-
Hüseyin (ra) Kerbela Destanı
Hüseyin(ra): Kerbela Destanı, hak yolunda taviz vermeden mücadele etmenin timsali olan Hz. Hüseyin(ra)’in şehit edilişini anlatan manzum bir hikâye. Asaf Durakovic, İslam tarihinin en hazin olaylarından birini, üzerinde tefekkür edilmesi gereken Kerbela hadisesini hem akla hem de kalbe hitap eden bir dille aktarıyor. Bu kitabı okurken kendinizi Kerbela’daymış gibi hissedecek; içinizdeki Hüseyin ve Yezidleri yoklamanız gerektiğini, ihanete karşı sadakati, dünyevi hırslara boyun eğmemeyi, ızdıraplar karşısında direnmeyi ve bunları temsil eden kahramanları yeniden hatırlayacaksınız.
52.50 ₺ -
Bir Neyzen İki Derya
Modern yaşamın yarattığı maddi ve manevi yıkımdan kendine bir kurtuluş yolu arayan insanlara, tasavvuf, çekici ve aydınlık bir kapı olarak gözükmektedir. Kendilerine bir dergâh, bir mürşid arayanlar sadece İslam âleminde değil, tüm dünyada artmakta, bir yere kapılananların çoğu da aslında bilmeden kıyafetlere, merasimlere, yalan yanlış bir-iki söze aldanmakta, -başta Hz. Mevlânâ olmak üzere- maalesef evliyanın halini, sözlerini, tasavvufun manasını, maksadını araştırmadan bu yola koyulmaktalar. Gelenek açısından bakıldığında devamlılık, güzel sanatlarda olduğu gibi, bir mürşidden irfan, edep, erkân, meşrep naklini alabilmek için onunla beraber yaşamayı gerektirir. Dergâhların kapalı olması, geleneğin devamı için gerekli olan bu ortamı ortadan kaldırmıştır. Yani 1925 yılında dergâhta bütün eğitim sürecini, yani seyr u sülûkunu tamamlayıp ‘dede’ unvanını almış olanlar, Cumhuriyet kanunlarının hâlâ en katı şekilde uygulandığı 1970’li yıllarda ahirete göçmeye başlamışlardı. Neyzen Kudsi Erguner bu kopuşa rağmen, son dedeleri yaşarken görmüş, hallerine komşu olmuş biri olarak sözü devralıyor. Elest Bezmi’nde tanışan iki dost, Hz. Mevlânâ ve Şems üzerinden uzantılarını devşiren söyleşi; neyin nefesiyle, tasavvuf musikisi, sır, velilerin halleri, ilk Mevlânâ anma programları gibi duraklardan akıcı ve bir o kadar da manevi neşeyle geçiyor. Bu söyleşide ağzımdan çıkan sözler, gönül kırmak maksadıyla değil, gönül yapmak için söylenmiştir. Sürçülisan ettiysem affımı niyaz ederim. Allah, ölüden diri, diriden ölü çıkarttığı gibi evliyadan eşkıya, eşkıyadan da evliya çıkartabilir. Bu nedenle yapılan tenkit ve şikayet, birbirimizin şu andaki halinin gıybeti değil, arzu edilen kemâlimizin gecikmesinden kaynaklanmaktadır.
168.00 ₺ -
Mevlânâ Üzerine Konuşmalar
Herkesî ez zann-i hod şüd yâr-i menVez derûn-i men necüst esrâr-i menHerkes kendi zannınca benim yârim oldu Derûnumdaki sırları kimse araştırmadı Hz. Mevlânâ - Mesnevî-i Şerîf, 6. Beyit Asırlar boyunca herkesin bildiği ama çok az insanın anlayıp sırrına erdiği büyük bilge, sûfî düşünür, eren, irfan okyanusu… Bir ayağı şeriat-i Muhammediyye'de sabit, diğer ayağı şefkat nazarıyla yetmiş iki milleti dolaşan ârif-i billah: Hz. Mevlânâ Celâleddin Rûmî. Onun hikâyesi; terk edişin ve vuslatın hikâyesidir. Asıl gayenin Allah’a ulaşmak olduğu fâni dünyada medreseyi, makamı, şöhreti, talebelerini, varlığını, eserlerini bırakıp Şems-i Tebrîzî Hazretlerinin nazarında gördüğü tecellinin ardına düşmenin, aklın getirdiği rütbelerden arınıp akleden bir kalbin makamlarında ilerlemenin, ilerlerken gönül sırdaşını da karşılıklı olarak irşad etmenin hikâyesidir. Hz. Mevlânâ’nın eserlerini bir seyr u sülûk kitabı olarak okumayı öneriyor Mahmud Erol Kılıç. Zira Hz. Mevlânâ, “Ben kimim? Nereden gelip nereye gidiyorum?” gibi insanlığın en temel varoluş sorusunun da cevabına götürüyor bizi. Mevlânâ Üzerine Konuşmalar, varlığın, nihayetinde “Bir”liğin sırrına eren bu büyük bilgeyi anlamaya bir kapı aralıyor. İşin erbabı bir uzmanın, Mahmud Erol Kılıç’ın kaleminden…
133.00 ₺ -
Mübârek Vakitler
Şüphesiz Allah’ın yarattığı her şey gibi zaman da mübârektir. Yaratılmış her şey eşsiz ve benzersizdir, ancak bazı kişiler, zamanlar ve mekânlar diğerlerinden fazîletli ve üstündür. Rabb’imiz daha üstün ve fazîletli kıldığı bazı vakitleri, merhameti ve şefkatiyle, bizlere Kitab-ı Kerîm’indeki âyetleriyle, kevnî âyetleriyle, yegâne örneğimiz olan Habîb-i Edîb-i Zîşân’ı vasıtası ile ve velî kullarının nasihat ve tavsiyeleriyle göstermiştir. Ö. Tuğrul İnançer, bu hakîkatlere dikkat çekerek kıymetli izler düşürüyor hayatımıza. Bizleri içinden akıp gittiğimiz zaman hakkında daha şuurlu olmaya, mübârek vakitlerin hakkını verip, onlardan istifadeye gayret ederek, o vakitlerle ihyâ olmaya çağırıyor. Muhabbete, kemâle ve yükselmeye vesile olması temennisiyle…
185.50 ₺ -
Hayatın Satır Araları
"Modern veya çağdaş, Doğulu veya Batılı, erkek veya dişi... Bunların hepsi insana sonradan giydirilen vasıflar. Bir kurgu olarak var olan bu 'modern' insandan gayri bir insan daha var; mekân ve zamanın farklılaştıramadığı ihtiyaçlarda buluşan, aşk ve ölüm gibi konularda benzeşen. Aşk ve ölüm, her yerde aynı duygularla karşılanıyor. Bu, insan olmanın müşterek muhayyilesine, ortak imgelem dünyasına işarettir. 'İnsanın özü' dediğimiz bir hakikatin göstergesi her zaman ve zeminde sâri. Zaman ve zemine göre değişen ise bu'öz'ün ihtiyaçlarının belirlenmesi. Modern insan kalbinden sürgün insandır, kalp gözü olmayan. Madde ile mana arasında makası açan modernizm, insanı tek kanatlı bir varlık kılıyor..."Modern zamanlarda, hele ki günümüzün yüksek teknoloji verilerine maruz kalan hızlı ve bireysel dünyasında hayatı düzenlemek ve anlamlıca yaşamak oldukça zor. Günümüzde Türk ilim ve irfanının en önemli temsilcilerinden Prof. Dr. Mahmud Erol Kılıç, "Âlem boşluk kaldırmaz; olması gereken o boşluğu doldurmazsa orası muhakkak menfî bir şeyle dolar," düsturundan hareketle hem şahsî hem içtimaî hayatını düzenlemeye çalışan; Türk tasavvuf ikliminden, edebiyattan, felsefeden, tarihten esinlenerek oluşan manevî iklimiyle okurlarının ve dinleyicilerinin gönül dünyasını zenginleştirmeye çalışan münevver bir isim. Kılıç, Hayatın Satır Araları'nda ""Modern çağın krizlerinden nasıl kurtulabiliriz?", "İnsan, kendi değerini nasıl anlayabilir ve eşref-i mahlukatlığa uygun bir yaşamı nasıl sürebilir?" gibi sorulara modern zamanların anlam arayışına ve kişilik-kimlik krizlerine sıkça giren insanı için bir pusula görevi görecek cevaplar veriyor. Kitabın nüanslarında hayatın satırlarını aralayabilmek üzere...
133.00 ₺ -
Vakte Karşı Sözler
“Zaman bilincinin zirvesi “ibnü’l-vakt” olmak; mekân bilincinin zirvesi ise “medenî” olmaktır. İbnü’l-vakt, her an yeniden doğandır, akıp giden vakte karşı dâima yeni ve yenileyen sözler söyleyendir. Medenî olmak, insana zimmetlenen yeryüzünü bozmadan, kirletmeden îmâr etme çabasıdır. Ö. Tuğrul İnançer, zaman ve mekân bilincini sözünde ve özünde taşıyan “tek kişilik medeniyet” olan er kişiler zümresindendir. Ağzından çıkan her kelime, onun Türk Mûsikîsi’nin haddesinden de geçen dudaklarından her an tâze ve can tâzeleyen inciler gibi dökülmektedir. Kelimelerin yalama olduğu günümüzde bu incilerin bütün ışıltısıyla yeni muhataplara ulaşması kültürümüze yapılacak önemli bir hizmettir.” Berat Demirci
122.50 ₺ -
Sohbetler
"Başlayalım gîru bir sûz söz ile Ki od saçılsın ol sözümden sûz ile” Süleyman Çelebi Ö. Tuğrul İnançer’in Eskişehir’de gerçekleştirdiği sohbetleri, günlük hayatımızdaki tasavvuf izlerini gün yüzüne çıkarıyor. Hz. Mevlânâ, Yunus Emre ve Süleyman Çelebi gibi gönül erlerinin yakıcı sözlerinden bahsediyor. Kullandığımız tâbirlerden yüzyıllardır süregelen âdetlerimize, Peygamber Efendimiz’in hicretinin mânâlarından Fahr-i Kâinât’ın âhirete doğumuna varıncaya kadar çeşitli konularda dervişâne bir sohbete davetlisiniz. “Ez sohbet-i dervişân bûy-i Muhammed âmed.” “Dervişlerin sohbetinden Muhammed kokusu gelir.”
154.00 ₺ -
Tasavvuf Bize Ne Söyler?
Bir vakıa hakkındaki yanlış algıların asırlardan beri farklı dil, kültür, ırk ve coğrafyaya ait milyonlarca insan tarafından benimsenmesi, kalplerde ve zihinlerde yer edinmesi, çok sayıda insanın yanılması veya yanlış yapması ve asırlarca bu konuda ısrar etmesi olanaklı değildir. Tasavvuf Bize Ne Söyler?, Prof. Dr. Ömer Yılmaz'ın kendisiyle yapılan nehir söyleşide "Tasavvuf, bazı müntesiplerinin cehâletinden, düşmanlarının zulmünden çok çekmiştir" tezinden hareketle; tasavvufun mahiyetine kendi bakış açısından cevaplar bulmaya çalıştığı bir tasavvuf psikolojisi ve sosyolojisi kitabıdır. Bir akademisyen olarak yazarın, medyada hâlen güncelliğini koruyan tasavvuf konusundaki samimi inancı, yapılan hata ve istismarlara rağmen sahih geleneğin günümüz etik sorunlarına çözüm üretebilecek alternatif yollardan biri olduğuna dair düşüncesidir. İlmî, dinî, ahlâkî, felsefî ve kültürel kodlar eşliğinde yeri geldikçe kendi alanına eleştiriler de yönelterek meseleye yaklaşan Yılmaz, Doğu’dan ve Batı’dan birtakım argümanlarla konuya dair açılımlar ve açıklamalar getiriyor. Tahsilinin önemli bir kısmını Almanya’da ikmal eden, dünyaca ünlü tasavvuf uzmanı Annemarie Schimmel (Bonn, 2003) ile yakından tanışıp derslerine katılan Prof. Dr. Ömer Yılmaz kitapta, farklı başlıklar altında Anadolu insanının dinî ve kültürel kimliğinin bileşenlerinden biri olan tasavvuf disiplininin toplumumuzda hak ettiği yeri alması gerektiğini belirtirken bu husustaki temel kıstasları geçmiş, şimdi ve gelecek arasındaki köprülerle ortaya koyuyor.
241.50 ₺ -
Ramazan Güzellemeleri
Oruç, tıpkı kurban gibi, maddî yönünün maneviyata tahavvül etmesi beklenen, bu şekilde insanın da aslına rücu etmesine vesile kılınan bir ulu ibadettir. Ramazan ise muhteviyatının merkezindeki oruç farîzasının fertten topluma, toplumdan kâinata inkişafını gerektiren bir mübarek aydır. Kadim coğrafyamızda Mevlid okumaları, salâ, salavat, cerre çıkmak, diş kirası, gölge oyunu gibi pek çok güzel gelenekle idrak edilen Ramazan ayı, kalp coğrafyamızda ise zikr-i daim ile nesilden nesile aktarılagelen bir gönül iklimi oluşturmuş; bu iklimler de oruç ayının her bir gününde eşref-i mahlukat olan insana birer hediye mahiyetinde gönül hallerine, mevsimlerine dönüşmüştür. Huzur, buluşma, dertleşme, öğrenme, sükût, idrak, uzlet, dua, neşe mevsimleri...İşte Ramazan Güzellemeleri, Bilal Kemikli'nin edebiyatla buluşan sıcacık anlatımıyla Ramazan-ı Şerif'in manevî arınma vesilesi kılınmasına dair bir "mevsim"ler manzumesi olarak okurunu selamlıyor. Şehr-i Ramazan'ın her bir günü bu satırlarda, mü'minin hatırlaması ve hatırlatması gereken çeşitli idrak seviyeleriyle karşımıza çıkıyor. Ramazan, âdeta bir mürşid; otuz gün boyunca süren ve akabinde de bir ömür sürdürülmesi beklenen bu serencam, bir dervişin seyr u sülûk mertebeleri oluyor ve öze dönüşü Üftâde Hazretlerinin nutku nezdinde muştuluyor:Âşıklar edin salâOruç ayı geldi yineRahmet denizi cûş edipÂlemlere doldu yine
70.00 ₺ -
Gönül Gözü
Ömer Tuğrul İnançer ve Prof. Dr. Kenan Gürsoy’un TRT İstanbul Televizyonu’ndaki sohbetlerinden oluşan bu kitap, gönül iklimimize açılan bir kapı... Kitapta, içinde bulunduğumuz hayata gönül cihetinden bakmamız ve onu bu cihetten yorumlamamıza ışık tutan tevhid, hürriyet, ahlâk ve gelenek gibi kavramlara dikkat çekilerek İslâm’ın estetik boyutları var mıdır, tasavvufun gönül dünyamıza etkisi nasıldır, ilim ve kültür mirasımızın temelleri nelere dayanır gibi sorulara cevaplar da aranmaktadır. İlim, irfan, tasavvuf, kültür, medeniyet gibi konularda bilgi dağarcığımıza katkı sağlayacak kolay okunur eserlerden biri olan bu kitap, bir gönül kılavuzu olarak hayatımızdaki yerini alacaktır.
77.00 ₺ -
Tahura
Elinizdeki kitap çağımızda tasavvufa gönül vermiş ve sekiz asırdır sönmeyen Mevlevî çerağını dünyaya tanıtmaya azmetmiş gayret ve hizmet ehli bir kadın sûfîye, eğitim sürecine ve onun zihniyet dünyasına ışık tutuyor. Mesnevîhân Sertarîk Şefik Can Dede’nin rahle-i tedrisinde bulunmuş Hayat Nur Artıran Hanımefendi ile yapılan yurt dışı ve yurt içi röportajları kapsayan bu kitap, tasavvuf hayatının merkezinde olan bir kadın sûfînin tecrübelerine dair sıra dışı ve ilk elden bilgileri ihtiva ediyor. Hz. Mevlânâ’nın zengin irfân dünyasından istifade eden H. Nur Artıran, İslam, din, ibadet, tevhid, vahdet, tasavvuf, tarikat, tekke, Mevlevîlik, Mesnevî-i Şerif, semâ, musiki, İslam’da kadının yeri, Mevlevilik tarihinde kadınların konumu, Aşk-ı İlahî, İslâm Ahlâkı, Ramazan-ı Şerif, sevgi, muhabbet, merhamet, barış gibi pek çok önemli kavrama açıklamalar getirirken verdiği cevaplar; Hz. Pir’in yolunun, terbiyesinin ve irfânının ince detaylarını yansıtıyor. Şefik Can Uluslararası Mevlânâ Eğitim ve Kültür Vakfı’nın yurt içi ve yurt dışına uzanan bilimsel, sosyal ve kültürel faaliyetleri Hz. Mevlânâ’ya olan ilginin küresel boyutlarını ortaya koymakta. Divân-ı Kebir ve Mesnevî-i Şerif’den getirdiği misaller ve meseller ile “kesrette vahdeti” “ikilikte biri” ve “nefsin karşısında ruhun yüceliğini” yansıtan cevaplarıyla bu kıymetli eser bireysel ve toplumsal düzeyde psikolojik ve sosyolojik sancılar çeken günümüz insanına maveradan kutsi soluklar taşıyor. Ayrıca, bu eser sayesinde Sayın Artıran’ın Şefik Can Dede ile “sırlı” buluşması ve dedemizin son yedi yılında bir nevi asistanı olarak müşahede ve tecrübe ettiği vakaları ilk defa kamuoyu ile paylaşması yönüyle çağdaş tasavvuf tarihine çok önemli bir not düşülmekte. Sufi Kitap, daha önce Aşk Bir Davaya Benzer ve Herkes Seni Terk Etse Aşk Terk Etmez adlı eserlerini neşrettiği Saygıdeğer Hayat Nur Artıran Hanımefendi’nin külliyatına bir kitap daha eklemenin mutluluğunu yaşıyor.
227.50 ₺ -
Kalb-i Selim
Sanma ey hâce senden zer u sîm isterler Yevme la yenfe‘uda kalb-i selîm isterler Bağdatlı Ruhî Akıl büyük bir nimettir. İnsan, aklı kalbin hizmetine vermekle ruh semasında kanatlanır ve pervaz eder. Kalbî hayatta tezahür eden aşk, akla akıl ile veda etmektir. Aklın yetersizliğini akılla anlamak vahye muhatap olmanın da vesilelerinden biridir. Vahiy ise doğrudan doğruya bu aklın fonksiyonunu kavramış kalbe; daha teknik ifadeyle “akleden kalbe” hitap eder. İşte Cenab-ı Hakk’ın nazar ettiği bu kalptir ki marazlardan ve hastalıklardan kurtulduğu ölçüde “beytullah” haline gelir. Ömer Tuğrul İnançer bu önemli kitabında aşk yolunda yükselmeye müheyya olan insan kalbinin “selîm” bir mahiyet kazanabilmesinin yollarını gösteriyor. Kalbin kibir, benlik, gurur, ucb, haset ve gıybet gibi tehlikelerden korunması, bu menfi hisleri daha müspet ve pozitif davranışlara dönüştürerek sırat-ı müstakim hattında kalabilmenin ayrıntılarını ortaya koyuyor. Muhterem İnançer, her zamanki selis ve akıcı üslubuyla izah ettiği bu hayati meselelerin anlaşılmasında hem akılda hem de gönülde itminan hasıl ediyor.
122.50 ₺ -
Kulluk Kitabı (Timaş)
"İlim, apaçık bir sualdir. Aşk ise gizli bir cevaba benzer." Muhammed İkbal Derin bir aşkın tek heceli mahsülü içinde tefekkür kâinatını gizleyen adam... Madde ve aklın baş döndürücü bir süratle gemi azıya aldığı bir devirde imanının bütün kudreti, aşkının bütün heyecanı ile feryat eden İkbal, uçuruma giden insanlığı "gönül" denen âleme çağırdı. Hitabı genelde tüm insanlığa, özelde yabancı esareti altındaki Hint Müslümanlarına idi. Emeli, insanlığa İslam'ın hür, asil ve kahraman ruhunu aşılamak olan büyük düşünürün feryadı, bugünün insanını da kuşatıyor. Kulluk Kitabı, kainatın kabuğunu delip ta kalbine varmak isteyen İkbal'in Hicaz Armağanı, Yeni Gülşen-i Raz, Kulluk Kitabı ve Musa Vuruşu isimli eserlerinden oluşuyor.
118.40 ₺ -
Bakara Suresi Sohbetleri
Müslüman bir toplumda bile imanın azalması mümkün müdür? Bir nesilden sonrakine geçtikçe Allah’tan uzaklaşmak mümkün müdür? Gittikçe maneviyattan daha uzak, daha maddeci, daha gafil mi oluyoruz? Artık namazlarda ağlamıyoruz, Kur’ân okurken düşünmüyoruz. Dualarımız bile boşaldı, ne anlama geldiğini bile bilmediğimiz sözler söyleyip duruyoruz… Peki nasıl yeniden dirilebiliriz? İşte ayetler burada! Cevaplar burada! Allah’ın kelamına yeniden bağlanmamız gerekiyor, Allah’ın kelamını okurken derin derin düşünmemiz gerekiyor. Her seferinde “Allah benimle konuşuyor” gerçeğini idrak etmemiz gerekiyor. Allah benimle konuşuyor, Allah seninle konuşuyor… Bu, hayatta alabileceğimiz en mükemmel hediye! Nouman Ali Khan Dünyanın pek çok ülkesinde ilgiyle takip edilen, milyonlara ulaşan bir davetçi Nouman Ali Khan... Hedefi Kur’an’ın anlaşılması ve hayata aktarılmasında bir köprü vazifesi görmek. Bunun için yaptığı Kur’an çalışmaları, Kur’an dilinin kolaylıkla anlaşılması için geliştirdiği metot dünya çapında yankı buluyor. Her şeyden önemlisi Kur’an’ın mesajının dünyanın dört bir köşesine ulaşması için çalışıyor. Bakara Suresi Sohbetleri, surenin ilk 29 ayetini derinlikli düşünme metoduyla okurlarına sunuyor. Çünkü Kur’an derin düşünmeyi talep eder...
192.40 ₺ -
Şarktan Haber (Timaş)
“Varlık bezmi O’nun nazının şehididir.” Yirminci yüzyılın en önemli mütefekkirlerinden, edebiyatçılarından ve siyasetçilerinden “Allâme” unvanlı Muhammed İkbal, Şark’tan Haber’in Tûr Lalesi kısmında böyle anlatır insan ve kâinat tasavvurunu. Eserleri Urdu ve Fars edebiyatının en yetkin örnekleri arasında yer alan İkbal, Şark’tan Haber’de, asıl hikmetin aşk ve muhabbet olmasını merkeze alarak naz-niyaz bağlamında insan-ı kâmilliğin çeşitli veçhelerini beyit ve rubaîleriyle, kaleminden birer inci gibi döküyor. “Bülbüllerin Hakîmi” ya da “Hakîmlerin Bülbülü” olarak anılan İkbal’in gerek Batılı şairlerin ve filozofların düşüncelerini veciz beyitlerle özetlediği gerekse Milletler Cemiyeti gibi, dönemin gelecek nesillere miras kalacak yapılarını öz ve derin kelâmıyla ele alarak hem bireyin hem toplumun Allah ile olan ve olması gereken rabıtasına tasavvufî irfan ekseninde baktığı bu eserindeki mazmunlarla, destanlarla ve efsanevî karakterlerle kurulan örneklemeler, insandan yola çıkarak onun içinde coşup taşan Aşk’ın bir ırmak gibi çağladığının göstergesi. Milletler bağlamında da “birlik” fikrini savunan, Hint Müslümanları ile diğer Müslüman halkların savaş dönemi emperyalizm mücadelesine bîgâne kalmayarak özellikle Türk direnişini takdire şayan bulan; düşüncesini, içinde taşıdığı coşkun ilâhî aşk neşvesi ve örnek aldığı isimlerin tasavvurları, özellikle mürşidi gibi gördüğü Hz. Mevlânâ’nın aşk ile insana ve kâinata bakışı bağlamında şekillendiren İkbal, İslam ve İslam tasavvufunu eksene alarak Batı felsefesi ile pozitivizmini akıcı, duru ve derinlik dolu latif edebî dili ile eleştiriyor. İnsanın kendi farkındalığını sağlayabilmesi ve bu aşk dolu iklimde kendini bulabilmesi ihtiyacı, onun dizelerinde bir haykırışa dönüşüyor. Ali Nihat Tarlan’ın, Peyâm-ı Maşrık ve Zebûr-ı Acem isimli çalışmaları Şark’tan Haber adı altında neşrederek Türkçeye kazandırdığı bu eser, yeni İkbal okuyucularının da bir farkındalık ve irfan dünyasına adım atmalarını sağlayacak.
66.60 ₺ -
Kuranı Kerimden Dua Ayetleri
Türkiye’de ilk defa konularına göre kategorilendirilmiş tüm dua ayetleri bir arada… Kur’an-ı Kerim’den konularına göre özenle seçilmiş, Kategorilendirilmiş ve etiketlenmiş, Özenli tasarımı sayesinde kolaylıkla ulaşılabilir, Dua ayetlerini fark etmeyi kolaylaştıran, Dua listeleri hazırlama imkânı sunan, Arapça metin, sure-ayet numarası, Türkçe okunuş ve Türkçe meal ile detaylandırılmış kapsamlı bir dua kitabı. Allah’ın öğrettiği ayetler ile dua etmek isteyen herkes için… Salih Suruç’un Önsözü ile…
111.00 ₺ -
Dua Et ve Yaklaş
Yakınlık, cennetten sürgün edilmiş insanın bu dünyadaki en büyük ihtiyaçlarından biri… İnsanı bütünüyle kuşatabilecek yakınlığa eriştirecek tek ve gerçek güç ise Yüce Allah. Dua, bizler için bu yakınlığı en çok besleyen araç, en samimi sığınma hali. Bunun için duanın ruhuna nüfuz etmek gerek. Peki ama nasıl? Son yıllarda Türkiye'deki takipçileri hızla artan genç âlim Omar Suleiman, Dua Et ve Yaklaş’ta işte bu ihtiyaca yönelik arayışımıza eşlik ediyor. Duayla ilişkimizi ve duaya bakışımızı gözden geçirmemize kapı aralayan Omar Suleiman, günümüzün dinamik dindarlık algısı ile sahabeden ve din büyüklerinden, konularına ve dua sürecinin gelişimine göre bir dua derlemesi ortaya koyuyor. Seçilen örnekler, duayı yalnızca dille değil, esas olarak gönülle edebilmeyi kavramamıza yardım ediyor. Ve tam olarak şuna işaret ediyor: Hayatın içinden, güleryüzlü bir maneviyat... Dua et ve Yaklaş, hem birleştirici dili hem İslamî ilimlere dair akademik bilgisiyle geniş bir kitle tarafından takip edilen Omar Suleiman’ın dört halifeden, sahabeden, evliyaullahtan birçok mübarek ismin dualarından derlediği bir seçkiden oluşuyor. Duanın ruhuna biraz daha yaklaşmak, onu hayatımızın her anına yayabilmek için…
51.80 ₺ -
Hz. Hasan - Hz. Hüseyin
“(Birbirine kavuşan o) iki denizden de inci ve mercan çıkar.”(Rahmân, 22) Nübüvvet feyiz ve bereketinden oluşan deniz Hz. Fatıma; velayet kemal ve yüceliğinin, ilim ve irfanının ummanı ise Hz. Ali idi. Bu iki mana denizinde cennet gençlerinin efendileri Hz. Hasan(ra) ve Hz. Hüseyin(ra) vücut buldu. Hz. Hasan, nübüvvet ve velayetin sedefinde boy veren benzersiz bir inci idi. Müslümanları birbirine kırdırmak, kan dökerek ittifaklarını bozmak isteyenlerin önüne, hakkı olan hilafetten feragat ederek set çekmiş ve inşa ettiği barış ile bir “inci” gibi değerli olduğunu göstermişti. Hz. Hüseyin, denizin derinliklerinde ızdırap görmüş, ızdırap yaşamış, kanda boğulmuş bir mercan gibiydi. Hak ve adalet davasında sert ve tavizsizdi. Onun duruşu zulme ve haksızlığa başkaldırıydı. Ruhu her şeyin en mükemmelini istiyordu. İstediği mükemmelliği Müslümanlara kazandırmak için de hayatını feda etti. Siyer ödüllü yazar Salih Suruç, Resulullah’ın(sav) “iki reyhanım” diyerek iltifat ettiği Hz. Hasan(ra) ve Hz. Hüseyin’i(ra) yazdı. Cennet Gençlerinin Efendileri Hz. Hasan(ra) ve Hz. Hüseyin(ra), Ehl-i Beyt sevgisiyle dolmak isteyenler için…
222.00 ₺ -
Hazreti Ebubekir (Ra)
Siyer ödüllü yazarımız Salih Suruç, her evde, her gönülde yer bulan “Allah’ın Elçisi Hz. Muhammed’in (sav) Hayatı” kitabından sonra, Asrı Saadetin gözbebeği Hz. Ebubekir Sıddik’ın (ra) hayatını okuyucuyla buluşturuyor. “Sadakatte Zirve Hz. Ebu Bekir (ra)” Hz. Ebu Bekir’in doğumundan vefatına kadarki yaşamını, Mekke ve Medine yılları, Halifelik dönemi, hizmetleri ve dönemindeki fetihleri, kişiliği, ailesi ve saadet dönemindeki arkadaşlarıyla olan ilişkisi ile ele alıyor ve baştan sona akıcı bir üslupla sunuyor. Fazilet, güzellik ve hayırla geçen bu imrenilecek hayat hikâyesini, onunla yaşıyor gibi okuyacaksınız.
177.60 ₺ -
Okyanus ve Damla
Hayatın kendisi başlı başına Rabbimize doğru bir yolculuktur; durmaksızın devam eder... Burada kalıcı olduğunu zanneden insan en büyük yanılgı içerisinde değil midir? Yaşanan küçük büyük her bir olay, her bir duygu, yapageldiğimiz her bir hata O'nu hatırlatmak içindir... Böyle olduğu için severiz hatalarımızı ve tekrar etmemek üzere azmederiz. O'nun içindir ki zora talip olur da büyük cihada girişiriz nefsimizle... Okyanus olmaya talip oluruz damla olmanın tüm çilesine katlanmayı göze alarak.Bir damlacık su “ben”lik davasından geçtiği zaman, artık içerisinde bulunduğu okyanustan haber verir; adeta okyanus oluverir... Rabbimize ait her bir hakikat damlası muhatabının gönlünde akacak mecrayı bulduğu zaman enginlere yol açmaya başlamış demektir.Kitle iletişimi araçlarıyla haberleşmenin artık çok hızlı bir şekilde sohbet kültürünün yerini almaya başladığı günümüzde, Mahmut Toptaş enginlere yelken açmaya namzet damla hükmünde, sohbet tadındaki tefekkürleriyle okurlarını okyanusun enginliğine davet ediyor. Okuru satır aralarından soyutlayarak adeta geçmiş zamanda kurulan sohbet meclislerine götürüyor; ta ki konuşulan hakikatler kalplere nakşolsun...
88.80 ₺ -
Peygamberimiz (asm) Kadınlara Nasıl Davranırdı?
Aynaydı O (asm)... O aynada herkes kendini görürken kendini de bizlere gösterirdi. O aynada yansıyan kadını çoğu kez göremedik. Ya da görmek istemedik. O aynadaki kadın nasıldı? O hiçbir kadını mutsuz etmiş miydi? Hiçbir kadını kırmış mıydı? İncitmiş miydi? Eleştirmiş miydi? En önemlisi, hiçbir kadını dövmüş müydü? Sorular uzatılabilir. O hayatında hiçbir kadını ve köleyi dövmemiş, şahsına yapılan haksızlıktan dolayı intikam almamıştı. Bütün bunlar, Onun kadına davranışı ve sünnetiydi. O çevresindeki her kadının ruhunda yansıyan esmaları parlattı. Bizlere düşen o aynadaki kadını öğrenip öncelikli olarak hayata sünnet olarak geçirmekti. Çünkü Onun kadına davranışı öğrenilmeden kadın gülmezdi, çocuk gülmezdi, eş gülmezdi. Kadına yönelik şiddet olaylarının çok arttığı ve dinin kimi kültürel yorumlarından ötürü ataerkillikle İslam'ın birbirine eş görüldüğü bir zamanda Hz. Peygamberin (asm) kadınlara yönelik tutumunu öğrenmeye ve yeniden hatırlamaya her zamankinden çok ihtiyacımız var.
81.40 ₺ -
Musab Bin Umeyr
İslamiyet’in ilk yıllarında, henüz 25’inde iken katılır iman kervanına… En yakınlarından gördüğü eza ve cefa karşısında dik duruşunu muhafaza eder; zerre kadar geri adım atmadan yoluna devam eder; ta ki Uhud’da şehid oluncaya kadar… Mus’ab, Resulullah’ın şanlı sahabelerindendir… 1500 yıl öncesinden bugünün modern insanına çok şeyler söyler… Sözün özü, ibret alınası bir hayat, gıpta edilesi bir şehadettir Mus’ab’ın… İbret almak, istikamet kazanmak, model görmek isteyenler için… Ömer Döngeloğlu’nun hayatı yorumlayan enfes kaleminden Mus’ab b. Umeyr…
111.00 ₺ -
Kuranla Gülmek Kuranla Ağlamak
Gülmek ve ağlamak. İnsanoğlunun olmazsa olmaz özellikleri; görünenin dışında, insan ruhunun derinlikleriyle irtibatlı iki eylem. Ve hayatımıza yön veren yüce kitabımız Kuran-ı Kerim. "Kuranla Gülmek Kuranla Ağlamak" derken insanı tebessümle birlikte düşünmeye sevk eden Süleymanvari (as) bir gülüşten söz ediyoruz. Ağlamak derken de kuran ışığında ahvalimizi anlamaya Rabbimize yakınlığa vesile olan bir hüznü kastediyoruz. Hasan Taşdelen titiz çalışmasıyla bizlere Kuran-ı Kerim’in sahabe devrinden itibaren inanan insanların ruhlarında ne derin izler bıraktığını gösteriyor. Hem gülerken hem de ağlarken daima Kuran-ı Kerim’le iç içe olduğumuzu hissettiriyor. Kuran’la Gülmek, Kuran’la Ağlamak okuyanı duaya tefekküre, şükre, kurbiyete davet eden bir kitap…
81.40 ₺ -
Aşk Neden Can Yakar?
Ne yaparsan yap olmaz bazen. Ama o kadar güzel olmaz ki, “Ancak bu kadar güzel olmayabilirdi,” dersin. Ve aklına gelir: “Kadere iman eden kederden emin olur.” Sonra anlarsın ki, nar tanelerini teker teker yerli yerine yerleştiren Rabbin, seni de hangi gönle yerleştireceğini bilir. Tek yapman gereken kara geceleri kudret kalemiyle güneşe boyayan, kahverengi odundan pembe çiçekler açtıran Allah'a inanmak. O'na inanırsan yaklaşmak için tuttuğun elin aslında Allah’tan uzaklaştırdığını anlarsın. O'na inanırsan batıp gidenlerden medet ummaz kalbin esas sahibine yönelirsin. O'na inanırsan Aşk neden can yakar, anlar ve sabır ipliğiyle diktiğin tüm yaralarını tedavi edersin. İstemez misin kor ateşler etrafını sararken yanmayan bir İbrahim olmayı... Kitapları ve videolarıyla milyonlarca insana ulaşan Mehmet Yıldız, Aşk Neden Can Yakar'da da akıcı ve keyifli üslubuyla Allah'ı, nefsi ve ibadeti anlatmaya devam ediyor.
118.40 ₺ -
Nasıl Dayandın Ya Rasulullah
Yer O’nun için... Gök O’nun için... Deniz kıyısındaki kum tanelerinin her biri O’nun için... Tüm alem O’nun, O ise tüm alem için... Kul ve resul planında vücuden en evvel, manen en ahir... O ki Allah’ın sevdiği kulu, son resulü... Hürriyetini bulmak isteyen O’na esir olsun. Allah’a kul olmak isteyen O’na uysun. Kurtuluş O’nda... Ferahlık O’nda... Selamet O’nda... Aranıp da bulunamayan hiçbir güzellik yok O’nda... Öyleyse bugün kimin gönlü bunalıyorsa, kim başına gelen imtihanlardan yorgunsa, kim sıkıntılar içinde göğüs kafesi çatlayacakmış gibi hissediyorsa, kim her şeyi olmasına rağmen hâlâ huzursuzsa, kim aldatılmışsa, kim ağlatılmışsa Resulullah’la arasındaki bağa baksın... Kim de hayatına yeni bir başlangıç yapmak istiyorsa bir besmele çekip bundan sonra O’na biraz daha benzeyebilmek için adım atsın. Allah’ın bizlere yol göstermek için gönderdiği Peygamber Efendimize(sav) tutunursak aklımızdaki birçok soru cevap bulacak, kalbimizdeki birçok şüphe yerle bir olacak ve karanlıklar aydınlanacak.
192.40 ₺ -
Aşk 5 Vakittir
Gelirken getirmediğin, giderken de gitmelerine mani olamadığın hiçbir şeye benim diyemezsin. Benim diyemediğin şeyden hak talep edemezsin. Hak talep edemediğin şeyden şikâyet edemezsin. Ama aldandın bir kere. Damarlarına kadar işlemiş haram sevdaya mukabil, sana şah damarından daha yakın olduğunu söyleyen bir Rabbin vardı. Duymadın! Kimse bilmez diye derinlere gömdüğün dertlerine mukabil, yarattığı kalbin atomlarına kadar işiten Rabbin vardı. Anlamadın! Onların batıp giden sevgilileri çiçek alırken, bizim Sevdiğimiz (c.c.) tüm çiçekleri yarattı. Görmedin! Şimdi hüzünlü yüreğine şöyle söyle dostum: Geçmez sandığın ne varsa geçiyor. İçin geçiyor önce. Sonra anıların gözlerinin önünden geçiyor. Geçmez sandığın kabuk tutan yaraların da geçiyor. Ben de gidiyorum artık, gözümün önünden kabrim geçiyor. Kestiğim elimi ispat olsun diye gözlerimin önünde tamir eden Allah’ım! Kırık gönlümü başka cerrahlara götürdüğüm her gün için affet! Tırtıl öldüm demiş, Allah kelebek yaratmış... Kitapları ve videolarıyla milyonlarca insana ulaşan Mehmet Yıldız, Aşk 5 Vakittir'te de akıcı ve keyifli üslubuyla Allah'ı, ibadeti ve namazı anlatmaya devam ediyor.
162.80 ₺ -
Özgenin Dirilişi
Hayatını, âlemde namaz kılmayan tek kişi kalmayıncaya kadar namazı anlatmaya adamış olan İlahiyatçı yazar Ahmet Bulut, yeni kitabı Özge’nin Dirilişi’nde ateist olduğuna inanan genç bir kızın hakikati buluş hikâyesini anlatıyor. Eğlence ve sefahat dolu bir hayattan, kalbinin ve vicdanının sesini dinleyerek yaşayacağı zorluklar, sıkıntılar, buhranları göze alıp çıkışının hikâyesi bu. Bizzat yaşanmış bir hidayet öyküsü. Bu dünyaya gönderiliş maksadının peşine düşen Özge’nin en başta nefsi ve ailesiyle verdiği mücadele… Ahmet Bulut’un kaleminden Özge’nin yaşadığı dönüşüme şahitlik etmeye davetlisiniz; kim bilir belki de bu kendi dönüşümünüzü yaşamaya bir davettir… “Allah'ım kaçak kulun geldi, tut ellerimden. Beni bana bırakma. Beni bana bırakırsan nereye sürükleneceğimi biliyorsun. Bu zamana kadar nasıl uzak kaldım Senden? Affet beni."
103.60 ₺ -
Allah ile Konuşturan Namaz
Dünyada nereye bakarsan bak her yer kalabalık... Tek bir yer hariç! Hastaneler tıklım tıklım. Sanki herkes hastalanmış ve doktora gelmiş gibi... Mağazalar insan kaynıyor. Sanki tüm insanlar aynı anda alışverişe çıkmış gibi... Caddelerde adım atacak yer yok. Dünya sokağa dökülmüş gibi... Bir de camiye gidiyorsun bomboş. Sanki namaz farz değilmiş gibi... Çünkü bu asır namazı işine, eşine, yoğunluğuna, yorgunluğuna feda edenlerin asrı… Bahanelerin imanın önüne geçtiği, müsait zaman Müslümanlarının asrı… Öyle ki çoğu insan vakti veren Allah’a vakit ayıramaz hale gelmiş, “çalışmak ibadettir” deyip çalışma uğruna tüm ibadetleri terk etmiş… Kitapları ve videolarıyla milyonlara ulaşan Mehmet Yıldız, Allah ile Konuşturan Namaz’da da akıcı üslubuyla Allah'ı, imanı ve namazı anlatmaya devam ediyor…
196.10 ₺