-
Peygamber Efendimizin Mucizeleri
Bir peygamberin peygamberliğinin delil ve belgesi olan ve başka kimselerin yapamadığı olağanüstü şeylere mucize denir. Her peygamberin mucizeleri vardır. Mesela Peygamberimiz'in parmağıyla işaret etmesiyle ayın ikiye ayrılması ve Musa Aleyhisselam'ın asasının ejderha olması birer mucizedir. Peygamberler, mucize göstererek inanmayanlara "Yapabiliyorsan haydi sen de böyle bir şey yap" diye adete meydan okumuşlardır. Peygamberimiz'in binlerce mucizesi vardır. Fakat bunların çoğu kafirlere meydan okuma şeklinde değildir. Bu mucizelerden birkaçı şöyledir: Avucundaki taşların Allah'ı tesbih etmesi, hutbe okurken yaslandığı hurma kütüğünün Peygamberimiz'in ayrılmasıyla üzüntüsünden inlemesi, parmaklarından suların akması, bir ölçek tahıldan yapılan yemeğin yüzlerce kişiye yetmesi, Hazreti Ali'nin ağrıyan gözüne mübarek tükrüğünden sürünce derhal iyi olması gibi. Bu kitapta bu ve bunun gibi bircok mucizeleri okuyacaksınız.
122.50 ₺ -
Münebbihat Cep Boy
İncelediğiniz Risale, İbn-i Hacer el Askalâniye nisbet edilen eserlerden biri olan Münebbihât (El Münebbihât alel İsti'dâdi li yevmil mîad-meâd- lin Nushi vel Vedâd) adındaki Münebbihât-u İbn-i Hacer diye tanınmaktadır. Fakat İbn-i Hacer’e ait olmadığı kuvvetle muhtemeldir. Eserin gerçek yazarı Şihabuddîn İbn-i Hiccî (Ö.816/1413) olduğu ve yanlışlıkla İbn-i Hiccî, İbn-i Hacer olarak okunup tanındığı rivayet edilmektedir. Eseri İbn-i Hacer El Mekkiye nisbet edenler de bulunmaktadır. Eser; Bombay 1853, İstanbul 1899, İzmir 1963, İstanbul 1974’te basılmıştır.
44.10 ₺ -
-
Musahhah Mevlidi Şerif
Yıllardan beri memleketimizde okunmakta olan Mevlid «Vesîletün Necat» adıyla merhum Süleyman Çelebi tarafından yazılmıştır. Mevlid, Hz. Muhammed (S.A.V.) e duyulan sevgi, saygı ve hürmetin bariz bir ifadesidir. 14. yüzyılda yani Osmanlı devrinin ilk yıllarında yazılmış olan bu eser, Müslümanlarca asırlardan beri bütün mübarek gecelerde ve fevkalâde günlerde okunmakta ve okutulmaktadır. Fakat son zamanlarda, her şeyde olduğu gibi, bu emsalsiz eser içine de bazı hurafeler karıştırılmış, uydurma hikâyeler ilâve edilmiştir. Bunları göz önünde bulunduran merhum Bursalı Rıza Efendi Hazretleri büyük bir titizlikle eseri gözden geçirmiş günümüzde okunan kısımları almak suretiyle musahhah mevlid adıyla İncelediğiniz kitabı ortaya koymuştur. Böyle bir eseri yayınevimize lütfeden Allah'a hamdeder bu türlü hizmetlerin daim olmasını niyaz ederiz. Tevfik Allah’tandır.
34.30 ₺ -
Fıkhı Ekber Şerhi
İnsanoğlu için en büyük meziyet, yaratıcısının emir ve nehiylerini en iyi şekilde öğrenmek, öğretmek ve bilhassa kendi hayatında yaşamaktır. İşte bu gayeye matuf olarak, İslâm âlimleri büyük gayretler sarf ederek bildiklerini insanlığın hizmetine sunmuşlardır. İmâm-ı Âzam hazretlerinin yazmış olduğu “Fıkh-ı Ekber” adındaki kitap onun yüksek ilminin meyvesidir. Ömrünü islâma adamış, Hanefi Mezhebinin kurucusu büyük müctehid İmâm-ı Âzam Ebû Hanîfe (Nu’mân b. Sâbit b. Zûtâ b. Mâh) hazretleri, Allah Teala’nın emir ve nehiylerini Ümmeti Muhammed’e anlaşılır şekilde anlatmaktadır. Allâme Ali el-Kâri hazretleri de bu kitabı madde madde tahlil, tahkik ve tetkikten sonra eserin şanına uygun en güzel şerhini meydana getirmiştir. İslâm dininin, itikat esaslarından başlayarak geniş çapta temel bilgilere cevap vermiş, birçok ana meseleyi aydınlığa kavuşturmuştur. Bu kıymetli eseri Arapça aslından Türkçeye çevirerek, okuyucuya arz etmek için Hüseyin S. Erdoğan Hocaefendi büyük gayret göstermiştir. Dr. Abidin Sönmez ve Ömer Dönmez Hocaefendiler eserin tahkik ve tetkikini yaparak katkıda bulunmuşlardır. Ayrıca Mevlüt Karaca da bu eserin tercüme ve dipnotlarını gözden geçirmek suretiyle tahkik ve tetkini yeniden yapmış, ayet-hadis ve diğer kaynaklarını dipnotlarla belirterek eserin güzelliğinin muhafazasını sağlamıştır. Bütün bu çalışmalarından dolayı müellif, şârih ve mütercime bilvesile Allah (c.c.)’tan rahmet diler, emeği geçen ilim adamlarımıza da muvaffakiyetler temenni ederiz. Sonuç olarak böyle bir eserin neşrini bizlere nasib eden Allah (c.c.)’a sonsuz hamd eder bu türlü nimetlerinin devamını isteriz. Tevfîk Allah’tandır.
245.00 ₺ -
Müslümanın Çilesi Ve İbret Verici Hadiseler
Hazret-i Adem'den günümüze değin hak ile batılın mücadelesi sürmüş ve bu uğurda niceleri türlü çileler çekmiştir. Bu çile köprüsünden kimler geçmemişti ki ve daha niceleri geçecek... Bir yerde gündüz varsa elbet gece de olacaktır. Bir yerde nur bulunursa zulmet de bulunacaktır. Musa olur da ona karşı bir Firavun olmaz mı? Rahmet peygamberi zuhur eder de Ebû Cehiller boy vermez mi? Bütün çileler, Hak yolda sadakatin, sabrın, imanın, aşk ve muhabbetin delilidir. Ne mutlu hak ve hakikat uğruna canlarını, mallarını, tüm varını yoğunu feda edenlere. Ne mutlu bu kutlu yolculukta her türlü çileyi cansiparane göğüsleyen o mücahitlere. Ne mutlu o mücahitlerin serveri Hz. Muhammed Mustafa'ya. Ne mutlu Adem, Salih, İbrahim, Lût, Eyyûb, Yakup, Yusuf, Musa, Şuayb, Harun (aleyhimüsselam) ve diğer peygamberlere. Ne mutlu bu hak davayı sahiplenen ve çile oklarına hedef olan Yasir ve ailesine, Bilal-i Habeşî'ye, Habbâb b. Eret'e, Hulefâ-yı Râşidîn'e ve bu davayı sırtlanan Ebû Hanife, Ahmed bin Hanbel gibi ümmete yön veren o büyük imamlara... Bu mukaddes çile köprüsünden geçen yolcularının tek bir gayesi vardı: Allâh’ın “Dur!“ dediği yerde durmak, “Koş!“ dediği yerde koşmak... Kalemini ehli sünnet çizgisinden ayırmayan, Peygamber aşığı merhum Mustafa Necati Bursalı Hocadan Mukaddes Çile kitabını takdim ediyoruz.
84.00 ₺ -
Harika Çocuklardan İbretli Kıssalar
Hazreti Âdem’i topraktan yaratan, cihanı onun nesliyle süsleyen, bütün canlıların rızkını veren, göze görmeyi, kulağa duymayı, dile söz söylemeyi lütfeden Allah’a hamd olsun. Onun sayısız nimetleri vardır ki bu güzel nimetlerden biri de çocuktur. Çocuk, rivâyetlerde; “cennet çiçeği” olarak tanımlanır. Çocuk; tatlı kokular saçan, gönüller açan, ruha zevk veren ve en güzel yerlerde açan bir çiçektir. Millet denizinin en parlak incisi, dünya hayatının süsü, aile bahçesinin solmaz gülüdür. Bu sebeple güllerimize sahip çıkmalıyız. Aksi halde onları dallarından koparacaklardır. Nasıl ki bir çiçek tazeliğini ve varlığını devam ettirebilmek için itinaya, bakıma, korumaya muhtaç ise çocuk da en büyük ilgiye, sevgiye, şefkate ve merhamete muhtaçtır. Bu sebeple bahçesine ve çiçeklerine hayran bir bahçıvan gibi onların üzerlerine titremeliyiz. Evlatlarına merhamet etmeyen anne baba, nesline acımayan bir millet, kime acıyıp merhamet edebilir? Çocukları yetiştirirken sadece maddi dünyalarıyla ve bedenleriyle ilgilenmek onlarla hakkıyla ilgilenmek anlamına gelmez. Kısacık dünya hayatı için verilen ehemmiyetin çok daha fazlası, sonsuz ahiret yurdu için de verilmelidir. Çocuklarımızı bu dünyanın zorluklarına ve sıkıntılarına karşı hazırladığımız gibi sonsuz hayatları için de elimizden gelen her türlü yatırımı yapmalıyız. İşte bu gâye ile hazırlanan eserimizde gönüllerine hitap edecek birbirinden güzel ve ibretlik kıssaları topladık. İstifade ümidiyle...
72.80 ₺ -
Sellül Hüsamil Hindi
Allâme İbn Âbidîn’in (ö. 1252/1836) yazdığı bu risalede, Mevlânâ Hâlid en-Nakşibendî Kuddise Sirruhû’ya yöneltilen ithamlar reddedilerek onun hakiki bir veli olduğu ispat edilmektedir. Dört bölümden oluşan risalede keramet, cinler, sihir ve gayb ilmi gibi konular işlenmiş; son bölümde ise Mevlânâ Hâlid’in hayatı ve eserleri özetlenmiştir.
250.00 ₺ -
İncinsen de İncitme
Hacı Bektâş-ı Velî 13.yüzyılda Anadolu'da irşat faaliyeti yürütmüş büyük bir zattır. Bu kitap Hacı Bektâş-ı Velî'nin hayatına ve eserlerine dair kapsamlı bir yolculuğa çıkmak üzere bir bilgi hazinesi ve aynı zamanda bir yarışma kitabı olarak tasarlandı. Sizi Hacı Bektâş-ı Velî'nin derin felsefesini hayatını ve bilinen tek eseri Makâlât'ını daha yakından keşfetmeye davet ediyoruz. "İncinsen de incitme!" "İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır." "Bir olalım iri olalım diri olalım." "Yetmiş iki milleti ayıplamamak hakikatin ikinci kapısıdır." sözleriyle tanınan Hacı Bektâş-ı Velî'nin insanları ötekileştirmeyen büyük bir Allah dostu olduğu bilinmektedir. Nitekim kucağında aslan ve ceylan figürüyle zihinlere kazınan portresi onun zıtları kendinde eriten kuşatıcı bir kişiliğe sahip olduğunun en açık göstergesidir.
70.00 ₺ -
İnsanı Kamil Hazreti Muhammed Sert Kapak
Hazreti Muhammed Aleyhis salatü ves-selam kitabı sizleri Peygamber Efendimiz (s.a.s.)’in aydınlık yaşamına doğru muhteşem bir yolculuğa davet ediyor. Bu 4 ciltlik eser, Peygamber Efendimiz (s.a.s.)’in, öğretilerini ve mirasını derinlemesine keşfetmek isteyen okuyucular için unutulmaz bir deneyim sunuyor. Tarihin en büyük şahsiyetinin izini sürerken, her bir sayfası okuyucuları bu büyük yolculuğu derinlemesine anlamaya davet ediyor. Peygamber Efendimiz (s.a.s.)’in ilham verici örnek hayatını keşfetmeye hazır mısınız? Yeni Bir Çağın Başlangıcı İslamİyet'in Doğuşu Şimdi Efendimiz (s.a.s.) bir tarafta, dünya bir taraftaydı. Vazifesi ağır, mesûliyeti büyük, zamanı ise çok azdı. Efendimiz (s.a.s.)’in ilk muhatapları atalarına ve inançlarına körü körüne bağlı bir millet olan Arap Yarımadası sakinleriydi. Bu, gürül gürül akan bir akarsuda suyun akışının tersine yüzmek gibi bir şeydi. Kâinat Efendisi (s.a.s.) işe nereden ve nasıl başlayacaktı? Yeni Bir Başlangıç MEDİNE'YE HİCRET Müslümanlar ne ile karşılaşacaklarını bilmedikleri meçhul bir geleceğe doğru yol alacaklardı. Başlarına her şey gelebilirdi. Geri dönüşü yoktu. Arkalarına bakmadan gidecekler ve gözlerini yepyeni bir memlekette açacaklardı. Sevdikleri, alışkanlıkları, anıları, kopamadıkları, malları ve mülkleri ağır basarken bunlardan Allah rızası için vazgeçmek kolay değildi. Başarabilecekler miydi? Büyük Fetihlere Açılan ESRARENGİZ KAPI Hudeybiye Antlaşması’yla birlikte kılıçlar ikinci bir emre kadar kınına konuldu. Onun yerini ilmî sohbetler aldı. İlim ve irfan Arabistan’ın en ücra noktalarına kadar taşındı. Böylece insanlar adını hep düşman ağızlardan duymaktan ötürü nefret ettikleri algısal İslâm’ı bir kenara bıraktılar. Hakiki İslâm’la tanıştılar. Müslümanların gerçekte nasıl bir yaşantıya sahip olduklarına bizzat şahit oldular. Böylece her şey İslâmiyet’in lehine öyle bir döndü ki nsanlar akın akın İslâm’a koşmaya başladı. Hülâsa, Efendimiz (s.a.s.) dört yıl içinde devletini savaş olmadan, sadece barışçıl yollarla on kat büyüttü. Hemen hemen bütün Arap Yarımadası’nı hâkimiyeti altına aldı. İşte bu da apaçık bir zafer ve fetihlerin en büyüğüydü! Bu yüzden Hudeybiye Muâhedesi İslâm tarihinde bir dönüm noktası teşkil etti. Ve Senelerin Üstüne KÂBE İLE KUCAKLAŞMA O büyük ve nazik an gelmişti. Efendimiz (s.a.s.) karşısında sıralanmış olan Mekkelileri bir müddet öylece seyretti. İslâmiyet’i ve Müslümanları yok etme sadedinde yapılan her hareketin başında bulunan ve Efendimiz (s.a.s.)’in kanını içmek için adeta birbirleriyle yarışan neredeyse tüm Kureyşliler oradaydı. Diğer tarafta da etraf Efendimiz (s.a.s.)’in mübarek iki dudağı arasından çıkacak olan tek bir emre bakan, baştan aşağıya silahlı on bin mücahitle kaynıyordu. Acaba gün, kısasa kısas günü müydü? Efendimiz (s.a.s.), bir zamanlar müşriklerin kendisine ve sahabîlerine reva gördüğü tüm eziyet, işkence ve hakaretlerin intikamını hâlihazırda onlardan alacak mıydı?…
937.50 ₺ -
Faziletleriyle Üç Aylar
İnsan hayatında mutluluklarla üzüntüler iç içedir. Çoğu kez mutlu olduğumuz kadar üzülürüz de. Bir günümüz bir günümüzü tutmayabilir. Böyle durumlarda insana düşen vazife, mutlu olduğunda şükretmesini, sıkıntıya düştüğünde ise sabretmesini ve problemlerini soğukkanlı bir şekilde tedbirlerle, sistemli çalışmalarla çözmesini bilmektir. Bu durumda mübârek gün ve geceleri; önemli bir fırsat olarak görmek lâzımdır. Bu günlerde hayatımızı gözden geçirmeli ve nefis muhâsebesi yapmalıyız. Hayatımızın hesabını yaparken iyiliklerimizi, yararlı ve güzel davranışlarımızı nasıl artırırız, hata ve noksanlıklarımızı nasıl giderebiliriz şeklinde düşünmeliyiz. Bu soruların doğru cevabını özümüzde bulmaya çalışırız. Günahlarımıza tövbe ederiz. İbâdetlerdeki noksanlıklarımızı bundan böyle gidermeye azmederiz. Kur’ân okur, dini bilgilerimizdeki eksikliklerimizi giderebilmek, doğru bilgilerimizi de geliştirebilmek için bu alana ışık tutan kitap ve dergilere göz atar, konu ile ilgili mevize ve sohbetleri dinleyerek özellikle Kur’ân ve Sünnet’in anlam ve mesajı üzerinde düşünürüz. İbret ve ders alırız. Bütün bunlardan, gönlümüzü aydınlatacak ışıklı ilkeler edinerek dini hayatımızı yeniden değerlendirme çabası içinde oluruz.
85.00 ₺ -
Uzlet Halktan Uzaklaşıp Hakka Yöneliş
İnsanoğluna rehber olan Kur’ân-ı Kerîm, âlemlere rahmet olan Resûlullâh (Sallallâhü Aleyhi ve Sellem), genelde insan-lar özelde mü’minler için en büyük kurtuluş vesilesidir. Bu iki değerde bulunan hasletleri öğrenip hayata tatbik etmek dünya da huzur sağladığı gibi ebedi saadet yurdu olan cenneti de kazandıracaktır. Bu değerler sayesinde sapıklığa düşülmeyecek, neticede de en güzel sona ulaşma imkânı oluşacaktır. Yaratılmış varlıklar içerisinde zerreden kürreye canlı cansız her şey bilinçli veya bilinçsiz hareket halindedir. Bilinçsiz varlıklar hareket etme yetisi verilenler görevlerini harfiyen yerine getirirler. Bilinçli hareket etme yetisi verilip kullukla sorumlu tutulanlar insanlar ve cinlerdir. Bunlar görevlerini ifa ederken iradelerini kullanarak hayatlarını şekillendirirler. İnsanlar fıtrî yapıları gereği toplum içerisinde yaşarlar. Bu fıtrî yapının bazı gerekçelerle zaman zaman uygulama dışında bırakıldığı da olur. Böylelikle toplumdan uzaklaşma yolu tercîh edilir. Kişi bu tercîhi yaparken doğup büyüdüğü çevreden, örnek aldığı şahsiyetlerden önemli ölçüde etkilenebilir. İlerleyen süreçte elde ettiği bilgiler de hayat tarzı üzerinde etkili olur. Tercümesine gayret ettiğimiz Gazzâlî (Rahmetullâhi Aleyh)’in meşhur eseri olan İhyâü ‘ulûmi’d-dîn kitabının içerisindeki uzlet bölümüdür. Kitap, uzletin insan hayatındaki konumunu, yeri geldiğinde uzletin önemini, delilleriyle birlikte fayda ve zararlarını zikre-der, kullandığı delillerin delil olabilme salâhiyetlerini irdeler. Kitap giriş ve iki bölümden oluşmaktadır. Giriş kısmında kitabın konu ve menheci hakkında bilgi verilmiştir. Birinci bölüm: Uzlet hakkındaki görüşler ve delillerin nakledilmesi hakkındadır. İkinci bölüm: Uzletin fayda ve tehlikelerini tespitle birlikte hak olan görüşü ortaya çıkarmak hakkındadır. Çalışmak bizden, muvaffakiyet Allâh (Celle Celâlühü)’dendir.
85.00 ₺ -
Tarikatı Muhammediyye Arapça
Et-Tarikatül-Muhammediyye ves-Siretil-Ahmediyye Arapça Yeni Dizgi Tahkikli Tahrişli Dipnotlu
302.50 ₺ -
Delailül Hayrat Kitap Seti 7 Kitap
Delailül Hayrât Seti 7 Muhteşem Eser Orijinal El Yazması Delâilü’l-Hayrât Ve Günlük Dualar Kitabı Bigisayar Hattı İle Yazılmış Arapça Delâilü’l-Hayrât Kitabı Arapça Metin Ve Türkçe Mealli Delâilü’l-Hayrât Kitabı Türkçe Okunuşlu Delâilü’l-Hayrât Kitabı Sadece Türkçe Manalı Delâilü’l-Hayrât Kitabı Cebinizde Rahat Taşıyabilmeniz İçin Cep Boy Delâilü’l-Hayrât Kitabı. 1 Metre Boyunda Esma-un’nebi Afişi Elinizdeki Deiailul-Hayrat kitabının hazırlanmasında esas kaynak olarak alınan ve peygamber Efendimiz (s.av)’ın soyundan gelen ve Hz. Hasan’ın torunlarından olan Muhammed bin Süleyman et Cezûli (ks)nin mûellifi olduğu Hicri 1302, Miladi 1885yılında Muhammed Şefikin öğrencisi Hasan Damin tarafından elle yazılarak çoğaltıan bu eserin mukaddime sayfası ve ketebe sayfasının orjinal görüntüleri yan tarafta görülmektedir.Yüzyıllardan beri dünya Müslümanları arasında kuşaktan kuşağa aktarılarak ve okunarakgünümüze kadar ulaşan Delailül Hayrat kitabını daha rahat okuyabilmeniz için bilgisayar hattı ile yeniden düzenleyerek sizlerin hizmetine sunmanın keyfini ve lezzetini yaşamaktayız. Hazırladığımız bu kıymeti eserde, diğer kardeş yayınevleri tarafından hazırlanan eserlerden bazı farklılıklar yaptık; 1 .Ana metne sadık kalarak, ne eksiltme nede ilave yapmadık. Birebir elimizdeki metninorijinalini esas aldık. 2.Orijinal Delailül Hayrat kitabının sayfa kenarlarındaki Mecmuatül Ahzap’tan her gün içinokunacak günlük duaları da kitabın 2. bölümüne koyduk 3.Aynca Ebu’l-Hasan Eş’şazeli’nin Zafer Duası ve Deniz duası ile İmam Nevevi’nin Duası,Üstad Bumin’nin duasını da orijinal Delailül Hayrat kitabından alarak sizlerin okumasınasunduk. •-Ayrıca günlük virtlerinizin takibini kolaylaştırmak için kenar fihristi yaptık.Her kulun hangi işi hangi niyetle yaptığını en iyi bilen Ailah(c c.)tır. Duamız; Bu çalışmamızın, evlat ile babanın, hanımı ile beyinin dahi birbirinden kaçıştığı,bazı yüzlerin ak bazı yüzlerin kara olacağı, sıkıntı, endişe ve korkudan insanları boğazlarına kadar ter suyuna batacağı, hareketsiz olarak ellibin sene bekleyeceği, güneşin bir mızrak boyu kadar ineceği ve şiddetinden beyinlerin fokur fokur kaynayacağı o hesap gününde sizlerle beraber Âlemlere Rahmet Hz. Muhammed (s.a.v.)’in üvaûl Hamd sancağı altında olmak ve Allah (cc)’ın izniyle şefaatine ulaşmamıza vesile olmasıdır
1560.00 ₺ -
-
Ahkam Tefsiri 2 Cilt Takım
Modern zamanlarda Müslümanların batı kültürü ile etkileşim içine girmesi sonrasında özellikle Kur’an’da yer alan hükümlere yönelik batılılar başta olmak üzere ateist, deist kimi çevrelerin eleştirilerde bulunduğu ve Müslüman kamuoyunda yeterli alt yapıya sahip olmayan gençlerin ve geniş halk kitlelerinin İslam’a yönelik maksatlı bu saldırılardan olumsuz etkilendiği bir gerçektir. Böyle bir ortamda Kur’an’daki hükümlerin tam olarak ne olduğu, hangi tarihsel alt yapıda bu hükümlerin indirildiği, bu hükümlerin ne gibi maslahatları temin edip ne gibi hikmetleri barındırdığı, söz konusu hükümlere yönelik itirazların ne olduğu ve bunların nasıl cevaplanabileceği konusu büyük bir önem arz etmektedir. Bu, bir yandan Kur’an etrafında oluşabilecek şüpheleri bertaraf etmeye, diğer yandan Müslümanların kendi kitaplarını daha yakından tanımaya vesile olacaktır. İşte Sâbûnî’nin bu eseri tam da bu işlevi görmektedir. Eser bir yandan fıkıh mezheplerinde yer alan fıkhî hükümlerin Kur’ânî alt yapısını ortaya koyarken diğer yandan Kur’an özelinde İslamî hükümlere yöneltilebilen bazı eleştirilere cevaplar vermekte, oluşabilecek tereddütleri ortadan kaldırmaktadır.
780.00 ₺ -
Esmaül Hüsna ve Silsilei Şerif Kartı Cep Boy 14x10 cm
Ön Yüzünde Esmaül Hüsna Arka Yüzünde Silsilei Şerif Yer Almaktadır.
18.80 ₺ -
Marifet Kapısı
Osmanlı devlet kademelerinde görev yapmış zevatın yakın akrabalarından biri olan Cemâl-i Halvetî İslami ilimlerin pek çoğunda kesb-i hüner sahibidir. Bu yönüyle yaşadığı 15. yüzyılda Halvetilik gibi en yaygın tarikatın İstanbul'da temsilciliğini üstlenebilmiş ve kendi adıyla anılan kolunun kurucusu olmuştur. Tasavvuf tarihi açısından çok önemli bir yere sahip olan Cemâl-i Halvetî'nin ilk defa yayımlanan bu eserinde, Gazzâlî'den İbnü'l-Arabî'ye irfan dünyasının pek çok büyük şahsiyetinin risaleleri şerh edilmektedir. Cemâl-i Halvetî’nin tasavvufî yaklaşımları ile kaleme aldığı bu eser, ilahi hakikatlerin yorumu ve insan ruhunun manevî mertebeleri üzerinde kapsamlı bir işari tefsir yöntemini benimsemektedir. Zühd, ihlas, tevekkül, teslimiyet ve ilahi aşk gibi tasavvufî kavramlar, geniş bir ilmî bakış açısıyla ele alınmaktadır. Eser, klasik tasavvuf literatürüne yeni bir katkı sunarken, Halvetî’nin işari tefsir ve tasavvufî yorumlarına da ışık tutmaktadır. İlk defa yayımlanan bu yedi risale, ilim ve marifet yolculuğunda olanlar için hem akademik bir kaynak hem de tasavvufî düşüncenin zengin mirasına açılan bir kapıdır.
140.00 ₺ -
Orta Boy Bilgisayarlı Sert Kapak Ekonomik Kuran
Ürün Tipi Tek Kitap Boyutu Orta Boy (17×24) Parça Sayısı 1 Parça Sayfa Sayısı 616 Sayfa Kağıt Cinsi Kitap Kağıdı Kapak Cinsi Sıvama Kapak İmla Türk İmlası (Aliyyül Kâri) Hat Modeli Bilgisayar Hattı Baskı Rengi 2 Renk Dil Arapça Sayfa Tasarımı Arapça – Meal – Okunuş Mühür Diyanet Mühürlü Fihrist Fihristli Kitap Özellikleri Ses Kodlu (QR Kod) Özelleştirme Kişiye Özel Değil
150.00 ₺ -
Haşiyetü İzmiri Ala Miratil Usul
Hâşiyetü’l-İzmîrî, Osmanlı âlimi Mevlânâ Mehmed İzmîrî (ö. 1165/1751) tarafından, Molla Hüsrev’in (ö. 885/1480) fıkıh usulüne dair yazdığı “Mir’âtü’l-Usûl” eseri üzerine kaleme alınan “Hâşiye ‘alâ Mir’âti’l-Usûl” çalışmasıdır. Müellifi İzmîrî’ye nispetle Hâşiyetü’l-İzmîrî olarak meşhur olan bu kıymetli eser, Mir’âtü’l-Usûl üzerine yazılan haşiyeler arasında en hacimli ve en tercih olanıdır. ÖZETLE HÂŞİYETÜ’L-İZMÎRÎ ‘ALÂ MİR’ÂTİ’L-USÛL ESERİ Osmanlı âlimi Mehmed b. Velî b. Resûl el-İzmîrî tarafından, Molla Hüsrev’in fıkıh usulüne dair yazdığı “Mir’âtü’l-Usûl” eseri üzerine kaleme alınan hâşiye çalışmasıdır. Hâşiyetü’l-İzmîrî, Mir’âtü’l-Usûl üzerine yazılan en hacimli hâşiyedir. Nitekim müellif İzmîrî, hâşiyesinde Mir’âtü’l-Usûl’ün kelâm ve mantığa dair kapalı ibarelerini-ifadelerini en güzel şekilde izah etmiş, Arap grameri ile ilgili konularda geniş açıklamalarda bulunmuş ayrıca kendi yazdığı diğer eserlere atıflar yaparak Mir’âtü’l-Usûl’ü anlamayı kolaylaştırmaktadır.
990.00 ₺ -
-
Talimül Müteallim Yeni Dizgi Tahkikli
İmam Burhânuddîn ez-Zernûcî tarafından kaleme alınan ve on üç fasılda ilmin mahiyeti, fazileti, ilmin seçimi ve hafızayı celbeden tecrübeler gibi bazı malûmât ve metotlar içeren Talîmü’l-Müteallim kitabı, klasik tahkik prensiplerine bağlı kalınarak yayıma hazırlanmıştır. Müellif kitabında özetle; İlim tahsilinde gösterilmesi gereken samimiyet, İlim dalı-hoca ve arkadaş seçiminde hassas davranmanın gerekliliği, İlme ve ilim ehline karşı gösterilmesi gereken saygı, Hoca-talebe, talebe-ders ilişkisi, Hafızayı kevvetlendiren hususular gibi, çok hassas fakat günümüz ilim erbabı tarafından ihmal edilen birçok önemli meseleye temas etmiştir.
50.00 ₺ -
Şerhul Emali Yeni Dizgi Tahkikli
Dav’ül-Meâlî (Şerhul-Emâlî), Molla Ali el-Kârî’nin kadim akide manzumelerinden Bed’ü’l-Emâlî üzerine özlü bir şekilde kaleme aldığı meşhur şerhtir. Bu nadide eser, Ehl-i Sünnet’in Mâtürîdî ekolünün görüşlerini muhtasar bir şekilde anlatmakta olup, asırlar boyunca İslam dünyasının çeşitli yerlerinde ve özellikle medreselerde ders kitabı olarak günümüze değin okutula gelmiştir.
180.00 ₺ -
Mızraklı İlmihal Risaleler ve Tercümeleri
Mızraklı ilmihal, akaid, ibadet ve ahlâk gibi temel dini bilgileri içeren, muhtasar olarak yazılmış güzide bir eserdir. Asıl adı “Miftahu’l-Cenne” (cennetin anahtarı) olup Osmanlı’da ilmihal olarak bilinmektedir. Aynı şekilde Osmanlı’da her eve gönderilmiş ve bu sayede insanların temel dini bilgileri doğru ve sağlam bir şekilde öğrenilmesine vesile olunmuştur. Bu güzide eserin, hangi tarihte yazıldığı ve müellifinin kim olduğu bilinmemektedir. Yanı sıra Muhammed b. Kutbüddîn-i İznikî tarafından yazıldığı rivayet edilmiştir. Aynı şekilde “İlmihal” olarak adlandırılması hakkında da kesin bir bilgi olmamakla beraber Mızraklı ilmihal kapağında veya ilk sayfasında mızrak ve sancakların olmasından ötürü böyle isimlenebileceği söylenilmiştir. Muhtasarca kaleme alınmış olunan Mızraklı İlmihal’de, sade bir dil kullanılmış ve herkesin anlayacağı bir üslup gözetilmiştir. Bu nedenledir ki Devleti Aliyye (Osmanlı)’da Camilere, Sıbyan (ilkokul) mekteplerine ve evlere dağıtılmış; en çok okunan ve ezberlenen eserler arasında yerini almıştır. Bu kıymetli eserin günümüzde dahi Anadolu’da birçok evde Osmanlı Türkçesiyle yazılmış eski nüshaları bulunmaktadır. Mızraklı İlmihal, özlü bir şekilde temel dini bilgileri barındırmasına rağmen belli bir sistem (düzen)e göre olmadığı görülmektedir. Nitekim namaz hakkında bilgiler verdikten sonra başka konulara yer vermiş ve ileride tekrar namaz ile ilgili konulara değinmiştir. Miftahu’l-Cenne (Mızraklı ilmihal)’de, başlıca şu gelecek olan konular işlenmiştir: Namaz Oruç Gusül Teyemmüm Abdest Elli Dört Farz Zekât Kurban Hac Ehl-i Sünnet Olmanın Alametleri Dört Halife ve Üstünlükleri Şer‘î Hükümler İman ilgili meseleler Allah’ın Sıfatları Peygamberlerin Sıfatları İtikad ve Amelde Mezhebimiz Zikir Güzel Ahlak Büyük Günahlar Küfür Çeşitli meseleler Kıymetli Hanefî fıkıh eserlerinden derlenerek işlenmiş olan Mızraklı ilmihal’de, genellikle Hanefî mezhebinde tercih edilen görüşler bir araya getirilmiştir. Eserde İhtilâflı meselelere yer verilmemiş ve yanı sıra bazı konularda mezhep içindeki farklı görüşler de aktarılmıştır. İstifade ettiği eserler; İbn Nüceym’in “el-Eşbâh ve’n-Nezâ’ir” başta olmak üzere, sonrasında Halebî’nin “Mülteka’l-Ebhur”u, Ebû Bekir el-Haddâd’ın “es-Sirâcü’l-Vehhâc” adlı eseri ve yanı sıra Ebüssuûd Efendi’nin bazı fetvaları ve Birgivî’nin ilmihal kitabı olan “Vasiyetnâme”si (Risâle-i Birgivî)’dir. Son söz olarak; Mızraklı İlmihal, Osmanlı zamanında çok yaygınlaşmış ve halk tarafından benimsenmiştir. Osmanlı’dan sonra bir karanlık asır geçmesine rağmen günümüzde pek çok yayın evi tarafından defalarca basılmış ve özelde değerli ilim talebelerinin, genelde ise insanların çokça rağbetini kazanmıştır.
175.00 ₺ -
Şerhus Siraciyye Yeni Dizgi
İlm-i Ferâiz: “İslam miras hukukundan bahseden ilimdir.” Vefat eden bir kimseye, kimlerin mirasçı olabileceğini, ne kadar hisse alacaklarını ve bu mevzudaki diğer hususları beyan etmektedir. Ferâiz, ferîza kelimesinin çoğuludur. Mirasta taktir edilen hisseler anlamındadır. Buna göre şöyle tarif edilmiştir: Terekeden her bir varisin hisselerinin bilineceği fıkıh ve hesapla alakalı kaideleri bilmektir. “Ferâizi öğrenin ve insanlara öğretin, zira ferâiz ilmin yarısıdır” EL-FERÂ’İZÜ’S-SİRÂCİYYE Hanefî fakihlerinden Muhammed b. Muhammed es-Secâvendî’nin (ö.596/1200’den sonra) islâm miras hukukuna dair kaleme almış olduğu eseridir. Ferâiz ilminde en çok başvurulan kaynaklardan biri olan bu nadide eser, “el-Muhtasar” ve “el-Ferâ’izü’s-Secâvendiyye” adlarıyla meşhurdur. Üzerine yapılan birçok şerh ve hâşiye ile birlikte miras hukuku alanında geniş bir literatürün meydana gelmesine vesile olmuştur. Müellif Muhammed es-Secâvendî (Rahimehüllâh), bu güzide eserinde Hanefî mezhebini esas almakla beraber Kur’ân-ı Kerîm’de açıkça ortaya konan miras hukukunun nispeten az rastlanan ihtilaflı meselelerinde diğer İslâm hukuk ekollerinin görüşlerine de yer verdiği için genel bir kabul görmüştür. ŞERHU’S-SİRÂCİYYE (ŞERHU’L-FERÂ’İZİ’S-SİRÂCİYYE) Arap dili, kelâm ve fıkıh âlimi olan Seyyid Şerif Cürcânî tarafından; Muhammed es-Secâvendî’nin miras hukukuna dair kaleme alınmış olan “el-Ferâ’izü’s-Secâvendiyye” adlı eserine yapılan şerh çalışmasıdır. Secâvendî (Rahimehüllâh)’ın “el-Muhtasar ve el-Ferâ’izü’s-Secâvendiyye” olarak anılan eseri üzerine, meşhur büyük âlimler ve fakihler tarafından birçok şerh yapılmıştır. Ancak döneminin çok yönlü âlimlerinden olan Hanefî fakihi Cürcânî’nin “Şerhü’s-Sirâciyye” (el-Ferâ’izu’ş-Şerîfiyye) olarak bilinen eseri “es-Sirâciyye”nin en meşhur şerhidir.
160.00 ₺ -
Umre ve Hac Duaları
Mahmut Efendi Hazretlerinin Hac ve Umre'de okuduğu duaların bulunduğu kitaptır.
35.00 ₺ -
Mektubatı İmamı Rabbani 2 Cilt Bez Yeni Dizgi
İmam-ı Rabbani’nin (ö. 1034/1624) dostlarına gönderdiği mektuplarından derlenen, en kapsamalı ve en meşhur mektup külliyatı olan, tasavvufun başlıca kaynaklarından, aslı Farsça olup, Kazanlı Muhammed Murad Minzelevî (1855-1934) tarafından Arapçaya çevrilmiş olan “Mektubatı Rabbani”, asıl nüshadaki haşiyeleriyle birlikte yeniden dizilerek okuyucuların istifadesine sunulmuştur. Mektubatı Rabbani’nin hazırlanmasında izlenilen metot: Metnin müşkil yerleri, âyetler, hadisler ve şiirler tam bir şekilde harekelenmiştir. Ayet-i Kerîmelerin ve Hadîs-i Şerîflerin tahric ve referansları yapılmıştır. Asıl nüshadaki bazı yan kayıtlar dipnot olarak eklenmiştir. Metinde geçen âyetler, çiçekli parantez () içine alınmıştır. Metinde geçen hadisler tırnak «» içine alınmıştır. Okuyucuya kolaylık sağlaması açısından metinde paragrafladırma ve noktalama işlemi yapılmıştır. Sayfa numaralandırmasında mukabelede kullanılan ve medreselerde meşhur olan eski matbu nüshanın orijinal sayfa numaralarına muvafık kalınmıştır. Metinde Arapça olmayan isimler bizzat o dile mensup bilginler tarafından tetkik edilerek zabtı tespit edilmiştir. Metinde geçen kitap isimleri tırnak «» içine alınmıştır.
520.00 ₺