-
Tefsirde Metodolojik Sorunlar
Tefsirle ilgili metodolojik (usûlî) sorunlar İslâm dünyasında hep devam edegelmiştir. Bunun da İslâmî gelenekte tek bir metodolojiyi dikte ettirme düşüncesinin bulunmamasından kaynaklandığı söylenebilir. Çünkü tefsir metodolojisi Müslüman âlimlerin zihinlerinde hep çoğulcu bir yapıyı çağrıştırmıştır. Bunun doğal bir sonucu olarak tefsirdeki metodolojik arayışlar bir taraftan kendi alanında açılım gösterirken diğer taraftan da birçok soruna zemin hazırlamıştır. İşte biz bu mütevâzi çalışmamızda sözünü ettiğimiz sorunların önemli bir kısmını ele alıp değerlendirmeye çalıştık.
167.50 ₺ -
Hadis Sünnet Üzerine Tartışmalar ve Değerlendirmeler
Sünnet-i seniyye'nin yazılı bilgi ve belgeleri olan hadis-i şerifler üzerinde giderek yoğunlaşan bir eleştiri akımı dikkat çekmektedir. İleri sürülen iddialar, rastgele yapılan değerlendirmeler ne yazık ki insanımızda hadisler üzerinden sünnete yönelik tereddütler uyanmasına, dolayısıyla risâlet kurumu ve İslâm algısında kuşkuların doğmasına vesile olmaktadır. Hele de söz konusu iddiaları ileri sürenler ilâhiyatçılar olunca, etki daha da büyümektedir. Bu durum, din pratiğini önleyip Hz. Peygamberin risâletine uzanan cedel/tartışma/polemik ortamını azdırmakta ve yaygınlaştırmaktadır. Bu kitap, konuya yönelik uyarılara mütevazi bir katkıda bulunmak amacıyla hazırlanmıştır.
123.95 ₺ -
Asayı Musa Büyük Boy Sırtı Deri Kod 008
• Beş vakit namazın ehemmiyeti. • Allah’ın emirlerine uymanın, yasaklarından kaçmanın lüzumu. • Gençlik taşkınlıklarından sakınmanın ehemmiyeti. • İnsanı alâkadar eden daireler ve onlardaki vazifeleri. • Herbir fen ve ilmin kendi lisanıyla Allah’ı tanıttırdığı. • Allah’ın isimlerinin âhireti iktiza ettiği. • Cehennem’e dair bir-iki şüpheyi izahla beraber, âhirete imanın insanın şahsî ve içtimaî hayatına ait faydaları. • İmanın altı esasının birbirinden ayrılmayacağının izahı. • Kur’andaki âyet tekrarlarına gelen itirazlara cevap. • Meleklere imanın meyveleri. gayet kuvvetli izahlarla beyan edilmektedir.
316.92 ₺ -
Buharide Namaz
Kur’ân-ı Kerîm’de sık sık emredilen ve ikâme edilmesi istenilen namaz, Rasûlullah (s.a.s.) Efendimiz'in hayatında tatbikatını bulmuş ve bir taraftan nesilden nesile öğretilerek gelirken, diğer taraftan da hadis-i şerifler vasıtasıyla bizlere bütün tafsilatıyla nakledilmiştir. Rasûlullah (s.a.s) namazı en güzel şekilde kılmıi ashab-ı kiram büyük bir şevk ve hassasiyetle onu gözlemiş, tâbîîn ve günümüze kadar onları ihsan ile takip eden âlimlerimiz de büyük bir titizlikle o müşahedeleri bizlere aktarmışlardır. Bu kitapta işte bu rivayetleri göreceğiz. Buhârî'nin namaz bablarında zikrettiği hadisleri kısa kısa açıklayarak namazla ilgili meseleleri ele alacağız.
105.00 ₺ -
Efe Hazretleri
Meşhur lakabı “Alvarlı Efe” olan Muhammed Lutfî Hazretleri (1868-1956) değeri yüksek ve derecesi yüce Allah dostlarındandır. Uzun yıllar Alvar Köyü’nde imamlık ve irşad vazifesini îfâ etmiştir. Hâl ve kemâl, ilim ve irfan sahibi insanlara hürmet ve muhabbet ifâdesi “Efendi” unvanının kısaltılmış şekli olan“Efe” namıyla anılmaktadır. Türk-İslâm medeniyetine hizmetleriyle tanınan, Efe Hazretleri Vakfı’nın kurucularından Hattat Hüseyin Kutlu Hocaefendi gönüllere hükmeden mânâ eriEfe Hazretleri’nianlatıyor. Efe Hazretleri’nin ilk hocası, muhterem babası, zâhirî ve bâtınî ilimlerde yed-i tûlâ sahibi Hâce Hüseyin Efendi ve şeyhleri Hacı Feyzullah Efendi ile Mîr Hamza Nigârî’yi; kudsî nazarı ve irşadıyla Alvar İmamı’nın Nakşibendî tarîkatinin altın halkasına dâhil olduğu Pîr Muhammed Küfrevî Hazretleri’ni; bıraktığı en önemli eseri, yegâne oğlu ve mümtaz halîfesi Seyfeddin Efendi’yi; mücahid kimliğini, cömertliğini kısaca Mâneviyât Efe’sinin hayatını okuyacaksınız.
177.60 ₺ -
Arapça Hikayeler 2.Kur
4 Kur olmak üzere 3 kitaptan oluşan bu setin başlıca özellikleri şöyledir: ''Seçilen hikayelerin hem edebi güzellik taşımasına hem de talebeyi manevi yönden geliştirici olmasına dikkat edilmiştir. Hikayeler dört kur olarak hazırlanmıştır. İlk iki kur yirmi, diğer kurlar ise on hikayeden oluşmuştur. Hikayelerin önemli bir kısmı Türk ve Arap edebiyatında ortak olan ürünlerden seçilmiştir. Yine dünya klasiklerinden de seçmeler yapılmıştır. Hikayeler sade bir üslupla yazılmış olup Türkçe-Arapça ortak kelimelerden de yararlanılmıştır. İlk iki kurdaki hikayelerde şu yol izlenmiştir. Hikayenin Arapçası verilmiş, altına kelimelerin Türkçesi yazılmış, sonra metnin Türkçesi verilmiştir. Ardından önce çoktan seçmeli sonra da doğru-yanlış şeklindeki alıştırmalar gelmiştir. Alıştırmaların cevapları kitabın sonunda verilmiştir. Üçüncü ve dördüncü kur on hikayeden oluşmakta olup hikayelerden sonra kelimeler ve metin tercümesi yer almaktadır. Bu eserin 2. kur kitabıdır.
201.00 ₺ -
Arapça Hikayeler 1.Kur
Okuma alanında en çok ihtiyaç duyulan materyallerden birisi de kurlara göre yazılmış hikâye setleridir. Biz de bu alana katkı sağlamak amacıyla dört kurdan oluşan bu seti hazırladık. Elinizdeki bu setin başlıca özellikleri şöyledir: Seçilen hikâyelerin hem edebi güzellik taşımasına hem de talebeyi manevi yönden geliştirici olmasına dikkat edilmiştir. Hikâyeler dört kur olarak hazırlanmıştır. İlk iki kur yirmi, diğer kurlar ise on hikâyeden oluşmuştur. Hikâyelerin önemli bir kısmı Türk ve Arap edebiyatında ortak olan ürünlerden seçilmiştir. Yine dünya klasiklerinden de seçmeler yapılmıştır. Hikâyeler sade bir üslûpla yazılmış olup Türkçe-Arapça ortak kelimelerden de yararlanılmıştır. İlk iki kurdaki hikâyelerde şu yol izlenmiştir. Hikâyenin Arapçası verilmiş, Altına kelimelerin Türkçesi yazılmış, Sonra metnin Türkçesi verilmiş, Ardından önce çoktan seçmeli sonra da doğru-yanlış şeklindeki alıştırmalar gelmiştir. Alıştırmaların cevapları kitabın sonunda verilmiştir. Üçüncü ve dördüncü kur on hikâyeden oluşmakta olup hikâyelerden sonra kelimeler ve metin tercümesi yer almaktadır.
201.00 ₺ -
Arapça Hikayeler 3-4.Kur
Okuma alanında en çok ihtiyaç duyulan materyallerden birisi de kurlara göre yazılmış hikâye setleridir. Biz de bu alana katkı sağlamak amacıyla dört kurdan oluşan bu seti hazırladık. Elinizdeki bu setin başlıca özellikleri şöyledir: Seçilen hikâyelerin hem edebi güzellik taşımasına hem de talebeyi manevi yönden geliştirici olmasına dikkat edilmiştir. Hikâyeler dört kur olarak hazırlanmıştır. İlk iki kur yirmi, diğer kurlar ise on hikâyeden oluşmuştur. Hikâyelerin önemli bir kısmı Türk ve Arap edebiyatında ortak olan ürünlerden seçilmiştir. Yine dünya klasiklerinden de seçmeler yapılmıştır. Hikâyeler sade bir üslûpla yazılmış olup Türkçe-Arapça ortak kelimelerden de yararlanılmıştır. İlk iki kurdaki hikâyelerde şu yol izlenmiştir. Hikâyenin Arapçası verilmiş, Altına kelimelerin Türkçesi yazılmış, Sonra metnin Türkçesi verilmiş, Ardından önce çoktan seçmeli sonra da doğru-yanlış şeklindeki alıştırmalar gelmiştir. Alıştırmaların cevapları kitabın sonunda verilmiştir. Üçüncü ve dördüncü kur on hikâyeden oluşmakta olup hikâyelerden sonra kelimeler ve metin tercümesi yer almaktadır.
201.00 ₺ -
Elhamdülillah Müslümanım
Dünya bizim için gurbettir. Biz bu gurbete bile isteye gelmedik. Rabbimiz bizi bu gurbet diyârına, âhiret yurdumuza hazırlanalım diye gönderdi. Bu gerçeği bize önce Peygamber Efendimiz, sonra da onun mirasçısı olan âlimlerimiz hep hatırlattılar. Kendilerini din kardeşlerine karşı sorumlu hissettiklerinden, onlara dinlerini öğretmek için çeşitli eserler verdiler. Âlimlerimiz, din kardeşlerini hem eserleriyle, hem de câmilerdeki sohbetleriyle diri tutmaya gayret ettiler. Halkımız da onların bu eserleri sâyesinde dinlerini daha bir coşkuyla yaşadılar. Bendeniz işte bu düşünceyle, bir zamanlar âlimlerimizin Müslümanlara dinlerini öğretmek için yazdığı birçok kitabı gözden geçirdim. Sonra da günümüzün dert ve ihtiyaçlarını tesbit etmeye çalıştım. Dinimizi yaşatmak, Müslüman halkımıza sahip çıkmak ve onları yetiştirmekle mümkündür. İşte bu düşünceyle elinizdeki kitabı, elimden geldiği ölçüde sâde bir üslupla ve sohbet tarzında yazmaya gayret ettim
132.30 ₺ -
Teysiru Sire En Nebeviyye
Tamamı üç kitaptan oluşan Teysiru’s-Sirati’n-Nebeviyye serisi, Hz. Peygamber (s.a.s.)’in hayatını herkesin kendi Arapça seviyesine göre okuyabileceği seçenekler sunuyor. Serinin amacı başlangıç, orta ve ileri seviyedeki okuyucular için ayrı ayrı kaleme alınmış siyer kitapları ortaya koymak. Serinin üçüncü kitabı, ileri seviyede Arapça eğitimi alanlar düşünülerek kaleme alınmış olup, Kâinatın Efendisi (s.a.s.)’nin hayatını, kolay ve rahatça okunabilecek bir üslupla anlatıyor. Kitapta kullanılan kelime ve üslupların ileri seviye öğrencileri için uygun olması okuma zevkini artırıyor. Serinin son halkasını oluşturan bu kitapta artık Arapçada bir mesafe kat etmiş okuyucular için siyer konularında biraz daha detaylara iniliyor… Serinin tüm kitaplarında ele alınan konular temelde aynı olsa da dil seviyelere göre cümle yapıları, ifadelerin uzunluğu-kısalığı, kullanılan kelimeler, cümleleri birbirine bağlayan edat ve bağlaçlar ve anlatılan olayların ayrıntıları her seviye için ayrı olarak düşünülmüş ve dil seviyesine uygun bir şekilde okuyucuya sunuluyor. Arapça derslerinde aldığınız bilgilerin üzerine böylesi bir kitabı okumanın hem bilgilerinizi pekiştireceğine hem de size mânâ planında çok şey kazandıracağına inanıyoruz.
108.00 ₺ -
Tasavvuf Düşüncesi
“Allah’a giden en güzel yol, Allah’ın mazhar-ı tammı olan insandan geçer.” “Ben insanı yarattım ve ona kendi ruhumdan üfledim.” diyorsa Allah, kul ile Rabbi arasında çok yakın, çok sıcak, birebir ilişki vardır, diyor Mahmud Erol Kılıç, Tasavvuf Düşüncesi’nde. İçimizden sadece seçilmişlerin yaşayabileceği bir derûnî tecrübeden bahsetmiyor. Başlangıcı kendini bilmek, nihayeti Rabbini bulmak olan bu dikey yolculuğa yaratılmış her can’ın talip olabileceğini anlatıyor. Yurt içinde ve yurt dışında sunduğu seminerler ve makalelerden oluşan bu eserde yazar; sosyolojik Müslümanlıktan hakiki kulluğa, felsefe-tasavvuf ilişkisinden gayb problemlerine, insan, kâinat, aşk ve hayata dair geniş bir yelpazede ele aldığı bütün meseleleri, İslâm âriflerinin âyetler, hadisler ve kendi derunî tecrübelerine dayanarak oluşturdukları İslâm tasavvufu penceresinden ele alıyor. Bu kitap modern zamanların kimlik bunalımından nasibini almış, kendini kendi referanslarıyla tanımlayamayan günümüz Müslümanına özüne yerleştirilmiş olan ilâhî cevheri, kalbinden Rabbine ulaşan yol haritasının merhalelerini ve Dost kokusunu hatırlatıyor. Bilme, akletme melekesinin asıl merkezi olan kalbe işaret ederek yitirdiği kimliğini orada bulacağını müjdeliyor. Hz. Ali’nin dediği gibi: “Devası kendindedir insanın…”
210.00 ₺ -
Risalei İslamiyye Matbaacı İbrahimi Müteferrika
Merhum Mahmud Es'ad Coşan Hocaefendi'nin profesörlük takdim tezi olan ve ilk kez 1982 yılında basılan Matbaacı İbrahim-i Müteferrika ve Risâle-i İslâmiyye eserinin yenilenmiş baskısı. Osmanlı kültür tarihinin bu enteresan vesikasını dil,edebiyat, din ve kültür araştırmacılarının ve ilim erbabının istifadesine, yeniden gözden geçirilmiş ve yer yer uzman görüşlerine müracaat edilmiş olarak sunuyoruz. Bu önemli konu merhum Mahmud Es'ad Coşan Hocaefendi tarafından profesörlük takdim tezi olarak hazırlanmış ve neşredilmiştir. Merhum Hocaefendi Risale-i İslamiyye ve İbrahim-i Müteferrika konusunu neden profesörlük tezi olarak seçtiğini bir konuşmasında şöyle ifade etmiştir*: "Ben profesörlük çalışması olarak, şu bizim meşhur matbaacı, Türkiye'ye matbaayı getiren İbrâhim-i Müteferrika'nın Risâle-i İslâmiyye diye bir eseri olduğunu görmüştüm. Deniliyordu ki: '"Risâle-i İslâmiyye, müslümanlığı anlatan bir kitaptır." Böyle geçiştiriliyordu. Ben de dinî edebiyat kürsüsü başkanı olduğum için, "Bakalım bu Risâle-i İslâmiyye nedir?" diye inceledim. Sonunda onu bir kitap halinde de neşrettim. İbrâhim-i Müteferrika Romanya'da, Kolojvar şehrinde yaşamış bir papaz... Çok güzel bir tahsil görmüş, Yunancayı, Latinceyi öğrenmiş. "Eski metinleri ve kilisenin kitaplığındaki üstâd-ı bîmürüvvetlerin okunmasını yasak ettiği kitapları okudum." diyor. Üstad ama, müslüman olmadığı için, hakîkatı sakladığı için üstâd-ı bîmürüvvet diyor, yâni, "Mürüvvetsiz üstadların okumayayım diye sakladığı kitapları okudum." diyor ve orada hristiyan literatürünün, Peygamber Efendimiz'i müjdeleyen malzemesine âşinâ olduğunu ve onun için müslüman olduğunu söylüyor. Bu Risâle-i İslâmiyye isimli kitap, İslâm'ı anlatan bir kitap değil; saklanıyor bu mesele... Halk bilmesin diye bazı gerçekleri saklıyorlar araştırıcılar... Kim yapmış bu şahsın üzerinde araştırmayı?.. Bir katolik papaz yapmış. İbrâhim-i Müteferrika üzerinde en bilimsel araştırma katolik bir papaz falancanın yaptığı çalışmadır deniliyor. E, katolik papaz, İslâm'ı seçen eski bir papazın müslümanlığa yarayan malzemesini bize tanıtmak ister mi?.. İstemez, tanıtmıyor. "İslâm'ı anlatan bir eser..." diyor. Hayır, İslâm'ı anlatan bir eser değil; Bir papaz olan İbrâhim-i Müteferrika'nın müslüman olmasına sebep olan İncil ayetlerini bahis konusu eden bir kitap... O konuya kimse yanaşmasın, o konuyu kimse bilmesin diye papaz saklıyor gerçeği... İbrâhim-i Müteferrika kendi hayatını anlatıyor. Hangi ayetleri görüp de müslüman olduğunu anlatıyor. Ayetlerin Latincesini de veriyor. Müteferrika, sarayda teknik ve sanata dayalı yüksek bir hizmet demek... Müteferrika derecesine yükselmiş. İhtisas isteyen, sanat, bilgi ve görgü isteyen bir takım işlerin erbabına müteferrika derlerdi. İbrâhim-i Müteferrika, sarayda o işleri yapacak dereceye gelmiş bir saraylı eleman, memur demek oluyor. Müteferrikalıktan da yüksek bir hizmete çıkmıştır sonra... Ömrü boyunca da hakîkaten çok faydalı hizmetler yapmıştır, şayân-ı şükrân hizmetler yapmıştır. Nur içinde yatsın, mekânı cennet olsun... Samîmî müslüman olduğu ve hakîkaten İslâm'a hizmet ettiği kanaatine vardım ben incelemelerimden... Ama eseri, bir papazın İncil metinlerini okuyup da hangi ayetlerden dolayı müslüman olduğunu anlatan bir eserdir. O da faydalı olur diye ben de onu neşrettim; başka papazlar da görsün diye..."
119.00 ₺ -
Risalei Halidiyye Ve Adabı Zikir Risalesi
Tasavvuf usül ve adabıyla ilgili bu eserde; hacimce küçük ve fakat ulaşmış olduğu kitle, yapmış olduğu tesir ve güncelliğini koruması bakımından oldukça büyük iki adet risale bulunmaktadır. Bunlardan birincisi; Nakşibendîliğin Hâlidiyye kolunun müessisi Hâlid-i Bağdâdî tarafından tarikat âdâb ve erkânı hakkında kaleme alınmış olan risâledir. İkincisi ise Mehmed Said isimli bir zât tarafından yazılmış tarikatin zâhirî, bâtınî ve sâir yirmi âdâbının açıklandığı bir risâledir. Adı geçen her iki risale de Mehmed Zahid Efendi tarafından "tenkîhan" sadeleştirilmiştir. (Tenkîh; bir şeyin iyisini kötüsünden, faydalısını fazla ve gereksiz kısımlarından ayıklama anlamına gelir.)
77.00 ₺ -
Abdullah Olmak
- Muhammed Emin Yıldırım hocamızın bu eserinde; 21 yüzyılda insanlarımızın büyük sıkıntılarının temeline/sebebine baktığımızda sahâbe gibi Allah'a yaraşır bir şekilde kulluk vazifelerini yerine getirememeleri olduğunu görmekteyiz. - Halbuki Asr-ı Saâdet'e yönümüzü çevirdiğimizde Abdullah Olmak demenin insanlar için en büyük ödül ve nimet olduğu son derece aşikâr bir hakikattir. Aynı zamanda Abdullah Olmak, Rabbimizin bir projesi olarak insanın yaratış amacının nihai hedefidir.
16.25 ₺ -
Müminlerin Anneleri Adnan Demircan
- Hz. Peygamber (sas), her konuda olduğu gibi aile hayatında da müminler için üsve-i hasenedir. O'nun aile hayatı hakkındaki bilgilerin günümüze ulaşmasında eşlerinin önemli katkıları olmuştur. - Bu önem ve ehemmiyetten dolayı elinizdeki çalışmayı oluşturan metinler, müminlerin annelerinin hayatları ve faaliyetleri üzerine 8 kişilik akademik bir kadronun yüksek lisans ve doktora düzeyinde sürdürdükleri 10 yıllık bir emeğin ürünü olarak ortaya çıkmıştır. - Bu çalışmada Hz. Peygamber'in (sas) aile yaşamının temellerini oluşturan müminlerin annelerinin hayatlarını daha yakından tanıma fırsatını bulacağız.
35.65 ₺ -
Feyzül Furkan Kuranı Kerim ve Meali Cep Termo Sert Kapak
Kur'ân-ı Kerîm, Yaradanımız'ın bütün insanlara gönderdiği cihanşümûl, son ve en mükemmel talimat ve tebligâtıdır. Onu insanların, özellikle inananların dilinden kalbine aksedip hayatına hâkim olması için indirmiştir. Allah'ı tanımak, Kur'an'ı tanımakla; Kur'an'ı tanımak ise onu okumak, ilke ve esaslarını hayata geçirmekle olur. "Allah var" deyip de yokmuş gibi yaşamanın; Kur'an'a inandığını söyleyip de Kur'an'sız bir yaşantının doğuracağı tehlikeden kendimizi ve neslimizi korumak mecburiyetindeyiz. Bütün kitap ve dinleri içine alan, son ilahî kitabımız Kur'ân-ı Kerîm, sadece zihnimize hitap eden ve zihnen ilgi duymak ve inandığımızı söylemekle yetinmemiz gereken bir kitap değildir. O, bütün eylemlerimizde kendisine yönelmemiz ve yaşantımızda uygulamamız gereken bir kitaptır. Çünkü katılaşmış/taşlaşmış kalpler onunla yumuşar, çağlara açılan yol bu hakikat nuruyla aydınlanır. Kur'ân-ı Kerîm'in en doğru şekilde anlaşılması ve yaşanmasıyla ilgili olarak yıllardır ileri sürülen en büyük bahane "okuduğumu anlayamıyorum" idi. Bugün bu mazereti ortadan kaldıran nitelikli bir çalışmaya kavuştuk. Uzun yılların emeği ve birikimiyle hazırlanan, sade ve anlaşılır bir Türkçe ile yazılmış, gerekli görülen yerleri anlamayı kolaylaştıracak kısa tefsirlerle zenginleştirilmiş, iniş gayesini ve Allah'ın muradını anlamayı hedeflemiş ender bir çalışma: Feyzü'l-Furkân… Mealde, gerekli fıkhî, itikâdî, tarihî ve sosyolojik açıklamalar yapılarak birçok parantezsiz/çıplak meallerin doğuracağı tehlike önlenmeye çalışılmış, böylece âyet ve açıklamalarını her seviyedeki insanın rahatlıkla anlaması ve anlatması sağlanmıştır. Kur'an'ın anlamıyla ve ruhuyla buluşmak, O'na uygun bir yaşam sürmek isteyenler için bu eser kaçırılmayacak bir fırsat sunuyor…
595.00 ₺ -
Feyzül Furkan Kuran Meali Büyük Boy Ciltli TABA
Kur'ân-ı Kerîm, Yaradanımız'ın bütün insanlara gönderdiği cihanşümûl, son ve en mükemmel talimat ve tebligâtıdır. Onu insanların, özellikle inananların dilinden kalbine aksedip hayatına hâkim olması için indirmiştir. Allah'ı tanımak, Kur'an'ı tanımakla; Kur'an'ı tanımak ise onu okumak, ilke ve esaslarını hayata geçirmekle olur. "Allah var" deyip de yokmuş gibi yaşamanın; Kur'an'a inandığını söyleyip de Kur'an'sız bir yaşantının doğuracağı tehlikeden kendimizi ve neslimizi korumak mecburiyetindeyiz. Bütün kitap ve dinleri içine alan, son ilahî kitabımız Kur'ân-ı Kerîm, sadece zihnimize hitap eden ve zihnen ilgi duymak ve inandığımızı söylemekle yetinmemiz gereken bir kitap değildir. O, bütün eylemlerimizde kendisine yönelmemiz ve yaşantımızda uygulamamız gereken bir kitaptır. Çünkü katılaşmış/taşlaşmış kalpler onunla yumuşar, çağlara açılan yol bu hakikat nuruyla aydınlanır. Kur'ân-ı Kerîm'in en doğru şekilde anlaşılması ve yaşanmasıyla ilgili olarak yıllardır ileri sürülen en büyük bahane "okuduğumu anlayamıyorum" idi. Bugün bu mazereti ortadan kaldıran nitelikli bir çalışmaya kavuştuk. Uzun yılların emeği ve birikimiyle hazırlanan, sade ve anlaşılır bir Türkçe ile yazılmış, gerekli görülen yerleri anlamayı kolaylaştıracak kısa tefsirlerle zenginleştirilmiş, iniş gayesini ve Allah'ın muradını anlamayı hedeflemiş ender bir çalışma: Feyzü'l-Furkân… Mealde, gerekli fıkhî, itikâdî, tarihî ve sosyolojik açıklamalar yapılarak birçok parantezsiz/çıplak meallerin doğuracağı tehlike önlenmeye çalışılmış, böylece âyet ve açıklamalarını her seviyedeki insanın rahatlıkla anlaması ve anlatması sağlanmıştır. Kur'an'ın anlamıyla ve ruhuyla buluşmak, O'na uygun bir yaşam sürmek isteyenler için bu eser kaçırılmayacak bir fırsat sunuyor…
136.50 ₺ -
Feyzül Furkan Kuran Meali Cep Ciltli
Kur'ân-ı Kerîm, Yaradanımız'ın bütün insanlara gönderdiği cihanşümûl, son ve en mükemmel talimat ve tebligâtıdır. Onu insanların, özellikle inananların dilinden kalbine aksedip hayatına hâkim olması için indirmiştir. Allah'ı tanımak, Kur'an'ı tanımakla; Kur'an'ı tanımak ise onu okumak, ilke ve esaslarını hayata geçirmekle olur. "Allah var" deyip de yokmuş gibi yaşamanın; Kur'an'a inandığını söyleyip de Kur'an'sız bir yaşantının doğuracağı tehlikeden kendimizi ve neslimizi korumak mecburiyetindeyiz. Bütün kitap ve dinleri içine alan, son ilahî kitabımız Kur'ân-ı Kerîm, sadece zihnimize hitap eden ve zihnen ilgi duymak ve inandığımızı söylemekle yetinmemiz gereken bir kitap değildir. O, bütün eylemlerimizde kendisine yönelmemiz ve yaşantımızda uygulamamız gereken bir kitaptır. Çünkü katılaşmış/taşlaşmış kalpler onunla yumuşar, çağlara açılan yol bu hakikat nuruyla aydınlanır. Kur'ân-ı Kerîm'in en doğru şekilde anlaşılması ve yaşanmasıyla ilgili olarak yıllardır ileri sürülen en büyük bahane "okuduğumu anlayamıyorum" idi. Bugün bu mazereti ortadan kaldıran nitelikli bir çalışmaya kavuştuk. Uzun yılların emeği ve birikimiyle hazırlanan, sade ve anlaşılır bir Türkçe ile yazılmış, gerekli görülen yerleri anlamayı kolaylaştıracak kısa tefsirlerle zenginleştirilmiş, iniş gayesini ve Allah'ın muradını anlamayı hedeflemiş ender bir çalışma: Feyzü'l-Furkân… Mealde, gerekli fıkhî, itikâdî, tarihî ve sosyolojik açıklamalar yapılarak birçok parantezsiz/çıplak meallerin doğuracağı tehlike önlenmeye çalışılmış, böylece âyet ve açıklamalarını her seviyedeki insanın rahatlıkla anlaması ve anlatması sağlanmıştır. Kur'an'ın anlamıyla ve ruhuyla buluşmak, O'na uygun bir yaşam sürmek isteyenler için bu eser kaçırılmayacak bir fırsat sunuyor…
336.00 ₺ -
Salatü Selam Hikmeti Adabı ve Faziletleri
Bu kitap, Hüseyin Vâiz-i Kâşifî’nin Tuhfetu’s-Salevât adlı kıymetli eserinden sadeleştirilerek Salât ü Selam, Hikmeti, Âdâbı ve Faziletleri adıyla günümüz Türkçesiyle istifadeye sunulmuştur. Eser bir mukaddime, on iki fasıl ve bir hâtimeden meydana gelmektedir. Söz konusu fasıllarda Cenâb-ı Hakk’ın Sevgili Peygamber’i Hazret-i Muhammed Mustafa (s.a.v.)’e hürmet ve muhabbetin önemi, Rasûlullah (s.a.v.)’in şânının yüceliği ve onun mübârek adı anıldığında mutlaka salât ü selâm getirmenin ehemmiyeti anlatılmaktadır. Allah Teâlâ’nın, meleklerin ve mü’minlerin Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’e salât etmelerinin mânâsı ve hikmetleriyle salât ü selâmın bazen vâcip ve bazen de müstehab olması üzerinde durulmuş ve bütün bunlar anlatılırken salât ü selâm getirilmesi lâzım gelen yerler (toplam atmış altı adet) tek tek sıralanmıştır.
122.50 ₺ -
-
Vav Uğruna
Bugün kapına “aciz ve günahkâr” bir şekilde geldim, aslına bakarsan yüzüm yok, Ama ardıma bakarsak senden başka “sığınacağım kimsem yok.” Sesime kulak ver! “Ben PİŞMANIM! Ben PİŞMANIM! Ben PİŞMANIM!” Ömrüm hüsran içinde, tövbelerim utangaç, hasıraltı günahlarımdan arınmak için kapına geldim! Bir sözümüz vardı sana Ya Rahman, Ne tam tutabildik, ne de dönebildik… Ama bugün, Pişmanlık duyan nefsimden, Kovulmuş şeytanın Şerri’nden, Güzel görünen dünya’dan, Karnı doyuran haram’dan, Kalbi kör eden para’dan, Dost görünen düşman’dan, Sana sığınaraktan, Pişmanlık duyaraktan; Tevvab olan sana söz veriyorum ki, Mûnim olan sana söz veriyorum ki, Ubudiyet edilen sana söz veriyorum ki, Muhyi olan Kuran’ına söz veriyorum ki, Aziz olan Nebi’ne söz veriyorum ki, “Bundan sonraki ömrümü “Keşke” dememek için yaşayacağım…” “Ben Pişmanım! Ben Pişmanım! Ben Pişmanım!”Kelimelerle oynamakta ustalık geliştirmiş kimi yazarların tasavvuf üzerine söyledikleri sözlerin yanında, Faruk Yiğit Araz Vav Uğruna başlıklı ilk kitabında Allah’la olan ve olmasını istediği ilişkiyi kalbinin tüm samimiyetiyle haykırıyor, ortaya döküyor. Yazar, yalnızlığından, uykusuz gecelerinden, pişmanlıklarından süzdüğü muhasebelerini, seslenişlerini, öğütlerini paylaşıyor okurla. Bunu yaparken hem şiire, iç döküşlere yer veriyor hem de Kuran’a başvuruyor.Faruk Yiğit Araz, metninin gücünü samimiyetinden, yaşanmışlıklarından alıyor. “Bazen eğiliyorum ya secdeye, bir an gözlerimin önüne günahlarım geliyor, mahcubiyetten bir daha kalkasım gelmiyor…” diyor.Kalbi olmak, Allah’la yakın olmanın gereklerini yerine getirebilmek için günümüz insanın en temel zorluklarından birine şöyle işaret ediyor yazar: “Zira kalabalık, Allah’ı unutturmaktan, kendini kaybetmekten, günaha batmaktan başka bir şey değil. Teknoloji geliştikçe Allah’a olan yakınlığımız azalıyor. Çünkü biz, Modern dünyanın, teknoloji illetinde kaybolan zavallı mahlukatlarız.”Vav Uğruna’yı tasavvuf içerikli olduğu düşünülen klişelerle bezeli emsallerinden ayıran en önemli özelliği, kendisiyle, hayatla, inançla, Allah’la meselesi olan bir insanın, yaşadığı gelgitlere, çelişkilere, yetersizliklerine yer vermesi. Bu bakımdan, ben olmaya çalışan, hayatta kendine bir yer açmaya ve bunun merkezine de Allah’ı ve inancını koymaya çalışan bir insanın ruh dökümünü okumak gibi Vav Uğruna. Faruk Yiğit Araz, günümüzde pek çoklarının soramayacağı cesur bir soruyu soruyor bu kitapta: “Sen bu İslam’ın neresindesin?”
20.10 ₺ -
Sufilerin El Kitabı
Elinizdeki eser tasavvuf yolcusuna kılavuzluk edecek temel bir başvuru kaynağı. Tasavvuf terminolojisindeki, hâllere, makamlara ve bazı özel nitelikteki kullanımlara tahsis edilmiş yüz kırk üç terimi ele alıyor. Sufilerin kendi aralarında kullandıkları, eserlerinde çoğu kez açıklama ihtiyacı hissetmeden yer verdikleri terimler, özlü, vurucu ve iç bütünlüğe sahip bir üslupla açıklanıyor.Faslı sufi İbn Acîbe, on üç sene seyrü sülûk yaptıktan sonra tamamladığı kitabında, tasavvufî yolculuğun durakları olan makamların ve hâllerin dışında, bu yolculuğa talip olanların edindikleri niteliklere ve yolculukta kat ettikleri mesafelere göre aldıkları isimleri de açıklıyor. Kitap, hemen her terimde uyguladığı ve manevi mertebe açısından üç insan tipini (avam-havas-hâssatü’l-havas: sıradan mümin-manevi seçkin-seçkinlerin seçkinleri) kuşatan yaklaşımı nedeniyle benzerlerinden ayrılıyor, özgün bir nitelik kazanıyor.Kitabı Yalova Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Tasavvuf Bölümü Öğretim Üyesi Ahmet Murat Özel tercüme etti.
10.05 ₺ -
Sufilerde Bir Nefs Terbiye Yöntemi Olarak Açlık
“Bu marifete nasıl eriştin?” diye sorulduğunda Bayezid Bistâmî “Aç bir karın ve çıplak bir beden ile” diye cevap vermiştir. Açlık, ilk dönemlerden itibaren tasavvufta marifete eriştiren bir yöntem olagelmiştir.Bir tarife göre tasavvuf, nefsin tüm hazlarını terketmektir. Dünyevi olanı bırakarak İlahi olana ulaşmayı gaye edinen sufiler bu anlayış çerçevesinde “rağbet etmemek” anlamındaki zühdü hayatlarının her alanında uygulamaya çalışmış; bu açıdan zühdü; kıyafette zühd, yeme-içmede zühd, alışverişte zühd, konuşmada, bakmada, işitmede zühd, mülkiyette zühd şeklinde bir bütün olarak benimsemişlerdir.Açlık da zahitliğin kurucu bir unsuru olarak ilk dönemden itibaren farklı şekillerde uygulanmıştır. Sufiler aç kalarak ahlaklanma ve ahlaklanarak da marifetullaha erişme arasında kurdukları irtibat ile açlığı, tasavvufi eğitim sürecinin merkezine yerleştirmişlerdir.
93.80 ₺ -
Müslüman Aile Okulu
Evlilik, hayatta insanın alabileceği en önemli ve en kritik karardır. Doğru insanı bulmak, iyi insanla mutlu bir evlilik yapmak her gencin kendisi, her anne babanın evlatları için en büyük hayalidir. Fakat günümüzde birbiri ile iyi iletişim kuramayan aile bireyleri değerlerde birleşemiyor, ortak kararlar alamıyor, farklı dillerde konuşuyorlar. Bu yüzden huzurlu bir aile ortamı elde edilemiyor.Oysa aile, iç huzurunu yakalamış bireylerin birbirlerinden her konuda destek alması, birbirlerinin örtüsü olması, hayırda birbirleriyle yarışıp birbirlerine dayanması, biri gidince diğerinin ayakta duramaması, biri olmayınca öbürünün de yarım kalmasıdır.Elinizdeki kitap, ailenin hangi değerler üzerine oturacağını, eş seçiminin nasıl, hangi kriterlerle yapılacağını Kurani bakış açısıyla ele almaya çalışmıştır. Evlenecek çiftlere, evlilik öncesi olabilecek kazalara karşı tedbir almaları için “profesyonel evlilik ehliyeti” vermeyi amaçlamaktadır. Herkesin Müslüman Aile Okulu‘ndan üstün başarıyla mezun olması en büyük hayalimizdir!
117.25 ₺ -
Mutluluk Atölyesi
Yoksa siz mutluluğu “haz” kavramıyla karıştırarak onu önemsemeyen, öteleyen, mutluluğun ancak öteki dünyada yaşanacak bir hal olduğunu düşünenlerden misiniz? Oysa cennete mutluluğu dünyadan götürürüz. İnsanın hayat amacını gerçekleştirmesini ve Allah’tan razı olarak O’nun rızasını kazanmasını sağlayan yol “ mutlu olmaktan” geçer. Mutlu olmak, şükür, hamd, tevekkül ve teslimiyetimizi hayatımıza şahit kılmaktır. Mutlu olmak, ibadettir.Ya da siz mutluluğun peşinde koşanlardan mısınız? Oysa mutluluğa kendini mutlu etmeye çalışanlar değil, başkalarını mutlu etmeye çalışanlar ulaşabilir. Başkalarının kalplerindeki iyiliği dışarı çıkartmak için kendi kalbimizdeki iyiliği onlara sunarken, mutluluk hayatımıza kendiliğinden gelir.Ya da siz hâlâ mutluluğun bir duygu olduğunu mu sanıyorsunuz? Oysa mutluluk bir erdemdir. Dünyaya geliş amacımız mutlu olmak değil, tekamül etmektir. Mutluluk ise tekamül etmenin bir sonucudur.Mutluluk; ışığını takip ederek ait olduğumuz yere ulaşacağımız bir kutup yıldızıdır. Bizi fıtratımıza, yaşam amacımıza, has esmamıza, hayal ettiğimizden çok daha büyük bir insan olduğumuzu keşfetmeye götürür. Mutsuzluk ise bize bu yolculuğa mecbur kılmak için bize verilen hediyenin adıdır. Verene şükürler olsun.
117.25 ₺ -
Kalplerin Makamları
Tasavvufun teşekkül döneminden günümüze kadar ulaşabilen az sayıdaki risalelerden seçme metinler sunuyoruz size. Asırlardır sufilerin konusu insan, insanın kalbi, insanın Allah’a olan özlemi, Allah’ın insana rahmeti: “Bilmelisin ki Allah, müminin vücudunun tam ortasında bir ev yaratmış, onu kalp diye isimlendirmiş ve cömertliğinin eseri olarak ona bir esinti göndermiştir. Ardından bu evi ortaklık koşmaktan, bozgunculuk yapmaktan, kuşkudan ve kötü niyetten temizlemiştir. Sonra bu eve üstünlük kandilini asıp takva nuru sayesinde bu en büyük ateşin parladığı kandilin ışığını yakmış ve sönmesin diye bu evin kapısını kilitlemiştir. Anahtarı eline almış ve ne Cebrail’i ne Mikail’i ne İsrafil’i ne de yaratılmışlardan kimseyi (bu anahtarla ilgili) görevlendirmiştir. ”Kitabın Bölümleri: Kulluğun Edepleri (Âdâbü’l-ibâdât) Şakîk-i BelhîMukaddime ve Fatiha Suresi Tefsiri (Tefsîrü’l-Kur’âni’l-Azîm) Sehl b. Abdullah TüsterîTasavvufa Dair Risâleler (Resâil fi’t-tasavvuf) Ebû Saîd HarrâzKalplerin Makamları (Makâmâtü’l-kulûb) Ebû Hüseyin NûrîŞeriat ve Hakikat Bilgisi Üzerine (el-Fark beyne ilmi’ş-şeriati ve’l-hakikati) Ebû Abdurrahman SülemîSûfîlerden Hikâyeler (Hikâyâtu’s-sûfiyye) İbn Bâkûye Kûh-i Şîrâzî
17.42 ₺ -
Kalbini Bul
Şehvetlerin karanlığı kalbi kuşattığında kalp, Allah’ın emrini tercih edemez, hakları eda edemez ve şükredemez hale gelir. Bu durumda kalp, ya şehvetlere bağlanıp bu karanlık içinde kendisini kaybeder ya da şehvetlerin hazzından uzak durur. Eğer kendisini Allah’tan alıkoyan şeylerden uzak durmaya devam ederse marifetin nuru kalbi aydınlatır. Bu nur sayesinde kul, Allah’ın rabliğini, her şeye nüfuz eden kudretini ve her şeyi hâkimiyeti altına alan otoritesini görür. Bütün her şeyin Allah’ın iradesine göre olduğunu anlar. Böylece cisimsel arzuların karanlığında kaybolan kalbini bulur. Kalbini bulunca “Göklere ve yere sığmadım ama mümin kulun kalbine sığdım” kudsî hadisini idrak ederek kendisini ve Rabbini tanır. Tirmizî’nin bu kitabı, kulun kendisini kalbinde ve kalbinde de Rabbini bulma sürecini herkesin anlayabileceği bir dille anlatıyor. Kitabın Bölümleri: Birinci Bölüm: RIZIK, RIZA VE SABIR İkinci Bölüm: NEFS RİYÂZETİ (EĞİTİMİ) • Yakîn Neyle Elde Edilir? • Kalbin Temiz Olması Ne Demektir? • Kalbin Niteliği • Bilgisi Kalbinde Yer Etmeyenin Durumu Nedir? • Yardım Nedir? • Mücâhede Nedir? • Hevâ Nedir? • Hevânın Sonu Nedir?
87.10 ₺ -
İçinize Dönün
Başa dönelim! En başa! “İçimize!” İçimiz,Ki Âdem’den sonra başlayan ihtilal. Yıkılmış bir imparatorluk.Mağlup olunmuş bir savaş. Yenilgi beldesi. Yüzümüze perdah yansıtan, fersah fersah karanlığa yayılan melce! İçimiz,“Kendine iyi bak”malarla süslenmiş, yıllardır uğramadığımız talan olmuş gönül bahçesi. İçimiz,Herkesten sıyırıp, herkesten gizleyip kabuğuna çekildiğimiz sessizlik ülkesi. İçimiz,Dışa yansımayan kurtlu bir meyve. Kökü çürümüş bir gövde. Ve içimiz… Hepimizin içinde bir tufan vardır.
20.10 ₺