdi. O paranın gelmesi çocuğun ağlamasına bağlıydı. Helvacı çocuk ağlamasaydı rahmet denizi coşmazdı.
10.50 ₺ -
Mektubat-ı Rabbani Tercümesi 2Hm
Bu Mektübat, İmam-ı Rabbani hazretlerinin dostlarına yazdığı mektupların Arapçasından, Türkçemize tercüme halleridir. İnsanlardaki çeşitli isti'dat, kabiliyet ve durumlara göre: "Akıllarının alabileceği tarzda konuşunuz." Hadis-i Şerifine uyularak kaleme alınmış ve böylece insanlara geniş çapta İRŞAD ve fayda sağlamıştır. Eserin hakikat açısından el'an salabet ve selasetini muhafaza ettiği ve bugünün MÜSLÜMANINA ışık tuttuğu için tam tercümesi, tab'ı ve neşri bekleniyordu. Zaman zaman mektupla hüccet taleb edildikçe bu paha biçilme zçevherler, İMAM-I RABBANİ Hz.lerinin keşif ve malumat dalgalarından çıkıp meydana gelmiştir... Tüm yaşadığı sürece... Kemale ermeye başladığı anlardan, ta vefatına kadar... Haliyle bu MÜBAREK MEKTUPLAR, kendisine yazıp soranların istidadında gayb aleminden kendisine gelen zuhurata göre olmuştur. Bu MÜBAREK MEKTUPLAR'ın mevzuları genellikle şöyledir: 1)Bu düşük dünyayı kötülemek 2)Ahirette yararlı olacak şeylere ve ahiretin yüksek derecelerine vakıf olmaya teşfik ve, bunları sevdirmek. 3)Pek değerli vaaz ve nasihatlar. Bunların içten kabülünü beyan. 4)Resulullah'ın (s.a.v) getirdiği şeiat hükümlerini yerine getirmeye teşvik. Bunların çoğu, Şeriat-ı Muhammediye'nin sırlarını bilmekte; onun hakikatına ermeyi, Tarihat-ı Nakşibendiye-i Ahmediye'nin zor meselelerini çözüp inceliklerini keşfedip anlatmaktadır. Bu MÜBAREK MEKTUPLAR, Resulullah (s.a.v) efendimizin sünnetine tabi olma nurundan iktibas edilmiştir. Siret-i Mustafaviye'ye (Resulullah'ın (s.a.v) iç yüzünün sırlarına) uyma ağacının uzanan dallarından toplanmıştır. Adab-ı Nebeviye'nin faydalı sofralarından gelenlerdir.
288.00 ₺ -
Mektubatı Rabbani Tercümesi 2 Cilt Şamua
Bu Mektübat, İmam-ı Rabbani hazretlerinin dostlarına yazdığı mektupların Arapçasından, Türkçemize tercüme halleridir. İnsanlardaki çeşitli isti'dat, kabiliyet ve durumlara göre: "Akıllarının alabileceği tarzda konuşunuz." Hadis-i Şerifine uyularak kaleme alınmış ve böylece insanlara geniş çapta İRŞAD ve fayda sağlamıştır. Eserin hakikat açısından el'an salabet ve selasetini muhafaza ettiği ve bugünün MÜSLÜMANINA ışık tuttuğu için tam tercümesi, tab'ı ve neşri bekleniyordu. Zaman zaman mektupla hüccet taleb edildikçe bu paha biçilme zçevherler, İMAM-I RABBANİ Hz.lerinin keşif ve malumat dalgalarından çıkıp meydana gelmiştir... Tüm yaşadığı sürece... Kemale ermeye başladığı anlardan, ta vefatına kadar... Haliyle bu MÜBAREK MEKTUPLAR, kendisine yazıp soranların istidadında gayb aleminden kendisine gelen zuhurata göre olmuştur. Bu MÜBAREK MEKTUPLAR'ın mevzuları genellikle şöyledir: 1)Bu düşük dünyayı kötülemek 2)Ahirette yararlı olacak şeylere ve ahiretin yüksek derecelerine vakıf olmaya teşfik ve, bunları sevdirmek. 3)Pek değerli vaaz ve nasihatlar. Bunların içten kabülünü beyan. 4)Resulullah'ın (s.a.v) getirdiği şeiat hükümlerini yerine getirmeye teşvik. Bunların çoğu, Şeriat-ı Muhammediye'nin sırlarını bilmekte; onun hakikatına ermeyi, Tarihat-ı Nakşibendiye-i Ahmediye'nin zor meselelerini çözüp inceliklerini keşfedip anlatmaktadır. Bu MÜBAREK MEKTUPLAR, Resulullah (s.a.v) efendimizin sünnetine tabi olma nurundan iktibas edilmiştir. Siret-i Mustafaviye'ye (Resulullah'ın (s.a.v) iç yüzünün sırlarına) uyma ağacının uzanan dallarından toplanmıştır. Adab-ı Nebeviye'nin faydalı sofralarından gelenlerdir.
360.00 ₺ -
Marifetname 2.Hm Erzurumlu İbrahim H
Güzel sözlü ve güleç yüzlü ol. Konuşursan doğru konuş, Asla yalan söyleme, kendini rezil etme. Söz verirsen yerine getir, Sözün en güzeli kısa ve anlamı derin olanıdır. Sözleri güzel olanın güzelliği artar. Hak şerleri hayr eyler Neylerse güzel eyler Sen Hakk'a tevekkül kıl Tevfiz et ve rahat bul Mevlâ görelim neyler Neylerse güzel eyler Bu eser Fransa shorbon üniversitelerinde uzay bilimleri temel kitabı olarak okutulmaktadır.
360.00 ₺ -
Lezzet Soframız 1.Hamur
Her yöreden tarifler, her sofradan tadlar... Zengin çeşitleriyle dünyanın en büyük beş mutfağı arasında yer alan türk mutfağından derlenen bu kitaptaki yemek tarifleri, mutluluğunuza mutluluk katacak, sağlıklı nesiller yetiştirmenize katkıda bulunacaktır. Kitapta, genel tariflerden ve bölümlerden ayrı olarak bir "yöresel yemekler" bölümü oluşturuldu. Bu bölümde ülkemizin birçok yöresinin en çok tercih edilen yemek tariflerine yer verildi. Bu yemek kitabı vesilesi ile yemek kültürümüzü gelecek nesillerimize ulaştırma konusunda bulunacağımız en küçük bir katkı bizi mutlu kılacaktır.
54.00 ₺ -
-
Kurana Göre Zulüm Açısından Allah ve İnsan
Kitabın giriş bölümünde, Allah'ın insanlara asla zulmetmediği, zulmü işleyenin insan olduğu, zulüm kavramının nasıl ve hangi metotla tahlil edileceği ele alınmıştır. Birinci bölümde zulmün etimolojik yapısı tahlil edilmiştir. Kur'ân'da 289 defa geçen zulüm kelimesi ve 23 defa geçen zulumât kelimesi bütün türevleri ile birlikte tektek incelenmiştir. İkinci bölümde zulmün Kur'ân'daki anlamı ve bu kavramın eş ve zıt anlamını ifade eden Kur'an kavramlarına işaret edilmiştir.
24.00 ₺ -
Kurana Göre İnsana verilen Değer ve Görev
İnsan, Allah'ın pek çok varlığı arasında en fazla değer verdiği ve sayısız nimetler ihsan ettiği kuludur. İnsanın, diğer canlılardan ayrılan en bariz özelliği; iyiyi ve kötüyü, hakkı ve batılı birbirinden ayırabilme yetenegine sahip, akıllı ve düşünen bir yaratık olmasıdır. Bu özelliği sebebiyledir ki insan, hayatı ve ölümüyle imtihana tabi tutulmuştur. İnsan, Allah'a ibâdet etmek için yaratılmış, sayısız nimetler de şükretmesi için verilmiştir.
12.00 ₺ -
Kimyayı Saadet
İmam-ı Gazali'nin "Kimya-ı Saâdet " adıyla takdimini yaptığımız bu kitap, temel konular bakımından; itikat, ibadet, muamelat, ahlak ve tasavvufla ilgili meseleleri ihtiva eder.
360.00 ₺ -
Kalplerin Keşfi Mükaşefetül Kulub İthal Kağıt Ciltli
Mükâşefetü’l-Kulûb konu itibariyle tasavvufî bir eserdir. İçerik itibariyle kalpleri hassas bir İslâmi hayata sevk etmeyi, oraya saf bir İslâmî hayatı sıkıştırmayı hedef edinen bir eserdir. Mükâşefetü’l-Kulûb bir “Kalpleri İhyâ” kitabıdır. Durumlarını tespit ve keşfedip aralayarak, ortaya çıkararak ıslaha çalışmayı öğreten bir eserdir. Tasavvuf kalp ile meşgul olan bir ilimdir. Malûmdur ki, kalp nasıl olursa dış âzâ ve yaşayış da ona uygun bir manzara arz eder. Allah Teâlâ’nın; “Her kulun kalbini günde birkaç kere kontrol ettiği” hadisinin mânâsına itibarla tasavvufta amellerin zuhur mahalli olan kalp ele alınmıştır. Bu her İslâm âliminin, Hakka ubûdiyyete kendini adamış her âbid ve zahidin başta ya da sonda yaşadıkları bir hayat tarzıdır. Cenâb-ı Hakk’ın her gün ziyaret ettiği kalp hiç şüphesiz ki temiz olmaya lâyıktır. Çünkü bir kulun, Rabbine karşı (kölenin efendisine misali) edep kaidesidir. Edebi olmayan bir kulun Rabbi yanında itibarı olmaz. Hâlbuki bir köle için gaye, efendisinin teveccühünü kazanmasıdır. Kulun saadet ve huzuru da buna bağlıdır. Bu bakımdan kalp, kalplerin keşfi ve hâllerin bilinmesi (Mükâşefetü’l-Kulûb) gayet mühimdir.
300.00 ₺ -
Kalplerin Keşfi Mükaşefetül Kulüb Şamua
Mükâşefetü’l-Kulûb konu itibariyle tasavvufî bir eserdir. İçerik itibariyle kalpleri hassas bir İslâmi hayata sevk etmeyi, oraya saf bir İslâmî hayatı sıkıştırmayı hedef edinen bir eserdir. Mükâşefetü’l-Kulûb bir “Kalpleri İhyâ” kitabıdır. Durumlarını tespit ve keşfedip aralayarak, ortaya çıkararak ıslaha çalışmayı öğreten bir eserdir. Tasavvuf kalp ile meşgul olan bir ilimdir. Malûmdur ki, kalp nasıl olursa dış âzâ ve yaşayış da ona uygun bir manzara arz eder. Allah Teâlâ’nın; “Her kulun kalbini günde birkaç kere kontrol ettiği” hadisinin mânâsına itibarla tasavvufta amellerin zuhur mahalli olan kalp ele alınmıştır. Bu her İslâm âliminin, Hakka ubûdiyyete kendini adamış her âbid ve zahidin başta ya da sonda yaşadıkları bir hayat tarzıdır. Cenâb-ı Hakk’ın her gün ziyaret ettiği kalp hiç şüphesiz ki temiz olmaya lâyıktır. Çünkü bir kulun, Rabbine karşı (kölenin efendisine misali) edep kaidesidir. Edebi olmayan bir kulun Rabbi yanında itibarı olmaz. Hâlbuki bir köle için gaye, efendisinin teveccühünü kazanmasıdır. Kulun saadet ve huzuru da buna bağlıdır. Bu bakımdan kalp, kalplerin keşfi ve hâllerin bilinmesi (Mükâşefetü’l-Kulûb) gayet mühimdir. ------------ İmâm-ı Gazâli Hazretlerinin bu eseri, mevzuu itibariyle tasavvufî ve ahlakî bir eserdir. Eşsiz bir vaaz, nasihat,öğüt ve irşat kitabıdır. Kalpleri hassas bir islâmi hayata sevketmeyi, oraya İslâmî yaşayışı yerleştirmeyi hedefler. Büyük bir ehemmiyeti haizdir..
360.00 ₺ -
Kabir Azabı Ve Şiddeti
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki: "İçine ölü gömüldüğü zaman kabir ona der ki: "Ey Ademoğlu! Yazık sana, beni ne kadar hesaptan çıkardın. Benim sıkıntı, karanlık, yalnızlık ve böcek yurdu olduğumu bilmiyor muydun? Yolun bana düştüğünde ayakların geri geri giderken beni ne kadar hesap dışı bıraktın." Eğer ölü iyi amel işlemiş biri ise onun adına kabre denir ki: "Peki, ya bu adam iyiliği emreden ve kötülükten alıkoyan biri ise o zaman ona karşı tutumun ne olur?" Kabir der ki, "O zaman ben onun için yeşil bir bahçe olurum, onun vücudu nurlanır ve ruhu Allah'a yücelir." Ubeyd İbni Umeyr el-Leysî (r.a.) der ki: "Kabir, içine giren herkese seslenerek der ki: "Ben karanlık ve yapayalnızlık yurduyum. Eğer hayatta iken Allah'a itaat halinde idiysen şimdi ben sana rahmet olurum. Eğer hayatta iken Allah'a karşı başkaldırdıysan bu gün ben senin için felâketim. Allah'a itaatkâr olarak bana gelen bir gün buradan memnun ayrılır. Allah'a karşı gelmiş biri olarak bana gelen biri ise bir gün buradan feryadu figan kopararak çıkar." Ubeydullah İbni Ubeyd İbni Ömer (r.a.) bir cenaze namazında der ki: "Duyduğuma göre Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurur: "Ölü mezara konulunca, kendisini toprağa verenlerin ayak seslerini duyar oturur, kendisi ile konuşacak hiç kimse yoktur. Yalnız kabir ona seslenir ve der ki: "Ey ademoğlu, yazıklar olsun sana! Dünyada benim hakkımda, darlığım hakkında, pis kokum hakkında, dehşetim ve kurtlarım hakkında korkunç şeyler duymadın mı? Benim için ne hazırlık yaptın?
35.00 ₺ -
Mülteka Tercümesi 4 Cilt Mustafa Uysal
Bu eser, kudurî, Muhtar, Kenz, Vikâye, Mecmâ ve Hidâye adlı fıkıh kitaplarındaki meselelerden toplanmış ve bu eserlerin içinden tercihe layık olanlar bir araya getirilmiştir. Asaf, kâvi ve muhtar olan meselelerde, "Fetva Bundadır" şeklinde cümlelerle kayıtlanmıştır. Mülteka El-Ebhur, fıkhî meselelerde sorularımıza cevap bulacağınız en güvenilir kaynak eserdir.
928.00 ₺ -
İzahlı Büyük Dua Mecmuası
Dökülür bedenden cümle günâhlar, Namaz için abdest aldığın zaman, İki melek iki yanında durur, Sabah namazını kıldığın zaman. Dahi namazı terketme sakın, İster isen ola îmânın bütün, Hakk kulum der sana Resûli ümmetim, Öğle namazını kıldığın zaman. Gökten yere iner kamu melekler, Meleklere müştak olur felekler, Kabul olur anda bütün dilekler, İkindi namazını kıldığın zaman. Cennet bahçesini Hakk kendi bezer, Şâd olur mü'minler içinde gezer, Kirâmen kâtibin hayrını yazar, Akşam namazını kıldığın zaman. Bu namazdır müminlerin burağı, Hakk Teâlâ yakın eder ırağı, Cennet-i a'lâ olur ânın durağı, Yatsı namazını kıldığın zaman. Ecel yastığına koyunca başın, Dökülür gözünden kanlı yaşın, İman ile Kur'ân olur senin yoldaşın, Azrail'e can verdiğin zaman.
10.50 ₺ -
İstanbul ve Anadolu Erenleri
Eserimizde Hazret-İ Ali radiya'llahu and efendimizden şahı Geylani'ye kadar tesbih taneleri gibi dizilen ve sonsuzluk kervanına baş olan Velilerden renkler, desenler, pırıltılar, aksettireceğiz... Bütün güzellikler, güzl haller, kokular, nakışlar olanlardan... Bütün eksiklik ve noksanlıklar bizden... Ve daha nice gönül sultanların ibret verici hallerini bu eserde blacaksınız...
240.00 ₺