-
Glisemik İndeks Diyeti
“Fazla kilolu bir kişinin kilo vermesi onun ömrünü uzatır ve hastalıklara yakalanma riskini büyük ölçüde azaltır. 10 kg’lık kilo kaybıyla ölüm riski yüzde 20’den fazla azalmaktadır. Yine 10 kg’lık bir zayıflama büyük tansiyonda 1 cmHg, diastolik yani küçük tansiyonda 2 cmHg’lık azalma olmaktadır. Şeker hastalığı varsa 10 kg zayıflayınca açlık kan şekerinde yüzde 50 oranında azalma olmaktadır. 1 kg zayıflamakla kandaki toplam kolesterol düzeyinde 2,28 mg/dl, LDL kolesterolde 0,91 mg/dl ve trigliserid düzeyinde 1,54 mg/dl düşme olmaktadır. Kilo verildiğinde, kan dolaşımında bulunan ve yükseldiğinde kalp hastalığına neden olan C-reaktif protein (CRP) adı verilen iltihap yapıcı proteinler ile kan pıhtılaşmasını artırarak kalp krizine neden olan proteinlerde de ciddi azalmalar olur.” Prof. Dr. Metin ÖzataGlisemik indeksi düşük gıdalarla beslenince insülin hormonunda azalma ve enerji artması oluştuğu gibi yağ depolanması azalır ve mevcut yağlar yakılmaya başlar. Sonuçta da kilo kaybı oluşur. Düşük glisemik indeksli beslenme, hem doygunluğu hem de yağların yakılmasını artırarak kilo kaybını iki mekanizmayla sağlar. Düşük glisemik indeksli gıdalar yüksek glisemik indeksli gıdalara göre daha uzun süre tok tutar ve bu nedenle sonraki öğünde daha az yemeyi sağlar. Bir yemekteki glisemik indeksli oranını yüzde 50 artırdığınızda doygunluk hissinde yüzde 50 azalma olmaktadır.Diğer diyetlere karşılık Glisemik İndeks Diyeti’nin faydalı olmasının nedeni, insülin direncini kırmasıdır. 1.200 kalorinin altında diyet yapmak insülin direncini artırır ve kilo aldırır. Kilo vermek için acıkmanın ve tatlıya saldırmanın önlenmesi gerekir. Bunun yolu da düşük glisemik indeksli gıdalarla beslenmekten geçmektedir.• Fazla kilolarınız canınızı sıkıyorsa… • İştahınızı kontrol edemiyorsanız… • Diyet yapmanıza rağmen vücudunuzdaki inatçı yağlar bir türlü erimiyorsa… • Göbeğiniz hayatınızı zorlaştırıyorsa… • Yürürken nefes nefese kalıyorsanız… • Sürekli stresliyseniz… • Sık sık hipoglisemi atakları yaşıyorsanız… • Metabolizmanızın yavaşsa… • Ve gizli şekerden şüpheleniyorsanız…Glisemik İndeks Diyeti tam size göre…Bu beslenme modelinde işiniz çok kolay. İştah kontrolü için bağırsakta sindirimi uzun süren ve bu nedenle kan şekerini hızla artırmayan düşük glisemik indeksli gıdaları seçmeniz yeterli. Ülkemizin önde gelen endokrinoloji, metabolizma ve diyabet uzmanlarından Prof. Dr. Metin Özata, bu kitapta aşırı iştahın ve kilo almanın en önemli sebebi olan insülin direncini ve beslenmede yapılacak küçük değişikliklerle bu direnci nasıl çözebileceğimizi anlatıyor. Alternatifli diyet mönüleri ile her kilodan herkese zayıflamanın formülünü veriyor.Glisemik İndeks Diyeti Kimler İçin Faydalı? • Kilolular ve obezler, • Tip-1 şeker hastaları • Tip-2 şeker hastaları • Pre-diyabet (gizli şeker) hastaları • Gebelik şekeri olanlar • Reaktif hipoglisemisi olanlar (kan şekeri düşük olanlar) • Trigliseridi yüksek olanlar • Metabolik sendromu olanlar • Polikistik over sendromu olanlar • Karaciğeri yağlı olanlar • Gözdeki makula dejenerasyonunu önlemek isteyenler • Kanser, kalp hastalığı ve felçten korunmak isteyenlerGlisemik İndeksi Düşük Gıdalarla Beslenmenin Sonuçları: • Kilo kaybı • Kan basıncı ve yağlarda azalma • İnsülin direncinde azalma • Kan şekerinde düşme • Kanda antioksidanlarda artma • Sistemik enflamasyonda azalma • Enerji artışı • Konsantrasyon artışı • Psikolojide düzelmeKitabın Bölümleri: • FAZLA KİLONUN NEDENLERİ • KİMLER AŞIRI KİLOLU VEYA OBEZDİR? • İNSÜLİN DİRENCİ KİLO ALDIRIR • GİZLİ ŞEKER • REAKTİF HİPOGLİSEMİ (ANİ KAN ŞEKERİ DÜŞMESİ) • NE KADAR KİLO VERMELİ? • İLK ADIM: YAŞAM TARZI DEĞİŞİKLİĞİ • GLİSEMİK İNDEKS NEDİR? • DÜŞÜK GLİSEMİK İNDEKSLİ BESLENMENİN FAYDALARI • GLİSEMİK İNDEKS DİYETİ’NİN UYGULANMASI • DÜŞÜK GLİSEMİK İNDEKSLİ MÖNÜ ÖRNEKLERİ • METABOLİZMA NASIL HIZLANDIRILIR? • ATIŞTIRMALARI NASIL ÖNLERİZ? • HAREKETLİ OLMANIN ÖNEMİ • BAZI KİŞİLER NEDEN ZAYIFLAYAMAZ?
117.25 ₺ -
Ertuğrul Kötü Söz Söylemeyi Kim İster Ki
Ertuğrul Serisi, ilkokul çağındaki öğrencilere etik değerler kazandırma amacıyla yola çıkan bir seri. Kahraman Lazım Dediler Geldik‘le başlayan seri Kötü Söz Söylemeyi Kim İster ki? ile devam ediyor.Ertuğrul da zaman zaman kötü sözler kullanıyor ve bu sözlerin ne anlama geldiğini ve nelere sebep olabileceğini bilmiyor bile.Öykü; kurgusu ve işlenişiyle çocukların, velilerin ve öğretmenlerin seveceği tarzda kaleme alınmış.Kötü Söz Söylemeyi Kim İster ki?, özellikle ilkokul öğrencileri arasında yaygın olan argo konuşmaların yanlışlığına farklı bir tarzda değiniyor. Sosyal medyada yazdığı yazılarıyla binlerce okurun dikkatini çeken Öznur Çolakoğlu Cam’ın kaleme aldığı, aksiyon, macera ve gizem dolu bu kitabı çok seveceksiniz..
10.05 ₺ -
Ertuğrul Kahraman Lazım Dediler Geldik
Her çocuk bir süper kahramandır aslında.Ertuğrul da öyle çok süper bir kahraman. İçindeki iyi ve doğru sesi dinlemenin büyük bir kahramanlık olduğunu keşfetmiş. Keşfetmesine keşfetmiş de bu durum, zaman zaman onu zor durumda bırakmıyor değil ☺İçi gırgır, şamata, aksiyon, macera ve bol süper kahramanlık dolu bu kitabı çok seveceksin. Süper kahraman dediysek; Ertuğrul, binalara tırmanmıyor, pelerini ile uçmuyor, at tepesinde savaşlara falan katılmıyor tabii.Onun yerine, ödevleri ile boğuşuyor. Kardeşi ile anlaşmaya çalışıyor. Arkadaşları ile yaşadığı sorunları en adil şekilde çözmeye çalışıyor. Ertuğrul’da daha ne süper kahramanlık numaraları var bi bilsen!Kitapla ilgili yorumlar:Ertuğrul’la tanıştığınız andan itibaren yüzünüzde bir gülümseme ile okuyorsunuz kitabı. Gerek kardeşiyle olan diyalogları gerek olayları yorumlama şekliyle kitap başından sonuna mizahi bir dille yazılmış. Yaşadığı her olayda, kendini bir ikilemin içinde bulan Ertuğrul yaptığı seçimlerle “kahramanlık” kavramına farklı bir bakış açısı kazandırıyor. Bir çocuk olarak içindeki iyi ve doğru sesi dinlemenin de bir kahramanlık olduğunu hissettiriyor. Kitabın içten bir anlatımı var. Olayları birinci ağızdan yani Ertuğrul anlatıyor. Bu durum sanki arkadaşınızla konuşuyormuşsunuz hissi uyandırıyor. Özellikle günümüz çocuklarının gülmeyi sevdiği gerçeği bu kitabın çocuklar tarafından çok sevileceğini düşündürüyor. Keyifli okumalar olsun…Deniz Şahin, Türkçe Öğretmeni“İdealist, üretken ve dokunduğu her işe aşkla sarılan sevgili Öznur Çolakoğlu Cam, bu kez Ertuğrul ile çocuk dünyasının kalbini fethetmeye hazırlanıyor.Ertuğrul öyle samimi, öyle bizden, öyle tanıdık ki, kitabı okurken yanaklarından birer makas alıverme veya başını okşayıp “N’aber Ertuğrul ” deme hissi uyandırıyor insanda…Öznur; Ertuğrul’u ile çocukların biz yetişkinlerin dünyasına baktığında aslında neler gördüğünü, doğruların, yanlışların kafalarında nasıl şekillendiğini sade, akıcı ve esprili bir dille anlatmış; çocuklara sıkılmadan keyifle okuyabilecekleri, yetişkinlere de aynı keyifle çocuklarıyla paylaşabilecekleri bir eser hediye etmiş. Çocuklara bakmanın ötesine geçip,onları görmeyi başarmış bir eğitimci, bir anne, bir amazon kadın olarak Öznur’u muhteşem empati yeteneği ve yaratıcılığı için ayakta alkışlıyorum.Hepimiz için “Ertuğrul”la tanışma vaktidir. Ondan öğreneceğimiz çok şey var…”Av. Burcu Karataş Metin
33.50 ₺ -
Enerjinin İktidarı
“Dünya herkesin ihtiyacına yetecek kadarını sağlar, fakat herkesin hırsını karşılamaya yetecek olanı değil.” Mahatma Gandhi“Enerji kaynaklarını kontrol edemeyen bir ulus, kendi geleceğini de kontrol edemez.” Barack Obama“ … ne Başkan Wilson ne de bir başkası, Dicle ve Fırat’ın çevresindeki geniş toprakları Osmanlı’ların denetimine bırakmak isteyecektir. Bu durumda sormak isterim: Mezopotamya’daki Küçük Zap Suyu’na kadar veya yeterli derecede zengin su kaynaklarını denetim altına alacak şekilde, ordularımızla ilerlememizin büyük yararı yok mudur? Bunu başardığımızda, petrol yataklarının büyük çoğunluğu da elimize geçmiş olacaktır.” Arthur J. Balfour, İngiltere Dışişleri Bakanı 13 Ağustos 1918Enerji, her şeydir! Enerji kaynaklarını, transfer olanaklarını elinde tutan, dünyayı elinde tutar. Bugün Orta Doğu’da yaşanmakta olan, milyonlarca insana ülkesini terk ettiren, yüz binlercesinin ölümüne neden olan, kimilerince 3. Dünya Savaşı olarak adlandırılan “savaş”, enerji kaynakları için yapılan savaştır. Dünyanın öküzün boynuzları üzerinde olduğu bir hurafedir ama dünyanın, bir kuyudan fışkıran petrolün üzerinde durduğunu söylemek yanlış olmaz. 21. yüzyılda enerjinin kanlı tarihi yazılmaya devam ediliyor.Enerji öylesine hayatımızın merkezindedir ki, enerji kaynaklarına erişebilmek, enerjiyi kesintisiz kullanabilmek, enerjide bağımlı olmamak gibi kavramlar, ülkelerin sadece enerji güvenliklerini değil, ona bağlı olarak ekonomik ve ulusal güvenliklerini, daha da önemlisi, ekosisteme verilen zararlar açısından da insanlığın ve dünyamızın geleceğini doğrudan ilgilendirmektedir.Enerji konusunun duayeni Necdet Pamir, kitabında, “Enerji nedir? Günlük yaşamımızdaki önemi nedir? Ülkelerin gelişimlerinde, hatta var olmalarındaki rolü nedir? Enerji güvenliği ne demektir? ABD, AB, Rusya’nın enerji politikalarının temel unsurları nelerdir? Enerji kaynakları bakımından zengin olan ülkelere yönelik işgallerin, sivil katliamlarının ardında büyük güçlerin ne gibi ihtirasları, kirli planları var? Türkiye’nin bir enerji politikası var mı? Enerji alanındaki sorunlarımız çözümsüz mü? Dışa bağımlılığımız kader mi? Ne yapmalı?” gibi sorulara yanıt arıyor.“Çevremizdeki ülkelerde çok zengin petrol rezervleri var da bizde nasıl olmaz? Petrol denizi üzerinde yüzüyoruz ama yabancılar engelliyor. Petrol bulunuyor ama üzerini cıva ya da çimento ile kapatıyorlar” gibi yorumlara teknik ve jeopolitik açılardan açıklık getirmeye çalışıyor.Kitapta Rusya ile yaşanan son enerji kriziyle ilgili de özel bir bölüm var.
23.45 ₺ -
Edep Ya Hu
Allah “Allah yolunda hakkıyla mücâhede edin” (Hacc 22/78) buyurmuştur. Hakkıyla mücâhede etmek, kişinin nefste bulduğu dinî ya da dünyevî her türlü sevinci yok etmesidir. Her türlü iyi amelde lezzet ve eğlenceden bir pay bulunur. Bu durum kişi için iyi bir şey değildir. Bu kimse için uygun olan kendisini lezzetten korumak gayesiyle başka bir amele geçmesidir. Çalışıp çabalayarak elinden geldiğince bunu yaptığı takdirde Allah çabucak ona bunun karşılığını verir. Allah’ın ona vereceği karşılık ise kalbini nurlara açık hale getirmesidir. Bu nur kalbi aydınlattığı zaman nefs kendisine verilen bu güzel şeyler aracılığı ile kendisini dünyanın lezzet ve arzularından alıkoyacak bir şey bulur.Sûfiler, “Bütün yollar edepten ibarettir” derler. Edebin esası Allah’a karşı edeptir. Allah’a karşı edep ise insanı bir şekilde bütün mahlûkata karşı da edepli hale getirir. Yunus Emre’nin “Yaratılanı sev Yaratan’dan ötürü” sözünde ifade edilen de, Allah’a karşı edep neticesinde oluşan merhamet ve tevazunun bütün yaratılmışlara yansımasıdır. Peki Allah’a karşı edep nasıl olacaktır?Hakîm Tirmizî elinizdeki kitapta bu sorunun cevabını vererek dış organlarımızdan kalbimize varıncaya değin her bir azanın Allah’a kulluk derecesine ulaşmak için nasıl yönetilmesi gerektiğini anlatıyor. Gerek bireysel gerekse toplumsal hayatta kulluğun tezahürlerinin neler olduğunu inceliyor. Kişinin bütünüyle nasıl Allah’a yöneleceği; düşüncesini, sözünü, bireysel ve toplumsal bütün davranışlarını nasıl bu yönelişe uygun hale getireceği konusunda rehberlik yapıyor.Kitabın Bölümleri:Birinci Risale: Müritlerin Âdâbı• Giriş: Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla • Kalbin Islahı ve Devası, Fesadı ve Hastalığı Nedir? • Dostluk ve Sevgi (Velayet ve Muhabbet) Nedir? • Akıl ve Kalp Aydınlanması • Kalp: Gizli Hazine • Heva ve Vesvese • Vesvesenin Türleri ve Vesveseden Kurtuluşun Çareleri • Kulluk • Allah’a Ulaşmanın Sırrı: Güzel Ahlak • Hz. Peygamber (sav) ve Ashabının Dünya NimetlerineKarşı Tutumu • Allah’ın “Sizin en değerliniz, Allah’tan en çok sakınanızdır” (Hucurat, 13) Ayeti ve Bilgisi Az Olduğu Halde Takva Sahibi Olan Kimsenin Çok Bildiği Halde Takva Sahibi Olmayan Kimseye Tercih Edilip Edilmeyeceği Hakkında • Farzlarda Gösteriş Olmadığını Söyleyen Kimsenin Sözü Hakkında • Takva ve Vera’ Arasındaki Fark Hakkında • Allah’ın “Evlerde yemek yemek” Meselesinden Bahsettiği Yerde Geçen “Ya da dostlarınız” Şeklindeki İfadesi Hakkında • Allah’ın “Görünen kısımlar hariç ziynetlerini açmasınlar” (Nur 24/31) Sözü Hakkında • “Allah’ın size lütfu ve merhameti olmasaydı, pek azınız hariç, muhakkak şeytana uyardınız” (Nisa 4/83) Sözü ile Buradaki Azın Kimler Olduğu, İstisnanın Anlamı Hakkında • Kalbinde Küçücük Bir İyilik Bulunan Kimsenin Cehennemden Çıkarılacağı Şeklindeki Söz ile O Kimsenin Allah’ın Dışında Bir İlah Olmaksızın Cehennemden Çıkışının, Kendi İyilikleriyle Cehennemden Çıkışından Evla Olduğu Hakkında • Allah’ın İpine Bağlanmak ile Allah’a Bağlanmak Hakkındaİkinci Risale: Kazancın Açıklaması• Kulluk ve Geçim • Peygamberler Geçim Temini İçin Gayrette Örnektirler • Rızkın Ezelde Takdir Edilmesi ve Rızık Yollarını Arama • Allah’ın Resulü’nün (sav) Rızkı • Allah Neden Rızka Kefil Olduğuna Dair Yemin Etti?
87.10 ₺ -
Doğru Beslenmeyle İlgili Yanlış Bildiklerimiz
Modern tıp, medya ve gıda endüstrisi, sistematik bir çalışmayla, beslenmeyle ilgili çoğu asılsız “iddia”yı gerçekmiş gibi zihnimize kazımak istiyor. Bu “iddia”ları desteklemek için “ısmarlanmış” araştırmaların cımbızla ayıklanmış sonuçları kamuoyuna duyuruluyor. Bu sözde iddiaları çürüten, hatta tam tersini ispat eden bilimsel araştırmalar ise hasıraltı ediliyor.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Metabolizma ve Beslenme Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Aydın’ın tıbbi editörlüğünü üstlendiği bu kitap, birçoğumuzun artık “sarsılmaz bir gerçek” olarak algıladığı beslenme balonlarını tek tek patlatıyor.Kolesterolü kötü bir şey, kalp krizinin baş tetikçisi olarak mı bilirdiniz? Yanıldınız. Pastörize sütün sağlıklı olduğu mu söylendi size? Kandırmışlar. Kalori kısıtlayan diyetle kilo vermeye mi çalışıyorsunuz? Orta vadede şansınız yüzde 1’in altında. Çocuğunuz soyalı mamaları çok mu seviyor? Başınız dertte.Serkan Yimsel, bilimsel araştırmalar eşliğinde modern zamanların 8 beslenme mitini tek tek çürütüyor. Annelerimizin, dedelerimizin geleneksel olarak tükettiği ancak şık ofislerde “hizmet” veren diyetisyenlerin öcü gibi korkuttuğu gıdaları tekrar soframıza kazandırıyor.Yimsel, tek tip beslenme piramitlerinin, light, düşük yağlı, yağsız ürünlerin, aspartamın, “kalp dostu” margarinlerin, tuz ve kolesterol düşmanlarının foyasını meydana çıkarıyor. Tarafsız bakış açısıyla, sağlıklı beslenme hakkında bize söylenmeyenleri söylüyor.
117.25 ₺ -
Doğal Süper Gıdalar
Doğal süper gıda, insan sağlığına faydalı son derece zengin ve tabii içerikleriyle, vücudun temel ihtiyaçlarını (vitamin, mineral, protein, yağ vb) az miktar tüketilse dahi karşılayan, hastalıklara karşı koruyucu ve tedavi edici etkisi bulunan gıdalar olarak tanımlanabilir. Bunlar düzenli kullanıldığında bağışıklık sistemi güçleniyor, insan kendini dinç ve enerjik hissediyor.Dünyada ‘superfood’ statüsüne kavuşmuş birçok gıda var. TABDER Başkanı Ayhan Ercan tıbbi aktarlıktan gelen yılların tecrübesi, bilgi birikimi ile dünyada en çok bilinen ve Türkiye’de de bulunabilen süper gıdaları araştırdı. Bunlara kendi topraklarımızda yetişen süper gıda ve adaylarını ekledi.Bununla da yetinmeyip bilimsel araştırmaların referanslarıyla, bu gıdaların hangi rahatsızlık ve hastalıklara karşı nasıl kullanılabileceğini ekledi. Yetmedi, bu süper gıdalarla hazırlayabileceğiniz süper reçeteler ve süper lezzetli tarifler de kitaptaki yerini aldı. Ve ortaya süper bir kılavuz çıktı.Buğday çiminden yaban mersinine kinoadan chia tohumuna, arı sütünden sumağa, duttan nara, kızılcıktan susama, keçiboynuzundan likapaya dünyada ve ülkemizde önde gelen süper gıdalar… Demir eksikliği, kansızlık, şişmanlık, aşırı zayıflık, kısırlık, kabızlık, alerji, sistit, candida, boy kısalığı gibi sorunlara karşı destekleyici reçeteler… Tarhanadan ekmeğe, köfteden kısıra, kekten pudinge, çikolatadan dondurmaya gluten ve şeker içermeyen süper gıdalar ile hazırlanmış özel tarifler…İşte karşınızda Türkiye’deki ilk Süper Gıdalar Rehber Kitabı.
160.80 ₺ -
Dijital Ölümsüzlük Ve Ruh
Şifreleri kırma, sembolleri anlamlandırma, ipuçlarını birleştirme kitabı bu. İnsanın, en şerefli mahlukatın kurtuluşu için, yeryüzü halifesinin ‘yeni dijital insan’a dönüşmemesi için bir çığlık! Yoksa şeytanın insana secde etmediği o andan itibaren yaşananların metafizik özeti mi?Ahir zamanlardayız ve kötülük hızlandı. İnsanlık onurumuz yepyeni tekno-silahlarla örseleniyor: Yapay zeka, teknolojik tekillik, dijital ölümsüzlük, nesnelerin interneti, kuantum bilgisayarlar, tanrı parçacığı, nanoteknoloji… Duygularımız dahil tüm mahremiyetimizi ‘görünmez’ merkezlere veri olarak gönderen akıllı telefonlarımız… Ve dijital çağın enerjisiyle ‘yaratılmaya’ çalışılan Kabala’daki Adam Kadmon türevi Dünya Kralı Metalik Mesih!Elinizdeki kitap alakasız gibi görünen bu parçalanmış bilgileri Kur’an-ı Kerim rehberliğinde bütünlüyor. Şeytanın son hamlelerini deşifre ederken hepimize Cennet’i hatırlatıyor. Ve seçimi size bırakıyor: Huzurlu bir İnsan-ı Kamil mi olmak istersin yoksa elektrikle beslenen bir ölümsüz mü?
134.00 ₺ -
Deizm Ve Ateizm Çıkmazı
“İnsan gün geçtikçe yiyip içen, çiftleşen ve fırsat buldukça başka insanları boğazlayan, niçin yaşadığını düşünmeye fırsat bulamayacak şekilde sürüklenip giden bir varlık haline gelmektedir. Asıl felaket budur.” Prof. Dr. Erol GüngörSon yıllarda ciddi biçimde gündeme gelen “deizm ve ateizm” tartışmalarına bir de bu görüş açısından bakmakta fayda vardır. Sorun dinde mi, bizim kendimizdeki ve evrendeki ilahi derinliği algılayamayacak hale gelmemizde mi? Oysa biraz düşünen, okuyan, araştıran, başta kendi bünyesine, tabiata, çevresine, kâinatın eşsiz nizamına ibret nazarı ile bakan her insan Allah’ın varlığının ve birliğinin delillerine kolaylıkla ulaşabilir.İşte yazarın uzun yılları alan araştırmaları sonucunda ortaya çıkan bu kitap, bu tartışmaya kapsayıcı yanıtlar oluşturma çabasıyla, İslâm ve Batılı bilim insanlarının Allah’ın varlığı hakkındaki görüş ve delillerini bir araya getirmek üzere kaleme alınmıştır. “Deizm ve ateizm” tartışmalarına kapsayıcı yanıtlar veren, alanında referans kitap olma özelliklerine haiz tam bir başucu kitabı.“Evrenin oluşumu bilimin gerçekliğine dayanır ama bu hiçbir şekilde, bilim kurallarını koyan ve onları da yaratan bir Tanrı olmadığı anlamına gelmez.” Stephen Hawking“DNA üzerinde yürütülen çalışmalar bize yaratıcı büyük bir gücün, Tanrı’nın varlığını gösteriyor” Antony Flew
83.75 ₺ -
Çocuklarda 20 Psikolojik Problem Ve Çözümü
Onlar, tam anlamıyla ‘zamane’ çocukları.Onlarınki anne babalarının çocukluklarına benzemiyor.Onların dünyası cep telefonlarının, bilgisayarların hâkim olduğu bir dünya.Onlar düşe kalka büyümüyorlar, tozu toprağı bilmiyorlar.Başları hiperaktiviteyle fena halde dertte, fobileri var, narsisizmden mustaripler, daha yalnız büyüyorlar, okula gitmek, arkadaş edinmek onlar için daha zor. Onlar, çoğunlukla ‘problemli’ çocuklar. Anne babaları ise daha çok şey biliyorlar ama geleneğin bilgeliğinden kopuyorlar. ‘Biz görmedik onlar görsün’ derken ölçüyü kaçırıyorlar.Uzman Klinik Psikolog Fazilet Seyitoğlu, uzun yıllara dayanan klinik deneyimlerini aktardığı bu kitabında, ‘zamane’ çocuklarının ve anne babaların problemlerini teşhis ediyor, anne babalara, davranışa yönelik çok temel yaklaşımlarla çözüm önerileri sunuyor.Hayatın ve tedavinin içinden yaşayan örneklerle…Kitabın BölümleriBirinci Bölüm: Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu İkinci Bölüm: Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu, İlaçsız Nasıl Yönetilir? Üçüncü Bölüm: Çocuklarda En Sık Görülen Korkular Dördüncü Bölüm: Okul Fobisi Beşinci Bölüm: Sosyal Fobi Altıncı Bölüm: Doktor / İğne Fobisi Yedinci Bölüm: Su Fobisi Sekizinci Bölüm: Uçak / Uçuş Fobisi Dokuzuncu Bölüm: Sıradışı Bir ‘Çoklu Fobi’ Vakası Onuncu Bölüm: Sağlıksız Özgüven / Kendini Bilmeme Onbirinci Bölüm: Aşırı Bencillik / Narsisizm Onikinci Bölüm: Vicdansızlık ve Merhametsizlik Onüçüncü Bölüm: Okuma Bozukluğu / Güçlüğü (Disleksi) Ondördüncü Bölüm: Kavgacılık Onbeşinci Bölüm: Sanal Âlem ve Bilgisayar Bağımlılığı Onaltıncı Bölüm: Oyun Çılgınlığı Onyedinci Bölüm: Boşanma Travması Onsekizinci Bölüm: Sarsıcı Haber Travması Ondokuzuncu Bölüm: Duygusal Fakirlik Yirminci Bölüm: Akran Zorbalığı Yirmibirinci Bölüm: Çocuk ve Allah Yirmiikinci Bölüm: Çocuk ve Peygamber Yirmiüçüncü Bölüm: Ergenlik Sorunları ve ÇözümleriSon Söz Niyetine: EBEVEYNLERE ALTIN ÖĞÜTLER* Siz ve Bebeğiniz İçin 10 ‘Hoş Geldin Bebek’ Tavsiyesi! * Çocuklara Tuvalet Alışkanlığı Nasıl Kazandırılır? * Yaratıcı, Meraklı ve Hayalci Çocuklar İçin Uyku Vakti Önerileri * Çocuğa Harçlık Vermek, Onun Sorumluluk Duygusunu Geliştirir! * Misafir, Çocuk İçin İyi Bir Eğitim Fırsatıdır! * Kucaklama ve Sıcak Dokunuşların Faydası! * Ayrılıklara Verilen Tepkiler, Çocukluktaki Bağlanma Türleriyle İlişkili * Kız Çocukları Babalarının Yokluklarında Daha Çok Depresyona Giriyor! * Genç Kızların Riskli Diyet Yapması, Aile Çatışmaları ve Depresyonla İlişkili! * Annenin Ruh Sağlığı Çocuğu Etkiler! * Annemiz Depresyonda * Yetişkin DEHB’si ve Sorunlarla Baş Etme Yolları * Sosyal Medya Çılgınlığının 3 Faturası! * Anne Babalar İçin Zor Durumlarda Nefes Alma Teknikleri * Yanlış Bir Terapiste mi Gittiniz, Sorgulayın! * Çocuğum İçin Ne Zaman Psikoloğa Gitmeliyim?
24.12 ₺ -
Çocuklar için Süper Gıdalar
Bebeğiniz, çocuğunuz her bakımdan hassas, narin, korunmasız ve size muhtaç. Anne babalar olarak siz onlardan daha şanslıydınız çünkü çocukluğunuz çok daha az kimyasalla iç içe geçti. Oysa onlar tam bir kimyasal bombardımanı altında yaşıyorlar. Geleceklerini tümüyle belirleyecek olansa, şu anda onlara verdikleriniz. Onları yalancı gıdalardan, adı kısaltılarak içeriği sizden gizlenen binlerce kimyasal katkı maddesinden, sahte damak tatlarından korumak sadece sizin elinizde.İşte bu kitapta, emzirmeden pişik kremine, pek çok bebeklik ve çocukluk dönemi hastalıkları ve sorunlarında kullanacağınız destek reçetelerine, onlar için doğal süper gıdalarla hazırlanmış süper tariflere, hatta kendi kendinize hazırlayabileceğiniz hijyenik ıslak mendile, antialerjik sabuna kadar onlarca tarifi, reçeteyi bulacaksınız.Kitapta yer alan tarif ve reçeteler dünyada en çok bilinen ve Türkiye’de de bulunabilen süper gıdalarla hazırlanmıştır. Güvenilirliği yüzlerce yıldır bizzat halk tarafından teyit edilmiş, üstelik yenileri eklenmiş bu tarifler çocuğunuzu büyütürken en doğal ve güçlü yardımcınız olacaktır. Doktorlar Kitap İçin Ne Dedi?“Bilgisine güvendiğim Sevgili Ayhan Ercan dostum, çocuklarımıza güvenilir gıdalar, baharatlar, çaylar vermenin önemini vurgulamış. Gerçek sağlık ve koruyucu hekimlikte sağlıklı ürünler çok önemli! Bu okunması gereken bir kitap…” Dr. Ender Saraç“Günümüzde organik bebek mamalarında dahi genetiğiyle oynanmış gıda (GDO) izlerine rastlanıyor! Bu bağlamda süper gıdalarla hazırlanmış fonksiyonel bebek maması tarifleri harika bir seçenek olarak ebeveynlere sunulmuş. Kitabın yazarı, Tıbbi ve Aromatik Bitki Uzmanı Sevgili Ayhan Ercan, kitabı yazım sürecinde sıklıkla fikir alışverişi ile bilime saygılı tutumundan ayrılmadan, gıdanın bir bilim olduğunu unutmadan, meslekler arası sıklıkla görülen ehliyet kavgasına girmeden, geleneksel yöntemler ve günümüz deneyimlerini bu kitapta sizler için topladı. Kısaca özetlemek gerekirse, doğru bilgi ve güvenilir kaynağa ulaşmanın zor olduğu çağımızda, bilgi kirliliğinin en çok yaşandığı günümüzde, çok zor bir dönemde yazmış olduğu bu değerli kitap sağlıklı nesiller büyütecek ebeveynler, alternatif tedaviyi tercih eden meslektaşlarım için muhteşem bir kaynak olacaktır.” Dr. Korhan Yılmaz Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı“Beslenmede olduğu kadar farklı sağlık problemlerinde de doğal alternatiflere yer verilebileceğini vurgulayan bu kitapta en çok dikkatimi çeken, ağız bakımı ile ilgili tarifler oldu. “Önce zarar verme” ilkesi gözetilerek hazırlanmış tariflerden biri, yutulabilir doğal diş macunu. Plastik diş kaşıyıcılara alternatif doğal bir diş kaşıyıcısı da düşünülmüş ki tarif hem doğal bir ağrı kesici, hem de bebeğin diş kaşıma ihtiyacını giderme özelliğine sahip. “Oil pulling”, yani ağızda yağ çekme işlemi henüz ülkemizde çok yaygın olmasa da bu kitapla daha çok bilinecek diye düşünüyorum. Gerek çocuklar, gerekse biz yetişkinler için uygun olan bu işlem, özellikle de organik hindistancevizi yağı ile uygulandığında doğal bir ağız hijyeni sağlamaya yardımcı olmakta. Kitapta ayrıca aftların iyileşme süreci için de doğal bir tarif bulunmakta. Böyle faydalı bilgiler içeren yazılı kaynakların artmasını temenni ediyor ve yazarı tebrik ediyorum.” Ümit Oflaz Çocuk Diş Hekimi“Çocuk ve toplum sağlığını ilgilendiren çok önemli konuları ve eşsiz bilgileri bizler için başucu kitabı haline getirmiş çok saygıdeğer arkadaşım Ayhan Ercan; tıbbi tedaviler, şifalı bitkiler, takviye gıdalar gibi son derece suiistimale açık, bilgi kirliliği ve kafa karışıklığı yaşanan bu alanda annelerimizi ve hekimleri bilinçlendirmek ve bilgilendirmekle kalmamış, ortaya koyduğu bu çok değerli eserle sağlıklı nesillerin gelişmesine katkıda bulunmuştur. Gösterdiği hassasiyet, özveri ve paylaşımlar için çok teşekkür ediyorum.” Dr. Tayyar Vardar Çocuklarda İleri Yaşam Desteği, Travma ve Resüsitasyon Uzmanı“Dünyada en çok ilaç kullanan ülkelerden birinde yaşamamız gerçeği ile yüzyüzeyken, yan etkisi olmayan, güvenilir kaynaklardan temin edilmiş bu doğal ürünleri kullanmak açısından, bu bilgilere ulaşacak kaynakların etik ve güvenilir olması çok önemli. Uzun süredir tanıdığım Ayhan Ercan araştırmacı, çalışkan, etik değerlerine çok bağlı, kalite tutkunu, her şart altında önce sağlık diyen bir nefer. Tanıdığım günden beri başta çocuğum olmak üzere tüm ailemizin sağlığına katkılarından dolayı önce teşekkür eder, sonra da sizlere bu kitabı ısrarla tavsiye ederim.” Dr. Özgür Esen Çetiner Tamamlayıcı Tıp Yöntemleri Uzmanı
20.10 ₺ -
Çocuk Psikolojisini Anlama Kılavuzu
Çocukların ilk 6 yaşta öğrendikleri şeyler, insan hayatının geri kalan son 60-70 yılında öğrendiklerinden daha fazladır. 0-6 yaşta çocuğun kimlik ve kişiliğinin temelleri atılır. Anne babalar çocuklarına nasıl bir aile ortamı sunuyor, birbirleriyle ve çocuklarıyla nasıl iletişim kuruyor, birbirlerine ve çocuklarına nasıl yaklaşım sergiliyor ve problemleri nasıl çözüyorlarsa, çocukları adeta kamera kaydı yapar gibi, gördüklerini iç dünyalarına kopyalayarak hayat boyu sergileyecekleri duygu, düşünce, davranış ve kişilik yapısının kalıbına sahip olur. Bir diğer tabirle, bu dönemde çocuğa adeta bir program yüklenir. Çocukluk, ergenlik ve yetişkinlik hayatında hep bu program işletilir.Uzman Klinik Psikolog Ayşe Yılmaz’ın Çocuk Psikolojisini Anlama Kılavuzu başlıklı kitabı, anne babaların sağlıklı çocuk yetiştirmelerine katkıda bulunuyor ve çocuklarının sorunlarıyla baş edebilmek için izleyecekleri yolları sunuyor.İnsan denen eseri inşa eden ve ona en büyük yatırımı yapanlar, anne babalardır. Fakat dünyanın en zor mesleği de, anne baba olabilmektir. Aslolan çocuğun psikolojisini anlayabilmektir, çünkü o, sözel ifade becerileri gelişmediği için davranışlarıyla konuşur.Bu ‘anlama’ yolculuğunda birçok problemle karşılaşabilir anne babalar. ‘Allah’ı ve ölümü çocuğuma nasıl anlatmalıyım?’, ‘Nasıl mahremiyet eğitimi vermeliyim?’ sorularıyla başlar belki mücadele ve kimi zaman daha büyük sorunlarla da devam edebilir: Bağımlılık, kaygı, güven eksikliği, çekingenlik, iştahsızlık, uyku düzensizliği, tuvalet sorunları, inatçılık, alt ıslatma, sorumsuzluk, kardeş kıskançlığı, yalan söyleme, çalma, saldırganlık, mastürbasyon, tırnak yeme, kurallara uymama, okul fobisi, ders başarısızlığı, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, özel öğrenme güçlüğü, sınav kaygısı…İşte elinizdeki kitap adı geçen problemlerin nedenlerini ve yaygın olarak hangi şekillerde karşınıza çıkabileceğini anlatıyor. VE TÜM SORUNLARA ÇÖZÜM SUNUYOR! Çözerken hangi yolları izleyeceğinizi tane tane açıklıyor.Tam bir kılavuz! Çözüme odaklı, açık, net bir anlatım ve pratik öneriler, klinik deneyimlerle birlikte…
117.25 ₺ -
Çocuğunu Doğru Besle
Çocuğunuzun sağlığı, kilosu ile ilgili endişeleriniz mi var? Ona sağlıklı yiyecekleri yediremiyor musunuz? Onu abur cuburdan, fast food yiyeceklerden, asitli içeceklerden vazgeçiremiyor musunuz? Kısaca çocuğunuzun beslenmesi konusunda kendinizi çaresiz mi hissediyorsunuz?Artık rahat bir nefes alın, her derdin çaresi olduğu gibi bu sorunlara da çözüm var!Çocuğunu Doğru Besle, bebek ve çocuk büyüten, çocuğunun doğru beslenmesine önem veren duyarlı anne babalar için eşsiz bir başucu kitabı!Dr. M. Ender Saraç hekimlik bilgisini ve yılların deneyimini ortaya koydu. Uzm. Dyt. Zeynep Köse “şişmanlatmayan ama besleyici” kısmını çözdü, Şef Başak Sanaç Tanrıverdi ise aşçılığını konuşturdu.Bu kitap size yeter! Çünkü içinde hem bebek ve çocuk büyütürken ihtiyaç duyacağınız hap bilgiler var, hem de birbirinden sağlıklı ve lezzetli tarifler… Yani çocuğuna değer veren ebeveynler için hemen her şey:• Bebeğin sağlıklı gelişimi nerede, nasıl başlar? • Bebeklerde ek besine ne zaman, ne şekilde başlanmalı? • Oyun ve okul çocuklarının beslenmesinde nelere dikkat edilmeli? • Gıda katkı maddeleri ve bebek/çocuk üzerinde etkileri! • Çocuklara uygun baharatlar, çaylar, meyveler, sebzeler, gıda alerjisi olanlara özel tarifler… • İştahsız, kabız veya ishal çocuklar için çözümler… • Boy uzatmak için öneriler… • Evde yapabileceğiniz sağlıklı atıştırmalıklar, çocukların severek yiyebileceği püreler, çorbalar, salatalar, mezeler, zeytinyağlılar… • Yumurtalı tarifler, köfteler, döner, tavuk ve balık yemekleri… • Sağlıklı ekmekler, pide, poğaça, pizza, cips, hamburger, makarna, börek, tatlı, kek ve kurabiyeler… • Sıcak ve soğuk içecekler… • Çocuğunuzla birlikte uygulayabileceğiniz ve afiyetle tüketebileceğiniz kolay ve pratik 120 tarif!
150.75 ₺ -
Çocuğun Ruhuna 7 Armağan
Çocuk ve Aile Terapisti, Psikoterapist Kudret Eren Yavuz’un son kitabı Çocuğun Ruhuna 7 Armağan, çocuklarla anne baba arasındaki duvarları kaldırıp birbirlerini daha kolay anlayabilmelerine hizmet etmek ve çocuklarıyla birlikte geçirdikleri yılları onlar için daha anlamlı hale dönüştürebilmek niyetiyle yazıldı. Kitaptaki öneriler ve yöntemlerin çoğu 3 ile 12 yaş arasındaki çocuklarla çalışılmak üzere hazırlanmış olmakla beraber, yaşamın her doğan insana neşeyi, coşkuyu ve heyecanı en çok sunduğu, mucizelerin en hızlı geliştiği çocukluk dönemi, kitabın merkez alanını oluşturuyor. Kitapta cevabı aranan sorulardan bazıları şunlardır:* Çocuğunuzla ilişkinizde kendinizi anlayabiliyor musunuz? * Zorlandığınızda ortaya çıkıveren, kendi anne babanızdan gördüğünüz baskıcı yanınızı denetleyebiliyor musunuz? * Çocuğunuzu gözlemliyor, onun yaratılış özelliklerine saygı duyabiliyor musunuz? * Çocuğunuzun duygusal ihtiyaçlarını anlıyor, bunlar karşılanamadığında onun neler yaşayacağını biliyor musunuz? * Çocuğunuzu anlamak için dinleyebiliyor musunuz? * Çocuğunuzla yaşadığınız her sorunun aslında ilişkinizi güçlendirecek, ikinize de yeni şeyler öğretecek çok önemli bir deneyim olduğunu biliyor musunuz? * Çocuğunuzla aranızdaki güç dengesini kurabiliyor, onu gücünüzle kucaklayabiliyor musunuz? * Çocuğunuza doğru sınırları zamanında çizip koruyabiliyor musunuz? * Çocuğunuzun bir zorluk içinde olduğunu anlayabiliyor, ona kendini açması için gereken ortamı oluşturabiliyor musunuz? * Çocuğunuzla kazan-kazan ilişkisi kurabiliyor musunuz? * Çocuğunuza kısıtlayıcı değil yapıcı bir disiplin uygulayabiliyor musunuz?Kudret Eren Yavuz, bu ve benzeri pek çok sorunun cevabı olarak anne babalara, çocuklarının ruhlarına sunacakları 7 armağanı şu başlıklar altında sıralıyor:1. Armağan: Kendini bilen ebeveyn olmak 2. Armağan: Gerçek bir aile olmak 3. Armağan: Çocuğunuzun mizaç özelliklerini kabul etmek 4. Armağan: Çocuğunuzun ruhunun ihtiyaçlarının farkında olmak 5. Armağan: Anlamak için dinlemek 6. Armağan: Çocuğunuzda sözlerinizle neler biriktirdiğinizin daima farkında olmak 7. Armağan: Kriz ve sorun zamanlarını iyi yönetmek, krizleri armağana dönüştürmek.Çocuğunuzla ilişkinizde karşılaşacağınız en temel sorunları anlama, baş etme yolları konusunda temel, pratik teknikler, detaylı örnekler ve açıklamalarla…
120.60 ₺ -
Bütünsel Güzellik
“Güzel ve sağlıklı cilt aslında tüm vücut sağlığımızın yansıması ile birlikte, duygusal durumumuzun da bir yansımasıdır. İnsanın kendine dışarıdan bakması, içerden bakması, mental duygu durumunu iyi hissetmesi bir ritüel felsefesi olarak algılanmalıdır. Bu kitabımda bütünsel güzelliği, doğal bakımla, koruyucu güzellik anlayışı ile kolay uygulanabilir. programlara böldüm. Yıllardır mesleğime olan tutkum hep daha iyisini hep daha güzelini, doğru ve bilimsel bilgiyi aramamı sağladı. Ben de sizlerle uzmanlığımda sentezlediğim ve uyguladığım terapi ve bilgilerimi paylaşmak istedim. Cilt uzmanı estetisyenlere ve bu konuda bilgi sahibi olmak isteyen herkese güzel bir bakış açısı sağlamasını ümit ediyor ve çok seveceğinizi umuyorum. Bütünsel Güzellik kitabımda, güzellik merkezlerinde, enstitülerde ve evinizde rahat uygulayacağınız ritüelleri bulacaksınız. Vereceğim bütünsel güzellik terapileri ile güzelliğinizi sağlıklı bir şekilde korumayı öğreneceksiniz. Bu holistik terapiler yaşam kalitenizi artırıp doğal güzelliğinizi bulmanıza yardımcı olacak…”Seda Sakacı Çelikİşte kitapta yer alan tüm doğal güzellik ritüelleri:Aromaterapi Kilo Terapi Enzim Terapi Antioksidan Terapi Taş Terapi Mineral Terapi Kristal Terapi Anti Aging Terapi Meyve Suyu Terapi Probiyotik Terapi Kupa Terapi Apiterapi Müzikoterapi
20.10 ₺ -
Burcunun Öyküleri 2
Banu, kardeşi Burcu ve onun en yakın arkadaşı Elif ’in, kasabadaki en gizemli, bir o kadar ürkütücü eve girmeleriyle başlayan maceraları… Peki ya, ikide bir firar eden sevimli kuzu… Piri Reis’in gizemli haritası… Kargaların istilası… Gizem, heyecan ve macera dolu bir dostluk öyküsüne hazır mısın?
93.80 ₺ -
Burcunun Öyküleri
Banu; çelimsiz, kırılgan ve içine kapanık olan kardeşi Burcu’nun her halinden şikayet eden bir abladır. Anne ve babasının, kardeşine gösterdikleri sevgi ve anlayışı bir türlü kabullenmek istemez. Bir kamp yolculuğuyla başlayan olaylar zamanla Banu’nun kendi içindeki duygu yolculuğuna uzanır. Burcu’nun gizemli dünyasını keşfettikçe, ona olan öfke ve kıskançlığının yerini farklı duygular alır. Sevgiyi yeşerten, duygu dolu, sıcacık bir kardeşlik öyküsü…
93.80 ₺ -
Beynini Doğru Besle
Beyninizi doğru beslediğinizde alacağınız sonuçlar sizi de şaşırtacak! Nöroloji Uzmanı Dr. Banu Taşçı Fresko, yılların hekimlik tecrübesiyle kronik ağrılar, özellikle migren ve fibromiyaljide hayatınızın dizginlerini nasıl yeniden ele alacağınızın ipuçlarını veriyor. Bilimsel kanıtlara dayanarak beslenmenin ağrılarla olan girift ilişkisini sizin için anlaşılır bir dille anlatıyor. Bunun yanında pek çok hastalığı alevlendiren veya yangınını besleyen stresle baş etme yollarını özetliyor. Hastaların da doktorların da görmezden geldiği veya önemli olmadığını düşündüğü çocukluk çağı travmalarından, travmaların etkilerinden, travmaların üzerimizde yarattığı ağır yükten çıkış yollarını gösteriyor. Beyninizi doğru beslediğinizde alacağınız sonuçlar sizi de şaşırtacak; ağrılar azalacak, kronik hastalıklar gerileyecek, mutlu olacaksınız. Kendi geleceğiniz ve gelecek nesillerin geleceğinde olumlu değişikliklere neden olurken, aynı zamanda da kilo verip yıllardır özendiğiniz fitliğe kavuşacaksınız. Hastanın derdinden anlayan çünkü hastalığın derdini çekmiş bir nöroloğun kaleminden ruhunuza iyi gelecek bir kitap!
144.05 ₺ -
Benden Vazgeçme Ya Rab
Hava karardıkça bende bir sen başlar, susamayacak kadar dolu konuşamayacak kadar yorgun gönlünü hissederim mesafelere aldanmadan. Acını anlatamazsın ama “acıyla” anlatabilirsin heybenden dökülenleri. Daha konuşmaya başlamadan ne diyeceğini bilen Rabbine açarsın avuç avuç azabını. Gaflet kalkar, şerrin içindeki hayırları görmeye başlar vicdanın. Ve anlarsın. Aslında Allah senin için çok güzel yollar yaratmış… Ve anlarsın Ateş İbrahim’i yakmadıysa Balık Yunus’u yemediyse Bıçak İsmail’i kesmediyse Deniz Musa’yı boğmadıysa Sen de umutlarını “Kün Fe Yekün” ayetiyle büyütmelisin…
187.60 ₺ -
Beden Aklıyla Zayıfla
Diyet ve zayıflama konusu neredeyse hepimizin gündeminde… Ama kilo sorununu bir türlü çözemiyoruz. Çünkü ‘piyasa’ yanlış yönlendirmeler, kifayetsiz diyetler, demode bilgilerle dolu. Kilo probleminden kurtulmaya çalıştıkça sanki daha çok kilo alıyoruz! Peki, asıl sorunun yediklerimiz değil, sindiremediklerimiz olduğunu hiç düşündünüz mü? Bedenin de bir aklı olabileceği ve onu tekrar çalıştırdığınızda kiloların kolaylıkla gideceği hiç aklınıza geldi mi? Elinizdeki kitap beden aklının ne olduğunu ve düzgün işlemesi için yapmamız gerekenleri anlatıyor. Dr. Fevzi Özgünül’ün yaklaşık 12 yılda binlerce hastayı tedavi ederken edindiği tecrübelerin sonucu… Dr. Özgönül uzun yıllar aile hekimliği yapmış. Daha sonra obezite konusuna yoğunlaşmış, kilo problemi yaşamış ve bir türlü bu problemden kurtulamamış 10 binden fazla hasta tedavi etmiş. Yaklaşık 150 bin hasta görüşmesi yapmış. Bu görüşmelerde edindiği bilgileri ve tecrübeleri, Beden Aklıyla Zayıfla’da bizlerle paylaşıyor. İştahı azaltmanın ve ekstra kilolardan kurtulmanın en iyi yolunun, doyana kadar besleyici gıdaları yemek ve vücudu güçlendirmek olduğunu söylüyor. Ona göre bize kilo aldıran fazladan yediklerimiz değil; atladığımız, yemediğimiz öğünler ve yediklerimiz içerisinde sindiremediğimiz bölümler! Dr. Fevzi Özgönül, “Şişmanlıkta asıl mesele sindirememek! Çünkü beden aklının merkezi, sindirim sistemi! Merkezde işler düzgün yürürse tüm bedende işler düzgün yürür ve yaşam sağlıklı olur” diyor. Hayykitap sizleri başarı oranı yüzde 95’lere varan yepyeni bir kilo verme modeli ile tanıştırıyor. Üstelik diyet yok, miktar kısıtlaması yok, stres yok, aç kalmak yok! Şimdi devrim zamanı, beden aklını çalıştırarak ideal ölçülerinize dönme zamanı! Kolayca zayıflayıp mutlu olmanın tam zamanı! “Beden aklı zayıfla” modeli klasik diyetler gibi değil, öncelikle sizi diyet stresine sokmuyor! Doyuncaya kadar yiyebiliyorsunuz. Doyduktan sonra ara öğün stresi de yok, bir dahaki öğüne kadar 5-6 saat dinleniyorsunuz. Sindirim sisteminizin çalışmasına izin vermeyi öğreniyorsunuz ama bu arada acıkmıyorsunuz. Yemek yerken yediklerinizin sırasına dikkat etmeyi de öğreniyorsunuz. Mesela çorbayı yemekten önce değil, yemeğin sonunda içiyorsunuz. Sabah güne iyi bir kahvaltı ile başlıyorsunuz. Etli, proteinli, bakliyatlı, salatalı hazmı zor yemekleri, meyveleri öğlen yiyorsunuz. Güneş battıktan sonra salata gibi pişmemiş yiyecekler, meyve, kuruyemiş, et/etli yemek yemiyorsunuz. Akşam bir çorba ya da sebze yemeğini yine doyuncaya kadar yiyorsunuz. Sütlaç, kazandibi ya da dondurma gibi bir tatlı yemek istiyorsanız, akşam 22.00 sularında sindirim sisteminin mesaisi bittikten sonra yiyebiliyorsunuz… Beden aklını harekete geçirmek için! 1. Kesinlikle kahvaltıyı atlamayın. 2. Kahvaltınızı mutlaka evde yapın. Evde yapılan kahvaltı daha bereket¬lidir. En önemlisi, işe gidene kadar yaptığınız hareketler onun sindi¬rimine yardımcı olur. İş yerinde kahvaltı gecikebilir, atlanabilir veya kahvaltı sonrası hareket imkânı olmadığı için öğlen saatine acıkma¬mış olabilirsiniz. 3. Normalin dışında bir vakitte açlık hissettiğinizde 10-12 saat önce ne yaptığınıza bakın (ya öğlen iyi yememişsinizdir ya da aralarda bir şeyler atıştırmışsınızdır.) 4. Çantanızda çerez taşıyın ama sadece öğünlerde yiyin, arada asla yemeyin. 5. Lütfen, öğlen yemeğini atlamayın, en önemli öğün öğlen yemeğidir. Bu saatlerde yediğiniz et, sebze ve yağlar gece hormon üretimi ile birlikte bedeninizin yapılanmasında kullanılacaktır. 6. Öğlen yemeğinde tam doymaya özen gösterin ama lütfen akşam acıkmayayım mantığı ile değil, vücudum ne istiyor ve ne kadar isti¬yor mantığı ile yiyin. 7. Özellikle gece meyve ve salata yemeyin. Çiğ sebze ve çiğ meyve haz¬mı en zor olan yiyeceklerdir. Gece uykunuzda sizi rahatsız eder ve kaliteli uyuyamadığınız için gece hormon üretip sizi küçültemez. Sa¬bah yorgun ve tok kalkarsınız. 8. Bir gün tatlı yemekle bir şey olmaz. Yeter ki o tatlıyı yedim diye nor¬mal yemeğinizi azaltmayın ve ertesi gün kaliteli beslenin. 9. Kilo verip vermediğinizi kontrol etmek için kesinlikle tartılmayın. 10. İyi yolda olduğunuzu anlamanın en kolay yolu, ne hissettiğinize odaklanmaktır. Kitabın Bölümleri: Birinci Bölüm: Bedenin de Bir Aklı Var! • Beden aklı nedir? • Bu aklın üzerini nasıl örttük? • Beden aklının düzgün çalışması için yapmamız gerekenler • Obeziteye bakış açımız ne olmalı? • Yuvarlak dünyamızda pusulamız iştah, bize gösterdiği yön ise ideal bedendir İkinci Bölüm: Bedenin Oluşumu, Beden Aklının İşleyişi • Nasıl var oluyoruz, nasıl büyüyoruz? • Doğumdan sonra bedenin büyüme süreci • Anne sütünden ek besinlere geçiş dönemi • Büyüme işlemi, DNA’mızda kayıtlı ideal bedenimize ulaştığımızda durur! Üçüncü Bölüm: Şişmanlama Ne Anlama Geliyor? • Şişmanlığın sebebi, aslında bağ dokusu hasarıdır! • Doğal hayatta şişmanlama yoktur, yağlanma vardır! Dördüncü Bölüm: Zayıflama Adına Yapılan Yanlışlar • Şuursuzca yapılan diyet ve spor, bilinçsiz kullanılan zayıflama ilaçları • Besinlerin emilimini etkileyen ilaçlar • İştah kesen ilaçlar • Yağ yakımını destekleyen ilaçlar • Mide operasyonları • Yağ yakma adına yapılan spor Beşinci Bölüm: Bedendeki Değişikliklerin Anlamı • Yağlanmak, her zaman kilo almak demek değildir! • Tatlı isteği aslında vücudun anlık enerji isteğidir! • Kilo artışı, enerji ihtiyacını da artırır! • Büyüme tamamlandıktan sonra neden şişiyoruz? • ‘Su içsem yarıyor, o hale geldim’ durumu bir şehir efsanesi değildir! • Kilo artışını etkileyen pek çok faktör ve olaylar zinciri var! • Neden bazı kişiler hiç şişmanlamaz, hep ideal bedende kalır? • Vücudumuz, aldığı fazla şekeri her zaman yağa çevirmez • Ara öğünler sindirim sistemini tembelleştirir! • Açlık hissini yatıştırmak enerji ihtiyacını gidermez • Şişmanlamanın da bir limiti var! • İdeal bedeni geri kazanmak demek, küçülmek demektir! • Vücudun beslenme ritmini tutturan, obeziteyi yener! Altıncı Bölüm: Adım Adım İdeal Bedene Kavuşma • 10.000 kişi başardı şimdi sıra sizde! • Vücudunuzun mevcut durumunu iyi anlayarak yola çıkın • Sindirimi kolaylaştırmak yemek yerken bu sıraya dikkat edin! • Sabah kahvaltısı • Öğlen yemeği • Sabah ve öğlen yenilenlerin ardından neler hissedilir? • Akşam yemeği • Geceleri hormon sisteminin aktif çalışması için • Güneş battıktan sonra bunları yemeyin! • Sabahları acıkmış şekilde uyanmak gerek! • Vücudun/sistemin çalıştığını gösteren işaretler • İdeal bedene ulaşmanız bazen zaman alabilir! • Beden aklını harekete geçirmek için bunlara dikkat edin! • En çok yapılan yanlışlar • Enerjinizi dengelemek için şu 15 kurala uyun, 15 günde 1 beden küçülün! • İdeal bedeni nasıl koruyacağız? Yedinci Bölüm: Beden Aklını Kullanarak Geçirdiğimiz 1 Gün • 07.00-07.30: Uyanma vakti • 08.00: Kahvaltı • 12.00-14.30: Öğle yemeği • 17.00-19.00 arası acıkabilirsiniz! • 18.00-20.00 arası biraz hareket • Akşam yemeği • Probiyotik ile bağırsaklarınızı mayalayın • Uyku vakti
117.25 ₺ -
Bebek Rehberi İlk Bir Yıl
“Biz hekimler, ailelerin bebekleriyle birlikte panik halinde gelip büyük bir korkuyla sordukları sorulara her zaman muhatap oluruz. Oysa cevaplar genellikle çok basittir. Neyin normal, neyin normal dışı olduğunu bildiğinizde bebeğinizin büyüme serüveninin keyfini çıkarırsınız, o da, siz de huzurlu olursunuz. İşte bu kitabı, bebeğinizi korkulara kapılmadan huzurla büyütebilmenizde bir kılavuz olması için kaleme aldım. Doğumunuzdan 12. aya, bebeğinizi beraber büyüteceğiz.” Modalar, hurafeler, evhamlar, gecenin bir vakti acile koşturacağınız ama hiç de gerekli olmayan yüzlerce durum… Yaygın olarak bilinen ve yapılan ama bebeğiniz için zararlı olabilecek uygulamalar… Kakasının renginden cildinin kızarıklığına, solunumuna, terlemesine, emme pozisyonuna, ilk kahvaltısına… Hayat kurtarıcı, huzur verici ipuçları. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Görkem Astarcıoğlu, ihtiyacınız olduğunda her an yanı başınızda.
117.25 ₺ -
Bebeğimle Oynuyorum
İlk aylarda atılan ilk adımlar, ebeveyn ile bebek arasında kurulan bağ, bebekle iletişim ve bebeğin gelişimini desteklemek, onun geri kalan tüm hayatını etkileyecek öneme sahip. Bebeği ile arasındaki bağı oyun aracılığı ile güçlendiren ebeveyn, bebeğinin ihtiyaçlarını daha kolay kavrayabiliyor, dolayısıyla güvenli bir bağ gelişmesine, yani bebeğinin ileride kendine güvenen, insanlarla rahat ilişkiye girebilen ve girdiği ilişkileri sürdürebilen, hayata ve kendisine pozitif bakan bir birey olmasına olanak sağlıyor. Yine, ilk günlerinden itibaren uyanıklık sürelerinde yüzüstü yatırılmış bir bebek, büyük kas gelişimi desteklendiği için başını normal süreçte kaldırabileceğinden daha erken kaldırabiliyor, daha erken oturup, daha erken yürüyebiliyor. Bu desteklenmiş fiziksel gelişim sayesinde zihinsel gelişimi de öne çekilmiş oluyor, çünkü oturan bir bebek yatan bir bebekten, yürüyen bir bebek ise gezinemeyen bir bebekten daha fazla şey öğreniyor. Özetle ilk haftalardan itibaren oyunun bebeğin hayatına girmesi, onu hayata bir adım önde başlatıyor… Bebeğimle Oynuyorum, bebeklerin sağlıklı gelişimini desteklemek ve takip etmek adına Türkiye’de bir ilke imza atıyor, erken bebeklik döneminde oyunun önemini kapsayan bir bilincin uyanmasına katkıda bulunuyor! Sinem Özen Canbolat bebeklerin, özellikle yenidoğan bebeklerin gelişimine odaklanmış bir Gelişim Psikoloğu. Bebek ve çocukların gelişim düzeylerinin testlerle takip edilmesi, gelişim düzeylerine uygun oyun, oyuncak ve ortamların sunulması, gelişimlerini destekleyecek farklı çözümler bulunması konularında uzman. Türkiye’de ilk kez ebeveynlik rehberliğinin ve 0-6 ay oyun grubunun bir arada sunulduğu ‘Bebeğimle Oynuyorum/Ailem ve Ben’ atölye çalışmalarını düzenledi. Canbolat, çalışmalarından elde ettiği birikimleri bu kitapta bizlerle paylaşıyor. Çeşitli bilimsel araştırmalarla geçerliliği kanıtlanmış, tüm dünyada kabul görüp uygulanmış bebek gelişimi ve yetiştirilmesi ile ilgili konuları siz anne babalara aktarıyor. Bebeğinizle ‘neden’, ‘nasıl’, ‘ne zaman’, ‘nerede’ ve ‘ne’ oynayabileceğiniz hakkında bilgi veriyor. Elinizdeki kitap, aslında 0-6 ay arası bebekler için yazılmış bir ilk! Bebekle oynamanın önemini, oyun oynama biçimlerini, oynama zamanını, oyun mekânlarını ve 0-6 ay arası bebeklerin gelişimini destekleyecek oyun ve oyuncakları anlatıyor. Sağlıklı bir bebek-oyun ilişkisinin faydalarını sıralıyor. “Bebeğimle eşsiz bir bağa sahip olmalıyım” diyorsanız, bebeğinizin özgüven sahibi, problem çözme yeteneğine sahip, başarılı, meraklı, araştıran ve öğrenen bir birey olması için gerekli yetiştirme yöntemlerini merak ediyorsanız ve “Bebeğimi büyütürken bunları bilseydim farklı olurdu” demek istemiyorsanız bu kitap tam size göre!
201.00 ₺ -
Artık Ruhunu Da Besle
Siz onu hep fiziksel şişmanlığa en doğru çözümleri bulan uzman hekim olarak tanıdınız. Sağlıklı beslenme konusundaki önerilerini dinlediniz, uyguladınız. Milyonların sevgilisi Dr. Ender Saraç bu kitabında ise ‘yaralı ruhları’ tedavi ediyor! Stetoskopuyla insanların ‘içini’ dinliyor. Doğumdan yaşlılığa yaşamın her dönemi için ‘manevi gıdalar’ öneriyor. Gereksiz yere acı çeken ve çareyi hep ‘dışarıda’ arayanlara sesleniyor. Ruh doğru beslenirse, birçok hastalığın da kendiliğinden iyileşeceğini müjdeliyor. Evlilik, iş, başarı, huzurlu yaşam gibi konularda bir türlü amaçlarına ulaşamayanlara da şeytanın bacağını kırmanın ipuçlarını veriyor! Ona göre ruha en faydalı gıdalar, Allah’ın güzel isimleri! Ender Saraç, Esmaü’l Hüsna’yı günlük yaşamdaki negatiflikleri pozitife çevirmek için nasıl kullanacağımızı anlatıyor. Özel tasarladığı 40 Günlük Tefekkür Diyeti’yle ise ağırlaşan şehir insanını ‘hafifletmeyi’ hedefliyor. Artık Ruhuna da Besle! kalbi harekete geçirmek için yazıldı! Ruhun vitaminlerini doğru kullanmak, içinizi karartan düşünce ve sorunların kaynağına inerek onlardan kurtulmak, manevi bir detoksla karanlıktan aydınlığa çıkıp huzur içinde yaşamak istiyorsanız bu kitap tam size göre… Özel bölüm: Esmaü’l Hüsna Bu bölümde Allah’ın 99 güzel ismi tek tek açıklanıyor ve bunları günlük hayatımızı kolaylaştırmak ve güzelleştirmek için nasıl kullanacağımız, zorluklar karşısında hangi esmaları zikretmemizin fayda getireceği anlatılıyor. Sözgelimi zarafet, güzellik, şan, şöhret ve işlerde kolaylık için, aşk, sevgi ve hayırlı bir eş için, güzel ve sağlıklı bir evlat sahibi olmak için, ilim ve irfan sahibi olmak, sınavları başarı ile geçmek için, işleri iyi bir şekilde yönetip, idare edebilmek, verimliliği ve üretkenliği artırmak için, rızkın artması için, gaflet ve unutkanlıktan kurtulmak için, aşırı sinirlilikten, asabiyetten, ezilip, aşağılanmaktan, acziyetten ve haksızlıktan kurtulmak için, zalimlerin şerrinden kurtulmak için, hastalıklardan şifa bulmak, sıkıntılardan selamete kavuşmak için esma ya da esma kokteylleri öneriliyor. İkinci özel bölüm: 40 Günlük Tefekkür Diyeti Bu bölümde Dr. Ender Saraç, ruhu kirleten temel davranışlardan, bizi dış ortama daha çok çeken ve negatif duyguları artıran olaylardan 40 gün süreyle nasıl arınacağımızı anlatıyor. Gün gün bilinçli beslenme programı ve diyet boyunca her gün dikkat edilecek renkler, taşlar, çekilecek zikirlerle de sistem tamamlanıyor. İşte şehir insanı için dört dörtlük bir ruhsal detoks kılavuzu… Kitabın Bölümleri: Birinci Bölüm: Doğum / Yaratılış • Ruhun Bedenle Yolculuğu • Babalığa Hazırlık Programı • Gebeliğe Hazırlık Programı • Sperm ve Yumurta Birbirine Kavuşurken… • Gebelik Döneminde Dikkat Edilecekler • Bebek Doğuyor İkinci Bölüm: Yaşam / İmtihan • İnsanın Asıl Amacı • Enerji Merkezleri ve Büyü • Esmaü’l Hüsna • Dua Etmenin İncelikleri • Evlilik ve Cinsel Yaşam • Beş Farz • Birinci Farz: Kelime-i Şahadet • İkinci Farz: Namaz • Üçüncü Farz: Oruç • Dördüncü Farz: Zekât • Beşinci Farz: Hac • Ruhsal Obezite • Beş Duyu ile Ruhu Besleme • Helal Beslenme • Tefekkürün Önemi • 40 Günlük Tefekkür Diyeti • Tevekkül • Musibetlere Hamd Etmek Üçüncü Bölüm: Ölüm / Kavuşma • Ölüm Son Değil, Yeni Bir Başlangıçtır!
160.80 ₺ -
Arifler ve Olağanüstü Hadiselerin Sırları
İbn Sina’nın son dönem eserlerinden biri olan el-İşârât ve’t-Tenbîhât, kapsam, üslup, konu sıralaması ve tahlil gücü bakımından filozofun bilgelik kitabı olarak nitelenmeyi hak eder. Zira İbn Sina bu eserde insan tecrübesinin bütününü dikkate alarak bu bütünü metafiziğin temel ilkeleriyle uyumlu olarak açıklamayı amaçlar. İşte Hayykitap’ın “Herkes İçin Tasavvuf” serisinden yayınladığı Arifler ve Olağanüstü Hadiselerin Sırları kitabı, İbn Sînâ’nın adı geçen eserinin son iki bölümü ile bu bölümlerin Fahreddîn Râzî’ye ait şerhinden oluşmakta. İbn Sînâ bu iki bölümde insanî bilginin en yüksek derecesi olan marifetullaha (Allah’ı bilmek) ulaşma yolunda âriflerin duraklarını ve gerek bu süreçte gerekse sürecin sonunda onlarda gözlemlenen olağanüstü durumların sebeplerini inceliyor. Bir ârifin kendisinden başlayıp Tanrı’ya uzanan ve Tanrı’dan tekrar kendisine ve diğer varlıklara dönen marifet yolcuğunu anlatıyor. Tasavvufun iki büyük ismini bir araya getiren Arifler ve Olağanüstü Hadiselerin Sırları zamanlar üstü bir sohbet tadında akıyor. İbn Sina tembih ediyor, işaret ediyor, nasihat veriyor. Gerçeğin özünü süzüyor, kelimelerin inceliklerinde hikmetlerin değerlisini lokma lokma yediriyor. Fahreddin Razi ise bunları daha iyi anlayabilmemiz için açıklıyor, detaylandırıyor. Konular da alabildiğine ilgi çekici. Allah yolundaki ariflerin makamları, özellikleri ve üstünlükleri. Söz ariflerden açılmışken metafizik alemin derinliklerine dalıveriyor ikili. Ve o berrak suyun gayblarında olağanüstü hadiselerin sırlarıyla, sözgelimi uzun süre gıda almadan yaşayabilmenin, imkânsız gibi görünen güç fiilleri yapabilmenin gizemiyle tanıştırıyorlar bizi.
87.10 ₺ -
Apiterapi
Albert Einstein, yıllar önce “Eğer arılar yeryüzünden kaybolursa insanın sadece 4 yıl ömrü kalır. Arı olmazsa doğada döllenme ve dolayısıyla bitki, hayvan, insan olmaz.” sözüyle arı ile yaşam arasındaki ilişkiye dikkat çekmişti. Peki, bizler arı ürünlerinin hayati öneminin ne kadar farkındayız? Sözgelimi bir insanın sadece arı poleni ile beslenerek sağlıklı yaşayabileceğini biliyor muyuz? Balın, yaraların temizlenmesinde yararlanılan ‘oksijenli su’ gibi mikrop öldürücü etkiye sahip olduğunu… Arı sütünün erkeklerde cinsel istek ve performansı, kadınlarda doğurganlık oranını artırdığını… Propolisin bozulan karaciğer enzim değerlerini düzeltilebildiğini… Arı ürünleri insan sağlığının korunmasında ve hastalıkların tedavisinde 5000 yıldır kullanılıyor. Bu kadim bilgi ve halk arasındaki geleneksel uygulamalar bilimsel araştırma sonuçlarıyla da desteklenince, son yıllarda arı ürünlerine rağbet arttı. İşte elinizdeki kitap arı ürünlerinin insan sağlığı üzerindeki olumlu etkilerini bilim temeline dayandıran bir ‘ilk’. 43 yıllık meslek hayatını doğa kaynaklı ilaç bilimi ‘Farmakognozi’ye adamış ünlü bilim adamı Prof. Dr. Erdem Yeşilada imzasını taşıyor. Yeşilada, bu alandaki en güvenilir araştırmaları inceledi ve ortaya 7’den 70’e herkesin faydalanabileceği, sağlık alanında çalışan uzmanların, öğrenci ve araştırmacıların da kaynak olarak kullanabileceği eşsiz bir kaynak çıktı. Okuyun ve bal, arı sütü, arı poleni, propolisten bilinçli olarak faydalanın… Kitabın Bölümleri: APİTERAPİ NEDİR? • Temel ilkeleri BAL (Honey) • Balın içeriği • Balın glisemik indeksi • Balın fizyolojik etkileri • Bakteri ve mantar enfeksiyonları üzerinde etkisi (antimikrobiyal/antifungal) • Deri sorunları üzerinde etkisi (dermatolojik) • Soğuk algınlığı belirtileri üzerinde etkisi • Mide-bağırsak sistemi üzerinde etkisi • Serbest oksijen radikalleri hasarına karşı antioksidan etkisi • Bitkisel çayların antioksidan etkisi, bal ilave edilmesi ile artıyor! • Yangı giderici etkisi (antienflamatuvar) • Kanser üzerinde etki (antitümör/antikanser) • Karaciğer üzerinde etkisi • Yan etki ve toksisite riski • İnfantil botulizm • Deli balı • Manuka balı ARI POLENİ • Arı polenin içeriği • Fizyolojik etkileri • Yangılı hastalıklar üzerinde etkisi (antienflamatuvar) • Alerjik hastalıkların tedavisinde rolü (antialerjik) • Oksidatif hasara karşı etkisi (antioksidan) • Bağışıklık sistemini destekleyici etkisi (immünostimülan) • Mide-bağırsak sistemi üzerinde etkisi • Ülser tedavisinde etkisi • Cinsel işlevler üzerinde etkisi • Toksinlere karşı koruyucu etkisi (detoks etkisi) • Sporcularda performans artırıcı etkisi • Kanserlerde etkisi • Kalp ve damar sistemi üzerinde etkisi • Endokrin sistemi üzerinde etkisi • Antimikrobiyal etkisi • Sinir sistemi üzerinde etkisi • Dermatolojik etkileri • Risk değerlendirmesi • Önerilen miktar ARI SÜTÜ (Royal Jelly) • İçeriği • Arı sütünün fiziksel özellikleri • Nasıl saklanmalı? • Kalite parametreleri • Arı sütü ile ilgili etkinlik önerileri • Arı sütünün gücü nereden geliyor? • Arı sütünün insan sağlığı üzerinde etkileri nelerdir? • Sağlıklı gönüllülerde arı sütünün uzun süre uygulanması ile ne gibi etkiler görülebilir? • Deneysel ve klinik çalışmalar ile arı sütünün fizyolojik etkinliği • Serbest radikal hasarını önleyici etkisi (antioksidan) • Karaciğer hasarını onarıcı etkisi (antihepatotoksik) • Mikroorganizmalar üzerinde etkisi (antimikrobiyal) • Dermatolojik etkileri • Eklem hastalıkları ve yangı giderici etkisi (antienflamatuvar, antiromatizmal) • Bağışıklık sistemini düzenleyici etkisi (immünomodülatör) • Graves hastalığında etkisi • Alerji önleyici etkisi (antialerjik) • Tümör gelişimini önleyici etkisi (antitümör) • Kemoterapi uygulamalarında tedaviye etkisi • Üreme işlevleri üzerindeki etkisi (erkeklerde ve kadınlarda) • Arı sütü ve gebelik • Erkeklerde arı sütünün etkisi • Menopoz dönemi şikâyetleri üzerinde etkisi • Kalp-damar sistemi üzerinde etkisi (kardiyovasküler) • Santral sinir sistemi üzerinde etkisi • Kan şekerini düşürücü etkisi (antidiyabetik) • Gastrointestinal sistem üzerinde etkisi • Yan etki ve uyarılar • Önerilen miktar PROPOLİS • Propolisin özellikleri • İçeriği • Propolislerde kalite • Propolisin fizyolojik etkileri üzerine bilimsel kanıtlar • Propolisin başlıca fizyolojik etkileri • Mikroorganizmalar üzerindeki etkisi • Bakteriler üzerinde etkisi (antibakteriyal) • Mikromantarlar ve dermatofitler üzerinde etkisi (antifungal, antikandidal,antidermatofit) • Virüsler üzerinde etkisi (antiviral) • Protozoalar üzerinde etkisi (antiprotozoal) • Ağız sağlığında etkisi • Antioksidan ve serbest radikal süpürücü etki • Yangı giderici (antienflamatuvar) ve bağışıklık sistemi üzerinde (immünomodülatör) etkisi • Tümör ve kanser oluşumu üzerinde etkisi (antikanser/antitümör) • Karaciğer işlevlerini destekleyici etkisi (hepatoprotektif) • Sinirleri koruyucu etkisi (nöroprotektif) • Yara iyileştirici ve doku yenileyici etki • Mide ülseri üzerinde etkisi (antiülserojenik) • Kalp-damar sistemi üzerinde etkileri • Üriner sistem enfeksiyonlarında etkinliği • Metabolik etkileri • Şişmanlık ve metabolik sendrom üzerinde etkileri • Kan şekerini düşürücü etkisi (hipoglisemik) • Göz hastalıklarında koruyucu etkisi • Propolisin güvenilirlik bilgileri • Toksisite değerlendirmesi • Klinik risk analizi • Önerilen propolis miktarı
117.25 ₺ -
Antidepresan Tuzağı
Gerçekten depresyon diye bir hastalık var mı? Antidepresan ilaçlar depresyon denen hastalığı gerçekten tedavi ediyor mu? Siz gerçekten depresyonda mısınız? Peki, içtiğiniz antidepresan ilaçlara gerçekten ihtiyacınız var mı? İşte hepsi ve daha fazlası ile ilgili ‘acı’ gerçekler! 1960’lara dek ‘depresyon’ adı altında toplanacak bir hastalık grubunun bulunduğu savının tartışmalı olduğunu biliyor muydunuz? O tarihe kadar depresif belirtiler gösteren hastalar için tercih edilen tanı ismi, ‘melankoli’ ve ‘manik depresif’ hastalıktı. Hatta 1950’lerde kullanımına başlanan ‘imipramin’ için, o tarihlerde hiç kimse antidepresan ilaç adını kullanmıyordu. 1950’lerden önce ise depresif belirtilerle gelen hastalar, ‘barbitürat’ türü yatıştırıcılar ve ‘amfetamin’ türü uyarıcılarla tedavi edilmekteydi. Antidepresanların henüz piyasada boy göstermediği ve bugünkü kadar kitlesel biçimde kullanılmadığı o dönemlerde, depresyonun en korkulan yan etkisi olan intihar oranı açısından bugüne kıyasla herhangi bir korkutucu salgın da söz konusu değildi. Hatta tüm ülkelerde neredeyse her dört insandan birine psikiyatrik tedavi uygulandığı günümüzde, intihar girişimleri, çocuk istismarı, madde bağımlılığı, suç ve şiddetteki artış açısından insanlık tarihinin belki de en kötü döneminden geçiyoruz. Buna ek olarak bugün kullanılan yeni nesil antidepresanların intihar girişimini engelleme konusunda etkisiz oldukları, hatta artırdıkları ile ilgili kanıtlar da var! Bugün bir psikiyatri polikliniğinden “depresyon” teşhisi konulmadan ve elinize bir ilaç reçetesi tutuşturulmadan çıkabilmenizin olasılığı neredeyse sıfıra yakındır! Doğru ya da yanlış olduğu tartışılır olan bu teşhis patlaması, teşhis edilen hastalığı iyileştirdiği ileri sürülen ilaçların satışlarını ve tüketimlerini de patlatmıştır. Peki, nasıl oluyor da antidepresan kullanımının uzun vadede insanlar üzerindeki etkileri çok iyi biçimde anlaşılmamışken bu ilaçları kullanmaya doğru ‘inanılmaz’ bir hücum yaşanıyor? Arkasında güçlü, zengin bir şirketin bulunduğu, tartışmalı bilimsel çalışmalar sonucunda etkisinin kanıtlanmış olduğu ileri sürülen, cicili bicili kutularla ambalajlanmış maddeler gerçekten iddia edilen etkileri gösteriyor mu? Bugün, kitlesel olarak doğal yaşam ortamlarından kopartılmış ve edilgen biçimde yaşatılan iki canlı türü olan tavukların ve insanların, yaşamlarını idame ettirebilmeleri için antidepresan ilaçlara ve kafeine en çok gereksinim duyan iki canlı türü olmaları ‘garip’ bir benzerlik değil midir? Modern tıbbın psikiyatri bölümü, günümüzde depresyona giren insana çözüm olarak, ancak tavuklara sunduğu düzeyde bir ‘kafein+antidepresan+antihistaminik’ kombinasyonu sunmaktadır. Bu durum birçoğumuzu sarsacak bir durumdur ve daha da acısı, gitgide toplumun daha fazla bir kesimi bu ilaç tedavilerini kullanır hale gelmektedir. En basit kaygıların, en insani endişelerin ‘depresyon’ olarak yaftalandığı bir zamanda yaşıyoruz. Hayatın normal akışı içindeki sıradan üzüntüleri yaşayanların hepsi psikiyatri sektörü nezdinde potansiyel birer hasta. Ve sektöre göre bu devasa potansiyelin tamamı antidepresan ilaçlar kullanmak zorunda! Gerçekten de antidepresan ilaçlarda büyük bir tuzak var. Bu ilaçların kullanımı Türkiye’de 2003 yılında yaklaşık 14 milyon kutuyken, 2012 yılında 37 milyon kutuyu aşmış bulunuyor. Şimdi neredeyse her ev ağzına kadar bu ‘mutluluk’ haplarıyla dolu, onları kullanıyoruz ve ‘mutlu’ olduğumuzu zannediyoruz! Gereksiz depresyon teşhisi ve gereksiz ilaç kullanımı almış başını gitmiş durumda. Psikiyatrist Mutluhan İzmir mesleki hayatı boyunca, uzun süreli antidepresan kullanımının insanlarda yarattığı riskleri, ‘sinsi’ kişilik değişimlerini ve intihar eğilimini gözlemledi. Psikiyatri pratiğinin, insanlara bol miktarda ilaç kullandırma pratiğine dönüştüğüne tanık oldu. Belki toplumun yüzde 5’i için gerçekten gerekli olan bu ilaçların kullanım oranı yüzde 50’leri aşınca dayanamadı! Bu gidişe ‘dur’ demek, halkı tuzaklara karşı uyarmak için bu kitabı yazdı. Antidepresan Tuzağı’nı okuyunca ‘depresyon’ gerçeği ile yüzleşeceksiniz! Belki boş yere içtiğiniz antidepresanlar yüzünden gerileceksiniz ama ‘hasta’ olmadığınızı anlayınca çok sevineceksiniz. Takıntılarınız, korkularınız, endişeleriniz, panikleriniz ya da aşırı stres yüzünden yaşadığınız sıkıntıların gerçek sebebinin ne olduğunu anlayıp sağlığınıza kavuşmanın anahtarını bulacaksınız. Kitabın Bölümleri: 1. MÜKEMMEL ORGAN: BEYİN • Beynimizin biyolojik yapısı nasıldır? • Beyin hücreleri arasındaki müthiş iletişim • Bilginin hafızaya alınmasının sırrı limbik sistemde! • Nöronal plastisite ve beynin biçimlenmesi 2. DEPRESYON VE ANTİDEPRESAN GERÇEĞİ • Antidepresan ilaçlar, depresyonun ‘varlık’ gerekçesi haline mi geliyor? • Depresyon nedir? • Depresyona mahkûm muyuz? • Depresyonu, diğer duygu durum bozukluklarından ayrı olarak ele almak yanlıştır! • Antidepresan direnci böyle gelişiyor! • Yağmurdan kaçarken ‘kafein etkisi’ ile doluya tutulan insanlar! • Kolesterol ile depresyon arasında nasıl bir ilişki var? • Verem ilacından ‘antidepresan’ kavramına • Antidepresan ilaç kullanımı nasıl patladı? • Depresyonda sorunlu teşhisler ve sorunlu tedaviler! • Kaygısız bir insan sağlıklı bir yaşam sürdürebilir mi? • Mükemmel yaşam biçimlerinin değişmez aksesuarı: Mükemmel Egolar • Obsesyon nedir, günümüzde neden artıyor? • Çağımız insanının en önemli sorunu! • Toplu katliamlardaki artış, depresyon ve hiperaktivite/dikkat eksikliğine yönelik ilaçların kullanımının artışına paralellik mi gösteriyor? • Sorun dikkati toplayamamak ise dikkat işlevini sağlıklı biçimde yapamamanın diğer nedenleri nelerdir? • Hiperaktivite ve dikkat eksikliği tedavisinde kullanılan psikostimülan ilaçların yan etkileri
100.50 ₺ -
7 den 70 e Taş Devri Diyeti
“Dünyada hiçbir gerçek saklı kalmaz. Üstü ne kadar örtülürse örtülsün, halkın kolayca ulaşabileceği, ucuz ve basit tedavilerin kimi zaman servet harcanan pahalı ve karmaşık tedavilerden etkili olabildiği gerçeği gibi… Hastalıkların önlenmesi ve tedavisinde besin unsurlarını kullandığım Taş Devri Diyeti kitabımın gördüğü büyük ilgi artık “statükocu tıp masalları” yerine gerçekleri duymak istediğimizin ispatı. Ne de olsa Taş Devri Diyeti’ni tabiat ana yazmış, diyet diktatörleri değil! Ben akşam başımı yastığa koyduğumda huzurla uyuyabilmek için bilgimle ve vicdanımla elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım. Yeni konu başlıklarıyla genişleterek yeniden kaleme aldığım 7’den 70’e Taş Devri Diyeti kitabının tıp öğrencilerinden diyetisyenlere, hastalardan hekimlere birçok insanın başvuru kaynağı olmasını umuyorum.” Böyle diyor Ahmet Aydın, sağlıklı beslenmenin başucu kitabında. 7’den 70’e Taş Devri Diyeti, Aydın’ın 30 yılı aşan hekimlik hayatının bir meyvesi, beslenmeyle ilgili tartışmalara koyulan bir ‘son nokta’ aslında. Kitap, doğru ve sağlıklı beslenerek hastalıklarından korunmanın mümkün olduğunu, yüzlerce bilimsel araştırma ekseninde gözler önüne seriyor. Türk halkının en çok muzdarip olduğu hastalıklara tek tek değiniyor, reklâmlarla pompalanan birçok yararsız hatta zararlı yiyeceği mercek altına alıyor. Bu janjanlı gıdaların bizleri nasıl hasta ettiğini cesurca belgeliyor. Beslenme-hastalık ilişkisini 67 farklı başlıkta inceleyen 504 sayfalık bu dev kitap, bu kapsam ve bütüncüllüğüyle Türkiye ve dünyada da bir ilki temsil ediyor. Hamileler, bebek büyütenler, sporcular… Şişmanlar ve depresyondakiler… Kanser, kısırlık, astım, reflü, hipertansiyon, Alzheimer gibi onlarca hastalıktan kurtulmak isteyenler… Özetle yaşlı genç herkes… 7’den 70’e Taş Devri Diyeti hepimiz için en güvenilir başvuru kaynağı! Kitabın Bölümleri: 1. Tarih içinde besinlerimizin değişimi ve kronik hastalıklar 2. Şekerin tarihi 3. Mısır şurubu, tatlandırıcılar 4. Gazlı içecekler, enerji içecekleri, kutu meyve suları 5. Ekmek 6. Yağların insan sağlığındaki önemi 7. Sıvı yağlar 8. Zeytinyağı 9. Kanola yağı 10. Kızartma yağları 11. Tağşiş yağ 12. Margarin 13. Balıkyağı 14. Süt, yoğurt 15. Yoğurttaki süt proteini yüzdesinin azaltılması 16. Yoğurtlar niye ekşimiyor? 17. Süt tozu 18. Süt, enfeksiyon, kaymaklı yoğurt 19. Meyveli yoğurtlar 20. Soya 21. Et, vejetaryen beslenme 22. Tavuk 23. Probiyotikler 24. Su 25. Tuz 26. Beslenme ve fiziksel özellikler 27. Uyku 28. Nefes almak 29. Isıtma kapları, pişirme şekilleri 30. Tarım ilaçları, Yeşil Devrim 31. Genleriyle oynanmış tohumlar 32. Doğal gıda ve organik gıda 33. Mono sodyum glutamat (MSG) 34. Beslenme faciası, reklâmlar 35. Hamilelik öncesi ve hamilelikte beslenme 36. Süt çocuğu beslenmesi I: 0–6 ay arasındaki beslenme 37. Süt çocuğu beslenmesi II: Ek gıdalar 38. Sporcu beslenmesi 39. Şişmanlık, metabolik sendrom (insülin direnci) 40. Gut 41. Kolesterol, kalp-damar hastalıkları 42. Hipertansiyon 43. Kanserden korunma 44. Reflü (göğüs yanması) 45. Çölyak hastalığı 46. Sivilceler 47. Menopoz 48. Kısırlık 49. Prostat hastalıkları 50. Böbrek taşı 51. Osteoporoz (kemik erimesi) 52. Romatizmal ve diğer iltihabi (enflamatuar) hastalıklar 53. Diş sağlığı 54. Enfeksiyon hastalıkları ve beslenme 55. Alerjik hastalıklar 56. Astım 57. Kistik fibroz 58. Depresyon 59. Hiperaktivite, yaygın gelişimsel bozukluk, otizm 60. Mültipl skleroz 61. Unutkanlık, bunama, Alzheimer 62. Baş ağrısı 63. Doğumsal metabolizma hastalıkları 64. Ne yapmalı? Ek I: Sağlıklı beslenmenin temel ilkeleri (Modifiye Taş Devri Diyeti) Ek II: Taş Devri Diyeti’ne yapılan eleştiriler, çok sorulan sorular Ek III: Temel beslenme bilgileri
251.25 ₺ -
5G Nesnelerin İnterneti ve Sağlığımız
Radyasyonun “kötü”, cep telefonlarının “tehlikeli” olduğunu artık sağır sultan bile duydu. Bunu hatırlatmak için yazmadık bu kitabı. Devletler eliyle, resmi kurumlar eliyle izin verilen elektromanyetik radyasyonun şiddeti, insan bedeninin ve doğanın kaldırabileceği seviyelerin çok çok üzerinde. Devamlı yenisi gelen bilimsel araştırmalar da gösteriyor, kanser, kısırlık, depresyon, kalp hastalıkları gibi ciddi bedeli var bu işin. Üstelik an içinde yaşadığımız elektromanyetik dalgaların daha da beterinin getirilmesi planlanıyor: Teknolojinin Beşinci Nesli, 5G. Hiç bilmediğimiz, hiç tanımadığımız bir radyasyon şekli. Şimdikiler gibi, dalga dalga olmayacak. Nokta atışı ışınlar yayacak, ışın kılıcı gibi, mermi gibi. Kalabalık insan gruplarını uzaktan kontrol etmek için kullanılan, esasen askeriye için geliştirilmiş milimetrik radyasyon! 3 ila100 metrede bir, her sokakta, lamba direklerinin üstünde, otobüs duraklarında,evimizin dibinde bir “kutucuk” olacak artık. Tanıştıralım, milyonlarca yeni baz istasyonunuz! Bitmedi, daha “nesnelerin interneti”nden bahsetmedik. Akıllı evler, şoförsüz arabalar, bütün elektrikli cihazlar hatta insan beyinleri hep birbirine bağlı olacak ve bütün bunları “akıllı” cep telefonları yönetecek. Dünya Ekonomik Forumu, 5G ve nesnelerin internetini, siber güvenlik ve doğal afetlerden sonra dünyanın en büyük üçüncü riski ilan etti ve uyardı: Dünyanın etrafına yerleştirilecek en az 20.000 uydu ile radyasyonsuz hiç bir yer kalmayacak! Nesnelerin interneti ile saldırılar çok daha yıkıcı olabilir. Uçak düşürme, arabaları durdurma veya çalıştırma, seçim sonuçlarını değiştirme, tıbbi cihazları uzaktan etkileyerek cinayet işleme gibi sonsuz ihtimaller var! Peki kişisel çabamızla bizler ne yapabiliriz? Bilgi sahibi olmak çok önemli; zaten bunun için yazıldı bu kitap. Bebeğimizin odasından baby-phone’u çıkarmak, fiber optik internet aboneliğine başvurmak, “tasarruflu” diye pazarlanan “tehlikeli” ampulleri çöpe atmakla başlayabiliriz işe. Sonrası mı? Kitabın sayfalarında. Kapatın telefonu, çekin tüm fişleri ve okuyun lütfen. Size emanet olarak verilmiş bedeninizi, çocuklarınızı, ailenizi korumak için okuyun!
117.25 ₺