-
Ruhul Furkan Tefsiri 1.Cilt Rahle Boy Ciltli
Âyeti celîleler en ince ayrıntıları ile izâh edilirken ihtiyaç duyulan Kelam, Fıkıh, Tasavvuf ve Genel Kültüre dayalı mâlûmat da verilmiştir. RUHU'L FURKAN TEFSİRİ'NİN YAZILMA SEBEBİ: Hicri 1407 senesi Şaban Ayının Beraet Gecesinde, Ravza-i Mutahhara'da, yani Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in bulunduğu pak cennet bahçesi olan Mescid-i Şerifinde Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) tarafından vaki olan manevî bir işaretle tefsirin yazılmasına başlanmıştır. TAKİP EDİLEN USUL: 1) KELİME MANASI (Her ayete kelime-kelime mana vermek). Her ayetin tefsirinde takip edilen bu usul, Kur'an-ı Kerimi kolayca anlayabilmek için çok büyük önem taşımaktadır. Aksi takdirde hangi mananın hangi kelimeden alındığı anlaşılmamaktadır. 2) MEAL-İ ŞERİF: Kelime manasından herkes istifade edemeyeceğinden ve âyetin toplu manasını anlayamayacağından, her âyetin meâl-i şerifi kelimenin manasından sonra yazılmış ve meâl verilirken âyetin zahirinde bulunmayan kelime ve terkiplerin manalarının katılmasına dikkat gösterilmiştir. 3) İZAHAT: Sadece Meâl-i Şerifle de yetinilmeyip, her âyet, muteber tefsirlerde bulunan izahlardan istifade edilerek açıklanmıştır. Şöyle ki: Sebebi nüzulu (ayetlerin iniş sebebi) beyan olunan âyetler, âhkâm ayetlerinden (şerî hükümleri ihtiva eden ayetlerinden) çıkarılmış fetvâlar yeri geldiğinde açıklanmıştır. Fatiha Suresi - Bakara Suresi 1-141.Ayet
418.50 ₺ -
Ruhul Furkan Tefsiri 2.Cilt Rahle Boy Ciltli
Âyeti celîleler en ince ayrıntıları ile izâh edilirken ihtiyaç duyulan Kelam, Fıkıh, Tasavvuf ve Genel Kültüre dayalı mâlûmat da verilmiştir. RUHU'L FURKAN TEFSİRİ'NİN YAZILMA SEBEBİ: Hicri 1407 senesi Şaban Ayının Beraet Gecesinde, Ravza-i Mutahhara'da, yani Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in bulunduğu pak cennet bahçesi olan Mescid-i Şerifinde Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) tarafından vaki olan manevî bir işaretle tefsirin yazılmasına başlanmıştır. TAKİP EDİLEN USUL: 1) KELİME MANASI (Her ayete kelime-kelime mana vermek). Her ayetin tefsirinde takip edilen bu usul, Kur'an-ı Kerimi kolayca anlayabilmek için çok büyük önem taşımaktadır. Aksi takdirde hangi mananın hangi kelimeden alındığı anlaşılmamaktadır. 2) MEAL-İ ŞERİF: Kelime manasından herkes istifade edemeyeceğinden ve âyetin toplu manasını anlayamayacağından, her âyetin meâl-i şerifi kelimenin manasından sonra yazılmış ve meâl verilirken âyetin zahirinde bulunmayan kelime ve terkiplerin manalarının katılmasına dikkat gösterilmiştir. 3) İZAHAT: Sadece Meâl-i Şerifle de yetinilmeyip, her âyet, muteber tefsirlerde bulunan izahlardan istifade edilerek açıklanmıştır. Şöyle ki: Sebebi nüzulu (ayetlerin iniş sebebi) beyan olunan âyetler, âhkâm ayetlerinden (şerî hükümleri ihtiva eden ayetlerinden) çıkarılmış fetvâlar yeri geldiğinde açıklanmıştır. Bakara Suresi 142-252.Ayet
418.50 ₺ -
Ruhul Furkan Tefsiri 3.Cilt Rahle Boy Ciltli
Âyeti celîleler en ince ayrıntıları ile izâh edilirken ihtiyaç duyulan Kelam, Fıkıh, Tasavvuf ve Genel Kültüre dayalı mâlûmat da verilmiştir. RUHU'L FURKAN TEFSİRİ'NİN YAZILMA SEBEBİ: Hicri 1407 senesi Şaban Ayının Beraet Gecesinde, Ravza-i Mutahhara'da, yani Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in bulunduğu pak cennet bahçesi olan Mescid-i Şerifinde Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) tarafından vaki olan manevî bir işaretle tefsirin yazılmasına başlanmıştır. TAKİP EDİLEN USUL: 1) KELİME MANASI (Her ayete kelime-kelime mana vermek). Her ayetin tefsirinde takip edilen bu usul, Kur'an-ı Kerimi kolayca anlayabilmek için çok büyük önem taşımaktadır. Aksi takdirde hangi mananın hangi kelimeden alındığı anlaşılmamaktadır. 2) MEAL-İ ŞERİF: Kelime manasından herkes istifade edemeyeceğinden ve âyetin toplu manasını anlayamayacağından, her âyetin meâl-i şerifi kelimenin manasından sonra yazılmış ve meâl verilirken âyetin zahirinde bulunmayan kelime ve terkiplerin manalarının katılmasına dikkat gösterilmiştir. 3) İZAHAT: Sadece Meâl-i Şerifle de yetinilmeyip, her âyet, muteber tefsirlerde bulunan izahlardan istifade edilerek açıklanmıştır. Şöyle ki: Sebebi nüzulu (ayetlerin iniş sebebi) beyan olunan âyetler, âhkâm ayetlerinden (şerî hükümleri ihtiva eden ayetlerinden) çıkarılmış fetvâlar yeri geldiğinde açıklanmıştır. Bakara Suresi 253-286.Ayet Ali İmran Suresi 1-91.Ayet
418.50 ₺ -
Ruhul Furkan Tefsiri 4.Cilt Rahle Boy Ciltli
Ali İmran Suresi (92-200) Nisa Sûresi (1-23) Ayeti celîleler en ince ayrıntıları ile izâh edilirken ihtiyaç duyulan Kelam, Fıkıh, Tasavvuf ve Genel Kültüre dayalı mâlûmat da verilmiştir. RUHU'L FURKAN TEFSİRİ'NİN YAZILMA SEBEBİ: Hicri 1407 senesi Şaban Ayının Beraet Gecesinde, Ravza-i Mutahhara'da, yani Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in bulunduğu pak cennet bahçesi olan Mescid-i Şerifinde Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) tarafından vaki olan manevî bir işaretle tefsirin yazılmasına başlanmıştır. TAKİP EDİLEN USUL: 1) KELİME MANASI (Her ayete kelime-kelime mana vermek). Her ayetin tefsirinde takip edilen bu usul, Kur'an-ı Kerimi kolayca anlayabilmek için çok büyük önem taşımaktadır. Aksi takdirde hangi mananın hangi kelimeden alındığı anlaşılmamaktadır. 2) MEAL-İ ŞERİF: Kelime manasından herkes istifade edemeyeceğinden ve âyetin toplu manasını anlayamayacağından, her âyetin meâl-i şerifi kelimenin manasından sonra yazılmış ve meâl verilirken âyetin zahirinde bulunmayan kelime ve terkiplerin manalarının katılmasına dikkat gösterilmiştir. 3) İZAHAT: Sadece Meâl-i Şerifle de yetinilmeyip, her âyet, muteber tefsirlerde bulunan izahlardan istifade edilerek açıklanmıştır. Şöyle ki: Sebebi nüzulu (ayetlerin iniş sebebi) beyan olunan âyetler, âhkâm ayetlerinden (şerî hükümleri ihtiva eden ayetlerinden) çıkarılmış fetvâlar yeri geldiğinde açıklanmıştır. Ali İmran Suresi 192-200. Ayet Nisa Suresi 1-23.Ayet
418.50 ₺ -
Ruhul Furkan Tefsiri 5.Cilt Rahle Boy Ciltli
Âyeti celîleler en ince ayrıntıları ile izâh edilirken ihtiyaç duyulan Kelam, Fıkıh, Tasavvuf ve Genel Kültüre dayalı mâlûmat da verilmiştir. RUHU'L FURKAN TEFSİRİ'NİN YAZILMA SEBEBİ: Hicri 1407 senesi Şaban Ayının Beraet Gecesinde, Ravza-i Mutahhara'da, yani Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in bulunduğu pak cennet bahçesi olan Mescid-i Şerifinde Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) tarafından vaki olan manevî bir işaretle tefsirin yazılmasına başlanmıştır. TAKİP EDİLEN USUL: 1) KELİME MANASI (Her ayete kelime-kelime mana vermek). Her ayetin tefsirinde takip edilen bu usul, Kur'an-ı Kerimi kolayca anlayabilmek için çok büyük önem taşımaktadır. Aksi takdirde hangi mananın hangi kelimeden alındığı anlaşılmamaktadır. 2) MEAL-İ ŞERİF: Kelime manasından herkes istifade edemeyeceğinden ve âyetin toplu manasını anlayamayacağından, her âyetin meâl-i şerifi kelimenin manasından sonra yazılmış ve meâl verilirken âyetin zahirinde bulunmayan kelime ve terkiplerin manalarının katılmasına dikkat gösterilmiştir. 3) İZAHAT: Sadece Meâl-i Şerifle de yetinilmeyip, her âyet, muteber tefsirlerde bulunan izahlardan istifade edilerek açıklanmıştır. Şöyle ki: Sebebi nüzulu (ayetlerin iniş sebebi) beyan olunan âyetler, âhkâm ayetlerinden (şerî hükümleri ihtiva eden ayetlerinden) çıkarılmış fetvâlar yeri geldiğinde açıklanmıştır. Nisa Suresi 24-147.Ayet
418.50 ₺ -
Ruhul Furkan Tefsiri 6.Cilt Rahle Boy Ciltli
Âyeti celîleler en ince ayrıntıları ile izâh edilirken ihtiyaç duyulan Kelam, Fıkıh, Tasavvuf ve Genel Kültüre dayalı mâlûmat da verilmiştir. RUHU'L FURKAN TEFSİRİ'NİN YAZILMA SEBEBİ: Hicri 1407 senesi Şaban Ayının Beraet Gecesinde, Ravza-i Mutahhara'da, yani Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in bulunduğu pak cennet bahçesi olan Mescid-i Şerifinde Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) tarafından vaki olan manevî bir işaretle tefsirin yazılmasına başlanmıştır. TAKİP EDİLEN USUL: 1) KELİME MANASI (Her ayete kelime-kelime mana vermek). Her ayetin tefsirinde takip edilen bu usul, Kur'an-ı Kerimi kolayca anlayabilmek için çok büyük önem taşımaktadır. Aksi takdirde hangi mananın hangi kelimeden alındığı anlaşılmamaktadır. 2) MEAL-İ ŞERİF: Kelime manasından herkes istifade edemeyeceğinden ve âyetin toplu manasını anlayamayacağından, her âyetin meâl-i şerifi kelimenin manasından sonra yazılmış ve meâl verilirken âyetin zahirinde bulunmayan kelime ve terkiplerin manalarının katılmasına dikkat gösterilmiştir. 3) İZAHAT: Sadece Meâl-i Şerifle de yetinilmeyip, her âyet, muteber tefsirlerde bulunan izahlardan istifade edilerek açıklanmıştır. Şöyle ki: Sebebi nüzulu (ayetlerin iniş sebebi) beyan olunan âyetler, âhkâm ayetlerinden (şerî hükümleri ihtiva eden ayetlerinden) çıkarılmış fetvâlar yeri geldiğinde açıklanmıştır. Nisa Suresi 148-176. Ayet Maide Suresi 1-34. Ayet
418.50 ₺ -
Ruhul Furkan Tefsiri 7.Cilt Rahle Boy Ciltli
Âyeti celîleler en ince ayrıntıları ile izâh edilirken ihtiyaç duyulan Kelam, Fıkıh, Tasavvuf ve Genel Kültüre dayalı mâlûmat da verilmiştir. RUHU'L FURKAN TEFSİRİ'NİN YAZILMA SEBEBİ: Hicri 1407 senesi Şaban Ayının Beraet Gecesinde, Ravza-i Mutahhara'da, yani Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in bulunduğu pak cennet bahçesi olan Mescid-i Şerifinde Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) tarafından vaki olan manevî bir işaretle tefsirin yazılmasına başlanmıştır. TAKİP EDİLEN USUL: 1) KELİME MANASI (Her ayete kelime-kelime mana vermek). Her ayetin tefsirinde takip edilen bu usul, Kur'an-ı Kerimi kolayca anlayabilmek için çok büyük önem taşımaktadır. Aksi takdirde hangi mananın hangi kelimeden alındığı anlaşılmamaktadır. 2) MEAL-İ ŞERİF: Kelime manasından herkes istifade edemeyeceğinden ve âyetin toplu manasını anlayamayacağından, her âyetin meâl-i şerifi kelimenin manasından sonra yazılmış ve meâl verilirken âyetin zahirinde bulunmayan kelime ve terkiplerin manalarının katılmasına dikkat gösterilmiştir. 3) İZAHAT: Sadece Meâl-i Şerifle de yetinilmeyip, her âyet, muteber tefsirlerde bulunan izahlardan istifade edilerek açıklanmıştır. Şöyle ki: Sebebi nüzulu (ayetlerin iniş sebebi) beyan olunan âyetler, âhkâm ayetlerinden (şerî hükümleri ihtiva eden ayetlerinden) çıkarılmış fetvâlar yeri geldiğinde açıklanmıştır. Maide Suresi 35-89.Ayet
418.50 ₺ -
İlahi Armağan
Şer'i ve Tasavvufi Öğütler Büyük bir velinin ölü gönülleri dirilten, gafletten uyaran, edebi saadete yönelten mübarek ve muazzez eseri.
300.00 ₺ -
Bostan Gülistan Altın Küpeler
İslâm-Şark edebiyatının baha biçilmez üç hikmet hazinesi olan Gülistan, Bostan ve Etvaku'z-Zeheb'i Bedir Yayınevi, tek bir cilt içinde bastırarak irfaün meraklılarına takdim etmektedir. Yayınladığımız diğer kitaplarda olduğu gibi bu eserde de tercümeye, tashihe, baskıya ve cilde azami itina gösterilmiştir.
300.00 ₺ -
Riyazüs Salihin 8 Cilt Takım
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Görevlileri Prof. Dr. M. Yaşar Kandemir, Prof. Dr. İsmail L. Çakan ve Doç Dr. Raşit Küçük'ün 6 yıllık emeğinin sonucu meydana gelen, İmam-ı Nevevi'nin meşhur eseri Riyazü's-Salihin'e yaptıkları tafsilatlı şerh çalışması. Var olan bir güzel yolu genişletmek. Sâlihler Bahçesine varan güzergahın kullanılırlığını arttırmak... Bu sözler Erkam Yayınevi'nin yeniden şerh ve tercüme ettirip yayınladığı Riyazü's-Sâlihîn hakkında söylenirse, bir gerçeğin teslimi olur. Yayınevimizin ricası üzerine Prof. M. Yaşar Kandemir, Prof İ. Lütfi Çakan ve Prof. Raşit Küçük beyler, Huzûr-ı Risâletpenâhîye sunulacak kıvamda bir esere omuz verdiler. İnsanımızın severek okuduğu Riyazü's-Sâlihîn'i büyük bir titizlikle yeniden tercüme ettiler. Hemen herkesin azami derece istifade edebileceği bir üslupla konuları açıkladılar. Bu eser hazırlanırken her yönüyle en iyisi, en güzeli olsun arzu edildi. Hoca efendiler, talebeler belli başlı konulardaki hadis-i şerifleri ve açıklamalarını, güvenilir bir tercüme ve şerhte kolayca bulabilsinler diye düşünüldü. Dost meclislerinde, evlerde okunup istifade edilsin istendi. Hadis-i şerifler, ilgili ayet-i kerimelerle ve diğer hadislerle izah edildi. Her hadis-i şeriften sonra; hadisten alınan dersler maddeler halinde sıralandı. Bu ümmet hadis-i şeriflerin sahibidir. Bu millet Riyâzü's-Sâlihîn'e sahip çıkmıştır. Camilerde, okullarda, kütüphanelerde, evlerde onu baş tacı etmiştir. Okumak, dinlemek ve anladığı ile amel etmek üzere onu benimsemiştir. Ümmetin ittifakla sahiplendiği şeyde hayır vardır. Riyâzü's-Sâlihîn okumalar sünnete sarılmanın canlı örnekleridir. Bu sofrada sizin de nasibiniz olsun. Riyazüs Salihin Hadis-i Şerif Tercümesi Takım 8 Cilt - Erkam Yayınları - 9789756736005
3517.50 ₺ -
Çok Sesli Elif Ba
ÇOK SESLİ ELİFBA 305 fonksiyon oku dinle öğrendiğini test et Kuran okumaya geçinceye kadar tüm aşamaları seslendiren kitap HER SAYFA SESLİ: Artık Kuran-ı Kerimi okumayı doğru telaffuzuyla öğrenmek çok kolay. Sağ sayfalara dokunduğunuzda tüm örnekleri sesli olarak dinleyebilirsiniz. SAYFAYI AKTİFLEŞTİRME: Hangi sayfayı çalışacaksanız sayfanın sağındaki aktifleştirme işaretine basmanız gerekir. Aksi taktirde o sayfayı seslendiremez. TEST: Bir konuyu öğrendiniz. Bunu kitabınız size soru sorarak test edecektir. Doğru cevaba basarsanız sizi alkışlar, yanlış cevaba basarsanız sizi uyarır. TEKRAR: Son dinlediğiniz alıştırmayı tekrar dinlemek isterseniz kitabınız size bu imkanı vermektedir. CİHAZI AÇIK UNUTTUNUZ: Üzülmeyin, cihazınız unuttuğunuzu anlayacak ve bir müddet sonra kendini otomatik kapatacaktır. MÜZİK Biraz da eğlence. Yorulduğunuzda müzik tuşuna basarak 2 adet ilahi dinleyebilirsiniz.
540.00 ₺ -
Bayezid-i Bistami (R.a)
Biz âciz kullarını lûtf u keremiyle yoktan var eden, varlıklar içinde insan, insanlar içinde de ümmet-i Muhammed’den kılan; İslâm, îman ve Kur’ân nîmetleriyle şereflendiren Allah Teâlâ’ya sonsuz hamd ü senâlar olsun! Bu dünyada istikâmet rehberimiz, kıyâmette ise şefâat melceimiz, Sevgili Peygamberimiz Hazret-i Muhammed Mustafâ’ya, O’nun mübârek ehl-i beytine ve ashâbına sonsuz salât ü selâmlar olsun!.. Ebedî saâdet yolunda ilâhî hakîkatleri öğrenip hayatımıza tatbik edebilmek için, vahyin tebliğâtına ve peygamberlerin rehberliğine tâbî olmamız zarurîdir. Peygamberlerin fiilen ve zâhiren mevcut olmadığı zamanlarda ise onların mânevî terbiye vazifesini istîdat ve iktidarları nisbetinde devam ettiren Hak dostlarının irşâdına gönül vermek îcâb eder. Zira Hak dostları, Hazret-i Peygamber’i ve ashâbını görme şerefine nâil olamayanlar için örnek alınacak zirve şahsiyetlerdir. Onların, rahmet lisânıyla gönülleri ihyâ eden irşad ve nasihatleri, esâsen nebevî menbâdan süzülüp gelen rûhâniyet şebnemleri mâhiyetindedir. Nitekim bir hadîs-i şerîfte: “Âlimler, peygamberlerin vârisleridir.” buyrulmuştur. (Ebû Dâvûd, İlim, 1) Burada kastedilen âlimler ise, ilmini irfâna, yani mârifetullâha bir basamak yapabilmiş olan ârif kullardır. Zira onlar; “…Kulları içinden ancak âlimler, Allah’tan (gereğince) korkar…” (Fâtır, 28) âyet-i kerîmesi muktezâsınca, Allah korkusuyla yürekleri titreyen, Hakk’a yakınlığın gönül hassâsiyeti içinde bir “takvâ” hayatı yaşayan, müttakî kullardır. Yani Kur’ân ve Sünnet’te “âlim” sayılan zâtlar, Allâh’ı bilen, O’nu kalpte tanıyan ve O’nu sevip sevdiren kullardır. Bütün bu vasıflar ise Hak dostlarını târif etmektedir. Nitekim Hak dostları; Dînin zâhir ve bâtınını lâyıkıyla mezcederek şahsiyetlerine nakşetmiş; takvâ yolunda kalben merhaleler katederek davranış mükemmelliğine ve “peygamber vârisliği” şerefine nâil olmuş; idraklerinin ihâtasını her iki cihan ufkuna genişleterek îman lezzetine ve duygu derinliğine kavuşmuş; bütün gayretleri, insanlığı kötü hâl ve davranışlardan, nefs ve şeytanın tuzaklarından kurtararak fazîlet zirvelerine ulaştırmak olan, örnek şahsiyetlerdir. Bu yüzden o gönül sultanları, -istifâde etmesini bilenler için- büyük bir rahmet vesîlesidirler. Nitekim Süfyân bin Uyeyne Hazretleri ve nice büyük âlim: “Sâlihlerin zikredildiği meclislere rahmet iner.” buyurmuşlardır. Zira Hak dostları anıldığı zaman onların hayatlarındaki ibretli kıssalar ve hikmetli hâtıralar, gönülleri ihyâ eder. O örnek hâllere karşı rağbet artar, ruhlar bu ulvî hâllere meyleder. Bu şekilde bir rahmet, bereket ve sekînet tecellîsi meydana gelir. Allâh’ın velî kulları esmâ-i ilâhiyye tecellîlerine kâmil mânâda mazhar olup, cemâlî sıfatları ahlâka inkılâb ettirdiklerinden, etrafındakilere dâimâ Allâh’ı hatırlatırlar. Nitekim ashâb-ı kirâm: “–Allâh’ın velî kulları kimlerdir?” diye sorduklarında, Allah Rasûlü r Efendimiz: “–(Allâh’ın velî kulları) yüzlerine bakıldığında Allah Teâlâ’yı hatırlatan kimselerdir.” buyurmuştur. (Heysemî, Mecmau’z-Zevâid, X, 78; İbn-i Mâce, Zühd, 4) Hak dostlarının gönül âlemleri, nefsin hevâ ve heveslerini bertaraf etmek sûretiyle Hakk’a teslîmiyette âdeta bir ney hâline gelmiştir. Bu sebeple onlardan duyulan bütün sadâlar, ilâhî nefhanın feyzinden birer akis mesâbesindedir. Nitekim ârif zâtlar; “Sen çıkınca aradan, kalır seni Yaratan.” buyurmuşlardır. Yani bir kul, nefsinin hevâ, heves ve ihtiraslarını bertaraf edip rûhânî istîdatlarını inkişâf ettirdiği zaman, Hakk’a râm olur, ilâhî ahlâk ile ahlâklanır, Cenâb-ı Hakk’ın dostu olur. Bu hâl, âdeta Sakarya’nın Karadeniz’e döküldükten sonra artık Sakaryalığının kalmaması gibidir. Zira o, artık Karadeniz’de kaybolmuştur. Böyle kâmil mü’minlerin görüşleri, duyuşları, düşünüşleri ve ifadeleri, hep ilâhî nûrun cereyânı hâlindedir. Yine onlar, sadece Cenâb-ı Hakk’ın murâdına muvâfık hâl ve davranışlar sergiler, her şeye Rahmânî bir nazarla bakarlar. Tasavvufî tâbiriyle “fenâfillâh”a ererek Hakk’ın dostluğuna nâil olan bu mü’minlere dâir, hadîs-i kudsîde şöyle buyrulur: “…Kulum, Bana en çok kendisine emrettiğim farzları îfâ ederek yaklaşır. Farzlara ilâveten işlediği nâfile ibadetlerle de yaklaşmaya devam eder; nihayet Ben onu severim. Kulumu sevince de Ben, âdeta onun işiten kulağı, gören gözü, tutan eli ve yürüyen ayağı olurum. Ben’den ne isterse mutlaka veririm, Bana sığınırsa onu korurum.” (Buhârî, Rikàk, 38) Hak dostları, tıpkı nûrunu Güneş’ten alan Ay gibi, ilâhî ve nebevî ahlâkın güzelliklerini yansıtan berrak bir ayna mevkiindedirler. Bunun içindir ki, onların hâl ve tavırlarını kalbî bir rikkat ve muhabbetle seyredenler, onların âleminde İslâm ahlâk ve irfânının en müstesnâ tecellîlerini müşâhede ederler. Dolayısıyla Hak dostlarının irşad ve nasihatlerinden hisseler almak, hepimiz için büyük bir mânevî kazanç vesîlesidir. Muhterem okuyucularımız! Uzunca bir süredir Altınoluk Dergimizde bâzı Hak dostlarının hikmetli sözlerinin şerh ve îzâhı sadedinde yazılarımız yayınlanıyor. Bu yazılar belli bir hacme ulaştığında, kitap hâlinde siz okuyucularımıza takdim ediliyor. Ancak gelen talepler üzerine, bu yazılarımızı her bir Hak dostu için ayrı bir kitapçık şeklinde yayınlamamızın daha faydalı olacağı kanaati hâsıl oldu. Biz de bu maksatla Altınoluk yazılarımızın başına, o Hak dostunun hayatıyla ilgili bir girizgâh da eklemek sûretiyle, ilk olarak elinizdeki kitapçığı hazırlamış bulunuyoruz. İnşâallah bu serîde, gönül dergâhlarına misafir olduğumuz diğer Hak dostlarıyla ilgili yazılarımızı da müstakil kitapçıklar hâlinde, siz kıymetli okuyucularımızın istifâdesine takdim etmeyi arzuluyoruz. Rabbimiz, velî kullarının gönül ikliminden gönüllerimize hisseler nasîb eylesin. Sevdiklerinin sevgisini yüreklerimizden eksik etmesin. Cümlemizi, sevdiklerinin irşâdı istikâmetinde yaşatsın ve sevdikleriyle haşreylesin. Âmîn!.. Osman Nûri TOPBAŞ - Temmuz 2015 - Üsküdar Bayezid-i Bestami (R.a) - Erkam Yayınları - 9789944838078
65.00 ₺ -
Delilleriyle İslam İlmihali
Prof. Dr. Hamdi Döndüren'den inanç, ibadet ve günlük hayatla ilgili tüm esasların yer aldığı bir ilmihal Prof. Hamdi Döndüren'in Delilleriyle İslam İlmihali, her müslümanın elinin altında bulunması gereken bir müracaat kitabı... Kitapta İslam'ın inanç ve ibadete dair meseleleri Her seviyeden insanımızın rahat okuyacağı bir üslupla işleniyor. Günlük hayatta sık sık karşılaşılan problemlerin çözüm yolları, delilleriyle ve yerinde mukayeselerle izah ediliyor. Meseleleri özet olarak sunuşundaki külfetsizliği, akıcı üslubu ve anlaşılır lisanı bu ilmihali emsalinden üstün kılıyor... [Delilleriyle İslam İlmihali hoca efendiler için bir başvuru kaynağı, öğrencilerin en yakın yardımcısıdır. İtikat ve ibadete dair meseleleri güvenilir bir kalemin ilmihaline müracaatla çözmek isteyen her müslümanın en yakın rehberidir. İnanç, Kitap ve sünnete uygun ise sahihtir. İbadet, şartlarına riayetle ifa edilirse makbuldür.
455.00 ₺ -
Peygamberimizin Hanımları Müminlerin Anneleri
Mustafa Eriş'ten Peygamber Efendimiz (SAV)'in hanımlarının örnek hayatlarını konu alan bir eser. Mü'minlerin anneleri, nübüvvet nurunun has bahçeleri... Peygamberimiz'in Hanımları adlı kitap, hürmetle titizliğin buluştuğu bir örnek mahiyetinde. Tertemiz annelerimizin hayatlarından ibret levhalarını, günümüz insanına sunmak. Onların ruh dünyasına girebilmek. Sevgi dolu yuvalarındaki huzuru günümüze taşıyabilmek için hazırlanmış. Okuma saatlerini ruhaniyetle buluşturacak nitelikte: Kitap sohbet tadında hazırlanmış yazılardan oluşmakta. Konular, hayatı anlatılan annelerimize hürmetin ağır bastığı bir üslupla işlenmiş ve dualarla örülmüş. Ezvâc-ı tâhirâtın adları her seferinde annemiz sıfatıyla zikredilmiş. Ve her mevzu bir dua cümlesiyle, şefaat dileğiyle noktalanmış... Okuyup örnek alanlara ne mutlu.
66.50 ₺ -
Nazenin Güller
Âdem Saraç'ın kaleminden Peygamber Efendimizin sevgili torunları Hz. Hasan ile Hz. Hüseyin'in 25-26 yaşlarına kadar olan hayatlarını anlatan bir eser. Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin... Peygamber Efendimizin sevgili torunları... Peygamber Efendimizin sevgili gülleri... Sahâbe-i Kirâm'ın göz bebekleri... Herkesin can attığı canlar... Cennet gençlerinin efendileri... Güzel mi güzel, tatlı mı tatlı, canlı mı canlı; nazenin bir gül buketi gibi çokça örneklerle dolu olan bu eseri, o canlara can atan bütün herkese ithaf ediyoruz... Biz bu çalışmamızda, Peygamber Efendimizin sevgili torunları Hz. Hasan ile Hz. Hüseyin'in 25-26 yaşlarına kadar olan hayatlarını anlatmaya çalıştık. Peygamber Efendimizin sevgili torunları Hz. Hasan ve Hüseyin'in çocukluk ve gençlik yılları... O iki gül goncası ne büyük saadet yaşadılar. Mescid-i Nebî'nin cıvıldaşan kuşlarıydılar
70.00 ₺ -
Gülyüze Hasret Hz. Vahşi
Adem Saraç'tan Hz. Vahşi'nin hayatında tablolaşan bir hasretin hikayesi. Aldanışların girdabına düşmüş bir ömür düşünün. Esaret zincirinin muazzam cürümler işlettiği Vahşi'nin hayatını... Bir gün ruhunu ve bedenini saran tutsaklığı söküp alıyor. İslam'ın ruhları dirilten iklimine koşuyor.Yüreğindeki zindanlar aydınlanıyor birden. Bir ışık doğuyor içine; acaba diyor, acaba? İki Cihan Güneşi'nin nazarları değer mi gözlerime? Doya doya bakabilir miyim nur yüzüne? Hayali cihana değer bir tebesüme nail olabilir miyim? Yazık ki bir uyarı gelip çatıyor önüne: Ve o, Gül Yüzlü'nün yakınında iken Gül Yüzlüye Hasretle geçiyor günleri... Vahşi (r. a)ın ızdırabı, içimi burkar diye endişe etmeyin... Eminiz ki onun kararlı duruşu içinizi ısıtacak. İslam olmakla aydınlanan yüzü şavkıyıacak hayalinize. Rasûlullah'ı uzaktan görmek için ışıyan gözlerinden bir umut ışığı doğacak yüreğinize. Artık onun sadece adı Vahşi. Yüreği, kimliği asırları aydınlatan bir Hazret... Hazreti Vahşî'nin aziz hatırasını okumak ister misiniz?
56.00 ₺ -
Gülün Gülleri
Adem Saraç'ın kaleminden Peygamber Efendimiz'in (SAV)muhtereme kızları Bilindiği gibi gül, güzelliği ve zerafeti temsil eder. Herşeyden önce sevgilidir gül ve bütün güzellikler ona yakıştırılır. İslam edebiyatı ve tasavvufunda Efendimizi temsilen sembolik olarak gül kullanılmıştır. Gül, aynı zamanda aşkı, muhabbeti de temsil eder. Bütün bunlar Peygamber Efendimiz (s.a.)'de fazlasıyla mevcut olduğu için O'na "Gül", sevgili kızlarına da "Güller" dedik. Böylece "Gülün Gülleri" oluştu.
157.50 ₺ -
Nur Dağındaki Çocuk
Rusya’da, dağlarda on binlerce sivil halk, hem Ruslara, hem de onlara yardım eden Afganlı askerlere karşı mücadele ediyordu... Ne yazık ki, mücadele imkânları çok kısıtlıydı. Rusların uçakları, tankları, topları ve otomatik silâhları vardı. Üstelik askerleri çok iyi eğitilmişti. Sırtlarında kalın kürkler, ayaklarında sağlam potinler vardı. Yiyecek ve içecekleri gayet boldu. Mücahitlerin ise çoğu yarı çıplaktı. Bazen ot kökü toplayıp yiyorlardı. Hastalandıkları zaman ne ilâç, ne de doktor vardı. Elleinde en basit piyade ve av tüfekleri ile bu düzenli orduya karşı koymaya çalışıyorlardı. Nur Dağındaki Çocuk, bütün bu olumsuzluklar içerisinde inançları uğruna mücadele veren kahramanların hikâyesi…
93.75 ₺ -
Yaralı Serçe
Ay ışığında karlı dağların seyrine doyum olmaz. Gündüzleri güneş ısısıyla çözülen, yumuşayan kar, geceleri sertleşir ve buz tutar. Sivri tepeler bir ayna gibi ışıldar. Ay ışığında seyrine doyum olmaz bu dağların, ama sıcak bir evin penceresinden seyredebilirseniz... Sığınacak bir eviniz yoksa ve dağlarda kalmaya mecbursanız, çektiğiniz sıkıntılar size bu güzellikleri fark ettirmez. Yaralı Serçe, Yıldırım Reis ve beraberinde dağlarda bağımsızlık mücadelesi veren Kerim’in gösterdiği kahamanlıkların hikayesi…
101.25 ₺ -
Gül Yarası
Gül Yarası, annesinin ısrarlarıyla artist olmaya heveslenen Fatma’nın, hocası Mustafa Bey rehberliğinde doğru yolu buluş hikayesi…
75.00 ₺ -
Yasemen
Geçim sıkıntısı içindeki bir ailenin biricik kızları Yasemen, garip bir şekilde ortadan kaybolur. Ailesi perişan olmuştur. Uzun yıllar boyunca kızlarını aramalarına rağmen bulamazlar, ta ki kaderin garip bir cilvesi onlara gülen yüzünü gösterene kadar… Yasemen, küçücük yaşına rağmen yalnız başına hayatta kalmaya çalışan bir çocuğun zaman zaman hüzün, zaman zaman neşe dolu hikâyesi…
93.75 ₺ -
Hidayet
Bir neslin elinden düşürmediği bu kitap, ilk günkü kadar taze ve ilk günkü kadar etkileyici. İslam ve imandan uzak Müslüman ailelerin çocuklarının yeniden kendi özlerine dönüşünün hazin ve ibretli öyküsü...Kırık kalpler, buruk duygular, yeni bir dünyaya umutla uyananlar ve huzura susamışların panaroması... Şule Yüksel Şenler'in kaleminden hisli düşünce damlaları...
140.60 ₺ -
Osmanlıyı Kuran Şehir Bursaya Şehrengiz
Hepimizin içinde ara sıra sebebini bilemediğimiz bir ‘Bursa’nın daveti’ çınlar. ‘Kalkıp Bursa’ya gitsem, onun diriltici çeşmesinden kana kana içsem ve yenilensem’ deriz sıkıntılı anlarımızda.Aslında hatırlanması bile başlı başına bir kurtuluş reçetesi olarak boy veren boşluğunu hissettiğimiz bir şehirdir o. Daha doğrusu, içimizdeki şehir hasretinin belli başlı parçalarının yeryüzüne hünerle nakşedilmiş bir suretidir Bursa’da aradığımız. Kendi yüzümüzdür. Kaybettiğmiz yüz… Aslında Abdülaziz döneminden itibaren Osmanlılar da bu ‘kayıp yüzü’ aramışlar ve onu Bursa’da bulmuşlardı. Bursa onlar için Osmanlı kudretinin sırrını muhafaza eden bir ‘kara kutu’ydu; kuruluş devrinin saflığını, enerjisini, heyecan ve coşkusunu kubbe ve minarelerine içirmiş bir ‘iç deniz’ gibiydi o. Bu kaynağa ulaşmak ve onun diriltici atmosferinde yıkanmak, 1,5 asırdır rüyamız olmuş. Bu “rüya” devam ediyor olmalı ki, içinde Bursa fokurdayan nesiller onda hâlâ bir şeyler (ne acaba?) bulmak için bir sabah uyanıp ‘Ben Bursa’ya gitmeliyim’ diyebiliyorlar. Bursa, tarihte mühürlediği mektupları onların önüne açacakmış gibi bir tutku ile gidiyorlar. Çanakkale gibi tıpkı… Mustafa Armağan da Bursa’nın cazip davetine koşanlardan biri. Onun için Bursa, tüketilecek ve eskitilecek turistik bir gezi objesi olmaktan fersahlarca uzakta gülümseyen keşfedilmeyi bekleyen bir kıta. Bursa’yı ‘Osmanlıların ilk başkenti’ olarak değil, ‘Osmanlı’yı kuran şehir’ olarak dünyamıza dikmeye çabalaması bu yüzden. Osmanlı’nın 3 kıtada çınlayan görkeminin sırları, Bursa’nın önüne diktiğimiz asırlık surların arkasında, bizi sabırla bekliyor diyor yazar ve ekliyor: Osmanlı’ya bir de Osmanlı’yı kuran şehrin penceresinden bakın!
5.48 ₺ -
Efsaneler ve Gerçekler
TÜRKİYE YAKIN TARİHİNİ BU SERİDEN ÖĞRENİYOR… “Tarihle birlikte düşünmek” için yola çıkan Mustafa Armağan’dan tartışmalara yol açacak kışkırtıcı bir kitap! Mustafa Armağan’ın KÜLLER ALTINDA YAKIN TARİH serisi adı altında başladığı “yakın tarih” yolculuğu, EFSANELER VE GERÇEKLER’le devam ediyor. Kitabın satırlarında ilerlerken yakın tarih örtülerinden sıyrılışına tanık olacaksınız. 1930’lu yıllar Cumhuriyet’in Altınçağ’ı sayılır mı? Kurtuluş Savaşında hangi ABD Başkanı’ndan medet ummuştuk? Atatürk Kuzey Irak'a neden girmek istemedi? Karabekir’in Atatürk’ü Cumhurbaşkanlığından indirme formülü neydi? Musul defterini nasıl ucuza kapadık? Atatürk ve Hitler ekonomik ilişki kurmuşlar mıydı? Atatürk hangi karikatürcüye ‘Artık çizme’ demişti? Hangi Cumhurbaşkanı darbecilere silah çekmişti? İnönü Sezer formülü ile mi cumhurbaşkanı seçilmişti? Kim Amerikancıydı: Menderes mi, İnönü mü? Cemal Gürsel, Menderes'e Cumhurbaşkanlığını teklif etmiş miydi? Mevhibe İnönü başını nasıl açmıştı? CHP gençliği hangi Çanakkale rezaletine imza atmıştı? Onuncu Yıl Marşı'nın bestesi çalıntı mıydı? Lozan Sevr’in hafifletilmiş miydi? ve ATATÜRK’ÜN SANSÜRLENEN FOTOĞRAFLARI! Tarihimizin, ama özellikle yakın tarihimizin hayaletlerinin ikide bir karşımıza çıkması bir tesadüf olabilir mi? Yoksa bir yerde hata mı yaptık? Ölüleri gömmeyi unutmuş olabilir miyiz? Hani terk etmekle başımızdan savabileceğimizi zannettiğimiz ölüleri? *** Doğru düzgün defnedilmediği için hayaletlerin cirit attığı tarih alanında uzun soluklu bir yürüyüşe çıkan Mustafa Armağan’ın Küller Altında Yakın Tarih ile başladığı yakın tarih kitaplığı, Efsaneler ve Gerçekler’le devam ediyor. Kitabı okurken her adımda yeni bir hayaletin mezarına kovuluşuna tanık olacaksınız.
9.60 ₺ -
Osmanlıyı İmparatorluk Yapan Şehir İstanbul
“Tarihle birlikte düşünmek” için yola çıkan Mustafa Armağan, bu kitabında Osmanlı’yı İmparatorluk Yapan Şehir olan İstanbul’un kabuğunu kırmaya çağırıyor okurunu. Bu kabuk kırılırsa fışkıracak enerjinin geçmişimizi olduğu kadar geleceğimizi de aydınlatacağına inanıyor. Çünkü Tanpınar’ın dediği gibi İstanbul bizim 'hakiki ruh mimarımızdır'. Ayasofya Camii’nin yanı başındaki iki bin yıllık Milion Taşı’nın dünyanın ortasını gösterdiğine inanıyordu Bizanslılar. Görkemli imparator Justinianus Kudüs’teki Süleyman tapınağına rakip olarak Ayasofya’yı inşa etmişti. Ya Fatih’in Büyük İskender’in Zülkarneyn olarak portresini aklının baş ucunda kılıç gibi taşıması neyin göstergesidir sizce? Genç Fatih, daha 32 yaşında iken bir büyük eğitim sitesi inşa etmişti şehrin kalbinde. Vakfiyesi’ndeki sözler Mekke’nin fethinden dönmekte olan İki Cihan Serveri’nin (sav) fem-i mübareğinden dökülen incileri derliyordu adeta: “Küçük cihad bitti, şimdi büyük cihad başladı.” Bunun içindir ki, daha Fatih’in tarihçisi Tursun Beğ’in kaleminden başlayarak İstanbul merkezli bir bakış, Osmanlı’nın dünyaya açılma felsefesinin sütunlarından biri olacak ve Beylerbeyi Sarayı’nda mahpus bulunan sabık padişah II. Abdülhamid’e, kardeşi Reşad’ın İstanbul’u terk etmesi ricası iletildiğinde şu acı sözleri söyletecekti: Fatih’e karşı şehrini kahramanca savunan İmparator Konstantin kadar da mı olamayacağız? Buradan bir yere gitmiyorum. Gerekirse bana bir silah verin, İstanbul’un savunmasına katılayım!
10.28 ₺ -
Yakın Tarihin Kara Delikleri
Mustafa Armağan’ın Küller Altında Yakın Tarih ile başladığı “yakın tarih” yolculuğu, Yakın Tarihin Kara Delikleri'nde çapını genişleterek devam ediyor. Kitabın satırlarında ilerlerken yakın tarih örtülerinden sıyrılışına tanık olacaksınız. * Vahdettin Sevr Antlaşması’nı imzaladı mı? * Misak-ı Millî sınırları var mıydı? * Atatürk hangi mektubunu unutturmak istedi/div> * Mustafa Kemal’in Kerkük’n mesaj neydi? * Mustafa Kemal, Vahdettin konusunda nasıl yanıltıldı? * Kurtuluş Savaşı’na gönderilen Rus altınları borsada nasıl batırılmıştı? * Soykırım iddialarını bitirmeye kararlı Osmanlı Sadrazam'ı kimdi? * Ermeni’nin Ermeni’ye yaptığı tehciri biliyor musunuz? * Menemen kışkırtması neyi örtüyordu? * Menderes idamdan önceki son mektubunda hangi kehanette bulundu? * Atatürk Mehmed Akif'i neden eleştirildi? * Atatürk Masonluğa girmiş miydi? * Çanakkale zaferi Abdülhamid'in gözbebeklerine mi mal olmuştu? Yakın tarihimizi yeni bir gözle, adeta sandıklar önümüze yeni açılıyormuş gibi bir merak duygusuyla okumak, kaynakların satırlarını heyecanla sökmek ve yavuz hırsızların hafızamıza oynadıkları oyunu elbirliğiyle bozmak için seferber olmak... Mustafa Armağan’ın "Küller Altında Yakın Tarih" ile başladığı yakın tarih yolculuğu, "Yakın Tarihin Kara Delikleri"nde çapını genişleterek devam ediyor. Kitabın satırlarında ilerlerken yakın tarih örtülerinden sıyrılışına tanık olacaksınız.
10.97 ₺ -
İnsan Yüzlü Şehirler
Sufi şair Niyazi-i Mısri, "İnsan, önünden varlıkların geçtiği bir ayna gibidir" demişti. Peki insan adlı aynanın önünden şehirler geçtiğinde ne tür akisler bırakır? İnsanın aynasında şehirler nasıl poz verirler? Ya da, insanda yansıyan şehirler ona babak baka insanlaşırsa hangi yüzlere bürünürler? Şehir tutkunu Mustafa Armağan, Las Vegas'tan St. Petersburg'a, Bağdat'tan Konya'ya, Evliye Çelebi'nin atlas renkli dünyasından şehirlerimizin Ramazan'a yansıyan yüzüne kadar uzanana bir çigide bize insan yüzlü şehirler'in şifrelerini sunuyor. İnsan Yüzlü Şehirler'i okurken Mustafa Armağan'ın diğer kitaplarında olduğu gibi yine sürpriz anahtarları bulacaksınız avucunuzda. İnsan Yüzlü Şehirler sizi bekliyor, kapılarını çalmanızı...
106.58 ₺ -
Küller Altında yakın Tarih
“Tarihle birlikte düşünmek” için yola çıkan Mustafa Armağan’dan tartışmalara yol açacak kışkırtıcı bir kitap!* "Vahdettin haindi" iddialarına dur diyecek gerçekler… * Vahdettin-Mustafa Kemal kördüğümünü çözen telgraf! * Sivas Kongresi zannedilenin tersine mandayı mı savunuyordu? * Atatürk’ün Nutuk metni henüz hatasız olarak yayınlanmış değildir! * Atatürk Hatay’ın bağımsızlığına kavuşması için mücadele vermiti. Peki bu bir istisna mıydı? * Atatürk kadınlara milletvekili seçilme haklarını almaları için askerlik yapma şartını öne sürmüştü! * 1930’ların ortalarına doğru Gazi Mustafa Kemal’in “Atatürk” yapılması, onun yarı yarıya emekliye ayrılması anlamına geliyordu. * 70 yıldır sürekli hortlayan Bursa Nutku, siyasetin tarihi nasıl kullandığını gösteren çarpıcı bir örneği! * 23 Nisan Çocuk Bayramı’nın Atatürk’le doğrudan bir ilgisi olmadığı gibi onu çocuklara armağan ettiği de doğru değildir! * Cumhuriyet, Osmanlı’dan “büyük devlet” olma ayrıcalığını miras almıştı! * İsmet İnönü ailesinin yolsuzlukları, zamanında ört bas edilmişti! * Plevne kahramanı Gazi Osman Paşa’nın hanımının Meşrutiyet ve Cumhuriyet dönemlerinde maaşı kesilmişti! * Varlık Vergisinin diğer yüzü! Şehir ve Osmanlı tarihi üzerine kitaplarından tanıdığınız Mustafa Armağan bilmediğimiz, daha doğrusu unutulan yüzünü aydınlatmak için bu defa yakın tarihe yöneltiyor projektörünü. En iyi bildiğimizi zannettiğimiz konularda bile bizleri hayrete düşüren noktaları, bir kuyumcu titizliğiyle ortaya çıkartıyor. Eminiz ki, kitabı okuduktan sonra 23 Nisan Çocuk Bayramı da, sinemamızın kurulmasında katkılarıyla Vahdettin de, hatta İstiklal Marşımızın bestecisi de, içkiyi yasaklayan TBMM de farklı yüzleriyle hafızalarınızdaki yerlerini alacaktır. “Tarihle birlikte düşünmek” için yola çıkan Mustafa Armağan’dan tartışmalara yol açacak kışkırtıcı bir kitap!
11.99 ₺