-
GÖNLÜMDE HİKMET PINARININ ARISI
Bu eser, Üstazımız’ın şiirlerini ve çeşitli zamanlarda nota aldırdığı sohbetlerinden az bir kısım içermektedir. Şiirlerinin çoğu Türkçenin bugünkü imlasıyla olmakla beraber, az olarak Osmanlıca olarak imla edilmiş Türkçe, yanısıra Kürtçe, ayrıca Arabca şiirleri de vardır. Eserdeki şiirlerinin bir kısmı, bazı Arabca şiirlerden tercümedir; Erzurumlu İbrahim Hakkı ve Şeyh İsmail Bursevî rahimehumallâhu Teâlâ’dan da birkaç beyt alınmıştır; ve bunlar hepsi belirtilmiştir. Üstazımız bu eserini, vefatından az bir süre önce tamamlamış, hastahanede yoğun bakımda iken ilk baskısı yapılmıştır; ikinci baskısı ise vefatından hemen sonradır. Onun âleminden sesler dinleyebilmek, görüntüler kapabilmek, şiirlerini okurken duyulan sevgiye, o sevgiyle yönelişe bağlıdır; Allah dostlarının hakîkate çeken sıcak tebessümleri, seven ve inananlaradır. Şiirlerinde çok yerde İslam üzere yaşamamız ve istikrarla derinleşmemiz için açık deyişle tavsiyeleri vardır; yüzümüze serpilen soğuk su gibi. Üstazımız’ı sevenler için bu eserin buruk bir tadı var; onun gidişini hatırlatıyor; ve ğaliba hep öyle olacak. Allah Teâlâ minnet ve keremiyle onun tertemiz sırlarını yüceltsin, cesedine ve cesedinin yatağı olan toprağına rahmet ve rızalarını bolca akıtsın, cennetlerinin ortasında iskanlandırsın, ilminden bizi faidelendirsin, ilminin bereketlerini üzerimize akıtsın. Âmîn. Bir kovan var gönlümde adı gönül Akar ondan hikmet çeşmesi adı bülbül Bir de var hikmet arısı adı sünbül Gönül bülbül sünbülün uğultusu Topladım ayetten hadisten trafo müctehidlerimizden Candan bedenden dimağdan Uykudan baygınlıktan uyanıklıktan İsmail, durmaz gelir arı sesi
112.50 ₺ -
GENCİM NEREYE?
Müellif bu eserinde, zamanımızda teknolojideki hızlı gelişmelerin ve dünya lezzetlerine kolayca erişmenin büyüsüne kapılarak gençlerimizin, gün geçtikçe daha fazla ğayri Müslimin örf ve adetlerine uymalarına, şahsi menfeat peşinde koşarak dünya işlerinde rekabet etmekle Dinden uzaklaşmalarına dikkat çekerek, her Mü'mine, özellikle gençlerimize gereken bilgileri soru ve cevab şeklinde vermektedir. Allah Teâlâ en önce neyi yaratmıştır? “Elest Günü”nde Allah Teâlâ'nın kullarıyla yaptığı antlaşma nedir? Bu antlaşmayı biz niye hatırlamıyoruz? Akıl ve kısımları nelerdir? “İlim ve kısımları nelerdir?” gibi sorularla başlayan eserde; ma'rifet, Rabb ile kulu arasındaki haklar, iman, İslam, şartları, rükünleri, şart, rükün gibi Dînî terimlerin manaları beyan edilmekte; Allah'a, peygamberlerine, kitablara, meleklerine, ahiret gününe ve kadere imanın keyfiyetleri; Allah Teâlâ'nın isim ve sıfatları, Peygamberimiz'e nasıl inanmamız gerektiği izah edilmekte, Peygamberimiz'in siyer-i şerîfi özetlenmekte ve bol misallerle mu'cizeleri anlatılmaktadır. Tevhid, itikad, mezheb, amel, din, ibadet, takva, muamele, emanet, miras, ukûbat = cezâlar, âdâb, teklifî hükümler, farz, vâcib, nafile, haram, mekruh, müfsid, mübah, abdest, ğusül, teyemmüm, namaz, zekat, oruç, hac, günah, küfür, şirk, nifak ve bunlara bağlı konular açıklanmaktadır. Günümüzde gençlerimizi bekleyen tehlikeler ve bunlardan kurtuluş çareleri gösterilmekte, bunun yanında her Müslümanın hayatında olan ve dikkat çeken konular izah edilmektedir; mesela: Aile nedir? Evladın ebeveyninin, ebeveynin de evladının üzerindeki hakları nelerdir? Çocuklara öğretilmesi gereken elli dört farz nelerdir? Kabir ziyareti nasıl yapılır? Komşunun komşusu, arkadaşın arkadaşı üzerindeki hakları nelerdir? Cennet ve cehennemlik kimlerdir? Müellifin “İttifak nedir?” sorusuna cevabı, eserin ehemmiyetini gözler önüne sermektedir.
187.50 ₺ -
Müminim
İçinde bulunduğumuz şu bilgisayar asrında Müslümanların çoğu Dîni cehalete kanaat etmektedir. Ana babalar çocuklarına Dinlerini öğretmekten aciz kalmaktadır. Otuz - otuz beş yaşından sonra tevbe istiğfarla Dîne dönen gençlerimiz, utanıp Dîni öğrenmekten çekinmektedirler. Müslümanlar, Allah ve Rasûlü'nü övmek yerine kendilerini, soy soplarını, partilerini övmektedirler, Müslüman olarak bu topraklarını kanlarıyla yoğuran, inandıkları İslam Dîninin emrettiği İman kardeşliği fidanını diken, Allah için sevgi tohumunu eken, sadâkat ve ihlasla sulayıp teslim eden, kendileriyle iftihar etiğimiz ecdadımızın dillerini unuttuk, yollarını, âdetlerini bırakmaktayız. Onlara uymamız gerekirken başkalarına uyuyoruz. İşte müellifimiz, bu eserini kendisinin de ifade ettiği bu yarayı tedavi edebilmek amacıyla kaleme almıştır. Aslen bu eser müellifin "Müslümanım" adıyla bastığı eserinin genişletilmiş halidir. Konuların soru cevab şeklinde başlıklandırıldığı eserde, Allah ve O'nun Rasûlü'nün, ashâb-ı kirâmın tanınması gerektiği, gerçek Mü'minin vasıfları, iman ve inanç esasları, iman ve İslamın tarifleri, şartları, rükünleri, Dînin Müslümana yüklediği vazifeler, ebeveynin çocukları, komşunun komşusu, arkadaşın arkadaşı, öğretmenin talebesi üzerindeki hakları, Dînî ilimlerin nasıl ve kimden öğrenilmesi gerektiği açıklanmış ve zamanımızda çokça konu edilen dinler arası diyalog meselesine yer verilmiştir.
112.50 ₺ -
Evrad-ı Bahaiyyenin Tercüme ve Şerhi
Müellif'in “el-Envâr-ul-Kudsiyye li Şerh-il-Evrâd-il-Bahâiyye” adıyla Arabcasıyla eş zamanlı olarak yazdığı bu eser, Hicrî 791 tarihinde vefat eden Şeyh Muhammed Bahâeddîn rahimehullâhu Teâlâ'nın müessisi ve İmamı olduğu Nakşibendî Tarîkati'nin esasları, Tarîkatin İmamı Şeyh Muhammed Bahâeddîn kuddise sirruhu'nun tercüme-i hali anlatılarak başlamakta; “Nakşibendî Tarîkatinin Şart ve Rükünleri”, “Zikrin Efdali Kalbî Zikirdir”, “Zikirle Tekarrubun Usulleri”, “Murâkabeyle Tekarrub”, “Nakşibendî Meşâyıhının Hatmesi”, “Evrâd-ı Bahâiyye ve Faideleri”, “İstiğfar ve Tevbe” başlıklarının ardından Şâh-ı Nakşibend'in her sabah namazında okuduğu “Evrâd-ı Bahâiyye” eserinin tercüme ve şerhi yapılmaktadır. Bu eseri okumak: Nakşibendî Tarîkati'nin, tertemiz Sünnet'in ihyâ' edilmesi ve bid'atin terk edilmesinden ibaret, Ehli Sünnet vel'Cemaatin itikad ettiği ashâb-ı kirâmın yolu olduğunu anlamak için önemlidir. Yine bu eseri okumak, kalbin İslamı anlaması bakımından önemlidir. Çünkü bu eser, Şâh-ı Nakşibend'in, Sünnet-i Şerîf'ten derlediği, tertemiz, kalbleri yıkayıp ışıtan, okudukça Dîni tatbîkî kolaylaştıran, Dîni tatbik ettikçe kalbleri yükselten “Evrâd-ı Bahâiyye”sini, manalarının inceliklerini anlayarak okumak fırsatı vermektedir.
187.50 ₺ -
Edell-Ul-Hayrat Hamd Sena Salavat
Bu eser, Müellif'in “Cana Can” adlı eserinin yeniden düzenlenmesi denilebilir; şu kadar ki, “Cana Can”ın başlangıcındaki “Dîni oluşturan unsurlar ve salavât-ı şerîfelerin önemi” üzerine başlıklar halinde yapılan açıklamalar ve diğer bazı başlıklar burada çıkarılmış; bazı başlıkların sıra ve içeriğinde değişiklikler yapılmıştır. Bir Müslümanın yatağından kalkıp tekrar yatağına girinceye kadar yapacağı bütün işlerde ve ihtiyac duyduğu her vakitte dilinden düşürmemesi gereken dualar, istiâzeler ve salavatlar bu eserde toplanmıştır. İntisâbından sonra müntesibin vazifelerinden olarak günlere mahsus en faziletli virdler, yataktan kalkıştan itibaren yapılan günlük işlerde okunacak istiâze ve dualar, zamanımıza kadar büyük tasavvuf imamları tarafından ehemmiyetle tavsiye edilen Ğavs-ı Semedânî ve Kutb-u Rabbânî Şeyh Abdulkâdir Geylânî aleyhi rahmet-ur-Rahmânî'nin senâ, salavat ve virdleri, Rasûlullah sallâllahu aleyhi ve sellem'in ashabına öğrettiği salavat, Ali kerremallâhu vechehu, İbnu Mes'ûd radıyallâhu anhu'nun salavatları, Şeyh Hasen-i Basrî, Cüneyd Bağdâdî, Şeyh Ahmed el-Bedevî, Şâh-ı Nakşibend rahimehumullâhu Teâlâ gibi birçok şerefli insanların salavatları bu eserde yazılmıştır. Unutmayalım ki salih amellerle, duayla, Esmâ'u-l-Hüsnâ ile tevessül meşrû' olduğu gibi Peygamberimiz sallallâhu aleyhi ve sellem'in üzerine salavat okumakla hem tevessül, hem de tevassul = Allah'a kavuşmaya çalışmak meşrû'dur. Bütün bunların yanında eserde; günlere ve vakte bağlı olmayan, hadîs-i şerîflerden seçilmiş mubarek dualar da bulunmaktadır. Vebâ, tâun gibi salgın hastalıklardan korunmak, sihrin bozulması, nazar, rızkın bollaşması, borcun ödenmesi, vesveseden kurtulmak, menfî fikirlere kapılmamak için okunacak dualar da yazılmıştır. Bu eser zorda kalan Mü'mini himayesine alan, kendisine sığınanı zâhiri ve bâtınî bütün kötülüklerden koruyan ve rûha müdhiş lezzetler tattıran numûne bir eserdir. Bu eser her Mü'minin elinde bulunması gereken bir zikir kitabıdır ve ruhların tedavisi hakkında vârid olmuş reçeteleri ihtiva eder. Bu eser, hem Türkce anlamlı hem de sadece Arabca olarak ayrı ayrı basılmıştır.
135.00 ₺ -
Bilgi Üzere İman
Bu eserde: Allah Teâlâ'nın sıfatları, Peygamberlerin sıfatları ve Peygamberimiz'e has sıfatlar, İslam Dîninin beş esası: İtikad, ibadetler, muamele = kullar arasındaki alışverişler, hududlar = cezalar, âdablar, İbadetin manası, Tevhîdin manası Sırât-i müstakîm'in manası, Kul hayr ve şerden hangisini seçerse, Allah Teâlâ'nın da kulunu ona muvaffak edeceği, Rabb'imize, Peygamberimiz'e, ana babamıza, idarecilerimize saygının manası, Akrabalarımızın hakları, Öncelikle sakınmamız gereken Dînî yasaklar öz olarak açıklanmaktadır.
37.50 ₺ -
Bedu-l Emali Şerhi
Bu risâlenin giriş kısmında Müellif, eseri tanıtmaktadır: “Allah Teâlâ Zülcelal Hazretleri'ne hamd-u senâ olsun. Rasûlü'ne, âline, ashâbına ve ardınca gidenlere salât-u selamlar olsun. Zamanımızda itikadlar son derece sarsıldığı için kadın olsun erkek olsun bir Mü'minin, her şeyden evvel itikâdını Ehli Sünnet vel'Cemaate göre tashih etmesi, sonra çocuklarına da talim etmesi farzdır, hatta her farzdan önce farzdır. İmam-ı A'zam'dan itibaren zaman zaman Ehli Sünnet'ten büyük âlimler, Ehli Sünnet itikadını özetlemektedirler; Hicrî 569'da vefat eden İmam Sirâceddîn Ali bin Osman el-Ûşî el-Ferğânî de onlardan biridir. Çocuklarımıza ezberlemesi kolay olur umuduyla İmam Ûşî'nin “Bed'u-l-Emâlî Manzûmesi”ni terceme ve şerhetmeyi vazife gördüm. Tashîh-i itikad için “Şübheden Hakîkate”, “Tek Çare” ve “Şuur” adlı eserlerimizde ortalama teferruatla bilgiler yazmıştım. Bu risâlede ise bu üç eserin özetini, tashîh-i itikad için tayin edilen, İmam Ûşî'nin “Bed'u-l -Emâlî Manzûmesi = Kâside-i Lâmiye”sinin Arabîsinin kalıbında tekrar yazarak terceme ve şerhettim ve iki kere de tashîh ettim. Ayrıca Mekteb-i Sultâniyye'nin bidâyetinden itibaren nihayete kadar maarifin düstur tayin ettiği, Hicrî 1320'de vefat eden Yanya'lı Şeyh Hâfız Refi' Efendi'nin Türkçe manzum tercemesini de başına ekledim. Ehli Sünnet vel'Cemaatin itikadını öğretmeye tekeffül eden Refi' Efendi, Mekteb-i Sultâniyye'nin bidayetinde bu manzumeyi çocuklara ezberletiyordu; Rüşdiye ve A'dâdiyye mekteblerinde dahi Hâfız'ın yazmış olduğu “Kasİde-i Emâlî Türkçe Terceme-i Manzûmesi ve Şerhi” risâlesi ezberletiliyordu. Daha önce Sevgi Bağı'yla birlikte neşrettiğimiz “Bed'ul-Emâlî Şerhi” risâlesini şimdi de müstakil olarak basıyoruz. Tevfîk Allah Teâlâ'dandır.” Daha geniş olarak Müellif'in “İttibâ' Ehli Sünnete'dir” eserinde şerhedilen Bed'-ul-Emâlî Manzûmesi'nin içerdiği inanç meselelerini iyice bellemek, anlamak için bu küçük risâlenin, her zaman yanımızda bulundurup boş kaldıkça okuyabileceğimiz bir cep kitabı olarak çok faideli olacağına inanıyoruz.
37.50 ₺ -
AŞK 2 Cilt
Aşkı anlatan bu eser, aşkı tanımlayıcı bilgilerin yanında: “Allah Teâlâ'nın ruhlarla antlaşması”, “İlâhî sevginin alâmetleri”, “Allah Teâlâ'nın ismi, sıfat ve fiiliyle tecellî etmesi”, “Vahdet-i Mutlaka”, “Vahdet-i Vücûd”, “Vahdet-i Şuhûd”, “Fenâ fil'İhvan”, “Fenâ fiş'Şeyh”, “Fenâ fir'Rasul”, “Fenâ Fillah”, “Bekâ Billah”, «Cemi'», “Fark”, “İlâhî vâridat”, “Vecd”, “Cezbe”, “Tevâcüd”, “Cehrî zikir”, “Semâ' ve şartları” ve daha birçok meselede bizleri aydınlatmaktadır Girdim kafese, esir oldum, Nefis idim, ben ğarîb oldum, Heder oldu aşkım, keder buldum, Şu diyâr-ı ğurbete düşe geldim... Aşkın ateşi yeşertir insanı, Ruhu besler verir iz'anı, Takvayla parlar çoğaltır imanı, Âşığa gelen melek, kovar şeytanı. Her insanda İlâhî sevgi vardır, fakat küfür, İlâhî sevgiyi söndürür; âsîlerin telkîni de aşkın ortaya çıkmasını engeller. İnsan, İlâhî sevgiye ancak Nebî sallallâhu aleyhi ve sellem'e uymakla erişir. İlâhî aşk, Allah Teâlâ'nın kuluna verdiği bir armağan ise de, İlâhî aşka giden yol ve İlâhî aşktan sonrası.... ilâhî aşkı safha safha bu eserde tanıyacaksınız. Üç şey Tevhîdin akidlerindendir: Havf = Allah Teâlâ'dan korkmak, recâ = rahmetini ummak, muhabbet = Allah Teâlâ'yı sevmek. Allah Teâlâ'dan korkan, her şeyden Allah'a kaçmasından aslâ yorgunluk hissetmez. Allah Teâlâ'nın rahmetini uman, dua ve dilekten bıkkınlık duymaz. Allah Teâlâ'yı seven, sevgilisinin ismini söylemekten vazgeçmez. Korkunun parlak bir ateşi vardır. Recânın nûrânî bir ışığı vardır. Sevgi ise nurların nurudur. Ayrıca bu eserde sunulan bilgilerin ve çözümlerin, böylesine kolay, hülâsa ve düzenli sunuluşunun nâdirliğini eseri okurken farkedeceksiniz. Okurken hiç bitmesini istemeyeceğiniz bir duyguyla karşılacak ve aşkın yolunu bulmanın sevinciyle gözünüzü ve kalbinizi bu kitabdan ayıramayacaksınız. Zâtı'nın nurunu ruhunda görürsen Sıfatıyla sıfatın görmez olursen Her işinde fi'lini hâkim görürsen Yüce Zâtı'ndan bağış alırsın Zâtı'nın güneşi doğarsa içinden Ayrılmaz ziyâsı senin ruhundan İsmail, Ezelî nurudur seni kuşatan Nurundan kendini görmez olursun
450.00 ₺ -
MUFASSAL MEDENİ AHLAK TERMO DERİ
Eser, nefsin sorumluluğundan, irade ve akıl mefhumlarından haberdar ettikten sonra insanın şekillenmesini morfolog bir tıb doktoru edasıyla her yönüyle izah eder ve bedenî vazifeleri kemâliyle açıklar. Eser, satır satır İslamın yüce hayat nizamının titizlikle açıklanmasından ibarettir. Dolayısıyla eserde her türlü ferdî ve ictimâî meseleyi detaylarıyla, soru payı bırakılmaksızın bulabileceğiz. Tabiîdir ki, bunun böyle olabilmesi, eserin samimî ve berrak bir zihinle, ilme teslim olmuş bir kalble okunması şartıyladır. Cahilin cehaletinden daha korkunç olan şey, ilme ve âlime inkarıdır. Yirmi yıllık bir çalışma ve binlerce eserin mütâlaası bu eser zannediyoruz ki elinizden düşmeyecektir. Ahlakı ahlaksızlardan değil, Allah'ın has dostlarından; benliği bencillerden değil, benliğini Hakk yolunda yok etmişlerden; ruhu ruhsuzlardan değil, «Kâlû Belâ» gerçeğinden; kadını canavarlardan değil, can severlerden; devleti dev illetlilerden değil, İslam izzetinden; vazifeleri vazgeçmişlerden değil, Kur'an ve hadisten; iktisadı, iki paraya satandan değil, İki Cihan Serveri'nden; hakları haltperestlerden değil, Hakperestlerden öğrenmek istiyorsanız, lütfen kana kana, sindire sindire okuyun bu pırlanta eseri. Ne güzeldir bilmeyenin öğrenmek istemesi! Ve ne güzeldir güzeller güzeli İslam güneşi!.. Eser, «ben» kelimesinden girişle sinir sisteminin içinde iç duyguları tesbit eder, vazifelerini tayin eder, ferdin şahsiyetinin oluşması macerasını anlatır; ardından kişiliği oturmuş Müslüman genci cemiyete kazandırır. Ona aile kurmasını, sokak, mahalle, şehir ve devlet nizamında İslamî düsturlarla yaşayabilmesi yollarını beyan eder. Eser, adından da anlaşıldığı üzere özellikle temeli iman, kanadı vicdan, düsturu Kur'an olmak üzere ahlâkî konulara önem verir; felsefeyi din sananlara gereken cevabları tatlı bir dil, ikna edici bir üslubla bildirir. Ruh ve nefs ile ilgili her mesele Biiznillah eksik bırakılmaksızın eserde yer bulduktan sonra, ictimâî hayatın her unsuru tafsilatıyla yerli yerinde aktarılır ve insanın insanla en uyumlu yaşayabilmesi yolları, derin hakîkatler ve hikmetler dahilinde kalblere şifa bir reçete olarak sunulur. Bu eser hadîs-i şerîfler için kaynak gösterilerek ve içeriğini etkilemeyen bazı düzenlemeler yapılarak yeniden basılmıştır.
750.00 ₺ -
Ebû Yûsuf'un Hadis Anlayışı
Hanefi mezhebinin hadis anlayışı ve hadisleri değerlendirme metodu, geçmişte olduğu gibi günümüzde de en çok tartışılan konular arasında yer almaktadır. Hadisler konusunda Hanefi bakış açısını doğru bir şekilde tahlil edebilmek için mezhebin temellerinin atıldığı ve hadis-re’y tartışmalarının yoğun bir şekilde yaşandığı hicri ikinci asra ait temel kaynakların incelenmesi büyük önem taşımaktadır. Bu çalışma, Ebu Hanife’nin en önemli öğrencilerinden olan Ebu Yusuf’un günümüze ulaşan eserlerinden hareketle Hanefi mezhebinin hadise bakışını tespit etmeyi ve Ebu Yusuf’un hadis ve sünnet konusundaki yaklaşımlarını tahlil etmeyi hedeflemektedir.
18.90 ₺ -
Çağdaş Dönemde Kur'an ve Tefsire Ne Oldu?
Mehmet Paçacı’nın son on yıllık çalışmalarının sonuçlarını ihtiva eden bu eserde, okuyucu, yoğun olarak çağdaş dönemde Kur’an ve tefsir bağlamında gerçekleşen tartışmalara ve gelişmelere dair kelami anlamda tespit, karşı çıkış, çözümleme, eleştiri ve sonunda teklif biçeminde metinlerle karşılaşacak. Eserde bir araya getirilen makaleler, meseleyi yöntemsel olmanın yanı sıra, belki de daha temelde kelami bir sorun olarak görüyor ve ele alıyor. Kitapta okuyacağınız çalışmaların temel problemini, düşünce dünyamız ve geleneğimiz üzerinde biriken çağdaş bir tortunun, yazarın uzmanlık alanı olan Kur’an ve tefsir üzerinden temizlenmesi oluşturuyor. Ayrıca özgün İslami bilimler geleneğini kendine has özellikleriyle olabildiğince ortaya çıkarmak, bu yazıların bir başka amacıdır. İki yüzyılı aşkın bir süredir katman katman biriken bu tortunun bir çırpıda temizlenmesi mümkün olmasa da, elinizdeki çalışma, söz konusu sorunumuz hakkında okuyucularında bir farkındalık yaratmayı hedefliyor.
37.10 ₺ -
Suverun Min Hayatüs Sahabe 2
Suver min Hayati's-Sahabe 2 صور من حياة الصحابة (2)ـ Abdurrahman Rafet Paşa - عبدالرحمن رأفت باشا Sayfa Sayısı: 588 Yayıncı: Darül Edebil İslami Baskı Yılı: 1431, 2018 Cilt Türü: Ciltli Kitap Ebadı: 17.00x24.00 cm. Yayın Yeri: Kahire
280.00 ₺ -
Suverun Min Hayatüs Sahabe 1
Suver min Hayatis-Sahabe 1 - صور من حياة الصحابة (1)ـ Abdurrahman Rafet Paşa - عبدالرحمن رأفت باشا Sayfa Sayısı: 572 Yayıncı: Darül Edebil İslami Baskı Yılı: 1418, 2020 Cilt Türü: Ciltli Kitap Ebadı: 17 x 24 Yayın Yeri: Kahire
302.40 ₺ -
Nurul İzah Şehru Merakıl Felah Arapça
Ebü’l-İhlâs Hasen b. Ammâr b. Alî eş-Şürünbülâlî el-Vefâî el-Mısrî (ö. 1069/1659)’in Nûrü’l-îzâh ve necâtü’l-ervâh isimli eseri üzerine yazdığı “İmdâdü’l-fettâh” şerhinin ihtisarıdır. Nûrü’l-îzâh, tahâretle namaz ve oruç ibadetlerine dair olup müellifin önsözde kaydettiği üzere eserde mezhepte ehl-i tercih sayılan âlimlerin sahihliğini kesin bir şekilde belirttiği görüşler esas alınmıştır. Fıkha yeni başlayanların kolayca anlayabilecekleri bir üslûpla kaleme alınan bu özlü eserde hükümlerin dayandığı delillere ve diğer mezheplerin görüşlerine yer verilmemiştir. Üzerine “İmdâdü’l-fettâh” ismiyle bir şerh yazmıştır. İmdâdü’l-fettâh’ı ihtisar ederek “Merâkı’l-felâh” ismini vermiş ve sonuna zekât ve hac yer almadığından Şürünbülâlî bu konulara dair muhtasar bilgileri sonuna eklemiş, bazı çağdaş müellifler de Nûrü’l-îzâh’a yazdıkları şerhlere bu kısımları kapsayan ilâveler (tekmile) yapmışlardır.
270.00 ₺ -
-
Ahlak-ı Alai
On altıncı yüzyıl Osmanlı dünyasının en velud müelliflerinin başında gelen Kınalızâde Ali Çelebi, özellikle başyapıtı olan Ahlâk-ı Alâ’î isimli eseri ile tanınmaktadır. Bir ahlak kitabı olan Ahlâk-ı Alâ’î ile Kınalızâde, bir yandan döneminin düşünce dünyasını tafsilatıyla resmederken öte yandan bireylerin kendileriyle, aileleriyle, içinde yaşadıkları toplumla ve devletle ilişkilerini ne şekilde kurmaları gerektiğine dair önemli bilgiler verir. Bu noktada özellikle aşırılıklara dikkat çekerek hem bireysel, hem de toplumsal hayatta bir orta yol arar. Üç ana bölümden oluşan eserin birinci bölümümde bireysel ahlak ele alınır ve erdemler ve bunun zıddı olan “rezilet’ler incelenir. İkinci bölüm “İlm-i Tedbîrü’l-Menzil” başlığını taşır ve aile ahlakı ve muaşeret kurallarına dair oldukça zengin bilgiler verir. “İlm-i Tedbîrü’l-Medine” başlıklı üçüncü bölüm ise, esas itibariyle bir siyasetname özelliği taşır. Kendinden önceki ahlak kitaplarını ikmal etme iddiasında olan Ahlâk-ı Alâ’î, bu iddiasını gerçekleştirmiş, aradan geçen asırlara rağmen Şark ahlak literatürü içerisindeki önemini muhafaza etmeyi başarmıştır.
44.10 ₺ -
Sahabe-i Kiram Ansiklopedisi 4 Cilt
İbn Hacer el-Askalânî’nin el-İsâbe fî temyizi’s-sahâbe adlı eseri İslam ilimler tarihinde sahabe bilgisi konusunda telif edilen kitapların zirvesi konumundadır. Gerek dayandığı kaynakların muhteşem zenginliği ve gerekse Askalânî’nin izlediği özgün telif yöntemi esere İslam dünyasında haklı bir şöhret ve otorite kazandırmıştır. El-İsâbe’ye daha sonraki dönemlerde ekler yazılmamış olması kapsamı ve veri tabanının tatmin edici boyutlarda olduğunun önemli bir göstergesidir. Eserde sahâbîlerin tam adı, soyu, kabilesi, aşireti, doğum ve ölüm tarihi belirtilmekte, kişilerin sahâbî olduğunu ortaya koyan yönleri çeşitli kaynaklardan bilgiler eşliğinde verilmekte ve nihayet bu zatların hadis ilmindeki yeri ve önemi ortaya konmaktadır. Çeşitli ikmal ve tashih aşamalarından geçerek, yazılışı kırk yıl sürmüş olan bu dev eser, her biri kendi içinde alfabetik olan dört bölüm halinde tertip edilmiştir. Her harfin birinci bölümü, sahâbî oldukları hem kendi rivayetleri, hem de başkalarının rivayetleri sayesinde bilinen sahabeye ayrılmış; ikinci bölümde, sahâbîlerden Asr-ı Saadet’te dünyaya gelmiş olan erkek ve kız çocuklara yer verilmiştir. Üçüncü bölümde zikredilen şahıslar, hem Cahiliye dönemini, hem de Asr-ı Saadet’i birlikte idrak etmiş ve fakat Allah Resûlü (s.a.v) ile görüştüğüne dair delil olmadığı için sahâbî sayılmayan muhadramlardan oluşmaktadır. Dördüncü bölümde ise sahabe isimlerine dair eserlere hata ile sokulan ve sahâbî olduklarından söz edilen şahıslara yer verilmiştir. Eserin en özgün kısmı sayılması gereken bölümde müellif bu yeni bilgileri ilim ehlinin benimsediği bir üslupla ve delilleriyle ortaya koymuştur. Bizzat müellifinin de ifade ettiği gibi bu bölüm, sahabe konusunda kitap yazan önceki yazarların hiç ele almadıkları mühim bir konudur. Bütün bu yönleri göz önüne alındığında esere ansiklopedik bir “Ashâb-ı Kirâm’da Kim Kimdir?” kitabı denilebilir. Müellifin el-İsâbe’ye sonradan eklediği “Künyeler” ve “Hanım Sahâbîler” bablarının neşri bilahare düşünülmektedir. İnceleme Araştırma Dizisi İlahiyat Tarih İslam Tarihi Hadis Ansiklopedi
2437.50 ₺ -
Sufi Tasavvufi Arayışın Dışavurumu
Tasavvuf İslâm’ın, gizli arketipleri somut sembollerle ifade eden içsel boyutudur. Kulun ibadeti de zanaatkarın çalışması da, sufiye her şeyin içinde bulunan hayatı anımsatır: Allah’ın çağrısına icabet etmek için gerekli hazırlığı. Bütün İslâm gibi, tasavvufun temelinde yatan da Varlığın Birliği (Allah’tan başka ilah yoktur) ve Evrensel İlkörnek (Muhammed Allah’ın elçisidir) ilkelerinden oluşan ikili öğretidir. Yaratılışın iniş yayı, insan ruhuna biçim verilmesi ve Arayışın yükseliş yayı boyunca gerçekleşen geri dönüş gibi tasavvufi konuları ele alan Lale Bahtiyar İslâm geleneğinin biçim ve ahengine işaret eden manevi hakikate ışık tutuyor.
318.00 ₺ -
Din Felsefesi Açısından Meşşâî Gelen-Ek-i Klasik ve Çağdaş Metinler Seçkisi 4
Din felsefesi meselelerini merkeze alarak başladığımız düşünce yürüyüşüne Meşşâîlik ile devam ediyoruz. Sahanın uzmanları akademisyenlerin katkılarıyla, Meşşâîliği çok yönlü bir şekilde ve derinlemesine kavramak isteyen okurlar için disiplinlerarası bir çalışma ortaya çıktı. Bu ciltte Kindî, Farabi, İbn Sina, İbn Bacce, İbn Miskeveyh ve İbn Rüşd gibi Meşşâî gelen-ekinin büyük filozoflarının klasik metinleri yer aldığı gibi; aynı gelen-ek-in takipçisi olan Nasîrüddin Tûsî, Ebherî, Urmevî, İbn Kemmune, Necmüddîn Kâtibî gibi filozofların da metinleri var. Dahası Celâleddin Devvânî, Mîr Sadreddîn Muhammed Deştekî, Mîr Gıyaseddîn ve Hoca Abdülkerim Efendi gibi bu geleneğin etkileştiği farklı halkalardan bir seçkiyi de hikmetsever okurların ilgisine sunduk. Bu cildin, Türkçedeki felsefe çalışmaları için özellikle görünür kılmak istediği husus Meşşâiyûnun aslında İlâhiyûn oluşlarıdır… Klasik felsefe ilimleri içinde en yüce mertebede olan ilm-i ilâhînin (felsefe-i ûlânın, ilm-i a’lânın, mâ-kable’t-tabîanın, mâ-ba’de’t-tabîanın/bugünkü adıyla metafiziğin) geri dönüşüdür… İlahiyâtın, felsefenin aslî yuvası oluşudur… Varlığın evinin İlahiyât oluşudur. Bu ciltte okurların, Oryantalist literatürün şekillendirdiği bir perspektifin ötesinde bir Medrese-i Meşşâî-lik bulacaklarını umuyoruz.
1071.75 ₺ -
Din Felsefesi Açısından Eş’arî Gelen-Ek-i Klasik ve Çağdaş Metinler Seçkisi 5
Din felsefesi konularını ve sorunlarını esas alarak hazırlamakta olduğumuz derleme çalışmaların yeni mevkıfi Eş‘arî-lik oldu. Eş‘arî-lik, İslam düşüncesindeki gelen-ek-ler yelpazesi arasında her dönemde canlılığını koruma başarısını gösterebilmiş nadir bir gelen-ektir. Tabiatıyla gelen-ek kelimesinin bütün felsefî çağrışımlarını örnekleyen, sür-ekli bir tefekkür havzası özelliği taşımaktadır. Bu yönüyle İslam düşüncesi araştırmacılarının, kelamcıların, tefsircilerin, fıkıhçıların, mezhepler tarihçilerinin ilgisiz kalamayacakları bir metin ortaya çıktı. Ayrıca, bu ciltte okurlar, Eş‘arî-liki yerleşik şarkiyâtçı jargonun ötesinde kavranmayı bekleyen güçlü bir felsefî damar olarak bulacaklar umudundayız. Genel felsefe okuru için, Eş‘arî-lik hakkında olan bu derlememizi bir tür “Hangi gelen-ek-ler-imiz vardı? Nereleri kopmuştu/koparılmıştı? Bu –ek-lere nasıl eklemlenebiliriz?...” ve benzeri türden soruların kısmî bir cevabı olarak da görmek mümkün. İmam Eş‘arî’den Bâkıllânî’ye, Cüveynî’den Kadı Beyzâvî’ye, Taftazânî’den Devvânî’ye, Ali Kuşçu’dan Lârî’ye, Babanzade Ahmed Naim’den Mustafa Sabri Efendi’ye… Eş‘arîliği çok yönlü bir şekilde ve derinlemesine kavramak isteyen okurlar için, sahanın uzmanları akademisyenlerin katkılarıyla oluşmuş disiplinlerarası bir çalışma.
1071.75 ₺ -
Din Felsefesi Açısından Matüridi Geleneki 3 Klasik ve Çağdaş Metinler Seçkisi
Din Felsefesi şemsiyesi altında Recep Alpyağıl tarafından derlenmekte olan çalışmaların önemli bir parçası daha: Mâtürîdî Gelen-Eki... İslâm düşüncesinde neredeyse kayıp bir halka görünümünde olan bu geleneğin yeniden keşfi, bugün içinde yer aldığımız kuramsal sorunlar sebebiyle zorunlu hale gelmiştir. Bu derleme, akademik anlamda hak edildiği ölçüde çalışılmamış olan Mâtürîdî mirasını bilgi kuramından varlık tasavvuruna, insanın özgürlüğü meselesinden kötülük sorununa değin olabildiğince çok yönlü bir şekilde, temel metinler ve onların çağdaş yorumları eşliğinde sunmaya çalışmaktadır.
997.50 ₺ -
İmam Muhammed Masum Mektubatı Masumiyesi ve İrade Meselesine Yaklaşımı
İmam Rabbânî’nin gölgesinde kalmış görünse de İslâmiyâtın bütün alanları itibarıyla onun kadar önemli bir âlim-sufi sima, oğlu ve halefi İmam Muhammed Mâsûm’dur. İmam Muhammed Mâsûm’un, önemli ve ünlü eseri Mektûbât-ı Mâsûmiyye’de ele alıp işlediği konuların ‘asılları’ İmam Rabbânî’nin Mektûbât’ında mevcuttur. Ancak, genel anlamda babasının şârihi ve dini-manevi büyük işlevinin kısmen devam ettiricisi olan Muhammed Mâsûm’un “irade” gibi bazı konularda babasını geçmiş/aşmış olması söz konusudur. Onun, irade konusu ve bu konunun bağlantılı olduğu kaza ve kader, Allah’ın meşîeti, ezeli ilmi... gibi diğer konular üzerindeki —deyim yerindeyse— “ihtisas âlimliği”, ilgili konular üzerinde son yıllar itibarıyla cereyan edegelen tartışmaların çözümüne katkı sağlayacağı gibi, dindarlık bağlamında ölçme-değerlendirme teşebbüslerine de zemin teşkil edici mahiyettedir.
237.00 ₺ -
Pratik Tecvit
Tecvit, Kur'an-ı Kerim'i hatasız okumayı öğreten bir ilimdir. Kur'an-ı Kerim'i usulüne uygun olarak güzel bir şekilde okumak isteyen her Müslüman'ın tecvit ilmini öğrenmesi gerekir. Günümüzde tecvit ilmi öğrenmek isteyenler bazı zorluklarla karşılaşmaktadır. Bu sıkıntılarında onlara yardımcı olmak ve tecviti daha kolay anlayabilmeleri için çalışmamızı olabildiğince Türkçeleştirerek şemalar ve renkli örneklerle görselleştirerek hazırladık. Pratik tecvit şeması şu bölümlerden oluşmaktadır. 1. Harf-i med ve sebeb-i medden meydana gelen kaideler 2. Tenvin ve sakin nundan meydana gelen kaideler 3. İdgamdan meydana gelen kaideler 4. Sakin mimin üç hali 5. Harflerin mahreçleri 6. Vakıflar ve işaretler 7. Harflerin sıfatları Umarız Pratik tecvit şemamızdan faydalanırsınız.
24.50 ₺ -
Kuran Okuma Esasları Tecvid
Müslümanlar, Kur'ân-ı Kerîm’i korumakla yükümlüdür. Onu koruma yollarından birisi de okumaktır. Bunun içindir ki, Kur'ân okumak, dinimizde ibâdet olarak kabul edilmiştir. Ancak bu, gelişigüzel bir okuyuş değil, usûlüne uygun bir okuyuştur. Yüce Allah, Kitabının "tertîl" ile okunmasını buyurmuştur; bu da yavaş yavaş, tane tane, kurallarına uygun olarak okumak demektir. Kur’ân’ı, kurallarına uygun olarak okumasını öğreten de Tecvîd’dir. Bu bakımdan tecvîd, bir fantezi ve lüks değildir; Kur’ân’ın Allah tarafından indirildiği şekilde okunmasını sağlayan bir ilim ve sanattır. Tecvîdin, ilmî ve amelî iki yönü vardır. Tecvîdin ilmî (teorik) yönünü bilmeden -kulaktan dolma şekliyle- Kur'ân okumak mümkün ise de, asıl ve ideal olanı, tecvîd bilerek okumaktır. İşte bazı İlahiyat Fakültelerinde ders kitabı olarak da okutulan bu eser, bu hedefe varmak isteyenlere yardımcı olmak maksadıyla hazırlanmıştır. Eserde klasik tecvîd konularının yanında, Kur’ân kıraatıyla ilgili daha pek çok konuya da yer verilmiştir.
292.00 ₺ -
Min Künuzis Sünne
MİN KÜNÛZİ’S-SÜNNE من كنوز السنة Muhammed Ali Sâbûnî Hocaefendi tarafından kaleme alınan ve seçilmiş hadis-i şerifleri lügat, nahiv, belâğat, râvî ve edebî şerh yönünden inceleyen eserdir.
310.00 ₺ -
Gelin Tacı Timaş
Bu kitap, Allah’a hakkıyla kulluk edebilmenin yol ve çarelerini gösteren en özlü tasavvuf eserlerinden biridir. Batı dilleri dâhil pek çok dile çevrilen bu değerli eser, kalbi Allah’a bağlamak ve O’nun rızasını kazanmak için neler yapılması gerektiğini ikna edici bir dille anlatır. İnsanoğlunu kendi nefsinin nasıl aldatıp kandırdığını ve onun bu aldatışlarından kurtulmak için ne yapmak gerektiğini misallerle öğretir. İbn Atâullah el-İskenderî tasavvufa sonradan girdiği için, tasavvufa yabancı insanlara nasıl yaklaşmak ve onların yönünü Allah’a tam olarak nasıl çevirmek gerektiğini çok iyi bilir. O yüzden de öğütleri, havada kalan sözler değil, insanın içine işleyen, kalbine dokunan nasihatlerdir. Bu eseri okuyan kişi, kendisini gerçek bir şeyhin, bir mürşid-i kâmilin karşısındaymış gibi hisseder. Eğer Allah yolunda yürümek istiyorsa, bu kitap ona o yolu bütün yönleriyle açar. Kendisine hem dünyasını, hem de âhiretini güzelleştirecek reçeteler sunar.
93.75 ₺ -
Fihi Ma Fih
Gerçek anlamda bir şaheser olan Fîhi Mâ Fîh, Hz. Mevlâna’nın çeşitli ortamlardaki konuşma ve sohbetlerinden, ayrıca kendisine sorulan sorulara verdiği cevaplardan oluşan gerçek bir maneviyat ve irfan hazinesidir. İngilizcesi, Almancası ve Fransızcasıyla Batılı düşünürleri, Mesnevî kadar derinden etkileyen Fîhi Mâ Fîh pek çok kişinin İslâm’a ısınmasına ve hidayetine vesile olmuş ve olmaya da devam ediyor. Bu kitap, bizim yeterince bilip takdir edemediğimiz eşsiz klasiklerimizin en başta gelenlerindendir. Önsözde yazılanlara göz atan bir okuyucu, Fîhi Mâ Fîh’i neden kitaplığında bulundurması ve dönüp dönüp okuması gereken ölümsüz bir eser olduğunu görecektir.
203.00 ₺ -
Allaha Koşan Genç
Bu kitabın muhatabı, “Asım’ın Nesli”, “Diriliş Nesli”, “Davası Allah olan adanmış nesil”, “Ateşte ama yanmayan zamanın İbrahimi”, zamanın Mus’ab’ı, Ammar’ı, Fatıma’sı, Zeyneb’i ve cennetin özlediği elmas nesil… Ahmet Bulut, sade dili, kıskıvrak yakalayan üslubuyla seni bir yolculuğa davet ediyor, sonu cennete varan bir yolculuk… Bu yolda, hedefini belirlemişsin, yoldaki engellerden azadesin… Gençlik nimetlerini, Allah’a yürürken bir nimet biliyorsun… Tuttuğun yola arkadaşlarını da davet ederek yeryüzünde bir müjdeci gibi ferahlıkla dolanıyorsun… Çünkü sen Allah’a Koşan Genç’sin! Kitaba Allah’a Koşan Genç ismini verdim. İstedim ki Allah’a koşasın. İstedim ki nefsin ve şeytanın kışkırtmalarından Allah’a kaçasın. İstedim ki seni cennet yurduna davet eden Rabbine, “Buyur Allahım emrine amadeyim,” diyesin. İstedim ki Rahmet Peygamberi’nin(sav) özlediği ve “Kardeşimdir,” buyurduğu sen olasın. İstedim ki insanlığın kurtuluşu için kendine harap edercesine adanmış yüreğin kardeşi sen olasın. İstedim ki ateşler içinde ama yanmayan İbrahim, bıçağın kesmediği İsmail, suyun boğmadığı Musa, kuyunun yutmadığı Yusuf sen olasın. İstedim ki bir şehrin imarına adanmış yürek Mus’ab sen olasın. İstedim ki ıssız çöllerde yalnız kaldığında, ümitlerin tükendiği anda, “Allah bana yeter,” diyen Hacer, karnındaki bebeği Allah’a adayan Hanne, sudaki bebeğe sahip çıkan Firavun’un sarayındaki Asiye sen olasın. İstedim ki sadakatin, sevginin ve fedakârlığın simgesi Hatice sen olasın. İstedim ki ilmin, ferasetin ve muhabbetin zirvesi Âişe sen olasın. İstedim ki iffetin, edebin ve hayânın membaı Fatıma sen olasın…
118.40 ₺