-
İslâm Dünyasında Hastaneler
İslâm dünyasında inşa edilen hastanelerle ilgili bilgiler, çoğu zaman, ortaya konulan çalışmalarda, ideolojik bir söylemi dile getirmiş, medeniyet yarışında kullanılan bir malzeme haline gelmiştir. Elinizdeki bu çalışma, kaynaklarda yer alan malzemeler ışığında, İslâm hastanelerinin kuruluşundan on ikinci yüzyıla kadar seyrini tespit etmeye çalışmaktadır. On ikinci yüzyıl ve sonrası İslâm coğrafyasında önemli hastanelerin kurulduğu bir süreçtir. Eyyûbîler, Memlükler ve Osmanlılar tarafından kurulan hastaneler tıp tarihinin önemli araştırma konularını oluşturmakta; günümüze gelen yapıları ve vakfiyeleri ile bu hastaneler hakkında daha fazla bilgi edinme imkânı bulunmaktadır. Bu çalışmada İslâm dünyasında kurulan hastanelerin sayısını, özelliklerini, nerelerde inşa edildiğini, bugün de örneklerine rastladığımız gibi evlerden hastaneye çevrilen modellerin olup olmadığını görebilirsiniz.
45.50 ₺ -
Hz . Peygamber Döneminde Sosyal Hizmetler
İnsanoğlu yaratılış gereği en şerefli varlıktır. Sahip olduğu kıymet, değer, onur ve haysiyet onun sahip olduğu sorumluluğunun bir göstergesidir. Her ne kadar yaratılış gereği bütün insanlar eşit olsalar da bazen doğuştan bazen de hayatın içerisinde başlarına gelen bir takım arizî durumlar nedeniyle çeşitli imtihanlara maruz kalmaktadırlar. Bu imtihan sürecinin farkında olup bu durumu sağlıklı bir şekilde geçirmek de yine insan olmanın bir gereğidir. Resûlullah (sas); çocuk, genç, yaşlı, hasta ve engelliler başta olmak üzere toplumun çeşitli fertlerine ne şekilde bir yaklaşım ve faaliyet içerisinde olunması gerektiğine dair örnek uygulamaları insanların dikkatine sunmuştur. Onun yardıma muhtaç ve çaresiz durumda olanlara yönelik uygulamaları günümüzde sosyal hizmet/ler alanına giren bir çok örneği teorik ve pratik açıdan ele alıp değerlendirmemize imkân hazırlamıştır.
52.50 ₺ -
Aile Ahlakı Muhteşem Ahlak Serisi 2
Muhteşem Ahlâk serisinin ikinci kitabı olan Aile Ahlâkı; toplumun temel taşı, hayatın dengesi, ayakta kalabilmenin en önemli vesilesi, ağır bir yük olan kulluk vazifesinin paylaşılması, nesillerin devamiyetinin sebebi, huzurun temini, gelen her türlü saldırılara karşı giyilen bir zırh, inanan insanların yüreğindeki en büyük hasret olan cennetin dünyadaki bir yansımasıdır. Bu çalışmamızda aile ahlâkı ile alakalı konuları bir araya getirerek bu mühim yaramıza biraz olsun merhem olması için bir gayret sergiledik. Aileyi oluşturan tüm tarafları Kur'ân ve sünnet rehberliğinde yansıtmaya çalıştık. Umuyoruz ki bu çalışmamız, toplumun temel taşı olan ailenin hem kurulmasına hem de korunmasına küçük de olsa bir katkı sağlamasıdır.
16.25 ₺ -
Siyer-i Nebi
- Bu eserimiz Siyer ve En Güzel Örnek Hz. Peygamber (sas) olmak üzere iki ana bölümden oluşmaktadır. - Birinci bölümde konular ile uyumlu tablolar, resimler ve haritalarla birlikte ele alınmıştır. - İkinci bölümde ise konularla alakalı tablolar şeklinde Kur'ân İklimi, Nebevî Sedâ ve Okuma - Parçaları adı altında Sahabe hayatından tablolar verilerek konular içerik açısından zenginleştirilmiştir.Kitabın içindeki konu başlıklarının seçiminde kriter olarak MEB lise ders müfredatı gözetilmiş olunup Lise ve İmam-Hatip Liseleri ders kitaplarında bulunan tüm konular kitabın içeriği ile mevcuttur. - Kitap yaklaşık 300 ayet, 750 hadis, sahabe hayatından tablolar, klasik Siyer kaynakları ile Hz. Peygamber'den bahseden güncel kaynaklardan müteşekkildir.
59.50 ₺ -
Safahat Min Sabril Ulema Termo Deri
Safahat min Sabril Ulema ala Şedaidil İlm vet Tahsil Safahat min Sabri'l-Ulema - صفحات من صبر العلماء Abdulfettâh Ebu Gudde - عبدالفتاح أبو غدة Sayfa Sayısı: 512 Yayıncı: Darul Beşairul İslamiyye Yayın Yeri: Halep
441.00 ₺ -
Kıymetüz Zaman indel Ulema Termo Deri Darül Beşairil İslamiyye
Kıymetüz Zaman indel Ulema Termo Deri Darül Beşairil İslamiyye Abdulfettah Ebu Gudde Beyrut
467.50 ₺ -
Bulmacalı Boyamalı Oyunlu Kuran Elifbası 1
4-7 yaş çocukların eğlenerek boyama ile Kur'an harflerini ve harekelerini öğrenmeleri amaçlanmıştır. Ayrıca boyadıkları harflerle boyadıkları resimlerin eşleştirilmesi istenerek bulmaca tekniği ile daha eğlenceli öğretim metodu kullanılmıştır.
60.00 ₺ -
Arslan Pençesi Hamaset Kahramanı Sad B. Ebi Vakkas
Bu kitap, özellikle Aşere-i Mübeşşere'den olan Hz. Sa'd b. Ebî Vakkas'ın tanınması açısından çok önemli bir boşluğu dolduracaktır. Eserde çocukluk ve gençlik yılları, iman ile tanışması, Medine'deki hayatı, Hülefa-yi Raşidîn dönemi de anlatılmaktadır. Eserin son bölümünde de tablo ve resimler bulunmaktadır.
16.25 ₺ -
Talha B Ubeydullah Şehidül Hayy Yaşayan Şehit
Bu eserde Efendimiz'in (sas) lisanı ile Yaşayan Şehit diye âleme ilan edilen Talha b. Ubeydullah'ın (ra) hayatı ele alınmaktadır. Hocamızın kaleme aldığı bu eserde; Talha b. Ubeydullah'ın (ra) cömertliği, mertliği, keremi, ihsanı işlenmiş olup ilklerden ve öncülerden olan Talha b. Ubeydullah'ın iman serüveni anlatılmaktadır.
16.25 ₺ -
Siyer Dersleri
Suffa Meclisleri'nin ikinci yılının ana teması olan Siyer dersleri eseri 32 dersten oluşan bir çalışmadan meydana gelmektedir. Bu 32 derslik müfredatın aslına bakarsak üç temel ana konudan oluşmaktadır. - Bu dersler Neden ve Nasıl Siyer Öğrenmeliyiz?, Siyer Coğrafyası ve Görev ve Sorumlulukları Açısından Hz. Peygamber konuları işlenmekte ve her derste 4 kısım bulunmaktadır. Bu kısımlar şunlardır; Ayet, Hira, Dârü'l-Erkâm ve Suffa'dan oluşmaktadır.
59.50 ₺ -
Suffa Meclisleri Kuran Dersleri
Suffa Meclisleri'nin dördüncü yılının ana teması olan Kur'ân dersleri 32 dersten oluşan ve Kur'ân-ı Kerîm'i farklı yönleri ile tanımaya, onunla derin ve daha samimi bir şekilde tanışmaya, hakikatleri hayatımıza taşımaya vesile olacak rehber niteliğinde bir eserden oluşmaktadır. Bu eserdeki her ders 13 bölümden oluşmakta içerisinde örnek şahsiyetler, ibret şahsiyetler, nebevî seda, Kur'ân kavramları, Kur'ân'ın şahitleri ve Kur'ân'ın sevdalıları gibi bölümler de yer almaktadır.
52.50 ₺ -
Gurabzade Tefsiri Zübedü Asaril Mevahib Vel Envar
Zübedü Asari’l-Mevâhib ve’l-Envâr, Bağdât’ta bulunan Abdülkâdir Geylâni Câmii’nin vâizi Gurâbzâde Ahmed Efendi (ö. 1099/1688) tarafından, Bağdat Valisi Çelebi İbrâhim Paşa’nın talebi üzerine kaleme alınmıştır. Eser, Beğâvî’nin Me‘âlimü’t-Tenzîl’i, Beydâvî’nin Envâru’t-Tenzîl’i, Hüseyin Vaîz Kâşifî’nin Mevâhibü’l-Aliyye’si ve Ebussuûd Efendi’nin İrşâdü’l-Akli’s-Selîm’i gibi muteber tefsîrlerden istifâde edilerek telif edilmiştir. Gurabzâde Zübed’de âyetleri Mâturîdî akâidi ve Hanefî fıkhı perspektifiyle, Âsım kırâatinin Hafs rivayetini esas alarak tefsir etmiştir. Dr. Mehmet Akif Alpaydın tarafından yayına hazırlanan Gurabzâde Tefsiri, bilgilendirici bir giriş yazısı ve Sultân III. Ahmed’e ithâfen, Osmanlı dönemi ta‘lîk mektebinin en mühim üstatlarından Durmuşzâde Ahmed Efendi tarafından istinsâh edilmiş olan Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi, Emanet Hazinesi, No. 596’da kayıtlı yazma nüshanın tıpkıbasımı ile okuyucuların istifadesine sunulmuştur.
86.45 ₺ -
Şerhu Halin Naleyn
İbnü’l-Arabî’nin İbn Kasî’ye âit Hal‘u’n-Na‘leyn ve İktibâsü’n-Nûr min Mevzi’i’l-Kademeyn adlı esere yaptığı bu şerh, tasavvuf târihi açısından büyük önem arz etmektedir. Edisyon-kritik ve tercümesi yapılan bu şerhin girişinde, Endülüs dînî ve siyâsî târihine ve her iki müellifin eser ve fikirlerine dair mevcut literatürü göz önünde bulunduran değerlendirmeler bulunmaktadır. Hal‘u’n-Na‘leyn metni, bir mukaddime ile birlikte, müellifinin suhuf yâni sahîfeler olarak isimlendirdiği sırasıyla Melekûtiyyât, Firdevsiyyât, Muhammediyyât ve Rahmâniyyât başlıklarını taşıyan dört bölümden oluşmaktadır. Eserin hacim bakımından en uzun bölümü Melekûtiyyât, en kısa bölümü ise Firdevsiyyât’tır. İbnü’l-Arabî kendi şerh anlayış ve yöntemini, İbn Kasî’nin Hal‘u’n-Na‘leyn’de tasavvufî meselelere yaklaşımına ve telif üslûbuna ilişkin yaptığı değerlendirmelerle irtibatlandırarak, eserde çeşitli vesîlelerle îzah etmiş; ayrıca Hal’u’n-na’leyn’i şerhediş gayesini de belirtmiştir. İbnü’l-Arabî metinde îzâha ihtiyaç duymayacak cümleleri şerhetmemiş, okuyucu tarafından anlaşılacağı düşünülen ibâreleri de zikre değer bulmamıştır. Ayrıca İbnü’l-Arabî, Hal‘u’n-Na‘leyn’i avam kitleye hitap eden bir metin olarak değerlendirmektedir. Çeviri ve edisyon-kritiğini Yrd. Doç. Dr. Ercan Alkan’ın gerçekleştirdiği çalışma, geniş bir inceleme yazısıyla birlikte Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı tarafından yayınlanmıştır.
36.40 ₺ -
Neyrizinin Siyasetnamesi Miftahus Saade
İslam siyâset düşüncesi, İslam kültür dünyasında bulunan bütün ilimlerden istifade etmekte ve siyâsetnâme ve nasihatnâme edebiyatı olarak karşımıza çıkmaktadır. Tarih boyunca yöneticilere adaletli davranmanın ilkelerini ve yönetim âdâbını öğretme/hatırlatma amacını taşıyan bu literatür, içerisinde farklı sâiklerle yazılmış yüzlerce Arapça, Türkçe ve Farsça eseri barındırmaktadır. Şihâb en-Neyrîzî (ö. 800/1397’den sonra) tarafından Muzafferî Hânedanı’ndan Şah Şücâ için 777/1375’te kaleme alınan Miftâhü’s-Sa‘âde fi Kavâ‘idi’s-Siyâde mukaddime, dört bölüm ve hâtimeden oluşmaktadır. Eserde imâmete dair meseleler, saltanat kavramı, padişahların görevleri, vezir, nâib ve memurların âdâbı ile Hz. Ömer ile Ömer b. Abdülazîz gibi adeletle marûf kişilerin hayat hikayeleri ele alınmaktadır. Süleymaniye Ktp. Ayasofya no: 2086’da Farsça tek nüsha halindeki eser, Abdollah Dodangeh tarafından hazırlanarak tercümesiyle birlikte yayımlanmıştır.
36.40 ₺ -
Kelam İlminin Esasları Mualimü Usuliddin
Fahreddin Râzî, İslam ilim ve düşünce tarihinde kelam, tefsir, felsefe, mantık, fıkıh usulü, tıp, tarih, dil gibi aklî ve naklî çeşitli alanlarda çok sayıda eser veren velûd bir müellif ve yetkin bir âlimdir. Onun en meşhur olduğu alan çok eser verdiği kelam ilmidir. Felsefe ve kelamın konularını birleştirip felsefî kelam dönemini başlatan Râzî, bu öncü konumuyla kendisinden sonra gelen âlimler üzerinde de büyük bir etkiye sahip olmuştur. Râzî’nin Me‘âlimu Usûli’d-Dîn isimli eseri, müellifin olgunluk döneminde kaleme aldığı muhtasar bir eserdir. On bölümden oluşan eser, bilgi ve varlıkla ilgili giriş bölümünü takiben ilahiyyât, nübüvvet, sem’iyyât ve imâmet gibi kelamın ana konularını öz ve açık bir şekilde ortaya koyar. Me‘âlimu Usûli’d-Dîn, Orabi Orabi tarafından Köprülü Yazma Eser Kütüphanesi Fazıl Ahmed Paşa Koleksiyonu 529 numarada kayıtlı nüsha esas alınarak yurtiçi ve yurtdışındaki birçok nüshayla hazırlanan tahkiki ve Doç. Dr. Muhammet Altaytaş tarafından yapılan tercümesiyle okuyucuların istifadesine sunulmuştur.
36.40 ₺ -
Hz Fatımanın Çeyizi ve Düğünü
Alemlere rahmet olarak gönderilen bir peygamberin ümmeti olarak hayatımızın her alanında Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bizlere en kâmil örnektir. Aynı şekilde Ehlibeyt'in her bir ferdi de bizler için en güzel örneği teşkil etmektedirler. Bizler düğünlerimizde Şeriatımıza aykırı olan durumları ele alıp Hz. Fâtıma'nın örnekliğinde çözüm bulmak için elinizdeki eseri kaleme aldık. Bu örneklik için ise Hz. Fâtıma'nın hayatından bir bölümü sizlere aktaracağız: "Çeyizini ve Düğününü." Çoğu eserde az veya çok değinilmesinin yanında bizler müstakil bir çalışma ile bu konuyu sizlere aktarmaya çalışacağız. Allah Resûlü (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Hz. Fâtıma (radıyallahu anhâ) hakkında "O Cennetlik Kadınların Efendisidir" buyurmaktadır. Şimdi!.. Hemcinsiniz olan bir hanımefendiyi örnek almak istiyorsanız; "Elalem ne der?"i bırakıp "Allah ne der?" kaygısı duymalısınız. Falancaları değil Peygamber kızının düğününü örnek almalısınız. Çünkü; onun düğünü ve düğün hazırlıkları Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in gözetimi altında yapılmıştır. Her bir anı Allah'ın rızasına uygun olmuştur. Ashab-ı Kiram'ın tabiri ile onun düğünü "En güzel düğün"dür.
97.50 ₺ -
Müslüman Hanımın Şahsiyeti
İslam, hiçbir devirde bozulmamıştır. Ancak Müslümanlar, bazı devirlerde İslam’ın özünden uzaklaşarak dalalete düşmüşlerdir. Müslümanlar hiçbir devirde bu zamanda olduğu kadar İslam’dan uzaklaşmamışlardır. Günümüzde özelikle İslam’ın kadınlar ile alakalı olan ahkâmını, hakikatin aksine göstererek, insanları İslam’dan uzaklaştırmaya çalışmaktadırlar. Bazı kesimler ise İslam medeniyetini ayakta tutan aile yapısını bozmak için, kendi istedikleri düşünceleri İslam’ın emriymiş gibi lanse ederek, kadına, erkeğin vazifelerini; erkeğe de kadının vazifelerini yüklemek suretiyle aile yapısına ciddi zararlar veren bir proje yürütmektedir. Bununla yetinmeyip kadını koruma adı altında kadını erkekle savaştırma yoluna giderek aileyi harap etmektedir. Bu ifsat çalışmalarının neticesi olarak öyle bir hale geldik ki, Müslüman olmayanlarla aramızda iman ettiğimizi söylememizden başka fark kalmadı. Dünya hayatına o kadar daldık ki, dünyaya geliş gayemizi unuttuk. Gideceğimiz ahiret yurduna azık hazırlamak aklımıza bile gelmez oldu. Bu keşmekeş içerisinde biz de, bir nebze İslam’ın ahlakını beyan etme ve dünyaya geliş gayemizin Allah’a kulluk olduğunu hatırlatma babından bir eser telifine ve Peygamber صلى الله عليه وسلم‘in özellikle Müslüman hanımlarla alakalı beyan etmiş olduğu ahlak kaidelerini cem etmeye niyet ettik. Bu hayırlı niyetimizin sonucu olan bu eserde sadece Müslüman hanımlarla alakalı değil, erkek ve kadın arasında ortak olan ahlaki, edebi ve ilmi meselelere de değinmeye gayret ettik.
56.00 ₺ -
El Fıkhul Müyesser
Hindistan ulemasından Şefîkur-Rahman en-Nedvi'nin ibtida talebeleri için hazırladığı Hanefi mezhebinin ibadet bahsini maddeler halinde kolay ibareyle anlatan el-Fıkhu’l-Müyesser’in yeni baskısı Maruf Yayınevi farkıyla yayımlandı.
175.00 ₺ -
Neden ve Nasıl Siyer Öğrenmeliyiz
Hz. Peygamber'in (sas) kutlu hayatı olan siyer, bir Müslüman için gerçekten çok büyük ehemmiyet arz eden bir alandır. Hz. Peygamber'in (sas) kutlu hayatına dair bilgiler, tarihte hiçbir şahıs ve dönem ile kıyaslanamayacak kadar ciddi bir müktesebata ulaşmıştır. Bir şekilde Hz. Peygamber'in (sas) hayatını daha doğru ve daha detaylı anlamamıza katkı sağlayacak her türlü çalışmanın siyer ile bir şekilde bağları olmuştur.
28.00 ₺ -
İnsanlığın Kurtuluşu Hac Ömrün Bereketi Umre
Muhammed Emin Yıldırım hocamız kaleme aldığı İnsanlığın Kurtuluşu Hac, Ömrün Bereketi Umre adlı eseriyle Haccın ve Umrenin mana ve maksadına dair çok önemli bir kitabı okuyucuların istifadesine sunuyor.
28.00 ₺ -
Sahabeyi Nasıl Anlamalıyız
Bu eserde Allah Resûlü'nün (sas) mübarek ellerinde yetişmiş ve yeryüzünün en nasipli insanları olan sahâbe efendilerimizdir. - Onlar tarihin belli bir zaman diliminde yaşamış, belli bir mekanda varlık göstermiş ama zaman ve mekana hapsolunmadan her çağa ve zamana seslenmişlerdir. - Bu bağlamda eserimizin birinci bölümünde örnek neslin Kur'ân ve hadislerde nasıl anlatıldığına değinilmiş olup ikinci bölümde de sahâbî efendilerimizi nasıl anlayabileceğimizi ele almaktadır.
28.00 ₺ -
101 Cevapla Kuran Nedir Vahyi Hayata Taşımak
Bazen ruhuna, bazen kalbine, bazen de bedenine yönelik mesajlarla yüklü maddeleri okur. Yani okuyucu bu kitapla vahye ait merak ettiği tüm sorulara yanıt bulur. Bu cevapları Yazar sıralarken ne fazlaca teknik detaya girerek okuyucuyu yorar, ne de çok yüzeysel ele alarak okuyucuyu zor durumda bırakır. Tafsilat ve özet dengesini muhafaza ederek, vakiayı da önceleyerek yüz farklı cevap ile vahyin değişik iklimlerinde bizleri dolaştırıp durur. Kitabın içerisinde ki Kuran ayet ve mesajlarının muhataplara iletilmesi ve açıklanması yetkisini Peygambere veren bir kitaptır. Maddesini çok güzel ifadelerle açıklayan Yazar. bir de orada bize bir müjde verir. Bu maddenin çok önemli olduğunu bunun için de bu meselenin ileride çıkacak olan Sünneti Hayata Taşımak çalışmasın da ayrıca ele alınacağının haberini verir.
31.50 ₺ -
Alemlere Rahmet Hz. Muhammed
Bugün birbuçuk milyarlık İslam ailesinin kaç ferdi Peygamber Efendimizi tanıyor? Bunun hesabını yapmamız zor ama şunu iyi biliyoruz ki; bu koca ailenin her ferdi Onu (s.a.v.) bilmektedir. Onu bilenler çoğunlukta ama tanıyanların o çoğunlukta olduğunu ne yazık ki söyleyemiyoruz. Onu bilenler Onun ne zaman doğduğunu, ne zaman vefat ettiğini, savaşlarını, çocuklarının isimlerini, hanımlarını, hicretini, miracını ve daha onlarca şeyi biliyorlar. Çok gariptir, bu bilinenlerin çoğunu belki daha fazlasını Mekkede Ona karşı çıkanlar da biliyorlardı. Herhalde Hz. Muhammedin (s.a.v.) amcası Ebu Leheb bizden daha çok Peygamber'in bu özel bilgilerine sahip idi. Ama onlar o yüce ruhu tanıyamadılar, tanıyamadıkları içinde tam anlamı ile tabi olamadılar ve Ona karşı oldular. İşte bilmek yalnız başına yeterli değil, o bilginin marifete, yani aşka dönüşüp sahibini tanıdığı o değerler uğruna fedakarlık yapmaya zorlamalıdır. Önsözünden Allah Resulünün mübarek ellerinde yetişen o örnek neslin en büyük özelliklerinden bir tanesi de hiç şüphesiz Ona (s.a.v.) duydukları aşk ve muhabbettin boyutudur. On-lar kendilerini bir ateş çukurunun kenarından kurtaran, hi-dayet çeşmesinin o tatlı suyu ile buluşturan ve onları bere-ketli bir sofra olan nübüvvet sofrasına kavuşturan Alemlerin Sultanına karşı bir minnet ve vefa borcu olarak öylesine se-viyorlardı ki; en aziz bildikleri şeyleri Onun (s.a.v.) yolunda feda etmekten bir an geri durmuyorlardı. Onu (s.a.v.) gör-medikleri günü ziyan sayıyor, o bereketli sesi duymadıkları günü yaşanmamış kabul ediyorlardı. Bazen meclislerinde birbirlerine Efendimizi anlatarak özlemlerini gideriyor, O-nun (s.a.v.) adını anmadan, hiçbir konuşmaya başlamıyor ve yine adını anmadan konuşmalarını nihayete erdirmiyorlardı. Medinenin gençlerinden olan Hassan b. Sabit şiirde zirve şahsiyetlerden biriydi. Allah Resulü Medineye hicret edince o da ensarî Müslümanlardan oldu, o da evini ve yüreğini Mekkeden gelen iman kardeşlerine açtı. Hassanın o günden sonra şiirlerine konu olan tek bir şey vardı, o da: Hz.Peygamberdi. Hassan yazıp okuduğu şiirlerle sahabenin yüreğinden kopup gelen Peygamber aşkını iyice derinleştiri-yor, her şiiri ile bu aşkın boyutunu daha da ötelere taşıyor-du. Sahabe onu her gördüğünde; Hadi Hassan, bir şiir oku da Efendimizi anlat ve bizlere canlarımızın yoluna feda oldu-ğu Resullullahı medhet derlerdi. Hassan b. Sabit sahabenin bu isteğine şöyle karşılık verecekti: Ve ma medahtü Muhammeden bi makaleti Ve lakin medahtü makaleti bi Muhammedin Allah Resulüne vurgun bir yürek olan Hassan diyordu ki: Ben şiirlerimle Muhammedi övmüyorum Bilakis Muhammed ile şiirlerimi medhedip, güzelleştiriyorum
24.50 ₺ -
Popüler Tarih Türk İslam Tarihi 10 Kitap
Popüler Tarih setinin ilk serisi olan Türk-İslam Tarihi, Türk tarihini İslamiyet'ten öncesinden başlayarak anlatıyor. Milattan önce henüz Orta Asya bozkırlarında göçebe olarak yaşayan Türkler, savaşçı bir toplum olarak hayatlarını sürdürmektedir. Türklerin zaman içinde göçler yoluyla farklı toplumlarla karşılaşmaları değişimleri de beraberinde getirmiştir. İslamiyet'in doğduğu günlerden başlatarak Selçuklular devrine ve Anadolu fetihlerine kadarki sürece uzanan Türk-İslam Tarihi, sadece devletleri anlatmakla kalmıyor onların kültürel, ekonomik ve siyasi yapılarını da irdeliyor.
481.00 ₺ -
İlahi Mesajlar Toprağı Filistin
Bu kitap ürkütücü gerçekleri, kaynak ve delilleriyle ortaya koyarak haykırdığı için Batı’da yasaklandı. O yüzden hiçbir kitabevinde bulunmuyor. Kitabı okuyunca kimlerin, neden yasakladığını görecek, yasaklayanların mı yoksa yazarın mı haklı olduğuna siz karar vereceksiniz. Sadece şu kadarını hatırlatmakla yetinelim: Churchill’in Üçüncü Dünya Savaşı’nın Ortadoğu’da patlak vereceğini ve bunun da İsrail yüzünden çıkacağını söylediği rivayet edilir. Bernard Granotier’nin de herhalde Churchill’in o sözünden hareketle kaleme aldığı Üçüncü Dünya Savaşı’nın Sebebi İsrail adlı bir kitabı bulunuyor. Bu kitap, bizi çok yakından ilgilendiren Ortadoğu’nun dünü, bugünü ve yarınıyla ilgili vazgeçilmez bir kaynak eser; Batı’nın ve onun efendisi ABD’nin gerçek yüzünü gözler önüne seren bir çalışma. İlâhî Mesajlar Toprağı Filistin okunmadan Ortadoğu hakkında yapılacak her değerlendirme eksik kalacaktır.
272.00 ₺ -
Çağa Şeref Verenler
Büyük adamlar zor zamanlarda ortaya çıkar ya da zor zamanlar büyük adamları sahneye sürer. Zor zamanlarda hasbilik, maddi refah yıllarında ise hesabîlik öndedir. Bu yüzden münafıklar Mekke devrinde değil, Medine’de boy gösterir. Minarelerin tepesindeki işaretlere, sınırdaki direklere ve de dağlara alem denir. İnsana İslamî sorumluluklarını hatırlatıp, Cennet’in yolunu göstermesi cihetiyle alimler de lafız ve mana itibariyle alemdir. Her dönemde İslâm’a hizmet yolunda memurlar kadrosunda yüz binlerce insan görev almıştır. Lakin küfrün yıkıcı hamlelerine karşı göğsünü siper eden alimlerin sayısı yekûna göre çok azdır. Milyonların istikametine de, hidayetine de o azlar vesile olmuştur. Onların etrafında yetişenler -ümmeti bölmedi bilakis- bölünen ümmete şöyle diyerek camilerde omuz omuza olmaya çağırdı: “’Mesleğim haktır veya daha güzeldir.’ demeye hakkın var. Fakat ‘Yalnız hak benim mesleğimdir’ demeye hakkın yoktur.” Hasbi Müminler bizden önce geldiler, İslam Milleti’nin varoluş savaşında en ön safta durdular, yılmadılar, korkmadılar, kalemle, kelamla ümmeti uyanmaya çağırdılar. Hayatlarıyla destan yazdılar. Yol açtılar, iz bıraktılar, çağa şeref verdiler, Cennet’e alem oldular. İdeologlar da ideolocyalar da fânidir. Tek bir mevsim yaşayıp yok olurlar. Hz. Adem’den Kıyamet’e kadar bekası bozulmayacak İslam’a tabi olanlara ise Allah Azze ve Celle belli bir vakte kadar “beka” hükmü vermiştir. Bu yüzden ideoloclar “canlı cenazelerin” omuzlarında taşınıp toprağa verilince unutulur. Heykeller, tenleriyle birlikte davaları da ölenleri hatırlamak için dikilir. Alimler, arifler, mümin mütefekkirler ve dava adamları ise bedenleriyle ölür, mücadeleleriyle yaşarlar: “Ölür ise ten ölür, canlar ölesi değil”. Önden gidip İslam’a yol açanların hayatında bizim için işaretler, hikmetler ve ibretler var.
105.00 ₺ -
Mekkeden İstanbula Fetih Fatih AYASOFYA
Fatih Ayasofya, Allah Rasûlü’nün ﷺ fethini müjdelediği, kendisiyle birlikte askerini de övdüğü Fatih Sultan Mehmed’in zafer anıtıdır. Ayasofya, yirmi bir yaşında İslâm’ı cihâna hâkim kılacak iradeyi kuşanan devlet adamının fetih mührüdür. Ayasofya, İslâm’a adanmış hayatlara verilen İlâhi armağandır; “Feth-i Mübîn”dir. Ayasofya, Akşemseddin (r.a) ve Molla Gürani (r.a) gibi Allah Rasûlü’nün ﷺ Sünnet-i Seniyyesi’ne bağlı iki ulu hocanın, irfânın Fatih’in şahsında devletleşme tezâhürüdür. Ayasofya, gemileri karadan yürüten muhkem iradenin Hakk’ı Bâtıldan ayıran son sözüdür. Ayasofya, siyâsette Yavuz’u, ilimde Ebussuud’u, donanmada Barbaros’u, şiirde Bâki’yi, mimâride Sinan’ı yetiştiren mukaddesât merkezidir. Ayasofya, İslâm’ın küfre karşı mutlak üstünlüğünü resmetmesi îtibariyle; Müslümanların Allah’ın ﷻ yeryüzündeki halifeleri olduklarının ve dünyaya yeniden adaleti getirecek yegâne ümmetin onlar olacağının alâmetidir. Ayasofya, çan seslerinin kapattığı mâvera yolunun tekbir sesleri ile açıldığı tevhid kürsüsüdür. Ayasofya, Batı’nın büyük olarak ilan ettiği bütün devlet adamlarının, -genç yaşta nâil olduğu muvaffâkiyet îtibariyle- kendisine yâver bile olamayacağı Fatih’in açtığı, korunmasını da bir vasiyetle bütün ümmete havale ettiği mes'ûliyet merkezidir. Ayasofya, Müslümanlar için basit bir mekân değil, ulvi bir mânâ; müze değil, cami; taş değil, ruhtur. Bu yüzden Ayasofya’nın kapanması ya da müze olması Müslümanlıkla yoğrulan bu milletin rûhuna “küfür mührü” vurmakla eşdeğer bir hâdisedir. Ayasofya, denize sürdüğü atının üzerinden Süleyman Paşa’ya “O küfür donanmasını ya al ya da öl de gel” diye emreden, zâlimin sulh teklifini “Ya İstanbul beni ya da ben İstanbul’u alırım.” diyerek reddeden Fatih’in îmanına, cihad şuuruna, İslâm idrâkine ve şecaatine varis olduğumuzda öyle bir açılacak ki, beraberinde mukaddesâtımız üzerine kapatılan bütün kapılar kırılacak.
105.00 ₺ -
Zekat Kitabı
İslam medeniyetini anlamak için kuşkusuz İslamın müslüman hayatında ve tarihinde oluşturmuş olduğu etkiye bakmak gerekir. Bu etki kendisini ibadetlerde, kurumlarda, düşüncede ve manevi hayatta belirgin kılmıştır.İşte Armağan Kitaplar bu anlama faaliyetini gerçekleştirmek için yayınlanmaktadır. Zekat dinimizde belirli kimselere ödenmesi gereken mali bir borç olmanın ötesinde, insanı manen arındırıp yücelten dini bir vecibedir. İnsanın yaratıcısına olan sevgi ve bağlılığının bir sonucu ve Onun kudret ve yüceliği karşısında boyun bükmenin bir göstergesidir. Bu yüzden zekat Kuran ve Sünnette hep dinin direği sayılan namaz ibadetiyle birlikte zikredilmiş ve onun ibadet boyutu ısrarla vurgulanmıştır.
26.00 ₺