-
Sufi Tasavvufi Arayışın Dışavurumu
Tasavvuf İslâm’ın, gizli arketipleri somut sembollerle ifade eden içsel boyutudur. Kulun ibadeti de zanaatkarın çalışması da, sufiye her şeyin içinde bulunan hayatı anımsatır: Allah’ın çağrısına icabet etmek için gerekli hazırlığı. Bütün İslâm gibi, tasavvufun temelinde yatan da Varlığın Birliği (Allah’tan başka ilah yoktur) ve Evrensel İlkörnek (Muhammed Allah’ın elçisidir) ilkelerinden oluşan ikili öğretidir. Yaratılışın iniş yayı, insan ruhuna biçim verilmesi ve Arayışın yükseliş yayı boyunca gerçekleşen geri dönüş gibi tasavvufi konuları ele alan Lale Bahtiyar İslâm geleneğinin biçim ve ahengine işaret eden manevi hakikate ışık tutuyor.
244.50 ₺ -
Din Felsefesi Açısından Meşşâî Gelen-Ek-i Klasik ve Çağdaş Metinler Seçkisi 4
Din felsefesi meselelerini merkeze alarak başladığımız düşünce yürüyüşüne Meşşâîlik ile devam ediyoruz. Sahanın uzmanları akademisyenlerin katkılarıyla, Meşşâîliği çok yönlü bir şekilde ve derinlemesine kavramak isteyen okurlar için disiplinlerarası bir çalışma ortaya çıktı. Bu ciltte Kindî, Farabi, İbn Sina, İbn Bacce, İbn Miskeveyh ve İbn Rüşd gibi Meşşâî gelen-ekinin büyük filozoflarının klasik metinleri yer aldığı gibi; aynı gelen-ek-in takipçisi olan Nasîrüddin Tûsî, Ebherî, Urmevî, İbn Kemmune, Necmüddîn Kâtibî gibi filozofların da metinleri var. Dahası Celâleddin Devvânî, Mîr Sadreddîn Muhammed Deştekî, Mîr Gıyaseddîn ve Hoca Abdülkerim Efendi gibi bu geleneğin etkileştiği farklı halkalardan bir seçkiyi de hikmetsever okurların ilgisine sunduk. Bu cildin, Türkçedeki felsefe çalışmaları için özellikle görünür kılmak istediği husus Meşşâiyûnun aslında İlâhiyûn oluşlarıdır… Klasik felsefe ilimleri içinde en yüce mertebede olan ilm-i ilâhînin (felsefe-i ûlânın, ilm-i a’lânın, mâ-kable’t-tabîanın, mâ-ba’de’t-tabîanın/bugünkü adıyla metafiziğin) geri dönüşüdür… İlahiyâtın, felsefenin aslî yuvası oluşudur… Varlığın evinin İlahiyât oluşudur. Bu ciltte okurların, Oryantalist literatürün şekillendirdiği bir perspektifin ötesinde bir Medrese-i Meşşâî-lik bulacaklarını umuyoruz.
824.25 ₺ -
Din Felsefesi Açısından Eş’arî Gelen-Ek-i Klasik ve Çağdaş Metinler Seçkisi 5
Din felsefesi konularını ve sorunlarını esas alarak hazırlamakta olduğumuz derleme çalışmaların yeni mevkıfi Eş‘arî-lik oldu. Eş‘arî-lik, İslam düşüncesindeki gelen-ek-ler yelpazesi arasında her dönemde canlılığını koruma başarısını gösterebilmiş nadir bir gelen-ektir. Tabiatıyla gelen-ek kelimesinin bütün felsefî çağrışımlarını örnekleyen, sür-ekli bir tefekkür havzası özelliği taşımaktadır. Bu yönüyle İslam düşüncesi araştırmacılarının, kelamcıların, tefsircilerin, fıkıhçıların, mezhepler tarihçilerinin ilgisiz kalamayacakları bir metin ortaya çıktı. Ayrıca, bu ciltte okurlar, Eş‘arî-liki yerleşik şarkiyâtçı jargonun ötesinde kavranmayı bekleyen güçlü bir felsefî damar olarak bulacaklar umudundayız. Genel felsefe okuru için, Eş‘arî-lik hakkında olan bu derlememizi bir tür “Hangi gelen-ek-ler-imiz vardı? Nereleri kopmuştu/koparılmıştı? Bu –ek-lere nasıl eklemlenebiliriz?...” ve benzeri türden soruların kısmî bir cevabı olarak da görmek mümkün. İmam Eş‘arî’den Bâkıllânî’ye, Cüveynî’den Kadı Beyzâvî’ye, Taftazânî’den Devvânî’ye, Ali Kuşçu’dan Lârî’ye, Babanzade Ahmed Naim’den Mustafa Sabri Efendi’ye… Eş‘arîliği çok yönlü bir şekilde ve derinlemesine kavramak isteyen okurlar için, sahanın uzmanları akademisyenlerin katkılarıyla oluşmuş disiplinlerarası bir çalışma.
824.25 ₺ -
Din Felsefesi Açısından Matüridi Geleneki 3 Klasik ve Çağdaş Metinler Seçkisi
Din Felsefesi şemsiyesi altında Recep Alpyağıl tarafından derlenmekte olan çalışmaların önemli bir parçası daha: Mâtürîdî Gelen-Eki... İslâm düşüncesinde neredeyse kayıp bir halka görünümünde olan bu geleneğin yeniden keşfi, bugün içinde yer aldığımız kuramsal sorunlar sebebiyle zorunlu hale gelmiştir. Bu derleme, akademik anlamda hak edildiği ölçüde çalışılmamış olan Mâtürîdî mirasını bilgi kuramından varlık tasavvuruna, insanın özgürlüğü meselesinden kötülük sorununa değin olabildiğince çok yönlü bir şekilde, temel metinler ve onların çağdaş yorumları eşliğinde sunmaya çalışmaktadır.
767.25 ₺ -
İmam Muhammed Masum Mektubatı Masumiyesi ve İrade Meselesine Yaklaşımı
İmam Rabbânî’nin gölgesinde kalmış görünse de İslâmiyâtın bütün alanları itibarıyla onun kadar önemli bir âlim-sufi sima, oğlu ve halefi İmam Muhammed Mâsûm’dur. İmam Muhammed Mâsûm’un, önemli ve ünlü eseri Mektûbât-ı Mâsûmiyye’de ele alıp işlediği konuların ‘asılları’ İmam Rabbânî’nin Mektûbât’ında mevcuttur. Ancak, genel anlamda babasının şârihi ve dini-manevi büyük işlevinin kısmen devam ettiricisi olan Muhammed Mâsûm’un “irade” gibi bazı konularda babasını geçmiş/aşmış olması söz konusudur. Onun, irade konusu ve bu konunun bağlantılı olduğu kaza ve kader, Allah’ın meşîeti, ezeli ilmi... gibi diğer konular üzerindeki —deyim yerindeyse— “ihtisas âlimliği”, ilgili konular üzerinde son yıllar itibarıyla cereyan edegelen tartışmaların çözümüne katkı sağlayacağı gibi, dindarlık bağlamında ölçme-değerlendirme teşebbüslerine de zemin teşkil edici mahiyettedir.
182.25 ₺ -
Pratik Tecvit
Tecvit, Kur'an-ı Kerim'i hatasız okumayı öğreten bir ilimdir. Kur'an-ı Kerim'i usulüne uygun olarak güzel bir şekilde okumak isteyen her Müslüman'ın tecvit ilmini öğrenmesi gerekir. Günümüzde tecvit ilmi öğrenmek isteyenler bazı zorluklarla karşılaşmaktadır. Bu sıkıntılarında onlara yardımcı olmak ve tecviti daha kolay anlayabilmeleri için çalışmamızı olabildiğince Türkçeleştirerek şemalar ve renkli örneklerle görselleştirerek hazırladık. Pratik tecvit şeması şu bölümlerden oluşmaktadır. 1. Harf-i med ve sebeb-i medden meydana gelen kaideler 2. Tenvin ve sakin nundan meydana gelen kaideler 3. İdgamdan meydana gelen kaideler 4. Sakin mimin üç hali 5. Harflerin mahreçleri 6. Vakıflar ve işaretler 7. Harflerin sıfatları Umarız Pratik tecvit şemamızdan faydalanırsınız.
24.50 ₺ -
Kuran Okuma Esasları Tecvid
Müslümanlar, Kur'ân-ı Kerîm’i korumakla yükümlüdür. Onu koruma yollarından birisi de okumaktır. Bunun içindir ki, Kur'ân okumak, dinimizde ibâdet olarak kabul edilmiştir. Ancak bu, gelişigüzel bir okuyuş değil, usûlüne uygun bir okuyuştur. Yüce Allah, Kitabının "tertîl" ile okunmasını buyurmuştur; bu da yavaş yavaş, tane tane, kurallarına uygun olarak okumak demektir. Kur’ân’ı, kurallarına uygun olarak okumasını öğreten de Tecvîd’dir. Bu bakımdan tecvîd, bir fantezi ve lüks değildir; Kur’ân’ın Allah tarafından indirildiği şekilde okunmasını sağlayan bir ilim ve sanattır. Tecvîdin, ilmî ve amelî iki yönü vardır. Tecvîdin ilmî (teorik) yönünü bilmeden -kulaktan dolma şekliyle- Kur'ân okumak mümkün ise de, asıl ve ideal olanı, tecvîd bilerek okumaktır. İşte bazı İlahiyat Fakültelerinde ders kitabı olarak da okutulan bu eser, bu hedefe varmak isteyenlere yardımcı olmak maksadıyla hazırlanmıştır. Eserde klasik tecvîd konularının yanında, Kur’ân kıraatıyla ilgili daha pek çok konuya da yer verilmiştir.
233.60 ₺ -
Min Künuzis Sünne
MİN KÜNÛZİ’S-SÜNNE من كنوز السنة Muhammed Ali Sâbûnî Hocaefendi tarafından kaleme alınan ve seçilmiş hadis-i şerifleri lügat, nahiv, belâğat, râvî ve edebî şerh yönünden inceleyen eserdir.
240.00 ₺ -
Gelin Tacı Timaş
Bu kitap, Allah’a hakkıyla kulluk edebilmenin yol ve çarelerini gösteren en özlü tasavvuf eserlerinden biridir. Batı dilleri dâhil pek çok dile çevrilen bu değerli eser, kalbi Allah’a bağlamak ve O’nun rızasını kazanmak için neler yapılması gerektiğini ikna edici bir dille anlatır. İnsanoğlunu kendi nefsinin nasıl aldatıp kandırdığını ve onun bu aldatışlarından kurtulmak için ne yapmak gerektiğini misallerle öğretir. İbn Atâullah el-İskenderî tasavvufa sonradan girdiği için, tasavvufa yabancı insanlara nasıl yaklaşmak ve onların yönünü Allah’a tam olarak nasıl çevirmek gerektiğini çok iyi bilir. O yüzden de öğütleri, havada kalan sözler değil, insanın içine işleyen, kalbine dokunan nasihatlerdir. Bu eseri okuyan kişi, kendisini gerçek bir şeyhin, bir mürşid-i kâmilin karşısındaymış gibi hisseder. Eğer Allah yolunda yürümek istiyorsa, bu kitap ona o yolu bütün yönleriyle açar. Kendisine hem dünyasını, hem de âhiretini güzelleştirecek reçeteler sunar.
82.50 ₺ -
Fihi Ma Fih
Gerçek anlamda bir şaheser olan Fîhi Mâ Fîh, Hz. Mevlâna’nın çeşitli ortamlardaki konuşma ve sohbetlerinden, ayrıca kendisine sorulan sorulara verdiği cevaplardan oluşan gerçek bir maneviyat ve irfan hazinesidir. İngilizcesi, Almancası ve Fransızcasıyla Batılı düşünürleri, Mesnevî kadar derinden etkileyen Fîhi Mâ Fîh pek çok kişinin İslâm’a ısınmasına ve hidayetine vesile olmuş ve olmaya da devam ediyor. Bu kitap, bizim yeterince bilip takdir edemediğimiz eşsiz klasiklerimizin en başta gelenlerindendir. Önsözde yazılanlara göz atan bir okuyucu, Fîhi Mâ Fîh’i neden kitaplığında bulundurması ve dönüp dönüp okuması gereken ölümsüz bir eser olduğunu görecektir.
175.00 ₺ -
Allaha Koşan Genç
Bu kitabın muhatabı, “Asım’ın Nesli”, “Diriliş Nesli”, “Davası Allah olan adanmış nesil”, “Ateşte ama yanmayan zamanın İbrahimi”, zamanın Mus’ab’ı, Ammar’ı, Fatıma’sı, Zeyneb’i ve cennetin özlediği elmas nesil… Ahmet Bulut, sade dili, kıskıvrak yakalayan üslubuyla seni bir yolculuğa davet ediyor, sonu cennete varan bir yolculuk… Bu yolda, hedefini belirlemişsin, yoldaki engellerden azadesin… Gençlik nimetlerini, Allah’a yürürken bir nimet biliyorsun… Tuttuğun yola arkadaşlarını da davet ederek yeryüzünde bir müjdeci gibi ferahlıkla dolanıyorsun… Çünkü sen Allah’a Koşan Genç’sin! Kitaba Allah’a Koşan Genç ismini verdim. İstedim ki Allah’a koşasın. İstedim ki nefsin ve şeytanın kışkırtmalarından Allah’a kaçasın. İstedim ki seni cennet yurduna davet eden Rabbine, “Buyur Allahım emrine amadeyim,” diyesin. İstedim ki Rahmet Peygamberi’nin(sav) özlediği ve “Kardeşimdir,” buyurduğu sen olasın. İstedim ki insanlığın kurtuluşu için kendine harap edercesine adanmış yüreğin kardeşi sen olasın. İstedim ki ateşler içinde ama yanmayan İbrahim, bıçağın kesmediği İsmail, suyun boğmadığı Musa, kuyunun yutmadığı Yusuf sen olasın. İstedim ki bir şehrin imarına adanmış yürek Mus’ab sen olasın. İstedim ki ıssız çöllerde yalnız kaldığında, ümitlerin tükendiği anda, “Allah bana yeter,” diyen Hacer, karnındaki bebeği Allah’a adayan Hanne, sudaki bebeğe sahip çıkan Firavun’un sarayındaki Asiye sen olasın. İstedim ki sadakatin, sevginin ve fedakârlığın simgesi Hatice sen olasın. İstedim ki ilmin, ferasetin ve muhabbetin zirvesi Âişe sen olasın. İstedim ki iffetin, edebin ve hayânın membaı Fatıma sen olasın…
118.40 ₺ -
Oğlum Hz Muhammed
Oğlumun doğumunu beklerken rüyalar görüyorum her birine bir nebinin konuk olduğu. Göz ve gönül aydınlığı olan bir rüyamda veriliyor ismi kalbime. Uyandığımda kelamların en güzeli dilimde. “Muhammed (asm)!” Allah’ım, bu ne güzel bir isim! “Muhammed (asm)!” Dilim “Muhammed” (asm) diye zikrediyor, kalbim “Muhammed (asm), Muhammed (asm)” diye atıyor. Anlıyorum Muhammed’im (asm) varlığın aşk sırrı. İçimde tarifi mümkün olmayan bir huzur saklı… Aşk, “Mim!” dedi. Tüm varlık aşkla “Mim”lendi. Aşk-ı Sükûn, İffet-i Kalp ve Hay Sultan gibi gönüllerde taht kurmuş kitapların yazarı Nuriye Çeleğen, Babam Hazreti Muhammed (asm) ile başladığı “Kenz-i Aşk” yürüyüşüne Aşk-ı Hüzün ile devam ediyor. “En Sevgili”yi annesi Hz. Âmine ve sütannesi Hz. Halîme’nin dilinden anlatıyor. İki mübarek annenin Son Peygamber'e annelik edişini duygu dolu ve ustalıklı bir anlatımla bugüne taşıyor. Ta ki O, kalplere ulaşsın, ulaşsın da o aşkın sırrından bir tutam kalplere atılsın. Çünkü her kalbin sırrı Aşk-ı Muhammedî’dir (asm). Ve Aşk-ı Muhammedî’ye (asm) ulaşamayan her kalp eksiktir.
148.00 ₺ -
Gönlümüzün Sultanı Habibullah
Gönüller Sultânı Habîbullah Efenimiz, sadece Cenâb-ı Hakk'ın sevgilisi değil, bizim de sevgilimizdir... Üstelik biz O'nu sevmeye mecburuz; çünkü O'nu bizden de çok seven Kâinatın Rabbi, bizi O'nu sevmeye mecbur ediyor ve bize O'nu sevdiğimiz kadar değer veriyor. Asıl sevgi, sevgilinin sevdiğini sevmek ve onun her istediğini severek yerine getirmektir. Sevginin zirvesi işte budur... Şimdi kendimize soralım; Habîbullah Efendimiz bizden ne istemişti? Kısaca belirtecek olursak: Kendisine tâbi olmamızı, izinden gitmemizi, dinimizi onun gibi yaşamaa gayret etmemizi yani sünnet-i seniyyesini yaşama üslûbu haline getirmemizi istedi. Elinizde tuttuğunuz bu kitaptaki yazılar, Peygamber muhabbetini gönlümüzde hep canlı tutmak için yazıldı. Fahr-i Âlem Efendimizin hadis ve sünnetine sarılmadan bir yerevarılmayacağını ve kendimizi dünya kapanından kurtarmanın mümkün olmaycağını anlatmak için kaleme alındı.
343.00 ₺ -
Frenk Mukallitliği ve Şapka
Frenk Mukallitliği ve Şapka - İskilipli Mehmed Atıf Hoca Turna yayınlarından çıkan merhum İskilipli Mehmed Atıf Hoca tarafından kaleme alınan Osmanlıca Aslıyla Birlikte Frenk Mukallitliği ve Şapka adlı bu kitabın tanıtım ve takdiminde diyor ki; Şehadetiyle Kemalist zulmü ifşa ederek ebediyyen mühürleyen Aziz Şehid İskilipli Mehmed Atıf Efendi 'nin idam edilmesine sebep olan küçük ama mühim olan risalesi "Frenk Mukallitliği ve Şapka" uzun bir aradan sonra ilk kez kütüphanenize misafir oluyor. Kıymetli okuyucular İskilipli Mehmed Atıf Hoca Efendinin tarifsiz zulme maruz kalmasına sebep olan eserini sizlere yorumsuz ve sansürsüz şekliyle sunuyoruz...
12.00 ₺ -
Fabrika Ayarı
Biz sohbetin gücüne ve bereketine inanıyoruz. Zira sohbet bir hâl aktarımıdır. Sohbet gönlün dile gelmesidir. Sohbet kalbin içindekinin bütün yalınlığıyla dışa vurmasıdır. Sohbet ile söz âdeta can bulur, can olur, can verir. Evet, bir sohbetin, muhabbetin sonucunda ortaya çıkan bu kitabın temel amacı bir yerlerde aksini bulmak, bir gönülden yankılanmaktır. Bir başlangıca vesile olmak, bir umudu diriltmektir. Bütün meselemiz, bir insanın kalbine dokunabilmektir. Sadece bir kardeşimizin fabrika ayarıyla, yani fıtratıyla yüzleşmesine aracı olsa, bu kitap görevini fazlasıyla yapmış olacaktır. Umudumuz, belki de kurtuluşumuza sebep olacak o bir kişidir. Duamız, o bir kişiye ulaşabilmek, dokunabilmektir. Niyazımız, o bir kişinin yarasına merhem olabilmektir. Ötesi değil, fazlası da değil: Sadece o bir kişi. Âmin.
112.20 ₺ -
Cennete Götüren Namaz
Huşu ile kılınan bir vakit namaz, kulun Rabbine şükrünü ifadesinin en güzel yoludur. Namazı, gözümüzün ve gönlümüzün “nuru” kılmak, Allah Resulü’nün(sav) yolunu yol edinmekten geçiyor şüphesiz. Resulullah(sav) sevindiğinde Rabbinin huzuruna koştuğu gibi, üzüldüğünde de yine O’nun dergâhına yüz sürerdi. Dünya tüm ağırlığıyla omuzlarına çöktüğünde medet bulmak için namazla Rabbine yakarırken, muvaffakiyetler karşısındaki şükrünü ifade için yine mübarek başını secdeye koyardı… Namaz O’nun(sav) gözünün nuruydu… Hiç düşündük mü bizim namazlarımız neden gözlerimize fer, cesetlerimize ruh olmuyor? Cennete Götüren Namaz, namazda huşuyu yakalayarak yeniden hayat bulmak isteyenler için pratik ve uygulanabilir reçeteler sunuyor…
103.60 ₺ -
Hz Zeyneb Bint Cahş
Hz. Peygamber'in (sas) zevcelerinden her birinin hayatı gerek iffet ve hayâları gerek örnek ahlâkları gerekse de o dönemin sosyal ve kültürel hayatında üstlenmiş oldukları roller açısından incelenmeye değerdir. Hz. Zeyneb bint Cahş (ra), ilahi irade doğrultusunda gerçekleştirdiği evlilikleriyle hukuki, sosyal, siyasi ve insani birçok esası bünyesinde barındırarak tarihe adını yazdıran bir şahsiyet olarak karşımıza çıkmaktadır. Gençliği, güzelliği, soyu ve Allah Resûlü'nün (sas) halasının kızı olması, nikâhının yedi kat göklerde Allah tarafından kıyılmış olması, Resûlullah'ın (sas) hanımlarının en cömerdi oluşu onu özel yapan hususiyetlerdendir. Hz. Zeyneb (ra) takvası, dindarlığı, dosdoğru oluşu ve samimiyetiyle İfk Vakası'nda Hz. Âişe (ra) hakkında iyi bir şehâdette bulunarak Peygamber eşine yaraşır bir tavır ve davranışta bulunarak Efendimiz'in (sas) aile hayatında müstesna yerini almıştır.
17.50 ₺ -
Hz Ümmü Habibe
Hz. Ümmü Habîbe (ra), Mekke liderlerinden Ebû Süfyân'ın kızı olması ve Habeşistan'a hicret ettikten sonra kocası irtidat eden bir kadın olarak İslâm'da sebat göstermesi, o dönemde birçok insanın kaçındığı bir davranış olması yönüyle Hz. Ümmü Habîbe'nin (ra) az rastlanan cesur bir seçimde bulunduğunu göstermektedir. İslâm kardeşliğinin, akrabalık bağları ve dünyevî menfaatlerin önüne geçtiğinin en güzel örneğini sergileyen Hz. Ümmü Habîbe'nin (ra) müşrik babası Ebû Süfyân'a karşı Resûlullah'ı (sas) tercih etmesi onun imanının kavîliğini gösterir. Adeta İbrahim babasının Allah düşmanı olduğunu anlayınca ondan uzaklaştı. Şüphesiz ki İbrahim, gerçekten çok duyarlı ve yumuşak huylu biriydi. (et-Tevbe, 9/114) ayeti onun hayatının bir emsali olmuştur. Onun hayat hikayesinin, İslâm kardeşliğinin en büyük değer olduğunu hatırlatması umuduyla
17.50 ₺ -
Şeyhulislam Kemal Paşazade
Devleti Âliyye’nin yetiştirdiği en önemli ilim adamlarından olan Şeyhulislâm Kemal Paşazâde’nin hayatı, şahsiyeti, eserleri ve Risâle fî Beyân Ahvâl ez-Zamâir isimli risâlesi hakkında, Hızır Ali Muradoğlu hocaefendi tarafından yaklaşık kırk sene önce hazırlanan çalışma Kökler Yayınları tarafından kitaplaştırıldı. Dirayet ehli bir âlim olan Hızır Ali Muradoğlu hocaefendi bu çalışmasında Kemal Paşazâde hazretlerinin Risâle fî Beyân Ahvâl ez-Zamâir isimli zamirlerle ilgili risâlesinin, İstanbul kütüphanelerinde bulunan kırk nüshasını karşılaştırarak incelemiş, tarihleri bakımından müellife en yakın, yazısı ve imlası diğerlerine nazaran daha doğru ve okunaklı olan üç tanesini risâlenin metni için esas kabul edip tahkik etmiştir. Hızır hocaefendi bu eseri, 1961 senesinde henüz üniversite öğrencisi iken tanıştığı mürşidi Mahmud Efendi hazretlerinin sohbetlerine devam ederek, bütün vaktini kıymetli şeyhinin yolunda hizmete ayırdığından, eğitimini yarım bıraktığı İstanbul Üniversitesi Arap-Fars filolojisi bölümünü bitirmek için bir mezuniyet çalışması olarak hazırlamıştı. Kemal Paşazâde’nin hayatı, şahsiyeti ve eserleri hakkında kâfi mâlûmatı Hızır hocaefendi kaleme aldığı eserinde yazmış. Eseri basıma hazırlayan Furkan Akman da bir nevi mukaddime olması babından Kemal Paşazâde hazretlerinin ilmi, ictimâi ve tasavvufi yönü hakkında kısa bir mâlûmatla birlikte, risâleyi tahkik eden Hızır Ali Muradoğlu hocaefendinin hayatına ve çeşitli mevzulardaki görüşlerine dair bilgileri esere eklemiş. Türkçe ve Arapça olarak basılan eserde tahkik edilen üç orijinal nüshaların tıpkıbasımları da yer alıyor.
123.50 ₺ -
Hz Ümmü Seleme
Hz. Ümmü Seleme (ra), kabile bağlarının çok güçlü olduğu bir toplumda Hz. Peygamber'e (sas) en fazla düşmanlık yapan kabilelerden birinin kızı olarak, erken dönemde Müslüman olmuş yürekli bir kadındır. O dönemin ulaşım şartlarının zorluğuna rağmen iki defa Habeşistan'a hicret etmiş ve Medine'ye kocası ile hicretine engel olunmuştu. Aradan bir yıl geçtikten sonra, akrabalarından izin çıkınca, yalnız başına hicret etmek üzere, yanına çocuğunu da alarak yola çıktı. Şayet Ten'im'de Osman b. Talha'ya (ra) rastlamasaydı, tek başına Mekke'den Medine'ye yolculuğu göze alacak kadar cesur bir kadındır. Peygamber hanımı olmanın yanında, Hudeybiye'deki tutumu ile de İslâm tarihinde özel bir yer edinmiştir. Hz. Ümmü Seleme (ra), kabile bağlarının çok güçlü olduğu bir toplumda Hz. Peygamber'e (sas) en fazla düşmanlık yapan kabilelerden birinin kızı olarak, erken dönemde Müslüman olmuş yürekli bir kadındır. O dönemin ulaşım şartlarının zorluğuna rağmen iki defa Habeşistan'a hicret etmiş ve Medine'ye kocası ile hicretine engel olunmuştu. Aradan bir yıl geçtikten sonra, akrabalarından izin çıkınca, yalnız başına hicret etmek üzere, yanına çocuğunu da alarak yola çıktı. Şayet Ten'im'de Osman b. Talha'ya (ra) rastlamasaydı, tek başına Mekke'den Medine'ye yolculuğu göze alacak kadar cesur bir kadındır. Peygamber hanımı olmanın yanında, Hudeybiye'deki tutumu ile de İslâm tarihinde özel bir yer edinmiştir.
17.50 ₺ -
Hz Sevde Hz Zeynep Hz Meymüne Bint Haris
Müminlerin Anneleri'nden Hz. Sevde'nin (ra), fedakâr ve vefakâr kişiliği, gerek İslâm'ı kabulünden sonra yaşadığı sıkıntılarda gerekse Hz. Peygamber'le (sas) evli bulunduğu dönemde dikkatimizi çeker. Bununla birlikte bir peygamber eşi olarak, Hz. Peygamber'in (sas) diğer bazı eşlerinde görüldüğü kadar kendisini ön plana çıkaracak aktif bir rol üstlenmemiştir. Hz. Zeyneb bint Huzeyme (ra), yoksullara sadaka ve infak faaliyetlerinden dolayı Yoksulların Anası unvanını almıştır. İyilik ve ihsan sahibi annemiz selamet içinde yaşadığı gibi selamet içinde ebedi istirahatgâhına çekilmiştir. Bu dünyadan çekilirken Son Peygamber'in Eşi ve Müminlerin Annesi olma şerefiyle ödüllendirilmiştir. Hz. Meymûne (ra), ise kendisini Resûlullah'a (sas) hibe etmesi ilim, takva, sadakat, sünnete ittiba, vefası ve takvasıyla temayüz etmiştir. Nitekim Hz. Âişe (ra), onun hakkında Meymûne, en muttakimiz ve sıla-i rahimi en çok gözetenimizdi. demiştir.
17.50 ₺ -
Hz Hafsa Bint Ömer
Hz. Hafsa (ra), babası Hz. Ömer'in (ra), İslâm'ı kabulünü müteakip Müslüman olmuştur. Hz. Peygamber (sas) ile evliliği esnasında yaşanılan tahrim hadisesinde adı geçen kişilerden biridir. Hz. Peygamber'in (sas) onu boşamaya teşebbüs etmesine rağmen ilahi ikazla onun eşi olarak kalmaya devam etmiştir. Bu olay neticesinde Hafsa, daha dünyada iken Hz. Peygamber'in (sas) cennetteki eşi olarak vasıflandırılmıştır. Hz. Ebû Bekir (ra), döneminde bir araya getirilen sonra da Hz. Ömer'e (ra) intikal eden Mushaf, Hz. Hafsa'ya (ra) emanet edilmiştir. Okuma yazma bilen, aynı zamanda hafız sahâbîler arasında adı geçen Hz. Hafsa'dan (ra), kardeşi Abdullah b. Ömer ve Abdullah'ın oğlu Ömer'in hadis rivayet etmiş olması, onların ilmi konularda yetişmesinde pay sahibi olduğunu göstermektedir. Özetle, yaşadığı dönemin ve coğrafyanın sınırlarını zorlayan, sahip olduğu farklı hususiyetleriyle dikkat çeken, bununla beraber sert mizacı ile de anılan Hz. Hafsa (ra), Hz. Peygamber'in (sas) eşleri arasında özel yeri olan müstesna hanımlardan birisidir.
17.50 ₺ -
Hz Aişe Bint Ebi Bekir
Âişe'nin kadınlara üstünlüğü,tirit yemeğinin diğer yemeklere olan üstünlüğü gibidir. [Hz. Muhammed (sas)] Hz. Âişe (ra), gerek babasının evinde gerekse Hz. Peygamber'in (sas) yanında yetişmiş, birçok ilimde temayüz etmiş, dinî bilgi ve uygulamaları, hadis ve sünneti ümmete aktarmada büyük görevler üstlenmiş, örnek alınması gereken önemli bir hanımdır. Hz. Âişe (ra), kadınların eğitim ve öğretimiyle yakından meşgul olmuştur. Ondan ders dinleyen ve hadis nakleden birçok bayan öğrencisi vardı. Böylece o hem bizzat hem de yetiştirdiği öğrencileri ile İslâm dünyasında kadınların ilimle meşgul olmaları gerektiğini göstermiştir. Hz. Âişe (ra), Hz. Peygamber'e (sas) destek oluşu; ilmi ümmete aktarışı, yetiştirdiği öğrenciler; hakkında ayetlerin inmesi, İfk Hadisesi, Cemel Savaşı, halife ve sahâbîlere karşı duruşu ile Hz. Peygamber'in (sas) hayatında ve İslâm tarihinde önemli bir konuma sahiptir.
21.00 ₺ -
Sufi Mürid Derviş
Bu kitap, "Allah’ı Sevenlerin Yolu Serisi” bir parçası olarak, elli yılı aşkındır kendilerini Allah, Resul ve Allah dostlarının yoluna adayan, Allah ve dostlarının sohbetleriyle hemhal olarak müminlere faydalı olmak için çalışan; rahmet-i Rahman’a kavuşmuş Mehmet Ildırar ve Dr. Ahmet Çağıl’ın sohbet, kaset ve CD’lerinden derlenmiştir.
24.50 ₺ -
Tahavi Şerhi Baberti Tercümesi
İlimlerin en üstünü; her bilginin aslı, her saadetin kaynağı olan ma‘rifetullahtan bahseden akâid ilmidir. Zira Allah Teâlâ’nın şu âyet-i kerîmesinin ifade ettiği gibi cinler ve insanlar ancak Allah Teâlâ’yı bilmeleri için yaratılmışlardır: “Cinleri ve insanları ancak Bana kulluk etsinler diye yarattım.” [Zâriyât Sûresi, 56] İmâm Tahâvî’ye (rahimehullâh) ait olan bu akîde metni, akâide dair kaleme alınan eski eserlerden birisidir. Başta tevhid olmak üzere, icmâlî olarak inanç meselelerini ele alan bu eserin en yaygın şerhlerinden birisi Ekmelüddîn Bâbertî’nin (rahimehullâh) şerhidir. Metin ve şerhin iki ayrı tasnifle tercüme edildiği ve kapalı yerlerin dipnotlarla açıklandığı bu eser Ehl-i Sünnet neşriyat dünyasına kazandırılan önemli çalışmalardandır. Tahavi Tercümesi Baberti Tercümesi
95.00 ₺ -
Peygamberler Tarihi Ciltli
Resullerin hayatlarını kıssa halinde sunan bir takım eserler, ya yanlışlara donanmış hikayelerden, ya da romansı anlatımlardan öteye geçmemektedir. Kuran’ı Kerim’in, resüllerin kıssalarını sunma amacı çok açıktır. Tevhidi tebliğ konusunda her zaman ve mekânda müminlere örnek olan ayrıntılı ve hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde berraktır. Tüm resüllerin ve de Hz. Peygamber efendimizin Kur'an-ı Kerim de be-yan edilen tebliğ yöntemleri kavranmadıkça “bence” lerin bitmesi mümkün olmayacaktır. Hayatı, cihadı, mücadelesi, ıslahatı, direnişi, küfre karşı tavır alışı, hakkı tebliğ edişi, etkileri itibariyle Resül ve nebileri çok iyi tanımak gerekir. “Yok korkum bir şeye dinimden gayri” diye feryad edenler örnek alın-malıdır. Müminler için her zaman peygamberler en büyük yol gösterici, onları bize tanıtan Kuranı Kerim en güzel hüccettir. Bu hüccetin sunuluş şekli olan sünneti resül ise mutlaka bilinmesi ve takip edilmesi elzem bir haldir. Sünnet yaşanmadıkça hiçbir şeyin yapılamayacağı da inkarı mümkün olmayan bir gerçektir. Sizlere bir mumla da olsa ışık tutabilirsek ne mutlu bize.
210.00 ₺ -
Hakikat Yolcusuna Kılavuz
Yolların değerli ya da değersiz oluşları menzillerine bağlıdır. Menzili Allah olan yolun yolcusu, tüm yolcuların en talihlisi ve en selâmete ermişidir. Ancak bu yolda çeşitli engeller, tuzaklar, nefsi sapmalar olabilir. O’na giden yollar, yol kesiciler ve yok ediciler tarafından sarılabilir. Bu yüzden Allah yolundaki mürîde kılavuzluk eden mürşidin rolü hayatidir. Hakikat Yolcusuna Kılavuz, tarihin yetiştirdiğini en büyük sûfîlerden biri olan İbnü’l-Arabî’nin “tasavvufun pratik alanı” üzerine yazdığı beş risaleden oluşuyor. Mürîdin yapması gereken şeylerin kısa bir özetini çıkarıyor, nasîhatlerde bulunuyor. Hepimizin aklındaki sorulara anlaşılır cevaplar veriyor: Şeyh ve mürîdler Allah yolunda nelere dikkat etmelidir? Velîlerin menzilleri ve tasavvufî eğitimin incelikleri nedir? Sülûk edenlerin halleri ve makamları nasıl olmalıdır? Yola giren sâlik nelerden kaçınmalıdır? Muhabbet, şevk, aşk, halvet, vuslat, ihsan, takvâ ve sükût, mürîd için ne anlam ifade etmelidir? Hakikat Yolcusuna Kılavuz’un diğer bir önemli özelliği de tasavvufî kavramlar hakkında açıklayıcı bilgiler veriyor olması. Kitapta geçen birçok tasavvuf terimi dipnot verilerek açıklanıyor, İbnü’l-Arabî’nin risâlelerde isimlerinden bahsettiği kişiler hakkında da ayrıca kısa açıklamalar yapılıyor. Sade ve herkesin anlayabileceği bir dille tercümesi yapılan risalelerin isimleri ise şöyle: Tasavvuf Yoluna Gereken Şeyler Hakkında, Şeyhe Hürmet Etme Makamının Bilinmesi, Allah Yolunun Yolcularına Hediye, Mürîdin Yapması Gereken Şeylerin Özü ve Allah Erlerinin Süsü… Hakikat Yolcusuna Kılavuz’da İbnü’l-Arabî hem mürîdlere nasihat ediyor hem de hepimizin kafasındaki “şeyh” tanımını altüst ediyor. Diyor ki: “Şeyhler, Allah’ın sevdiklerini seven, Allah’ın sevmediklerini sevmeyen, hayra koşan, insanları bağışlayan, hak sahiplerine hakkını veren, din ve tarîkat kardeşlerine hattâ ve hattâ bütün insanlara hayır ve iyilik yapan, cömertliklerini sadece bilgileriyle sınırlandırmayıp mutlak anlamda cömert olan, büyüklerini baba, akranlarını ve emsallerini kardeş, küçüklerini çocuğu ve bütün mahlûkâtı ailesi olarak gören ve onların ihtiyaçlarını soruşturandır.”
13.40 ₺ -
Fıkıh Usulü Mirkatül Vusül Tercümesi
Fıkıh usulü, İslam geleneğinde aklî ve şer‘î ilimler şeklinde yapılan ikili tasnifte Gazzâlî’nin ifadesiyle aklın ve şer‘în birleştiği bir ilim olarak kabul edilir. Yine fıkıh usulü, İslam geleneğinde yöntem meselesinin müstakil bir disiplin çerçevesinde ele alındığı yegâne disiplindir. Esas itibariyle fıkhın nazariyatı olmakla birlikte fıkıh usulü, sadece fıkıh ile ilgili değil, tüm şer‘î ilimlerle ilgili bir disiplindir. Bu yönüyle fıkıh usulü, klasik dönemde şer‘î ilimler arasında ortak bir dil ve zemin oluşturmak gibi bir işleve de sahip olmuştur. Kısaca Mirkât olarak meşhur olan Mirkâtü’l-vusûl ilâ ilmi’l-usûl de Osmanlı Devletinin yükseliş döneminin önde gelen âlimlerinden ve Fatih Sultan Mehmet’in de hocalarından olan Molla Hüsrev’in (ö. 885/1480) fıkıh usulüne dair yazdığı, eskilerin tabiriyle metn-i metîn olan bir eserdir. Mirkât, kısa olmasına rağmen fıkıh usulünün hemen her konusuna değinen bir metindir. Fıkıh usulü yazımındaki temel iki yöntemden özellikle Hanefilerle özdeşleşmiş olan fukahâ yöntemi Mirkât’ta da kullanılmıştır. Molla Hüsrev mümkün olduğunca her usul kaidesini fer‘î bir mesele ile örneklendirme yoluna gitmiştir. Mirkât üzerine müellif daha sonra Mir’âtü’l-usûl ismiyle bir şerh yazmış ve şerh ve metin birbiriyle âdeta özdeşleşmiştir. Yazıldığı dönemden itibaren büyük bir ilgiye mazhar olmuş ve eser üzerine çok sayıda haşiye yazılmıştır.
270.00 ₺