-
SAFAHAT
Mehmet Akif Ersoy, yakın tarihimizin en büyük şairi, fikir ve mücadele adamı, Benzeri çok az görülen, özü sözüne uygun bir ahlak kahramanıdır… Mehmet Akif, masum milletinin en acıklı günlerinde, bütün dert, felaket ve acıları onunla yaşamış ve derinden hissetmiş bir gönül fedaisidir... Akif'in, fakr u zaruret içindeki halkıyla derinden hemhal olması, dertlerini dertlenmesi milletinin nazarında onu gerçek milli şairi haline getirmiştir. Mehmet Akif, iliklerine kadar hissettiği milletinin onulmaz acılarını şiirlerinde dile getirmiş, halkının insani dertlerinden, hürriyetine, hak ve hukukuna kadar birçok sorunu mısralarına dökmüştür.Her biri birbirinden ibretlik ve bu mısraları Safahat adlı külliyatında toplayan Akif bu günün ve yarının Türk milletine de ışık olmaya devam etmektedir.
11.25 ₺ -
Önce Alkışladılar Sonra Öldürdüler
Hayat bir imtihandır. Bu imtihan bazen varlıkla, mutlulukla, doruklarda yaşamakla olur; bazen de yoklukla, acılarla ve sefil yaşayışlarla geçirilir. Fakat bundan da fecisi, insanın güzel günler gördükten sonra düşüşler yaşamasıdır. Zenginlikten yoksulluğa, sağlıktan hastalığa, eller üstünde taşınmaktan kara toprağa düşmek... İşte bu eser size, en ibretli tarih sayfalarını açacak, hayatınızda gördüğünüz benzeri durumlarda direncinizi artıracak ve size etkili teselliler sunacaktır.
120.00 ₺ -
Tarihin Sarıkamış Duruşması
Tarihimizin en büyük yenilgilerinden birinin öyküsü" Sarıkamış Harekâtında en büyük facia dağlarda yaşanır. Ruslara karşı henüz tek bir kurşun bile atamamış olan binlerce askerimiz soğuktan donar, binlercesi ise tifüsten kırılır. Bu harekât, bir yönüyle Türk halkının en zor şartlarda bile vatanı için neler yapabileceğini gösteren üstün bir feragat destanıdır. Bu eserde, Dünya Savaşı öncesi ittifak arayışlarından harekâtın doğurduğu sonuçlara, seferberliğin ilanından taarruz hazırlıklarına, Enver Paşa"nın karakterinden siper savaşlarına, gün gün taarruz haberlerinden yenilginin sebeplerine kadar birbirinden ilginç ve farklı bir çok konu belgelere dayalı olarak, titiz bir çalışmayla aydınlığa kavuşturulmuş" Sarıkamış faciasının gerçeklerini öğrenmek isteyenler için"
11.25 ₺ -
Osmanlı'yı Yıkan Cephe: Filistin
Almanların hazırlayıp Türk Başkomutanlığı"nın kabul ettiği savaş planlarının esasını, savaşın sonucunu Avrupa cephesinin tayin edeceği gerçeği teşkil ediyordu. Hedef ise İtilaf ordularının Avrupa cephelerinde Almanlara yaptıkları askerî baskıları azaltmaktı. Süveyş Kanalı harekâtı, İngilizlerin Avrupa cephesinden kuvvet çekmesini sağlayacaktı. Kâğıt üstünde normal görülen stratejik hedefler, uygulanabilirlik açısından devletin sahip olduğu imkânlarla örtüşmemekteydi. Bu şartlar altında girişilen Kanal Harekâtı"nın, "Osmanlı"yı yıkan cepheye" dönüşmesinin hikâyesini, belgelere dayalı olarak, akıcı bir üslupla okuyacaksınız.
9.75 ₺ -
Elveda Osmanlı
Meriç Irmağı''nın öte yakası, yani koca Rumeli elimizden nasıl çıkmıştı? Buradaki soydaş ve dindaşlarımızın âkıbeti ne olmuştu? Düşmanlarının bile taktirini kazanan Şükrü Paşa Edirne''yi nasıl müdafaa etmişti? Yeryüzünü bir cehenneme çeviren Birinci Dünya Savaşı''na nasıl atılmıştık? Çanakkale''de bir destan yazan; Irak, Filistin ve Hicaz cephelerinde çöl sıcakları, açlık, susuzluk ve her türlü mahrumiyet içinde mücadele eden; Sarıkamış''ın karlı dağlarında donarak şehit olan Mehmetçiklerimizin hikâyeleri... Çöl Kaplanı namıyla meşhur Fahrettin Paşa''nın Medine''deki şanlı müdafaası... Asırlarca aynı gökkubbe altında beraberce yaşadığımız bazı halkların ihanetleri... Ve günbatımı: mütâreke ve işgal. Osmanlı Devleti''nin idam fermanı demek olan Mondros Mütarekesi imzalanmış, devletin kalpgâhı olan İstanbul işgal edilmiştir. Güzel İzmir, Yunan palikaryaların çizmeleri altında inlemektedir. Bütün bir Anadolu işgal ve ilhâkın arefesindedir. Elbette o birkaç çadırdan cihangirâne bir devlet çıkaran ve asırlarca dünyayı titreten bir millet, böyle bir zillete tahammül etmeyecek, tarihinden aldığı azim ve inançla yepyeni bir mücadeleye başlayacaktır. Bu kitap Osmanlı''nın son yıllarında yaşanan bu tarihî gerçeklerin bütün halinde anlatıldığı bir hikâyesidir. Bu hikâye, Osmanlı'nın çözülüş ve dağılışının, bir cihan devletinin yağmalanışının hikâyesidir. Fakat ELVEDA OSMANLI bir hikâye kitabı değildir. Monoton bir tarih kitabı da değildir. Her bir hükmü belge ve kaynaklara dayanan, olayların tarihî roman üslûbunda anlatıldığı bir belgeselle karşı karşıyasınız. ELVEDA OSMANLI; her yaştan ve seviyeden okurun okuyabileceği ve rahatlıkla anlayabileceği bir kitap. Özellikle lise öğrencileri ve öğretmenleri için zevkle okunabilecek bir tarih kitabı, daha doğrusu bir belgesel tarih romanı. Bu kitap; "Tarihimizi nasıl zevkle öğrenebilir ve öğretebiliriz" sorusuna güzel bir cevap niteliğinde. Belgesel metodu, romansı üslubu ve bütüncül yaklaşımıyla tarihi yaşayacaksınız.
16.50 ₺ -
Osmanlı Büyüklerinden Hatıralar
Tarih, bir milletin hafızasıdır. Nasıl bir kültür ve medeniyete sahip olduğumuz, ancak tarihe bakarak öğrenilir. Ne yazık ki, sayfaları arasında nice ibretler saklayan şanlı geçmişimiz, toplumumuza doğru bir şekilde aktarılmamıştır. Özellikle gençliğimiz, noksan ve yanlış bilgilendirildiğinden ötürü kendi mazisine yabancılaşmış, ondan utanır, onu küçümser, hatta ona düşman hale gelmiştir. Elinizdeki eserde, o medeniyeti şekillendiren insanların örnek hayatlarından bazı kesitler sunmaya çalıştık. Sultandan sadrazama, âlimden şaire, tarihçiden mimara her kesimden 87 büyük insanın hayatını ele alarak, 230 değişik hatıra aktardık. Adını dünya tarihine altın harflerle yazdıran bu şanlı devletin yetiştirdiği örnek insanlar, elbette bu sayı ile sınırlı değildir. Şanlı tarihimiz, gençliğimize örnek olacak nice ibretli hatıra ile doludur.
6.00 ₺ -
İz Bırakanlar
Siyasi ve Resmi bir ünvanları olmadığı halde sadece kalbi mesuliyet duygusu ile memleketin manevi imarında hizmetler yapmış büyük insanlar vardır Özellikle dinî bağların gevşediği zamanlarda birer kutup yıldızı gibi topluma yön göstermişler, kılavuz olmuşlardır. Bu hizmeti yaparken de kitlelerin peşinde koştuğu şan, şöhret ve maddî menfaati bir yana atmışlar, bütün samimiyetleriyle Allah rızasını esas maksat yapmışlardır. Böyle oldukları için de etraflarında geniş alaka ve sempati halkaları teşekkül etmiştir. Ne var ki, bu sevgi ve saygı halkasının uzağında kalanlar, yanlış yorumlarda bulunmuşlardır. İşte bu eser, kutup yıldızları gibi toplumumuza yön gösteren manevî önderlerimizden bir demet sunuyor.
9.75 ₺ -
İslam Alimleri
İslam'a kalemiyle hizmet eden büyük zâtlar silsilesinin son halkasından bir kaçını bu kitapta tanıtmayı vazgeçilmez bir vefa borcu saydıran duygu, bu çalışmaya vücud verdi.Çünkü, günümüze en yakın bir geçmişte yaşamalarına ve eserleri yüzbinlerce nüsha basılarak kütüphanelerde yer almalarına rağmen, hayat ve hatıralarıyla, hizmetleriyle tanınmyanan ve dolayısıylada anılmayan büyüklerdir bunlar... Hizmet ettikleri müesseseler tarafından bile yılda bir defa anılmayan, nerede ise unutulmaya yüz tutan, hatta ciltlerle yayınlanan bir çok ansiklopedide bile en mütevazı yerler kendilerinden esirgenen bu büyükleri, özellikle dini ilimlerde ve yayınlarda içine girilen fetret devrinde kaleme sarılıp değerli eserler verdikleri ve hatta zaman zaman dinî konularda tutulmak istenen hatalı icraatları önlemeye çalışan gayretli kişiler oldukları için rahmetle anıyoruz.
8.25 ₺ -
Kuran ve Sünnet Işığında Görgü
"Öyle oturma günahtır", "Böyle yatma ayıptır" gibi sözleri büyüklerimizden duyduğumuz çok olmuştur. Bazen mekruh, "haram"ın yerini alır, bazen müstehap, "farz"ın makamına oturur. Allah'ın mübah kıldığını, haram diye yaptırmazlar; "haram", fırsat bularak "helal" olabilir bu arada. Toplumumuzda, bilgisizlik yüzünden hayali hatalarla yargılanan nice insan vardır. Kur'an-ı Kerim gibi bir kitap ve Hz. Muhammet(a.s.m.) gibi bir peygambere sahip olan yüce dinin mensuplarının, zaman zaman gelenek ve göreneklere esir düşmeleri üzüntü vericidir. Halbuki, "ne ise, o" düşüncesinin hayata geçirilmesi gerekir. Müslüman, hangi ibadet veya davranışı yaptığı zaman bedelinin ne olacağını bizzat kaynağından öğrenmeli.
9.00 ₺ -
Efsane Kadın Nene Hatun
Nene Hatun, gerçek bir karakter... Tarihimizin, yani hazinemizin bir parçası... 93 Harbi olarak anılan 187778 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında tarihe adını yazdıran efsane bir kahraman... O sıralarda henüz 20 yaşlarında genç bir gelin olan Nene Hatun, Rusların Erzurum'da Aziziye Tabyası'nı ele geçirmesinden sonra mücadeleye katılmıştı. Düşmanda iyi silahlar vardı, onlarda ise iman... Donanımlı bir orduya karşı, taşlı-sopalı, kazmalı-kürekli gırtlak gırtlağa bir mücadeleye girmişlerdi... Ve kazanmışlardı... Bu mücadeleye, küçük yaştaki oğlunu ve üç aylık kızını evde bırakarak katılmıştı Nene Hatun... Bu romanda, onun şahsında bir kurtuluş destanını okuyacaksınız.
10.50 ₺ -
Moğolların Gölgesinde Sultan ve Emirleri
2000'ler Türkiye'sinde, araştırmaya meraklı bir genç... Bir gün tarih kitabına gömülmüşken hülyalara dalar ve Moğolları düşünürken film kopar... Başındaki müthiş ağrıyla gözlerini açmaya çalışırken hiç tanımadığı bir sesle irkilir: " Sen nerden geldin buralara!" Kahramanımız Selçuklular zamanında Konya'da bir yerde bulmuştur kendini... Etrafı biraz inceler ve yakındaki bir hana gider. Handaki herkesin dikkatini çekmiştir kahramanımız ve meraklı gözlerle süzülmektedir. Çünkü gözlere hiç tanıdık gelmeyen bir kıyafet vardır üzerinde: Pantolon ve belde biten gömlek... Kendisini "çok uzak bir ülkeden gelmiş birisi" olarak tanıtır kahramanımız... Kendisini parasız pulsuz gören hancı bir iş teklifinde bulunur, bu garip giyimli yabancıya... handa kalma ve yemek karşılığında şüphelendiği bir Frenk'i izlemesini, yani casusluk etmesi ister... Selçuklu emirleri, Moğollar, Frenk, Hancı ve kahramanımızın örgülediği olaylar dizisi sizi de bir çırpıda içine çekecek... Heyecanın zirvelerinde macera dolu bir serüvene hazır olun...
7.13 ₺ -
Kayıp Vatan Girit
Üç kıtaya hükmeden Osmanlı, yaşlı bir çınar misali yıldan yıla kurumaya başlamıştı. Sömürgeci ülkelerle işbirliği içerisindeki milliyetçi unsurlar, bu koca çınarı için için kemiriyor, onun uzuvlarının tek tek koparıyordu. Kırım’ın kaybıyla başlayan süreçte Kafkaslar, özelliklede Balkanlar’ın elden gitmesiyle tarihte ender görülen bir insanlık dramı yaşandı. Osmanlı’nın kaybettiği topraklarda yaşayan Müslüman ahali katliama uğradı, zorunlu göçlere tabi tutuldu. İnsanlar, yüzyıllardır yaşadıkları vatanlarından sürüldüler. Kaybettiğimiz ciğerparelerimizden birisi Girit oldu. 250 yıllık Osmanlı adaletini yaşayan bu cennet vatan, sömürgeci baskılar, milliyetçi isyanlar sonucu anavatandan koparıldı. Bu kopuşun hemen öncesinde, ada üzerinde meskun Müslüman ahalinin önüne iki seçenek sunuldu: Ya ölüm ya göç! Kayıp Vatan:Girit, yaklaşık yüzyıl önce Giritli Müslümanların yaşadıklarını anlatıyor. Gördükleri zulümleri, maruz kaldıkları baskıları, tarifsiz haksızlıkları aktarıyor. Kayıp Vatan: Girit romanında göç etmek zorunda bırakılan Müslüman ahaliyle birlikte, ölüm sekeratını yaşayan Girit’in hazin hikayesini okuyacaksınız. Girit’in şahsında kaybedilen tüm vatan topraklarının hüzün dolu serencamına şahit olacaksınız. Kulaklarınızda kalleş kurşunlarla şehit edilen kadınların, çocukların, ihtiyar dede ve ninelerin gökleri inleten feryatları yankılanacak. Yüzyıllar boyu yaşadıkları topraklardan koparılan Girit insanının bitmeyen ağıtlarına sizde katılacaksınız…
5.25 ₺ -
Şahidim Kılıcımdır
Onlar ki bugün yaşadığımız toprakları bizlere vatan kıldılar. Onlar ki “İlâ-yı Kelimetullah” yolunda can verip canandan vaz geçtiler. Onlar ki sıcak yataklarını terk edip at sırtında, serhad boylarında basılmadık yer bırakmadılar. Onların tek sevdası ilahî rızaya nail olabilmek, ellerindeki İslâm sancağını serhadlere dikebilmekti. Onların yegâne şahidleri kılıçları oldu, küffarın üzerine şimşek gibi çakan kılıçları… Karanlıkları yarıp geçen, ardından gelenlerin önünü aydınlatan, kapalı kapıları sonuna kadar aralayan çelik kılıçları… Gözleri hep ufuklardaydı; hep ileriye, hep ötelere at koşturdular. İşte o akıncı beylerinden birisiydi Bora Bey. Yiğit ve esmer bir çehre, kor ateş gibi bir yürek, hançer gibi bir bakış… Adı gibi boraydı; akından akına koşan bir serdengeçtiydi. Bütün dünyaya nam salam Muhteşem Süleyman’ın akıncı beyiydi. Tarih ona kâh Drava’nın deli dolu çağlayan sularını aşarken, kâh Mohaç Meydanı’nda düşman saflarını yalın kılıç yararken şahid oldu. Tarih kılıcına, kılıcı da kendine şahid oldu.
90.00 ₺ -
Gönül Bahçesinde MEVLANA
Tadadoşi Takahashi dünyanın elli büyük şirketinden biri olan Electrics Company’nin genel müdürüdür. Bir iş gezisi vesilesiyle İstanbul’a gelir. Görüşmelerde bulunduğu şirket yetkilileri, Tadadoşi ve arkadaşlarını Konya’daki Mevlâna’yı anma programına götürürler. Bu gelişme Tadadoşi için bir yol ayırımı olmuştur. Gördükleri ve rehberin anlattıkları onun iç dünyasında fırtınalar estirir. Bitmek bilmeyen merakı ve Mevlânâ’yı daha fazla tanıma şevkiyle rehberi soru bombardımanına tutar. Öyle ki, gördükleri bu tablo hem mesai arkadaşlarını, hem rehberi şaşkına çevirmiştir. Tadadoşi bir süre sonra Japonya’ya döner. Yaptığı ilk iş, ülkesindeki Müslümanlarla irtibat kurmak olur. 30 yıldır Japonya’da yaşayan ve imamlık yapan Mısırlı Yahya Şerif ile tanışır. Yahya Şerif de bir Mevlâna aşığıdır. Tadadoşi ile Mevlâna’nın eserlerinden sohbetler ve dersler yapar. Mevlâna’yı tanıdıkça İslâmı da yakından tanımayan Tadadoşi bir süre sonra Müslüman olmaya karar verir. Tadadoşi Müslüman olduktan kısa bir süre sonra Konya’ya tekrar gelir. Ve roman, bu geri dönüşle birlikte noktalanır. Elinizdeki bu eser, sadece bir roman değil. Eserin kahramanı Tadadoşi’yle birlikte, Mevlâna’yı kolayca ve etraflıca tanıma imkânı bulacaksınız. Belki siz de Tadadoşi gibi, o büyük mânâ erini, Mevlânâ’yı keşfetme hazzını tüm zerrelerinizle hissedeceksiniz.
6.75 ₺ -
Yıldız ve Ateşböcekleri
Tarihimizin en tartışmalı şahsiyetlerinden biridir II. Abdülhamid. Bazısı ondan “kızıl sultan” bazısı “ulu hakan” bazısı da “son imparator” olarak bahseder. Nasıl bahsedilirse bahsedilsin modern Türkiye’nin oluşumunda en çok pay sahibi olanlardan biridir. Meşhur 93 Harbi, meşrutiyet, Ermeni sorunu, İttihatçılar, Siyonizm, modernleşme, Jön Türkler gibi konular Abdülhamid’le birlikte anılan konuların başında gelir. Bu sebeple bugünümüzü anlamak, Abdülhamid’i anlamayı zorunlu kılar. Yıldız ve Ateşböcekleri, bu dâhi sultanı, insanî yönüyle, acısı ve sevinciyle, sevgisi ve nefretiyle, vefası ve uğradığı ihanetleriyle, umudu ve hayal kırıklıklarıyla ele alıyor.Kanser hastası çocuğu, gözlerinin önünde eriyip gitmekte olan bir babanın çaresizliği içerisinde; ülkesi, yıldan yıla avuçlarının içinden kayıp gitmekte olan bir sultandır o. Hayırsız bir evlat gibi kadir kıymet bilmeyenler, çok değil, daha kendisi hayattayken pişman olacak, onu anlamaya başlayacaklardır. Ama çok geçtir artık… Ateşböceklerine inat, Yıldız, tüm haşmetiyle parlamaya ve aydınlatmaya devam ediyor
6.38 ₺ -
Osmanlının Peygamber Aşkı
Üç kıtada hakimiyet kuran Osmanlı’yı 600 yıl ayakta tutan sır neydi? Belki onlarca, belki yüzlerce sebep sayılabilir. Osmanlı, her şeyden önce Allah’a aşıktı. O aşk ve muhabbetle aşılmazları aştı, erişilmezlere erişti. Osmanlı bu aşkı bütün unsurlarıyla yaşadı. Köylüsünden padişahına kadar herkesin gönlünde Allah aşkı vardı. Ve bu tarif edilmez aşk, Habibullah’ta, yani Allah’ın Habibi’nde, O’nun en sevgili kulu olan Resulullah’ta (a.s.m.) makes buldu. Osmanlı insanındaki bu aşk o kadar yüce, içten ve samimiydi ki Onunla ilgili her şeye, saçının veya sakalının her teline, kabrinden bir tutam toprağına, hırkasına, nalınına ve bir yudum su içtiği ağaç kâsesine kadar her şeyi korudu, gözü gibi baktı. Askerlik yaptığı yerin adını “Peygamber Ocağı” koydu. Askerine “Mehmetçik” adıyla hitap etti. Yeri geldi ordusuna “Asakir-i Mansûre-i Muhammediye” (Hz. Muhammed’in (a.s.m.) Muzaffer Askerleri) dedi. Yeri geldi devletine “Devlet-i Aliye-i Muhammediye” (Hz. Muhammed’in Yüce Devleti) unvanı verdi. Fatih’e İstanbul’un fetih kapılarını aralayan Peygamber aşkıydı. İ’la-yı kelimetullah için çöller aşan Yavuz’un mukaddes ve mübarek beldelerin “Hâkimi” değil “Hadimi” olduğunu tüm aleme ilan etmesinde bu aşk vardı. Paha biçilmez “Mukaddes Emânetler”in Topkapı Sarayı’ndaki Hırka-i Saadet Dairesi’nde muhafaza edilmesi, onları birbirinden değerli mücevherlerle süslenip özel mahfazalarda saklanması, bu mukaddes mekanda kırk hafızın kesintisiz olarak Kur’an tilâvet etmesi, bu mekanın temizliği sırasında biriken tozların “Toz Kuyusu” denilen özel yerlerde özenle muhafaza edilmesi bu aşkın birer meyvesiydi. Surre Alayları, Nakibüleşraflık müessesesi, şiirden hatta, mevlidden ebruya kadar pek çok sanat dalında hep Resulullah aşkı sergilendi. Bu ve benzeri yüzlerce örnek. Osmanlı’nın Peygamber Aşkı isimli bu kitaptaki her örneği okuduğunuzda şaşıracak, hayranlık duyacak, kendinizi sorgulama ihtiyacı hissedeceksiniz.
5.40 ₺ -
Kara Kasırga
Orta Asya’dan gelip İran yolunu takip eden boylar, kendilerine yeni bir yurt olarak Anadolu’yu gördüler. Alparslan komutasındaki Selçuklu ordusu, Malazgirt’te Anadolu’nun kapılarını sonuna kadar araladı. Ordunun yolunu açanlar ise at sırtında, kelle koltukta bir kasırga misali Anadolu illerinde esen serdengeçtiler oldu. İşte o gözü pek, korkusuz kahramanlardan birisiydi Kürşat, namı diğer Kara Kasırga. Adıyla, namıyla küffarın tozunu atıyordu. Korkudan girecek delik arayan düşmanlar, onun bıyıkları yeni terlemiş genç bir akıncı olduğunu hayal bile edemezlerdi. Deli dolu, cihad aşkıyla yanan, kabına sığmaz bir kahramandı Kürşat. Kılıçların kesmediği, okların işlemediği yüreği vardı. Ama o yürek gün oldu Aspasya’ya vuruldu. Ardından Asiye oldu Aspasya. Fâni aşk ile ilâhi sevda, küfr cihadı ile nefis mücadelesi arasında bir sarkaç gibi sallanıp Hakk noktasında, tekbir nidasıyla zamanı orta yerinden vurdular! Durdular estiler, estiler durdular… Kara Kasırga, sizin de gönül dünyanızda önce kasırgalar estirecek, ardından yerini derin bir sükûnete, tarif edilmez bir sürura bırakacak.
5.63 ₺ -
Mantık İsa Goci Tercemesi
Mantık ilmi, düşünme esnasında insanı hata yapmaktan koruyan kurallar ve ölçeklerden bahseden bir ilimdir. Bu ilmi, gerek düşünme sırasında ölçülü ve mutedil olmak için gerekli kuralları ve kalıpları verir. Mantık uygulanan bir sistem olarak insanlık tarihi kadar köklü bir sanattır. Mantıkçıların deyişiyle insan düşünen canlıdır. İsa Goci Tercümesi - Mantık Tercümesi - Talha Alp - Yasin Yayıncılık - 9786054184095
125.00 ₺ -
Sümbül Efendi Kuran Elifbası
- Hadis-i Şerif "Nebi ve Mürsel'ler ehli cennetin efendileridir. Şehitler ehli cennetin önderidir. Kur'an hafızları, ehli cennetin reisleridir." - Hadis-i Şerif, Muhtarul Ehadis "Kim Allah'ın Kitabı'ndan bir harf okursa, ona bir iyilik yazılır. Hem iyilik on misliyledir. Elif, Lam, Mim bir harftir demiyorum, belki Elif bir harf, Lam bir harf, mim de bir harftir." - Hadis-i Şerif "Çocuklarımıza Allah'ı (c.c) tanıtalım, Peygamberi (s.a.v) sevdirelim ve Kur'an-ı öğretelim. Çünkü Allah'a (c.c) giden yol Kur'an'dan geçer. Kur'an-ı Kerim, Allah (c.c) ile kul arasındaki bağdır. Kim ondan tutunursa Allah'a ulaşmış olur, kim de bırakırsa karanlık çukuruna düşer.
42.00 ₺ -
Delilleriyle Aile İlmihali
Prof. Dr. Hamdi Döndüren Aile, toplumun can damarıdır. Üzerine en fazla titizlenilmesi gereken temel direğidir. İletişim araçlarından yayılan olumsuz telkinlerle, bize has yapısı her gün biraz daha örselenen aile yuvalarımızı koruyacak değerleri bilmek durumundayız.Ki o değerler evlilik akdinin dîn-î mübîne göre tesisidir, mirastır, vasiyettir. Kadın ve çocuk haklarıdır. Ebeveynin hukukudur. İslam'ın pörsümez değerlerini ana hatlarıyla ve anlaşılır bir dille size hatırlatan bir ilmihal kitabı, mutlaka elinizin altında bulunmalı. Evlerinize İslam'ın sıcak huzuru gelecektir bu nadide eserle.
420.00 ₺ -
Sibel
'Bu kitap, Minyeli Abdullah kadar ses getirecek'' diyen Hekimoğlu İsmail'den 30 yıl sonra bir roman daha, Ankara-Paris hattındaki kadının. Sibel'in hayat hikayesi. Kahramanın kendi içindeki çelikilerine çıkış yolu araması ile bir çoğumuzun yaşadığı serüveni farklı bir pencereden yansıtan yazarın bu romanı da uzun yıllar konuşulacak.
148.00 ₺ -
Firavunun Öldüremediği Musadır
Hazreti Musa Kur’an-ı Kerim’de adından en çok söz edilen peygamber. Hayatı hakkında ayet ve hadislere dayanarak teferruata varıncaya kadar çok şey söylenebiliyor. Fakat üzerinde ısrarla durulması gereken bir şey var ki. o da Kur’an-ı Kerim’deki kıssaların salt tarihi bir bilgi olarak ele alınamayacağı.Bu hakikati hareket noktası olarak kabul eden Hekimoğlu İsmail yeni romanı Firavunun Öldüremediği Musa'dır’da Hazreti Musa’nın hayatını geçmişi değil şimdiyi baz alarak hkayeleştiriyor. Kitabın satırları arasında gezinirken milattan önceyle milenyum. Mısır’la Anadolu toprakları arasında gidip gidip geliyor. hatta tarihi birikiminizi de bu şablona oturtarak yeniden değerlendirebiliyoruz. Çünkü zaman ve mekan değişse de değişmeyen bir insan hakikati var. Bunun için tarihin tekerrürden ibaret olduğu söyleniyor. Arif Nihat bunun için “Ebu Lehep ölmedi ya Muhammed / Ebu Cehil kıt’alar dolaşıyor” diyor. Değil midir ki kainat zıtlar alemidir. iyiyle kötünün. küfürle imanın. zulmetle nurun mücadelesi Hazreti Adem’le başlamış. kıyametle dek sürecektir. Musa’yla Firavun da bu zıtlar aleminin iki temsilcisi. Musa yed-i beyzanın. âsânın ve Kıptîleri canından bezdiren daha nice mucizenin sahibi; Kelamullah’a mazhar. Firavun Mısır’ın efendisi. İsrailoğulları’nı köle olarak çalıştıran. Ehramlar yaptıran. Taht sahibi. Musa davet eden. firavun reddeden. Musa inanan. Firavun inkar eden. Musa Rabbine dayanan. Firavun saltanatına güvenen... Ve inananların zaferiyle nihayetlenen bir tarihi tablo daha. Fakat insanın hamken olması. pişip yanması kolay değil. Çöle düşüp nice imtihanlardan geçen. mucizelere şahit olan. ama yine de onca hata işleyen insanlığın değişmez dramı. Hekimoğlu İsmail sade. akıcı bir konuşma diliyle kaleme aldığı ve Kur’anî kaynaklara dayanarak hazırladığı Firavunun Öldüremediği Musa'dır’da ümmet olma sorumluluğu üzerinde duruyor. Eseri bir roman diliyle okumanın rahatlığı içerisinde hem Hazreti Musa gibi ulu’l-azm yani beş büyük peygamberden birinin hayatını İsrailiyat’tan arındırılmış olarak öğreniyor. hem de değişmeyen insan hakikatini yaşadığınız zaman ve mekana uyarlıyorsunuz. İşte bu noktada Kitabın adı bir şifre gibi çözümleniyor: Firavun’un öldüremediği Musa’dır.
103.60 ₺ -
Mesnevi Şerif Tam Metin
Mesnevi Şerif TAM METİN Hz. Mevlânâ, yaşadığı dönemde “Bizden sonra Mesnevî şeyhlik edecek ve arayanlara doğru yolu gösterecek; onları yönetecek ve onlara önderlik edecektir,” der. Bu sözden alınan ilham ile,Mesnevî’nintarih boyunca birçok tercümesi ve şerhi yapılmıştır. Süleyman Mehmed Nahîfî (v. 1738) inananların el kitabı olan bu eserin, aynı aruz vezninde manzum olarak tamamını tercüme eden ilk kişidir. Bu çalışma da, onun bu tercümesinin Âmil Çelebioğlu tarafından yapılan sadeleştirilmiş metnini ihtiva etmektedir. “Bin yıllık Türk kültür tarihinin en büyük simalarından biri olan Mevlânâ; büyük bir âlim, derin bir sûfî ve iyi bir şairdir. Anadolu’da halkın en sıkıntılı dönemlerinde Allah’ın lütfu olarak ortaya çıkıp halkın birlik ve beraberliğini sağlamış, kaynaşma ve birleşmesini temin etmiş sorumlu ve duyarlı bir insandır. O, aynanın güneşi aksettirmesi gibi pınarından içtiği sevgiyi bizlere aksettirmiş; muhabbeti, insan sevgisini, affı, merhameti, inanmayı, bağlanmayı, gönlü bu haz ile temizlemeyi kucak kucak sunmuştur. Onun bu olumlu katkıları tüm zamanlara hitap eden Mesnevî‘siyle hâlâ devam etmektedir. Hayatın sırlarını barındıran bu büyük Farsça manzum eserin birçok Türkçe tercüme ve şerhi vardır. Bu tercümelerden biri olan 18. yüzyıl şairlerinden Süleyman Nahîfî’nin (1151/1738-39) manzum tercümesini Prof. Dr. Âmil Çelebioğlu bugünkü alfabeye aktararak istifadeye sunmuştur.” Prof.Dr. Nihat Öztoprak
68.25 ₺ -
Çocuk Psikolojisi
• Çocuklarınızla anlaşmakta zorlanıyor musunuz? • Çok mu şımarıklar, çok mu sinirliler, çok mu ağlıyorlar? • Yoksa çok mu sessiz ve içe kapanıklar? • Paylaşmayı bilmiyorlar mı? Arkadaşlarıyla sürekli kavga mı ediyorlar? • Televizyonun başından kalkmıyorlar mı? Gece yatmıyor, yemeklerini yemiyorlar mı? • Çocuklarınızla başkalarına anlatmaktan çekindiğiniz sorunlar mı yaşıyorsunuz? • Problemleriniz karşısında her yolu denediniz ve başarısız mı oldunuz? • Sorunlarınızı çözememekten dolayı mutsuz musunuz? • Onlara manevi değerleri nasıl vereceğinizi bilmiyor musunuz? • Ölümü nasıl mı anlatacaksınız? Psikiyatrist Doç. Dr. Sefa Saygılı, meslek yaşamında defalarca karşılaştığı bu tip soru ve sorunlara karşı, bulduğu çözümleri ve uyguladığı metotları siz okuyucularıyla paylaşıyor. Elinizdeki bu kitap, okul öncesi çağındaki çocuklarınızın psikolojilerini anlama, ruhsal gelişimlerine yardımcı olma konusunda vazgeçilmez bir rehberiniz olacak.
18.75 ₺ -
Menkıbelerle Dini Bilgilere İlk Adım
İbadet, her şeyi yoktan var eden Allâhü Teâlâ'ya karşı inancımızı, bağlılığımızı, sevgi ve saygımızı göstermek, O’nun nimetlerine teşekkür borcumuzu yerine getirmektir. Allâhü Teâlâ'ya karşı yalvarıp kulluğunu göstermenin son derecesidir. İbadetlerimizi en güzel şekilde yerine getirebilmemiz de hangi durumda ne yapacağımızı en doğru şekliyle bilmemize bağlıdır. Elinizdeki bu eser, ergenlik çağına erişmiş her Müslüman’ın öğrenip yaşaması gereken iman, ibadet ve ahlak ile ilgili bilgiyi içermektedir. Dinîni bilen, seven ve kayıran mübarek insanların bu tür Ehli Sünnet kitapları alıp, çoluk-çocuğuna öğretmesi, her Müslüman’ın birinci vazifesidir.
72.80 ₺ -
Siyeri Nebi Sireti İbni Hişam
Siyer, bir yönüyle Hadis'in, bir yönüyle de İslâm tarihinin içine girmiştir. Gerçekten Siyer, Hazreti Peygamber'in söz ve davranışlarından bahseden Hadis ilminin bilinmesini gerekli kıldığı gibi; O'nun hayatının her safhasından bilgi vermesi bakımından da İslam tarihinin önemli bir bölümünü oluşturur. Siret-i İbni Hişam, eski zamandan günümüze kadar siret okuyucuları ve Rasûlullah (Sallallahû aleyhi ve sellem)'ın hayatını araştıranlar için güvenilen ve dayanılan bir belgedir; ve ilk kaynak kitap olmuştur
100.00 ₺ -
Çeçenya Zaferin Bedeli
Bu kitap mücahidlerin “Şehirlere İnme” mevsimini, yeni şehirleri “Moskof’tan temizleme”lerini konu alıyor. İçinden kendinizi alabilmeniz, bu heyecan girdabından kurtarabilmeniz çok zor. Gözler kitabın peyki haline gelecek ve satırların arasında dönüp duracaktır. Bir milletin öyküsü... Dava, ideal, müacedele, çile, şehadet, aşk ve feda edilenler... Dökülen kanların üzerinde doğan "Kıyam Gökkuşağı"... Dedik ya bir milletin hayatı... Öyle üç-beş olay birkaç tipleme, sadece bir tarafını anlatır sizlere.Oysa duygular içinde boğulmalı,olay içinde yoğrulmalısınız. "Dört gün sonra Gudermes'i vuracağız arkadaşlar! Aynı gece Argun ve Gudermes'i vuracağız arkadaşlar!Aynı gece Argun ve Gudermes de vurulacak. Ne pahasına olursa olsun sabaha kadar olmalıyız Gudermes'i. Sizleri, fikir danışmak ve bir plan üzerinde ittifak edebilmek için topladım.Buyrun herkes söylesinfikrini".Kararlı bir adamdı Ahmed Zakayev.Bir görev üstlendi mi "Ya o beni alır, ya ben onu" der, başarmak için herşeyini seferber ederdi. Şimdi hedef Gudermes'ti... Yayınlandığı 2000 yılından beri onbinleri yutan bu heyecan girdabına, kapağı açtığınız kapılmaktan kendinizi alamayacaksınız.
150.00 ₺ -
Çeçenya Özgürlük Savaşçıları
Okumuş olduğunuz bu kitap, savaşın ikinci mevsimi “ Gerilla Savaşları” dönemini konu almakta, “Buddoyonovsk” ve “Kızılyar” baskını gibi dünyaca ünlü gerilla baskınlarını, “Parvomaiskoye” gibi eşi görülmemiş kıskaçtan kurtulma harekatını ve savaşın daha nice değişik boyutlarını ayrıntılı bir şekilde canlandırmaktadır. Savaş,gerilim,gözyaşı...Kara bir öfke,titreten bir heyecan ;casuslar hainler ve Çeçenya’yı Rus’lara dar eden kahramanlar :Cehar Dudayev,Hamza Halidov,Ahmed Zakayev,Honkurpaş İsrapilov,Aslanbek İsmailov ve daha niceleri... Dünya’yı dehşete düşüren bir cesaret ; "Budduyonovsk", "Kızılyalar", "Parvomaiskoye", Avrasya Feribotu ve bunlar kadar heyecanlı, bunlar kadar dehşet diğer baskın ve suikastler... Cihat,aşk ve umutlar tüm mücahid ve mücahidelerin kazınmıştı yüreğine...Hep o güneydi randevular..Güneşin Hür ve Müslüman ÇEÇENYA üzerine doğacağı güne.. « Çok geçmeden Fatma ile Betül tepenin eteklerinde görünürler.Hallerinden telaşlı oldukları anlaşılıyordu.Tepeye çıktıklarında nefes nefese kalmışlardı.Fatma : -Mücahidleri Parvomaiskoye yakınlarında büyük Rus birlikleri ablukaya almış.Hemen harekete geçmemiz lazım. » Yayımlandığı 2000 yılından beri onbinleri yutan bu heyecan girdabına,kapağı açtığınız anda kapılmaktan kendinizi alamayacaksınız.
150.00 ₺